işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
çocuğunuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çocuğunuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çocuğunuz kısır kalabilir!

Uzmanlar, çocuklarda görülen kasık fıtığına zamanında müdahale edilmediğinde kısırlığa yol açabileceğini bildirdi

Çocuk Cerrahisi Uzmanlarından Dr. Turgut Türkel, her yüz çocuktan yaklaşık üçünde kasık fıtığının oluşabildiğini kaydetti.

Dr. Turgut Türkel, fıtığın anne karnındayken oluşabileceği gibi çok hareketli çocuklarda da görülebileceğini belirtti. Genetik yatkınlığın önem arz ettiği fıtığın şişlik ve ağrıyla kendini gösterdiğini kaydeden Türkel, tedavi edilmediğinde bağırsak düğümlenmeleri, bağırsak ve yumurtalık çürümeleri, kısırlık gibi tehlikeli durumların oluşabileceğini ifade etti.

Kasık fıtığının vakit kaybetmeden müdahale edilmesi gerektiğinin altını çizen Türkel, “Fıtık ameliyathane şartlarında, genel anestezi altında veya bölgesel anestezi ile 15-20 dakika süren bir operasyonla yapılabilir. Küçük bir kesintiyle fıtık kesesine ulaşılır ve etrafındaki damar sperm kanalından ayrılarak dikilir” dedi.

Sol tarafa göre sağ tarafta fıtığın görülme riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Türkel, her iki testisinde torbada olması gerektiğini, torbanın bir veya iki tarafının boş olması durumunun inmemiş testis olarak tanımlandığını belirtti. Türkel, “Muayene sırasında çocuğun ağlaması, ıkınması sırasında karnın içi basınç artışıyla organlardan birinin kasık kanalına doğru ilerlemesiyle ortaya çıkar. Kasıkta şişkinlik göze çarpar” şeklinde konuştu.

Türkel, kasık fıtığının sadece erkeklerde değil, kız çocuklarda da görülebildiğini ancak ilk anda anlaşılmasının zor olduğunu ağrı, şişkinlik gibi belirtilerde mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
0 yorum

Obez çocuk sayısı hızla artıyor!


Yoksa sizin çocuğunuz da mı aşırı kilolu hatta obez? Tıpkı milyonlarca çocuk gibi


Son yıllarda çocukları da hızla pençesine alan obezite tam anlamıyla alarm veriyor. Obezite eskiden çocuklarda görülmeyen Tip 2 Diyabeti de hızla artırıyor. Ancak çaresi var. Acıbadem Üniversitesi Pediyatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serap Semiz, çocuklarda obeziteyi önlemenin küçük ama önemi büyük ipuçlarını anlattı.


Obezite, çağın sorunu. Son yıllarda sadece yetişkinlerin değil çocukların da en büyük sorunlarından biri haline geldi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de obez çocuk sayısı hızla artıyor. Türkiye'de çocuk ve ergenlerin yüzde 30'u obez. Pekçoğu da aşırı kilolu yani obezite sınırında. Bu salgın hastalıkta en temel nedenlerin başında sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik geliyor. Hareketsizliğin yanısıra fast-food tarzı beslenmeye eğilimin artması, hamburger ve patates sözkonusu olduğunda gözleri parlayan çocukların sebze deyince yüzlerini ekşitmeleri ve sırt çevirmeleri, en temel öğün olan kahvaltının yeterince düzenli yapılmaması obeziteye davetiye çıkarıyor. Şüphesiz teknolojideki gelişme ve doğadaki betonlaşma da çocukları hareketsizliğe sevk ediyor. Eskiden olduğu gibi evlerinin önünde ip atlayıp seksek oynayacak, top koşturacak alanlar bulamayan çocuklar, teknolojinin de cazibesine kapılarak bilgisayar Oyunları, tabletler derken oturdukları yerden hiç kalkmadan günü tamamlayabiliyor.

Aşırı kilo pekçok hastalığa yol açıyor
Çocuklarının gitgide daha fazla kilolu olduğunu gören anne babaların kimi kendisini çaresiz hissediyor, kimi soluğu uzmanda alıyor. Acıbadem Üniversitesi Pediyatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı ve Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serap Semiz, obezitenin bazı hastalıkları da beraberinde getirdiğini belirterek " Obezite öncelikle insülin direnci ve Tip 2 diyabete yol açıyor. Biz eskiden çocuklarda Tip 2 diyabeti görmezdik. Obeziteyle birlikte çocuk ve ergenlerde de bu hastalıkta artış olduğunu görüyoruz. Hipertansiyon, eklem rahatsızlıkları, solunum problemleri, uyku apnesi, kan yağlarında artış, erken yaşlarda damar sertliği gibi ciddi hastalıkların başlamasında da çocukluk çağı obezitenin rolü büyük'' diyor. Ayrıca obezitenin kızlarda erken ergenliği de tetiklediğini vurguluyor.

Temel nedeni hareketsizlik ve sağlıksız beslenme
Obezitenin birçok nedeni var şüphesiz. Ancak Prof. Dr. Serap Semiz, temel nedenin hareketsizlik ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları olduğunu belirtiyor. "Bizim gördüğümüz vakaların yüzde 95-98'i basit şişmanlık olarak adlandırdığımız, enerjiyi günlük gereksinimin çok üstünde alıp, harcayamama durumudur. Olguların sadece çok küçük bir bölümünü hormonal nedenli şişmanlıklar ve iştah merkezini ilgilendiren doğumsal hastalıklar oluşturuyor. Basit şişmanlığın oluşmasında en önemli neden fast-food tarzı beslenme ve hareketsizlik. Yiyeceklere artık eskiye göre daha kolay ulaşılıyor. Market ürünleri, restoranlar ya da fast-foodlar çoğu ailede beslenmede ilk başvuru kaynağı haline gelmiş durumda" diyen Prof. Dr. Semiz, hareketsiz yaşam tarzının da bir an önce değişmesinin şart olduğunu vurguluyor. Özellikle asansör ve servis kullanımı, internet ve tabletler karşısında geçirilen uzun saatler, yarışmaya dayalı sınav sistemi, oyun alanlarının yetersizliği çocukları kaçınılmaz olarak obeziteye götürüyor.

Küçük tedbirlerle büyük başarı sağlanıyor
Obezite ile mücadelede anne-babalara büyük görevler düşüyor. Çocukları için alacakları küçük tedbirler, sorunla mücadeleye yönelik büyük başarılar sağlıyor. Prof. Dr. Semiz, obez olan veya obeziteye meyilli çocuğu olan anne babalara şu tavsiyelerde bulunuyor: "Çocuğunuzu harekete yöneltin. Bilgisayar ve televizyon karşısında geçirdiği süreleri kısıtlaması gerektiğini anlatın ve onu ip atlamaya, top koşturmaya, düzenli yürüyüş yapmaya yönlendirin. Asansör yerine merdiveni kullanmasını teşvik edin. Aktivite konusunda çocuklarınıza örnek olun ve onları motive edin.

Yeme alışkanlıklarının sağlıklı hale dönüşmesini sağlayın. Sabah kahvaltısını mutlaka yaptırın. Market ürünleri, aşırı yağ ve karbonhidrat içeren yiyeceklerden kaçınması, gazlı ya da gazsız şekerli içeceklerden uzak durması, fast-food beslenme yerine sağlıklı yemekleri yemesi gerektiğini nedenleriyle izah edin. Siz de evde çocuğunuza sebze ve bakliyatı sevdirecek değişik lezzetlerde yemekler pişirin. Tencere yemeği yemediğinde, alternatif olarak onun tercihi olan daha kalorili bir besini sunmayın.
0 yorum

Her söylenene itiraz eden çocuğa nasıl yaklaşılmalı?

Çocuk söylenen her şeye karşı çıkıyorsa, bu koşullarda her şeyine itiraz etmek yerine, dikkatini başka yöne çekmekte fayda vardır. Zaten çocuklar dürtüsel oldukları için dikkatlerini uzun süre yoğunlaştıramazlar ve dikkatleri çok kolay dağılır.


Ancak her şeye rağmen çocuğun dikkati dağılmıyorsa ve mantıklı açıklamaları anlayabileceği 3-4 yaşlarındaysa, istediği şeyin zararları anlatılabilir. Örneğin bıçak istiyor ve bu konuda tutturuyorsa, bu aletin kesici olduğu ve ona zarar verebileceği anlatılabilir. Çocuk ille bir şeyleri kesmek istiyorsa, çocuğa uygun makas gibi bir alet bulunarak birlikte bir şeyler kesilebilir.


İtiraz etmek yerine alternatif üretmek


Böyle davranıldığı zaman hem çocuk zararlı bir faaliyetten korunmuş, hem de bir biçimde isteği karşılanmış olur. Bu nedenle, çocuğu itiraz etmek yerine alternatifler sunmak daha uygun olacaktır. Bu şekilde çocukta ebeveynlerine güven de gelişecek, anne baba bir şeye itiraz ettiğinde, onların haklı olduklarını düşünebilecektir.


Çocuğun her istediği karşılanırsa, doyumsuz, mutsuz ve depresif bir ruh haline sahip olan, hiçbir şeyden memnun olmayan çocuklar ve yetişkinler ortaya çıkar. Dolayısıyla çocuk aile ortamından çıkıp sosyal ortamlara girmeye başladığında arkadaş edinemeyen, yalnız kalan, depresyona çok yatkın olan kişilikler gelişmeye başlar.Çocuk söylenen her şeye karşı çıkıyorsa, bu koşullarda her şeyine itiraz etmek yerine, dikkatini başka yöne çekmekte fayda vardır.
0 yorum

Eğer çocuğunuz olmuyorsa


Tiroit hormonu düzgün çalışmıyorsa dikkat!

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fulya Akın, tiroit bezinin normal çalışmamasının tüm vücudu etkilediğini belirterek, "Çocuk sahibi olamayan çiftlerin tiroitle ilgili bir problem olup olmadığına da baktırmaları gerekir" dedi.


Türkiye'nin endemik guatr bölgesinde olması nedeniyle tiroit hastalıklarının çok sık görüldüğünü kaydeden Akın, "Bütün metabolizmayı ilgilendiren olaylar tiroit bezi sayesinde olur. Vücudun ısı dengesinden kadınlarda adet düzenine kadar her şeyi etkileyebilir ve farklı belirtiler verebilir. Tiroit hormonunun az olması durumunda halsizlik, yorgunluk, isteksizlik, uykuya meyil, kabızlık, saç dökülmesi, kilo alma, vücutta şişlik gibi belirtiler görülebilir" dedi.


ÇOCUK SAHİBİ OLMAYI ETKİLİYOR


Ülkemizde en sık görülen tiroit bezi hastalığının, iyot eksikliğinden kaynaklanan guatr olduğuna işaret eden Akın, şunları söyledi:


"Türkiye, iyot eksikliğinin en sık görüldüğü yerlerden biri. Toplumun üçte ikisinde tiroit hastalıkları görülüyor. Bayanlarda daha çok oluyor. Hipertiroidi, yani çok çalışması da fazla ama hipotiroidiyi özellikle Denizli bölgesinde daha çok görüyoruz. Karadeniz bölgesinde iyot eksikliği çok ciddi rakamlarda iken, bütün tuzların iyotlanması ile eskiye nazaran düzeldi. Tiroit bezinin normal çalışmaması tüm vücudu etkiliyor. Hatta çocuk sahibi olup olmamayı da etkiler. Dolayısıyla çocuk sahibi olamayan çiftlerin tiroitle ilgili bir problem olup olmadığına da baktırmaları gerekir."


TİROİT YUMRU ŞEKLİNDE BÜYÜYEBİLİR

Tiroit bezinin yumru şeklinde büyümesi sonucu nodül denen bir durumun ortaya çıktığını dile getiren Akın, nodülün yüzde 95'nin iyi huylu yüzde beşinde ise kötü hücre bulanabildiğini kaydetti.


Kötü huylu hücre olan nodülün ameliyatla alınması gerektiğine dikkati çeken Akın, "Nodüller büyümüyorsa, çoğalmıyorsa herhangi bir problem yoktur demektir. Ama tiroit bezinin nodül boyutunda 2 milimetreden fazla büyüme varsa, ailede tiroit kanseri hikayesi varsa, baş boyun bölgesinde bir radyasyon hikayesi varsa çok genç ve çok yaşlı hastalarda, çünkü 20-60 yaşları arasında tiroit bezi hastalıkları çok görülür ve bayanlarda sıktır, 20 yaşın altındakiler ve 60 yaşın üstündekilerde risk daha fazladır, eğer hasta erkek ise ise yine risk daha fazladır" şeklinde konuştu..
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI