işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Hassas Cilt Bakımı

Hassas ciltler, ciddi anlamda düzenli ve dikkatli bir bakım istemektedirler. Çünkü, hassas ciltlerin birçok etkene karşı aşırı hassasiyeti olabilmektedir. Aşırı soğuk, aşırı sıcak, güneş ve kullanılan ürünler, bu ciltlere hemen zarar verebilmektedir.

Hassas ciltler, en ufak dış veya iç etkenlere reaksiyon verebilmektedirler. Bu tarz ciltlerde, kızarmalar, lekelenmeler, pullanmalar ve çeşitli sorunlar aniden ortaya çıkabilmektedir. Hazır olarak satılan bakım ürünlerinin içeriğinde kimyasallar bulunabilmektedir.Kimyasal maddeler, hassas ciltleri olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, hassas yapıdaki ciltler için en doğru bakım, doğal ürünlerin kullanılması ile uygulanan bakım türüdür. 

Hassas bir cilde sahip olan kişiler, beslenmelerine de son derece dikkat etmelidirler. Aşırı yağlı, baharatlı ve acılı yiyecekler, bu tarz ciltlerin yapısını bozmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı da tüm ciltleri etkilediği gibi hassas ciltleri de olumsuz etkilemektedir. Bol miktarda meyve sebze tüketmek cilt için yararlı olacaktır. Cildin nemini koruması için düzenli olarak su içilmesi şarttır. Su, çay ve benzeri içeceklerle değil, sadece su olarak içilmelidir.


Yüz temizleme işlemi sırasında, badem yağı kullanımı yararlı olacaktır. Makyaj temizlemek için de badem yağı kullanılabilir. Greyfurt suyuna yulaf unu katılarak, doğal bir peeling maskesi hazırlanabilir. Yoğurt ile salatalık karıştırılarak bir maske elde edilebilir. Bu maske, ciltte bulunan gözenekleri sıkıştıracaktır. Ayrıca, ciltte bulunan gereksiz yağı da alacaktır. Hassas ciltler için en yararlı bitki, meyan köküdür. Kozmetik ürün seçilirken, içeriğinde bu bitki bulunan ürünlerin seçilmesi doğru olacaktır. Hassas ciltler, kızarıklıklara ve lekelenmeye son derece açıktır. Bu tarz bir durumla karşı karşıya kalındığında, kızarıklık ve lekelerden kurtulmak için, iyice demlenmiş yeşil çay cilde uygulanabilir. 

Lekelerin yok olması için, aloe vera yağı kullanılabilir. Hafifçe masaj yaparak cilde yayılan bu yağ, lekelerin kısa sürede giderilmesini sağlayacaktır. Cildin düzenli temizlenmesi, nemlendirilmesi ve bakımın yapılması ile hassas ciltler de sağlıklı kalabilirler. Ancak, ev yapımı doğal maskeler her ne kadar güvenli ve organik olsalar da, kullanılmadan evvel denenmelidirler. Kişinin, maskede bulunan bir maddeye alerjisi olması durumunda, istenmeyen sıkıntılar yaşanabilir. Bu nedenle, maske hazırlandıktan sonra, cildin küçük bir bölümüne uygulanmalı ve beklenmelidir. Sorun olmadığı takdirde, maskenin kullanımına geçilmelidir.

0 yorum

Kuru Ciltler İçin Bakım Nasıl Yapılmalıdır

Kuru cilt tipi, çabuk etkilenen ve hassas bir cilt tipidir. Bu cilt tipinde, yağ oranı düşüktür ve suyla temas ettiğinde gerilir. Bu nedenle bakımları düzenli ve özenli olarak yapılmalıdır.

Kuru ciltler yıkanırken, kesinlikle kireç içermeyen ılık su ile yıkanmalıdır. Bu cilt tipi, kesinlikle sabun ile yıkanmamalıdır. Temizleme kremi kullanılması daha sağlıklı olacaktır. Gece yatmadan evvel badem yağı sürülmesi, bu cildin sağlıklı olması için büyük katkı sağlar. Kremle cilt temizlendikten sonra, besleyici bir ürün kullanılmalıdır. Besleyici ürünün içeriğinde lasolin olması daha da yararlı olacaktır. 
Gece kremlerinin, bu cilt tipine uygun olanları da kullanılabilir. Soğuk havalarda, dışarı çıkmadan evvel cilde yağlı bir nemlendirici sürülmelidir. Güneşli havalarda ise mutlaka güneşten koruyucu kremler tercih edilmelidir.

Evde hazırlanabilen bakım maskeleri ile kuru ciltler son derece sağlıklı bir şekilde korunabilirler. Bir kaba, bir miktar süt ve içine, 2 yemek kaşığı yulaf ile 1 çay kaşığı bal konulur. İyice karıştırıldıktan sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletilip, ılık su ile yıkanır. Bu maske kuru ciltler için son derece yararlıdır. Diğer bir yararlı maske ise, haşlanmış kabak ile hazırlanabilir. Bir kaba, haşlanmış kabaktan 2 yemek kaşığı kadar konur. İçine 1 yemek kaşığı zeytinyağı eklenir. İyice karıştırılıp, maske olarak yüze uygulanır. 20 dakika bekletilip, ılık su ile yıkanır. 

Havuç da cilt için son derece sağlıklıdır. Diğer bir maske tarifinde, 1 adet havuç iyice rendelenir. 1 adet yumurtanın beyazı, havuç rendesine eklenir. Bu karışıma, 1 yemek kaşığı zeytinyağı da ilave edilerek karıştırılır. Karışım yüze sürülerek 15 dakika bekletilir. Ardından ılık su ile yıkanır. Bu maskelerin haftada 1 defa uygulanması idealdir. Ancak, günlük bakımlar da aksatılmamalıdır. 

Pahalı bakım kremleri, sadece fiyatları yüzünden yararlı kabul edilmemelidir. Her ürün, her cilde iyi gelmeyebilir. Günümüzde, tüm dünyada, doğal bakım ve beslenme tarzına geçiş yapılmaktadır. Birçok alanda, doğal ürünlerle güzel sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle, sağlıklı ve doğal ürünlerle yapılan cilt maskeleri de, güvenilir ve sağlıklıdır. Ev yapımı maskelerde dikkat edilmesi gereken tek husus, uygulanacak olan kişinin alerjik durumudur. Örneğin çilek alerjisi olan bir kişi, çilekten yapılan bir maske kullanmamalıdır.

0 yorum

Cilt Kırısıklıkları İçin Cilt Bakımı

Zaman içerisinde ciltte oluşan kırışıklıklar, güzelliğe gölge düşürmektedir. Bu kırışıklıkların önlenmesi ve yok
edilmesi, bazı önlemlerin alınması ve evde hazırlanan maskelerin uygulanması ile mümkün olmaktadır.

Alınması gereken önlemlerin başında, güneşten kaçınmak ve korunmak gelmektedir. Güneşe çıkılacaksa, mutlaka koruyucu krem kullanılmalıdır. Solaryumdan özellikle kaçınmak gerekmektedir. Cildin soğuktan korunması da kırışıklıkların önüne geçecektir. Sigara, alkol ve kafein kullanımı sonlandırılmalıdır. Uykusuz kalınmamalı ve yüzüstü uyunmamalıdır. Antioksidan ve yağ oranı yüksek balıklara, öğünlerde sıkça yer verilmelidir. Sebze ve meyveler bolca tüketilmelidir. 


Yüz, uygun bir ürün ile veya sadece su ile yıkanmalıdır. Kesinlikle sabunla yüz yıkanmamalıdır. Aşırı makyajdan kaçınılmalı ve cildin ideal nem oranı korunmalıdır. Alfa hidroksi asit içerikli kremler kullanılmalıdır. C vitamini yeterli oranda alınmalı ve cilt maskelerinde de limon, portakal ve maydanoz gibi C vitamini yüksek gıdalara yer verilmelidir. Zeytinyağı içeren ve evde hazırlanan maskeler de son derece etkilidir.


1 adet yumurtanın beyazı ve 2 yemek kaşığı bal karıştırılarak maske elde edilir. Bu maske yüze ve dekolte bölgesine uygulanıp, 20 dakika kadar bekletilir. Ardından ılık su ile yıkanarak temizlenir. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 adet yumurtanın beyazı ve 1 tatlı kaşığı şap tozu iyice karıştırılır. Karışım yüze sürülerek 20 dakika bekletilir. Ardından ılık su ile yıkanır. Diğer bir maske ise, göz kararı soya fasulyesi unu, 1 fincan süt, 1 tatlı kaşığı bal, 3 yumurtanın beyazı ve 1 tatlı kaşığı tereyağın karışımı ile elde edilir.
Bu malzemeler iyice karıştırılarak hamur olana kadar yoğrulur. Ardından bu hamur, güneşte iyice kurutulur. Kuruduktan sonra, hafifçe ovarak, toz haline gelmesi sağlanır. Bu tozun üstüne 1 tatlı kaşığı bal ve aynı miktarda tereyağı eklenir. Elde edilen maske yüze ve dekolte kısmına sürülür. 1 saat bekletildikten sonra ılık su ile yıkanır. Bu maskeler, haftada 1 defa uygulanarak, cildi gençleştireceklerdir.

Bunun haricinde, her gün, düzenli olarak, ısırgan otu çayı ile cilt yıkanabilir. Bu çay, cildi gerginleştirecek, toparlayacak ve kırışıklıklardan kurtulmasına yardımcı olacaktır. Evde hazırlanabilen doğal maskeler ve uygulamalar, her zaman kimyasal ürünlerden çok daha yararlı ve sağlıklıdır.

0 yorum

Peelıng İle Cildiniz Genc Kalsın

Günümüz olanaklarında, cildin zamana karşı koyması mümkündür. Düzenli cilt bakımı ile, genç kalmak hayal değildir. Bu bakımın ilk adımı, cildin ölü hücrelerden arındırılmasıdır. 

Bu arındırma işlemi ise peeling uygulaması ile mümkündür. Cilt sorunlarının çözümünde de peeling yine ilk adımdır. Sağlıksız olan derinin kaldırılması ve sağlıklı cildin ortaya çıkması çok yararlıdır. Bu işlem sırasında, cilt dışarıdan uyarılmış olur ve hücre yenilenmesi hızlanır. Peeling uygulaması ile, cilt kuruluğu, kırışıklık, yüzeysel lekeler ve esneklik kaybı gibi sorunlardan kurtulmak mümkündür.

Peeling adı altında satılan ürünler evde uygulanabilen ve aslında temizlik ürünü olduğu bilinen ürünlerdir. Uzmanların uyguladıkları peeling işlemleri ise gözle görülür sonuçlar vermektedir. Bu uygulamalar, 3 kategoriye ayrılmıştır. Yüzeysel peeling uygulamasında meyve asitleri kullanılır ve cildin en üst yüzeyi soyulur. İşlem, ortalama 5 dakika sürer ve acısızdır. Çok hafif yanma hissedilebilir. Bu peeling işlemi haftada 1 defa ve yılda 4-5 kez tekrarlanabilir. 


Orta düzeydeki peeling işleminde, cilt orta derecede soyulur. Bu işlem, sivilce izleri ve lekeler için uygulanabilir. İşlem sonrasında ciltte beyazlama ve ardından hafif kızarma oluşur. 2 gün içerisinde yeni taze cilt ortaya çıkar. Derin peeling işlemi, mutlaka uzmanı tarafından yapılmalıdır. Tüm peeling tiplerinin uzman tarafında yapılması ise, riskleri sıfıra indirecektir. Peeling uygulaması için, bahar aylarını seçmek en idealidir. İşlem sonrasında bakım da çok önemlidir. Uzmanın belirttiği süre içerisinde, kişi güneşe maruz kalmamalı ve makyaj yapmamalıdır.

Peeling uygulaması; cildin sivilce ve siyah nokta gibi sorunlardan arınmasını, sivilce izlerinin yok olmasını, kırışıklıkların yok olmasını, lekelerin giderilmesini ve sağlıklı bir cildin ortaya çıkmasını sağlar. Evde hazırlanabilecek basit bir peeling kremi ile de haftalık bakım yapılabilir. Cilde uygun bir kremin içerisine süt tozu katılarak iyice karıştırılır. Karışım ile cilt yaklaşık 4-5 dakika boyunca hafifçe ovulur. Ardından ılık su ile cilt iyice temizlenir. Ardından, günlük rutin bakım uygulamaları yapılabilir. 

Bu yüzeysel peeling uygulaması haftada 1 defa tekrar edilebilir. Aşırı cilt sorunlarında, evde yapılan peeling işlemleri yeterli olmayabilir. Bu durumda, bir uzamana danışarak, profesyonel peeling işlemi yaptırılabilir. Uzman ellerde olduğu takdirde, zararsız ve gençleştiren bir uygulamadır.

0 yorum

Cilt Tipine Göre Cilt Bakımı

Birbirinden farklı cilt tipleri, farklı bakım biçimlerine ihtiyaç duyarlar. Cilt tipine uygun bakım yapıldığı takdirde, cilt sorunları da yaşanmayacaktır. Normal, kuru, yağlı ve karma ciltler için farklı bakım türleri kolaylıkla uygulanabilir.

Normal ciltler, genellikle pürüzsüz ve sorunsuz ciltlerdir. Ancak mutlaka bakım yapılması gereklidir. Çeşitli şartlar ve yaşın ilerlemesi gibi etkenler, bu sorunsuz cilt tipinde de sorunlara yol açabilmektedir. Bu cilt tipine sahip olan kişiler, ciltlerini sabah ve akşam düzenli olarak temizlemelidir. 

Temizliğin ardında, uygun bir nemlendirici ile nemlendirme yapılmalıdır. 
Özellikle yaz aylarında, güneşin zararlı etkilerine karşı, güneş kremi kullanılmalıdır. Normal cilt tipine sahip olan kişiler, içeriğinde fazla yağ olmayan kremleri tercih etmelidirler. Kuru ciltlerin nem oranı düşüktür. Bu nedenle, bu tipteki ciltler, çatlaklar oluşmasına yatkındırlar. Yanak ve alın kısımlarında, bazı zamanlarda pullanmalar görülebilir. 
Bu cilt tipinin iyi bir yönü, siyah nokta ve sivilcelerin pek oluşmamasıdır. Kötü yönü ise kırışıklıkların erkenden oluşabildiği bir cilt tipi olmasıdır. 
Kırışıklıkların önüne geçmek için, erken yaşlardan başlayarak, doğru bakımın yapılması gereklidir. Kuru cilt tipine sahip kişiler, sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa ciltlerini, yağ oranı yüksek bir temizleme sütü ile temizlemelidirler. Temizliğin ardından yapacakları nemlendirme işleminde ise, nemlendirme oranı yüksek kremleri seçmelidirler. 

Karma ciltler, hem kuru hem yağlı bölgelerin bir arada bulunduğu ciltlerdir. Bu cilt tipinde sıklıkla, çene, burun ve alın bölgeleri yağlı, diğer bölgeler kuru veya normaldir. Yağlı olan kısımlarda gözenekler daha açık olduğundan, siyah nokta ve sivilce görülebilir. Birbirinden farklı iki ayrı bölümü olan bu ciltlere, iki ayrı bakım yapılmalıdır. Yoğun bir nemlendirici kullanılırsa, alın, burun ve çene kısımlarında sivilceler oluşabilir. Aynı şekilde, kuru cilde uygun bir ürün uygulanırsa, yanak kısımlarında pullanma görülebilir. Bu nedenle, karma cilt sahipleri, ciltlerinin yağlı kısımlarına, yağlı ciltler için uygun olan bakımı yapmalıdır. Geri kalan kısım, hangi cilt tipine giriyorsa, o kısma, o cilt tipinin bakımı uygulanmalıdır. 

Yağlı ciltlerde, gözenekler son derece açık olduğundan, cilt sorunlarına sık rastlanır. Bu cilt tipine sahip kişiler, her gece yatmadan ciltlerini mutlaka temizlemelidir. Cilt temizliğinde jel kullanılmalı ve özenle uygulanmalıdır. Cilt temizliği tamamlandıktan sonra, cilde, tonik uygulanmalıdır. Kullanılacak toniğin alkol miktarı yüksek olmalıdır. Bu tür cilde sahip olanlar, haftada bir defa peeling uygulamasını mutlaka yapmalıdırlar. Düzenli olarak yağ dengelemeye yarayan maskeler uygulanmalı ve uygun nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Cilt sağlığı için, tüm cilt tipine sahip kişiler, beslenmelerine dikkat etmelidirler. Yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan, alkolden, sigaradan ve kafeinden uzak durulması gerekmektedir.
0 yorum

Cilt Bakımında Faydalı Dogal Ürünler

Cilt bakımı, sanıldığı gibi pahalı ürünlerin satın alınarak uygulanmasına bağlı değildir. Evlerde bulunan doğal ürünlerle de mükemmel bir cilt bakımı sağlanabilir. Yararı olan malzemelerin bilinmesi ve maske haline getirilmesi yeterli olacaktır.

Kuru ciltler için, evde bulunan ürünlerle harika ve pratik bir maske yapmak mümkündür. Bu maske için, süt, tuz ve bal kullanmak yeterlidir. Uygun bir şişenin içine, 1 litre süt, 1 fincana yakın tuz ve yarım fincan kadar bal katılmalıdır. Bu karışım iyice çalkalanmalıdır. Ardından, elde edilen maske, tüm vücuda sürülür ve ovalanır. Ardından ılık su ile durulama yapılır. Süt, cildi, kurutmadan arındıracaktır. Tuz ise ölü derinin giderilmesini sağlayacaktır. Bu uygulamanın haftada 1 defa uygulanması yeterli olacaktır.

Ayak topuklarının çatlamasından yakınan kişiler için mucize bir ev maskesi ise, sadece vazelin ve Gripin’den oluşmaktadır. 1 kutu vazelin alınır ve içerisine 2 adet Gripin adlı tabletin içinde bulunan toz katılır. İyice karıştırıldıktan sonra, ayaklara uygulanır. Ardından çorap giyilerek birkaç saat bekletilir. Gece yatarken yapılması iyi olacaktır.

Birkaç uygulamadan sonra çatlak sorunu kalmayacaktır. Ellerinde kuruluk sorunu yaşayan kişiler için de, uygun bir ev maskesi mevcuttur. Bu maskede sadece zeytinyağı ve limon suyu kullanılması yeterlidir. 1 adet limonun suyu taze olarak sıkılır. İçine 3 damla zeytinyağı eklenir ve iyice karıştırılır. Hazırlanır hazırlanmaz ellere sürülmeli ve yarım saat bekletilmelidir. Ardından pamukla silinmeli ve ılık su ile yıkanmalıdır. Eller uzun süre suda kaldığında ve ihtiyaç duyulan her an bu maske uygulanabilir.


Cildinin kuruluğundan şikayetçi olanlar için, pratik bir yüz maskesi tarifi de mevcuttur. Küçük bir kapta, 1 adet yumurtanın sarısı ve 1 yemek kaşığı süt iyice karıştırılır. Tüm yüze iyice sürülür ve ince bir bez ile örtülerek 15 dakika beklenir. Zaman dolduğunda, temiz bir mendil ile maske silinir. Ardından önce ılık, sonrasında soğuk su ile cilt yıkanır. Bu maskenin haftada 1 kez uygulanması yeterlidir. Siyah noktalar, birçok kişinin derdi olmuştur.
Bunun da çözümü ev yapımı maske ile mümkündür. Haftada 1 defa uygulanacak bir maske ile kısa sürede siyah noktalardan kurtulmak mümkündür. Bir kase yoğurt alınır ve taze sıkılmış bir limonun suyu, bu yoğurda katılır. İyice karıştırılarak yüze sürülmelidir. Gözlere temas etmemesine dikkat edilmelidir. Maske, yüzde, 15 dakika bekletilmelidir. Ardından ılık su ile iyice temizlenmelidir.

0 yorum

Çiller İçin Cilt Bakımı

Çiller, kimileri tarafından sevimli bulunurken, kimileri de çillerinden kurtulmak isterler. Çoğunlukla genetik olan çiller, kişinin güneşe uzun süre maruz kalması ile çoğalırlar. Çilli kişilerin, çillerinde, kış aylarında azalma görülür. Bu da, çillerin, güneş ile doğrudan bağlantılı olduğunun bir ispatıdır. 

Çil,cildin koruma mekanizmasının devreye girdiğini gösterir. Bu nedenle,çillerinin çoğalmasını istemeyen kişiler,güneşe çıkmadan koruyucu malzemeler kullanmalıdırlar. Çiller, genellikle, sarışın ve kızıl olan açık tenli kişilerde görülmektedir. Bu kişilerin bir çoğunun renkli gözlü olduğu da fark edilmiştir. Ancak bu grubun dışındaki kişilerde de çillenme görülebilir.

Çiller genellikle kendiliğinden yok olmazlar. Doğuştan bu özelliğe sahip olan çocuklarda, çillerin ilk 20 yıl içerisinde azalarak yok olduğu görülür. Bu durum tedavi gerektirmez. Ancak, güneş sonucu oluşan çillerden kurtulmak için tedavi ve uygun bakım mutlaka yapılmalıdır. En önemli husus ise, ciltte oluşan her lekelenmenin çil ile karıştırılmamasıdır. Karaciğer hastalıkları ve birçok hastalık, ciltte lekelenme ile kendini göstermektedir. Ciltte oluşan lekelerin çil olduğundan emin olunduktan sonra, gerekli bakıma başlanmalı ve aksatılmamalıdır.

Çillerinden kurtulmak isteyen kişi, öncelikle güneşten korunmalıdır. Cildini doğrudan güneşe maruz bırakmamalıdır. Güneşe çıkması gereken zamanlarda, mutlaka koruyucu kremlerden kullanmalıdır. Çillerini tedavi etmek isteyen hanımlar, makyaj malzemesi satın alırken, fondötenlerini mutlaka güneş koruyucu özellikli seçmelidirler. Taze sıkılmış limon suyunu pamukla cilde sürmek, çillerin yok olmasına yardımcı olacaktır. Papaya suyu, ciltte bulunan lekelerin renklerini açacaktır. Bu sebeple aynı limon suyu gibi pamukla cilde sürülmelidir. 

Cilt bakımı uygulamasında özel bir maskeyi de zaman zaman uygulamak iyi gelecektir. 1 adet salatalık iyice rendelenmelidir. Ardından salatalığın suyu çıkarılmalıdır. Bu salatalık suyuna, 1 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu ve 1 yemek kaşığı bal ilave edilmelidir. İyice karıştırılan maske, çillerin üzerini kaplayacak biçimde uygulanmalıdır. Yarım saat beklettikten sonra ılık su ile temizlenebilir. 
Alternatif bir maske de, taze sıkılmış limon suyu, taze sıkılmış portakal suyu ve maydanoz suyunun karışımı ile elde edilebilir. Ekşi süt kullanımı da işe yarayacaktır. Ekşi bir süt ile yüzün yıkanması, çillerin renginin açılmasını sağlayacaktır. Düzenli olarak bu uygulama yapılabilir. 

Cilt bakımını içten de desteklemek amacı ile C vitamini takviyesi alınması yararlı olacaktır. Tüm bu uygulamaların düzenli uygulanmasına rağmen olumlu bir gelişme olmuyorsa, modern tıbbın tedavi yöntemlerine başvurulabilir. Günümüzde doktor yardımı ile kısa sürede çillerden kurtulabilmek mümkündür.

0 yorum

Bebegin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur

Kadın ile erkeğin cinsel birleşmesi sonrası gebeliğin meydana gelmesi halinde yumurtanın daha ilk döllendiği anda aslında bebeğin cinsiyeti de belli olmaktadır. 

Babadan gelen kromozomlar ile bebeğin cinsiyeti belirlenirken bu cinsiyetin anlaşılması için belirli bir süre geçmesi gerekir.Anne karnındaki bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi için en azından 3.ayın dolması beklenmelidir.Bebeğin cinsiyetinin erkek olması ve ultrason ile görüntüleme yapılırken bacaklarını açması halinde bu süre daha erken olabileceği gibi bacaklarını kapalı tutan bebeklerde ise süre uzayabilmektedir.

Ancak erkek bebeklerin cinsel organlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde daha kolay belirlenebilmesi erkek bebek bekleyen çiftlerin çocuklarını daha erken öğrenmelerini sağlamaktadır. Bebeğin cinsiyeti için en doğru sonucu almak isteyen anne adaylarının en azından 20. haftayı beklemeleri bu nedenle önerilmektedir. Bebeğin cinsiyeti ultrason ile görüntüleme yönteminde belirlenemiyorsa kromozom taraması yapılarak öğrenilme imkanı da bulunmaktadır. Ancak bu yöntemde anne karnındaki sıvıdan örnek alınması gerektiği için pek tercih edilmemektedir.

Bunlara ek olarak son yıllarda yaygınlaşan evde cinsiyet testi kesinlikle önerilmemekte olup testin doğruluk oranı ise sadece yüzde 70-80 civarındadır. Her anne adayı bir an önce bebeğininin cinsiyetini öğrenmek için sabırsızlık yaşayabilir ancak bunun için acaleci davranarak yanlış cinsiyet belirleme olayları yaşamamak adına en azından gebeliğin 16. haftasını doldurmasını beklemek daha doğru sonuçlar almak adına önemlidir. 
0 yorum

Dis Çıkarma Döneminde Uykusuzluk Ve İshal

Bebeklerde diş çıkarma döneminde genel bir huzursuzluk gözlemlenebilir. Bu süreçte özellikle de diş damağı yarana kadar bebeğin diş kaşımak amacı ile özel olarak üretilen dişlikler ve gerekli görüldüğü durumda diş jelleri ile rahatlatılması önemlidir. Bebeğiniz diş etleri kaşındığı için eline aldığı her şeyi ağzına götürmek isteyeceği için bu dönemde özellikle yutabileceği nesnelerden uzak tutulması önemlidir.Diş çıkarma döneminde ishal son derece sık görülen bir rahatsızlık olup çoğunlukla ilaç kullanımına gerek kalmadan atlatılabilmektedir. Ancak bebeğin çok şiddetli ishal olması durumunda bebeğinizin aylık rutin kontrollerini takip eden doktorunuza durumu danışarak ishal ilaçları arasında bebeğinize uygun olanı kullanabilirsiniz.

Diş çıkarma döneminde uykusuzluk ise bebeğin yaşadığı genel rahatsızlık hissinden kaynaklanmaktadır.Dişin diş etini yarıp çıkması aşamasında ne yazık ki bebekler zorlandığı için bu dönemde huysuzlanabilmektedir. Bunun önüne geçilmesi adına bebeğin özellikle de buzdolabına konularak soğutulan ve içinde su bulunan dişlikler kullanması sağlanmalı ayrıca akşam karnı iyice doyurulduktan sonra yatmadan önce ılık bir banyo yaptırılması gereklidir. Yine sağlığa uygun ve bebeklere hiçbir zararı bulunmayan özel diş jelleri gece yatmadan önce bebeğe son beslenmeden sonra uygulanırsa bebek uykuya daha rahat bir geçiş yapacaktır.Bu durumun geçici bir durum olduğunu ve bebeğinizin acı çektiğini unutmadan yeteri kadar sabır gösterebilirseniz bebeğiniz bu dönemi çok daha rahat atlatacaktır.

0 yorum

Çocuklar Neden Yalan Söyler

Aslında çocukların yalan söyleme nedenleri ile yetişkinlerin yalan söyleme nedenleri tamamen aynıdır. İnsanlar çoğu zaman doğaları gereği kendilerini korumak adına yalan söylemeyi tercih ederler. Yalanı hiç sevmem ya da hiç yalan söylemem diyen kişiler bile düştükleri zor bir durumdan kurtulmak adına çoğu zaman yalana başvuruda bulunabilir. Burada önemli olan çocuğun yalan söylemesi halinde alınacak önlemler ile bunun bir alışkanlık haline gelmesini önlemektir.

Çocuğunuzun yalan söylemesini istemiyorsanız yapmanız gereken ilk şey onun yanında asla yalan söylememektir. Bütün çocuklar aslında siz farkında olmasanız da çok iyi birer gözlemcidir. Bu minik meraklılar sürekli olarak sizi takip etmiyor ya da dinlemiyor gibi görünselerde etrafından yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip eden küçük radarlar gibidir. Çocuğa nasihat vermek yerine ona güzel örnek olmak bütün sorunlarınızı çözecektir. 

Sürekli olarak çocuğunuza yalan söylemenin yanlışlığını anlatırken onun yanında bir kere bile yalan söylemeniz vereceğiniz tüm nasihatın sıfırlanmasına neden olur. Özellikle de çocuk kendisine karşı söylenen yalanı asla unutmaz.

Bazen çocuğunuzu daha kolay ikna etmek adına söylediğiniz küçük masum yalanlar aslında onu yalana teşvik etmekten başka hiçbir şey değildir. Çocuk yalan söylemeyi ne yazık ki çoğu zaman onun bakımını üstlenen kişiden ya da ilerleyen zamanda yakın çevresinden öğrenir. Bu nedenle çocuğunuzu kontrol edemeyeceğiniz yaşa gelene kadar yalan konusunda çok iyi terbiye etmeniz önemlidir. Bir kere çocuğun yalanı yanlış olarak kabul etmesi ömür boyu yalandan uzak durmasını sağlayacaktır. 

0 yorum

Bebeklerde İshal Nasıl Geçer

Özellikle de yeni doğan bebeklerde ishal bağırsak alışkanlıklarının yeni yeni oturmasına bağlı olarak çok sık görülmektedir. Bebeklerde ishal annelerin büyük bir panik yaşamasına neden olurken bebekte kilo kaybına neden olmadığı sürece ilaç takviyesine gerek olmadan alınacak basit önlemler ile tedavi edilmektedir. Anne sütü emen bebeklerde ishal başlaması durumunda alınabilecek tek önlem bebeğin daha sık emzirilmesidir.

İshal bazen mikrop kaynaklı olarak ortaya çıkabilir ve bu gibi durumlarda mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerekir. Bu nedenle gereken testlerin yapılmasını sağlamak amacı ile ishal vakasının yaşanması halinde bebeğinizin kontrollerini takip eden doktorunuzu konu hakkında bilgilendirmeniz önemlidir. Doktorunuzun size soracağı ilk soru bebeğininiz kaç kere dışkılama yaptığı olacaktır. Bu nedenle ishal yapılan dışkı sayısını takip etmeniz gerekmektedir. Ayrıca kakada kan olup olmadığının kontrolü de gereklidir.

Kanlı ishal özellikle de bebeklerde çok tehlikeli kabul edildiği için vakit kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvuruda bulunması zorunludur. Ek besine geçiş döneminde yenilen yiyeceklerde yaşanan değişikliklere bağlı olarak ishal çok sık görülmektedir. Yeni geçtiğiniz ek besin sonrasında bebeğinizin ishal olması halinde ya ek besinin miktarını arttırmalı ya da yeni ek besine bir kaç gün ara vermeniz gerekebilir. Bunlara ek olarak özellikle de ishal yaptığı bilinen bir meyveyi verirken o meyvenin içerisine muz gibi bağırsakları tutan bir meyveyi de karıştırmanız bebeğinizi ishalden korumak için alabileceğiniz güzel bir önlemdir. 

0 yorum

Bebekler Neden Aglar

Bebeklerin ağlama nedenleri çok çeşitlidir ancak tüm ağlama nedenleri ortaya çıkan memnuniyetsizliği dile getirmek içindir. Örneğin bebeğin altını ıslatması ya da karnının acıkması gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan memnuniyetsizlik duygusu ağlayarak belli edilir. Bebeklerin ağlama yetenekleri aslında onların çalan alarmları olarak algılanmalıdır. Özellikle de ilk bebeklik döneminde ağlamaların tümünün belirgin nedenleri vardır.

Ancak bebek büyüdükçe ağlamanın kullanılacak bir silah olduğunu öğrenerek bunu kendi ihtiyaçlarını istediği şekilde gerçekleştirmeniz için kullanabilir. Örneğin kendi odasında yatmaya alıştırdığınız bebeğinizi bir gece ağladığı için yanınıza aldığınız takdirde bebeğinize aslında yeteri kadar ağlaması halinde yanınıza gelebileceğini öğretmiş olursunuz. 
Bu nedenle bebek büyütürken kesinlikle kararlı olunması ve asla yanlış denilen bir tutumun bebeğin ağlaması nedeni ile değiştirilmemesi gerekir. Bebeklerin ağlarken yapmış oldukları hareketler onların ağlama nedenlerini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Zaten bir süre sonra anne ile bebek arasındaki uyum sağlanmış olacağı için anne bebeğin ağlama sesinden ve ağlarken yaptığı hareketlerden ağlama nedenini anlayacak duruma gelecektir. Örneğin ağlarken sürekli oranırken yalanan bir bebeğin ağladığı anlaşılırken ağlarken kulağını tutan bir bebeğin kulak ağrısı çektiği belli olmaktadır. Aynı şekilde ağlarken bebeğin ayaklarını karnına çekmesi gaz sancısı yaşadığını göstermektedir. Bebekler bir sağlık problemleri olmadığı takdirde genelde altları kuru ve karınları tok olduğu zamanları uykuda geçirmektedir. Özellikle de ilk 1-2 aylık dönemde bebeğin uyuması gelişmesi açısından çok önemlidir. 
0 yorum

Anne Sütünü Arttıran Yiyecekler

Anne sütünü arttırmanın en etkili yolu bebeğinizi düzenli olarak emzirmektir. Emzirmeye duyarlı olan süt bezleri bebeğiniz emdikçe daha fazla süt salgılar. Bu nedenle sütünüzü arttırmak için ilk dikkat etmeniz gereken nokta bebeğinizi sık sık emzirmektir. 

Yine anne sütünün temel maddesi olan su emziren anneler tarafından çok sık içilmelidir. Bunlara ek olarak anne sütünü arttıran yiyecekler olduğu da bilinmektedir. Bunlar arasında ilk sırada anason yer almaktadır. Ayrıca biraların yapımında kullanılan mat anne sütünü yine bariz şekilde arttıran önemli bir bitkidir.

Isırgan otu ve rezene gibi bitkilerin yanı sıra soğan gibi sebzeler de işe yaramaktadır. Ancak anne sütünü arttırmak için kesinlikle en çok tavsiye edileni tamamen doğal olması açısından ısırgan otu çayı ve rezene çayıdır. Annenin yediği ve içtiği her türlü besin maddesinin bebeğe de geçeceği unutulmamalıdır. Bu nedenle süt yapması için yenilen ve içilen alakasız şeyler bebeklerin sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin süt yaptığına inanıldığı için sürekli olarak kuru fasulye yiyen bir annenin bebeği aşırı derecede gazlanacağı için rahatsızlanabilir.

Anne sütünü arttırmak için size düşen görev yeteri kadar su içmek ve bebeğiniz istemese dahi ilk doğduğu günler onu 2 saatte bir emzirmektir. Bunun yanı sıra annelerin kesinlikle bebeğime sütüm yetmiyor gibi olumsuz düşüncelerden arınması gerekmektedir. Bebeğini emziren anne sürekli olarak senin sütün yetiyor, süt bebeğe yaramış bak kilo almış gibi olumlu sözlerle motive edilmesi gerekir.  

0 yorum

Ceviz Yagının Faydaları Nelerdir

Ceviz üzerine yapılan her araştırma sonucunda yeni bir etkisi ortaya çıkarılan mucize bir besindir. Ceviz ağacının meyvesi olan cevizin kendisi kullanıldığı gibi aynı zamanda ceviz yaprağı, cevizin kabuğu ve cevizin özel işlemlerden geçirilmesi ile elde edilen ceviz yağı da kullanılmaktadır.Cevizi eline alan herkesin aklına şekli nedeni ile insan beyni gelmektedir. Ceviz içerisinde barındırdığı zengin Omega 3 yağları nedeni ile beyinin en büyük destekçisidir ve bu özelliği nedeni ile zeka gelişiminin büyük bir hız ile inşaa edildiği çocukların günlük beslenme listelerinde mutlaka yer verilmesi gereken bir besindir.

Bu özelliği ile istisnasız tüm Beyin ve Sinir Cerrahisi doktorları hastalarına düzenli olarak günde en az 3 ceviz yemelerini önermektedir. Cevizin faydaları arasında ilk sırayı beyin gelişimlerini desteklemesi almaktadır. İçerisinde selenyum ve gümüş gibi elementler barındıran ceviz bu özelliği ile zeka gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Ceviz son derece güçlü bir antioksidan olması nedeni ile kansere karşı da koruyucu etki göstermektedir. Cevizin en etkili olduğu kanser türleri olarak prostat kanseri, meme kanseri ve kalın bağırsak kanseri ilk sıralarda yer almaktadır. Özellikle de kanserli hücrelerin yayılım hızını kesmesi nedeni ile tedavi sürecinde başarı oranını arttırmaktadır.

Omega 3 içeriği nedeni ile kalp sağlığını da destekleyen ceviz ayrıca yine içinde yüksek miktarda barındırdığı arginin sayesinde damar esnekliğini koruduğu için kalp damar sağlığı için de büyük bir öneme sahiptir. Günümüzün hastalıkları arasında yer alan kolestrol düşmanı olan ceviz kötü kolestrolün kontrol altında tutulmasını sağlamaktadır. Hafızayı kuvvetlendirici etkisi nedeni ile okula giden çocukların mutlaka sabah kahvaltısında ceviz tüketmeleri önerilmektedir. 

0 yorum

Adacayının Faydaları Nelerdir

Şifalı bitkiler arasında en çok bilinenlerden biride adaçayıdır. Adaçayı yabani olarak dağ tepelerinde kendiliğinden yetişen bir ottur. Açık yeşil renge sahip olan bu otun yaprakları uzun olup kokusu da son derece keskin bir yapıya sahiptir. Haziran ve Temmuz aylarında yaprakları çiçek açan adaçayı toplanmaya başlanır ve kış için güneşe serilip kurutulur. 

Daha ziyade kuru adaçayı kullanılsa da yazın bu otun taze yeşil yaprakları da tercihe göre kullanılabilmektedir. Adaçayı hazırlamak için kaynamış su kullanmanız yeterlidir. Bir su bardağı kaynar suyun içerisine katacağınız 2 çay kaşığı kurumuş adaçayını 5-10 dakika kadar demlemeye bıraktıktan sonra süzüp içmeniz halinde adaçayının faydalarından yararlanabilirsiniz. Adaçayı hazırlarken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta soğuk suyun içine koyarak kaynatmamaktır. Aksi halde tüm yararını kaybedecektir.

Adaçayı son derece şifalı bir bitkidir. Adaçayının faydaları arasında en bilineni çok güçlü bir antiseptik olmasıdır. Bu özelliği sayesinde ağız yaralarında, dişeti hastalıklarında ve boğaz ağrısında gargara yapılması tavsiye edilmektedir. Antiseptik özelliği sayesinde diş eti iltihaplanmasında adaçayı gargarası ağrıyı hemen kesecek, ağızda bulunan yaranın iyileşmesini sağlayacak ve boğaz enfeksiyonlarında boğaz ağrısını büyük oranda azaltacaktır.

Adaçayı aynı zamanda etkili bir gaz sökücüdür. Bu özelliği ile hazımsızlık yaşayan kişilerin kurtarıcısı olarak görülür. Bağırsak ve mide gazlarını sökerken aynı zamanda sindirim sistemini destekleyerek düzenli çalışmasını sağlar. Astım hastaları için göğüs yumuşatıcı etkisi nedeni ile kullanımı önerilmektedir. Sinir sistemi üzerinde olumlu etkileri nedeni ile aşırı stres altında bulunan kişilerin sakinleştirici olarak kullanması önerilmektedir.

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI