Prof. Dr. Darçın, kalp krizi geçirmiş, kalbinde stent olan ya da kalp ameliyatı olmuş kişilerin et tüketiminin sınırlı olması gerektiğini belirterek, Kurban Bayramı'nda söz konusu kişilerin sakatat tüketiminde dikkatli olması uyarısında bulundu.
Kurbanın kesilmesinin ardından etin dinlendirildikten sonra tüketilmesi gerektiğini bildiren Prof. Dr. Darçın, şunları söyledi: "Özellikle kalp hastalarının eti tüketirken daha hassas davranması gerekir. Kalp hastası veya ameliyatı geçiren kişiler daha dikkatli olması gerekir. Et, Türk toplumunun hayatında kuşkusuz vazgeçemeyeceği bir gıda. Toplum olarak eti çok seviyoruz ve tüketmek istiyoruz. Gençlik yıllarında edindiğimiz gıda alışkanlıklarımızı yaşlanınca kolayca değiştiremiyoruz. Bu, sağlık açısından doğru değil. Hastalara, eti Kurban Bayramı'nda hiç tüketmeyin diyemem ancak dikkatli tüketmelerini tavsiye ediyorum. Kalp hastaları, az miktarda ve tadacak kadar yemeli. Gıda mühendisleri, etin haşlama şeklinde tüketilmesini tavsiye ediyorlar ancak eti haşlama şeklinde yemek halkımızın genellikle pek de sevmediği bir şey. Bu durumda en azından ızgara olarak tüketilebilinir. Sakatatlardan biraz daha uzak durmak gerek."
"Paça, kelle, etten daha zararlı"
Prof. Dr. Darçın, kurbanın paça ve kelle kısmından yapılan yemeklerden kalp hastalarının uzak durması tavsiyesinde bulunarak, bu tür yemeklerin, normal et yemeklerinden daha zararlı olduğunu anlattı.
Kalp hastalarının Kurban Bayramı'nda et tüketimine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Darçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kalp hastalığı bulunan kişiler için ciğer, kelle, paça ve işkembe türü şeyler etten daha da zararlıdır. Tüketeceğimiz et eğer dana eti olursa daha iyi olur. Koyun eti, kolesterol açısından daha zengin ve zararlı. Bu noktada koyun etinden özellikle kalp hastalarının uzak durmasında fayda var. Kalp hastalarının daha ziyade az miktarda ızgara tarzında yapılmış dana etlerden tadımlık olarak yemelerini öneriyorum."
Yorum Gönder