işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Adacayının Faydaları Nelerdir

Şifalı bitkiler arasında en çok bilinenlerden biride adaçayıdır. Adaçayı yabani olarak dağ tepelerinde kendiliğinden yetişen bir ottur. Açık yeşil renge sahip olan bu otun yaprakları uzun olup kokusu da son derece keskin bir yapıya sahiptir. Haziran ve Temmuz aylarında yaprakları çiçek açan adaçayı toplanmaya başlanır ve kış için güneşe serilip kurutulur. 

Daha ziyade kuru adaçayı kullanılsa da yazın bu otun taze yeşil yaprakları da tercihe göre kullanılabilmektedir. Adaçayı hazırlamak için kaynamış su kullanmanız yeterlidir. Bir su bardağı kaynar suyun içerisine katacağınız 2 çay kaşığı kurumuş adaçayını 5-10 dakika kadar demlemeye bıraktıktan sonra süzüp içmeniz halinde adaçayının faydalarından yararlanabilirsiniz. Adaçayı hazırlarken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta soğuk suyun içine koyarak kaynatmamaktır. Aksi halde tüm yararını kaybedecektir.

Adaçayı son derece şifalı bir bitkidir. Adaçayının faydaları arasında en bilineni çok güçlü bir antiseptik olmasıdır. Bu özelliği sayesinde ağız yaralarında, dişeti hastalıklarında ve boğaz ağrısında gargara yapılması tavsiye edilmektedir. Antiseptik özelliği sayesinde diş eti iltihaplanmasında adaçayı gargarası ağrıyı hemen kesecek, ağızda bulunan yaranın iyileşmesini sağlayacak ve boğaz enfeksiyonlarında boğaz ağrısını büyük oranda azaltacaktır.

Adaçayı aynı zamanda etkili bir gaz sökücüdür. Bu özelliği ile hazımsızlık yaşayan kişilerin kurtarıcısı olarak görülür. Bağırsak ve mide gazlarını sökerken aynı zamanda sindirim sistemini destekleyerek düzenli çalışmasını sağlar. Astım hastaları için göğüs yumuşatıcı etkisi nedeni ile kullanımı önerilmektedir. Sinir sistemi üzerinde olumlu etkileri nedeni ile aşırı stres altında bulunan kişilerin sakinleştirici olarak kullanması önerilmektedir.

0 yorum

Ceviz Yagının Faydaları Nelerdir

Ceviz üzerine yapılan her araştırma sonucunda yeni bir etkisi ortaya çıkarılan mucize bir besindir. Ceviz ağacının meyvesi olan cevizin kendisi kullanıldığı gibi aynı zamanda ceviz yaprağı, cevizin kabuğu ve cevizin özel işlemlerden geçirilmesi ile elde edilen ceviz yağı da kullanılmaktadır.Cevizi eline alan herkesin aklına şekli nedeni ile insan beyni gelmektedir. Ceviz içerisinde barındırdığı zengin Omega 3 yağları nedeni ile beyinin en büyük destekçisidir ve bu özelliği nedeni ile zeka gelişiminin büyük bir hız ile inşaa edildiği çocukların günlük beslenme listelerinde mutlaka yer verilmesi gereken bir besindir.

Bu özelliği ile istisnasız tüm Beyin ve Sinir Cerrahisi doktorları hastalarına düzenli olarak günde en az 3 ceviz yemelerini önermektedir. Cevizin faydaları arasında ilk sırayı beyin gelişimlerini desteklemesi almaktadır. İçerisinde selenyum ve gümüş gibi elementler barındıran ceviz bu özelliği ile zeka gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Ceviz son derece güçlü bir antioksidan olması nedeni ile kansere karşı da koruyucu etki göstermektedir. Cevizin en etkili olduğu kanser türleri olarak prostat kanseri, meme kanseri ve kalın bağırsak kanseri ilk sıralarda yer almaktadır. Özellikle de kanserli hücrelerin yayılım hızını kesmesi nedeni ile tedavi sürecinde başarı oranını arttırmaktadır.

Omega 3 içeriği nedeni ile kalp sağlığını da destekleyen ceviz ayrıca yine içinde yüksek miktarda barındırdığı arginin sayesinde damar esnekliğini koruduğu için kalp damar sağlığı için de büyük bir öneme sahiptir. Günümüzün hastalıkları arasında yer alan kolestrol düşmanı olan ceviz kötü kolestrolün kontrol altında tutulmasını sağlamaktadır. Hafızayı kuvvetlendirici etkisi nedeni ile okula giden çocukların mutlaka sabah kahvaltısında ceviz tüketmeleri önerilmektedir. 

0 yorum

Anasonun Faydaları Nelerdir

Anason dik gövdeli, dalları çok sık olan tüylü yapıya sahip bir bitki türüdür. Yuvarlak olan yaprakları uzun
saplıdır. Bahçelerde özel olarak yetiştirilebilen bu bitki aynı zamanda doğada kırlarda kendiliğinden yetişmektedir. Son derece faydalı bir bitki olması nedeni ile uzun yıllardır insanlar tarafından kullanılmaktadır.
Anasonun faydaları arasında ilk sırada son derece güçlü bir gaz sökücü olması yer alır. Şişkinliği önleyip hazmı kolaylaştırdığı için sindirim sistemi hassas olan kişilerin kullanımı önerilmektedir. Yine gaz problemi yaşayan kişilerde anason çayı içilmesi son derece etkili bir yöntem olarak öne çıkmaktadır. Yine ishale yakalanan ve mide bulantısı yaşayan kişilerin içmesi halinde hem ishali hem de mide bulantısını kısa sürede kesilmesini sağlamaktadır.

Anason aynı zamanda güçlü bir sakinleştiricidir. Bu nedenle gergin olduğunuz ve stresli dönemlerden geçtiğiniz zamanlarda anason çayı içmeniz sizi rahatlacaktır. Anasonun yararları arasında bir diğer bilinenide anne sütünü arttırmasıdır. Anne sütünü artırmak için anason çayı içmenin bebeğe hiçbir zararı bulunmadığı gibi gazlı bebeklerde anne sütünden bebeğe geçmesi sonucu bebeğin gazını daha kolay çıkarmasına yardımcı olmaktadır. Emziren anneler anason çayı içerken günde 3 fincandan fazla tüketmemeye özen göstermelidir. Nefes darlığı çeken kişilerin yine bu çayı içmesi tavsiye edilirken ayrıca öksürüğün kısa sürede atılmasına da iyi gelmektedir.

Anason genelde kurutulan bitkilerinden çay yapılarak tüketilmektedir. Anason çayı hazırlamak için bir cezvenin içerisine bir bardak kadar su koymak ve 1-2 kaşık kadar anason atarak 5 dk. kaynamaya bırakmak yeterli olacaktır. Ocaktan aldığınız anason çayını 5-10 dk. kadar demledikten sonra süzerek tüketebilirsiniz.

0 yorum

Badem Yagının Faydaları

Badem oldukça faydalı olup bademin özünün çıkarılması sonucu elde edilen badem yağı da büyük bir şifa kaynağıdır. Badem genelde pembe ve bazende beyaz çiçekler açan badem ağacından elde edilen meyvedir. Acı badem ve tatlı badem olmak üzere iki farklı türde elde edilen badem meyvesi gereken olgunluğa eriştikten sonra etrafı sert bir kabukla kaplanmakta ve badem mevyesi oluşumunu tamamlamaktadır. Son derece besleyici içeriğe sahip olan badem barındırdığı zengin kalsiyum, E vitamini, magnezyum ve fosfor gibi elementler ile tam bir şifa kaynağıdır.

Bademin en büyük faydası tüm bu içerikleri sayesinde beyni beslemesidir. Badem içerisinde yüksek miktarda Omega 3 barındırdığı için beynin en büyük dostu sayılır ve özellikle de gelişim çağındaki çocukların her gün yemesi tavsiye edilir. Son derece yüksek kaloriye sahip olduğu için kilo problemi olan kişilerin günde bir avuçtan fazla tüketmemesi tavsiye edilir.  Adet dönemini sıkıntılı geçiren bayanların bu kuruyemişi tüketmeleri önerilir. Badem adet öncesi oluşan şiddetli kasık ağrıları, aşırı sinir, baş ağrısı ve yorgunluk gibi olumsuz durumların mümkün mertebe azalmasına yardımcı olur.

Kan şekerini düzenlediği için şeker hastalarının kullanımı önerilir. Beyni beslediği için düzenli olarak badem tüketen kişilerin beyin hücrelerinin çok daha genç kaldığı ve Alzheimer hastalığına yakalanma risklerinin düştüğü bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmış akademik bir gerçektir. Bademin özel işlemler ile çıkarılan yağı olan badem yağı da yine şifalıdır. Badem yağının faydaları arasında en etkileyici olanı yaraların hızlı iyileşmesine olan etkisidir. Açık yaraların üzerine sürüldüğü takdirde yaranın kısa sürede iyileşmesini sağlar. Basura sürüldüğü takdirde hem ağrısının azalmasına hem de basurun iyileşmesine yardımcı olur. Acı bademden elde edilen badem yağı ise böbrek iltihabının iyileşmesine ve böbreklerde oluşan kumlar ile taşların dökülmesine etki etmektedir.

0 yorum

Biberiye Ve Biberiye Yagının Faydaları Nelerdir

Bir diğer ismi de kuş dili olan biberiye son derece keskin bir kokuya sahip olan iğne yapraklı bir bitkidir. Süs bitkisi olarakta kullanılan biberiyenin yaprakları yaz mevsiminde toplanıp kurutulmaktadır. Kurutulan bitkilerden biberiye çayı yapılırken aynı zamanda yapraklarının özel bir yöntem ile damıtılması sonucunda da biberiye yağı elde edilmektedir. Hem biberiye çayı hem de biberiye yağı binbir derde şifa olan özel bir iksirdir.

Biberiyenin faydaları arasında en etkili olanı ve en çok kullanılanı zayıflamaya olan etkisidir. Tüm zayıflama çaylarının içerisinde mutlaka biberiye bitkisi de bulunur. Hazmı kolaylaştırmasının yanı sıra bağırsakları da çalıştırması zayıflama konusunda biberiyeyi rakipsiz kılmaktadır. Tabi ki sadece biberiye çayı içerek zayıflamak mümkün değildir. Biberiye çayı sadece sizin diyetinizi destekleyen bir faktördür. İştah kesici özelliğinin yanı sıra sindirimi hızlandırması ve bağırsakları çalıştırması diyetiniz boyunca daha başarılı olmanızı sağlayacaktır.

Biberiyenin yapraklarından elde edilen biberiye yağı cildin bir numaralı dostudur. Cildi sıkılaştırması ve esneklik vermesi nedeni ile biberiye yağı cilt bakım sektörünün sık kullandığı bitkiler arasında yer almaktadır. Ilık bir su içerisine katılan biberiye yağı ile cilt yıkanırsa cilt hem temizlenecek hem de gerginlik kazanarak daha genç bir görünüme kavuşacaktır. Yine bir litre suyun içerisine kekik yağı ve biberiye yağı eşit olarak katılıp bu suyun buharında yüzünüzü dinlendirmeniz cildinizi derinlemesine temizleyecek ve var olan sivilcelerinizden kurtulmanızı sağlayacaktır. Sivilceli ciltlerin en büyük düşmanı biberiye yağıdır. Biberiye yağı ile eşit miktarda karıştırılan kekik yağı sivilcelerin üzerine bir pamuk yardımı ile sürülüp kurumaya bırakılırsa sivilcelerin kurumasını sağlayacaktır. 

0 yorum

Çörek Otunun Faydaları Nelerdir

Pek çok kişi tarafından siyah susam olarak ta bilinen çörek otu 40 cm. boyuna sahip, ince yaprağı ile dikkat çeken otsu bitkidir. Çörek otu ise bu bitkinin dalları üzerinde yer alan kapsüllerin içinde bulunan tohumlardan elde edilmektedir. Çörek otu farklı pek çok şekilde kullanılmaktadır. Çörek otunun tohumunun kurutulması, yağının çıkarılması, tohumunun çekilerek toz haline getirilmesi ve tohumlarının haşlanması gibi farklı yöntemler bulunmaktadır. 

Çörek otu ülkemizde daha ziyade baharat olarak kullanılsa da aslında son derece faydalı bir bitkidir. Çörek otu içerisinde yüksek miktarda saponin, alkolit, tanen ve çeşitli yağlar bulundurmaktadır. İçerisinde barındırdığı bu etken maddeler sayesinde çörek otu bağışıklık sistemini destekler ve hastalıklara karşı vücudu koruduğu gibi aynı zamanda hastalıkların çok daha kısa sürede iyileşmesini sağlamaktadır. Son derece güçlü bir gaz sökücü olan çörek otu özellikle de bağırsaklarda oluşan gazın atılmasında etkilidir.

Çörek otu hazmı kolaylaştırmasının yanı sıra iştah açıcı özelliği ile kilo almak isteyen kişilerin kullanması gereken bir şifa kaynağıdır. Çörek otu antioksidan özelliğe sahip olduğu için prostat kanseri ve meme kanseri ile mücadelede önemli bir etkiye sahiptir. Çörek otu anne sütünü arttırıcı etkiye sahiptir ve sütünü arttırmak isteyen anneler tarafından gönül rahatlığı ile kullanılabilir. Ancak anne sütünden bebeğe geçtiği için aynı gün içinde en fazla 3 fincan kullanılması gerekir. Çörek otu yağı saça sürüldüğü takdirde kepeklenmeyi büyük ölçüde önlerken aynı zamanda kellik ile mücadele de önemli sonuçlar vermektedir. Yapılan araştırmalar çörek otunun son derece keskin olan kokusunun baş ağrısına iyi geldiğini göstermektedir. 

0 yorum

Tarçının Faydaları Nelerdir

Anavatanı Sri Lanka olan tarçın ayrıca mutfaklarda kullanılan en eski baharatlar arasında bulunmaktadır. Tarçın ağacının kabuğundan elde edilen ve aynı isimle anılan tarçın baharatı kabuk olarak tüketilebileceği gibi aynı zamanda toz tarçında kullanılmaktadır. Tarçının farklı pek çok türü bulunmakla beraber bilinen 100 türü bulunmaktadır. Bunların arasında en değerlisi ve fiyat olarak en pahalısı Taylan tarçınıdır. Tarçının tedavi amaçlı kullanımı araştırıldığında antik çağlarda bile kullanıldığı görülmektedir.

Tarçın üzerine yapılan araştırmalar sonucunda tip 2 diyabeti tedavi ettiği ve şeker hastalığı üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle şeker hastalarının düzenli olarak tarçın kullanması önerilmektedir. Tarçın insülin salgılanmasını dengede tuttuğu için özellikle de tatlıların üzerine toz tarçın serpilerek tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Ayrıca bu özelliği sayesinde tarçın kalp krizi riskini de minimum seviyeye çekmektedir. Kandaki kötü kolesterol seviyesini belirgin şekilde düşürdüğü için kolesterol sorunu bulunan kişilerin tarçın kullanımı fayda sağlayacaktır. Günlük yarım çay kaşığı gibi az bir tüketimin bile kötü kolesterol seviyesini düşürmeye yeterlidir. Kalp damar sistemini güçlendiren tarçın aynı zamanda yüksek oranda kalsiyum ve lif barındırmakta ve bu özelliği sayesinde kalp damar sağlığını olumlu olarak etkilemektedir.

Amerika’da yer alan bir üniversitede gerçekleştirilen akademik çalışma sonucunda tarçının lenf kanseri ve kan kanseri üzerinde olumlu etkisi olduğu, tarçın sayesinde kanserli hücrelerin bölünme hızlarının düştüğü ve kanserin yayılımının gerilediği bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır. Ayrıca yüksek miktarda lif içerdiği ve salgılanan safrayı kontrol altına alan etken maddeler barındırması nedeni ile kolon kanserine karşıda koruyucu etkiye sahiptir. 

0 yorum

Meyan Kökünün Faydaları Nelerdir

Meyan kökü son derece etkili bir şifalı bitkidir. Meyan kökü adını aldığı ve genelde Rusya ile Çin’de yetişen büyüklüğü 1 metreyi kadar bulabilen, mavimsi salkım çiçeklere sahip olan meyan ağacının kökünden elde edilmektedir. Son derece sık yaprakları olan meyan bitkisinin kökünden elde edilen meyan kökü mineral ve vitamin yönünden son derece zengin olmasının yanı sıra medikal sektöründe de sıklıkla kullanılması ile ünlüdür. Çok eski dönemlerde ve şaman kültüründe meyan kökü çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılırken bugünde modern ilaç endüstrisinin en çok kullandığı bitkiler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. 

Meyan kökünün faydaları arasında ilk sırada nezle ve gribe iyi gelmesi yer almaktadır. Bu nedenle sonbahar mevsiminde kullanımı artmaktadır. Balgam sökücü özelliği sayesinde geçmeyen inatçı öksürük tedavisinde son derece etkilidir. Öksürük ilaçlarının yarardan ziyade zarar verdiği göz önüne alınırsa özellikle de çocuklarda öksürük tedavisinde meyan kökü kullanılarak hazırlanan karışımlara ve çaylara yer verilmesi önerilmektedir. Göğsü yumuşattığı için nefes darlığı sorunu yaşayan kişilerin düzenli olarak meyan kökü kullanımı yarar sağlayacaktır. Antibakteriyel özelliği bulunduğu için ince bağırsak iltihapları başta olmak üzere hem harici hem de dahili olarak mikroplu hastalıklara karşı tedavilerde yararlanılmaktadır. Hepatit türlerinde Hepatit A ve Hepatit C hastalıklarına karşı antiviral özelliği bulunduğu için koruyucu etkisi bulunmaktadır. 

Özellikle de müzmin hepatit hastalarının kullanımı doktorlar tarafından da tavsiye edilmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ile kansere karşı da önemli faydaları bulunduğu belirlenmiştir. İdrar söktürücü özelliği nedeni ile ödem sorunu bulunan kişilerin kullanımı önerilir. Bağırsakları çalıştırıcı özelliği ile kabızlık sorunu yaşayanlar tüketmelidir. Meyan kökü kurutularak saklanmalıdır. Kurutulduktan sonra toz haline getirilebileceği gibi kuru meyan kökünün kaynatılması ile elde edilen meyan çayı da kullanılabilmektedir.

0 yorum

Dereotunun Faydaları Nelerdir

Dereotu maydanozgiller familyasına üyedir ve Asya’nın batısı ile Avrupa kıtasının güney bölgesi anavatanı olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde bahçelerde kültür bitkisi olarak yetiştirildiği gibi aynı zamanda yabani olarak doğada kendiliğinden yabani olarak yetişmektedir. 120 cm. varan boyu ile dikkat çeken dereotunun çiçekleri sarıdır. 


Son derece etkileyici bir kokuya sahip olan dereotu otsu bitkiler kategorisine girmektedir. Dereotu taze olarak kullanılabileceği gibi aynı zamanda sonbahar mevsiminde kurutularak kullanımı da yaygındır. Peki dereotunun faydaları nelerdir? Dereotunun faydaları arasında ilk sırayı gaz sökücü etkisi almaktadır. Dereotu son derece güçlü bir gaz sökücüdür ve hem mide gazlarında hem de bağırsak gazlarında olumlu etkileri bulunmaktadır. Sürekli olarak hıçkırık sorunu yaşayan kişilerin düzenli olarak dereotu tüketmeleri ve dereotu çayı içmeleri halinde bu sorunları kısa sürede ortadan kalkacaktır. Mide düzenini sağladığı için hazımsızlıkla mücadelede etkilidir. Savunma sistemini güçlendirdiği için dereotu hastalıklarla mücadelede etkilidir ve salgınların olduğu dönemde bağışıklık sistemini güçlendirmesi için kullanılmalıdır.

Dereotu çayı adet döneminde kanama miktarını artırdığı için bebek bekleyen anne adaylarının kullanması kesinlikle önerilmemektedir. Düzenli olarak dereotu tüketen kişilerde kolesterol sorununun görülme sıklığı düşerken yine ayın şekilde kandaki yağ seviyesinin de düştüğü görülmektedir. Dereotunun faydaları açısından en etkili olanı dereotunu taze olarak kullanmaktır. Ancak dereotu çayı da etkilidir. Dereotu tohumu ise son derece acı olana tadı nedeni ile tüketimi zor olan bir seçenektir. Yine de çekilmiş dereotu tohumunu yoğurt ile tüketme imkanınız bulunmaktadır. Kurutulmuş dereotu uygun şartlarda (ağzı çok sıkı olarak kapatılmış bir kabın içinde güneş almayan bir yerde) saklanırsa 6 ay boyunca yine aynı şekilde tüketen kişiye fayda sağlayacaktır. 

0 yorum

Enginarın Faydaları Nelerdir

Enginar çiçekleri yumru şeklini andıran ve boyu yer yer 2 metreyi bulabilen bir bitkidir. Enginar tek kelime ile doğanın en büyük mucizelerinden biridir. Enginarın içerisinde bulunan C vitamini ve A vitaminlerinin yanı sıra ayrıca potasyum, demir, kalsiyum, fosfor ve mangenez gibi pek çok mineral bulunmaktadır. İçeriğinde bulunan vitamin ve minerallerin fazlalığı enginarı tam bir sağlık deposu haline getirmektedir. Enginarın faydaları incelendiğinde en çok karaciğeri desteklediği görülmektedir.

Bu nedenle siroz ve karaciğer yetmezliği gibi karaciğer ile ilgili olan hastalıklarla mücadele eden kişilerin bol bol enginar tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Enginarın yararları arasında karaciğer hastalıklarına iyi gelmesinin yanı sıra karaciğerin düzenli çalışmasına yardımcı olması ve karaciğerin kendini yenilemesine yardımcı olması da yer almaktadır. Enginar barındırdığı antioksidanlar sayesinde vücudun kanserle savaşmasını sağlamakta ve hücre yapısını koruduğu için kanserli hücrelerin oluşmasını engellemektedir. Enginar özellikle de rahim ağzı kanseri, prostat kanseri ve meme kanseri türlerinde etkilidir. Hücreleri koruduğu için yaşlanma karşıtı etki gösterir ve yaşlılık belirtilerinin ortaya çıkmasını geciktirir.

Enginarın haşlandığı su içilirse kalp çarpıntısı şikayetlerinin geçtiği görülür. Taze enginarın üzerinde bulunan yeşil yaprakları haşlanıp elde edilen çay düzenli olarak içilirse karaciğer hastalıklarında büyük oranda gerilemeler görülür. Yine enginar çayı ile saçların yıkanması halinde saçların canlandığı ve güçlendiği görülür. Saç dökülmesi ile mücadelede enginar çayı ile saçların yıkanması tavsiye edilmektedir. Zihinsel ve bedensel yorgunluğa karşı yine enginar tüketimi önerilmektedir. Son dönemde satılan enginar hapı içerisinde kimyasal maddeler bulundurduğu için bunun yerine enginarın kendisinin kullanımı daha sağlıklı bulunmaktadır. 

0 yorum

Tarçının Faydaları Nelerdir

Anavatanı Sri Lanka olan tarçın ayrıca mutfaklarda kullanılan en eski baharatlar arasında bulunmaktadır. Tarçın ağacının kabuğundan elde edilen ve aynı isimle anılan tarçın baharatı kabuk olarak tüketilebileceği gibi aynı zamanda toz tarçında kullanılmaktadır. Tarçının farklı pek çok türü bulunmakla beraber bilinen 100 türü bulunmaktadır. Bunların arasında en değerlisi ve fiyat olarak en pahalısı Taylan tarçınıdır. Tarçının tedavi amaçlı kullanımı araştırıldığında antik çağlarda bile kullanıldığı görülmektedir.

Tarçın üzerine yapılan araştırmalar sonucunda tip 2 diyabeti tedavi ettiği ve şeker hastalığı üzerinde olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle şeker hastalarının düzenli olarak tarçın kullanması önerilmektedir. Tarçın insülin salgılanmasını dengede tuttuğu için özellikle de tatlıların üzerine toz tarçın serpilerek tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Ayrıca bu özelliği sayesinde tarçın kalp krizi riskini de minimum seviyeye çekmektedir. Kandaki kötü kolesterol seviyesini belirgin şekilde düşürdüğü için kolesterol sorunu bulunan kişilerin tarçın kullanımı fayda sağlayacaktır. Günlük yarım çay kaşığı gibi az bir tüketimin bile kötü kolesterol seviyesini düşürmeye yeterlidir. Kalp damar sistemini güçlendiren tarçın aynı zamanda yüksek oranda kalsiyum ve lif barındırmakta ve bu özelliği sayesinde kalp damar sağlığını olumlu olarak etkilemektedir.

Amerika’da yer alan bir üniversitede gerçekleştirilen akademik çalışma sonucunda tarçının lenf kanseri ve kan kanseri üzerinde olumlu etkisi olduğu, tarçın sayesinde kanserli hücrelerin bölünme hızlarının düştüğü ve kanserin yayılımının gerilediği bilimsel olarak kanıtlanmış durumdadır. Ayrıca yüksek miktarda lif içerdiği ve salgılanan safrayı kontrol altına alan etken maddeler barındırması nedeni ile kolon kanserine karşıda koruyucu etkiye sahiptir. 

0 yorum

Cilt Sıkılastırıcı Bitkisel Maske

Cilt gözeneklerinin gevşek olması, beraberinde siyah noktaları getirmektedir.Cilt gözeneklerinin geniş olması,genetik unsurlara bağlı olabilmekte.Buna ek olarak, yağlı ciltlerde, geniş gözeneklere daha sık rastlanmaktadır. Kullanılan bazı ilaçlar da, gözeneklerin genişlemesinde etkili olabilmektedir. UV ışınlarına fazla maruz kalan kişilerin cilt gözenekleri de genişlemektedir.


Yağ oranı yüksek ciltlerde, gözenek genişlemesine sık rastlandığından, öncelikle cildin yağ oranı dengelenmelidir. Yağ oranı dengelenerek başlanan bakım sürecinde, cildin nemlenmesi de son derece önemlidir. Bol su tüketimi, bu sebeple, bu bakımın önemli bir parçasıdır. Kullanılan bakım ürünleri özellikle su bazlı seçilmelidir
Bazı maskelerin uygulanması ile amaca daha hızlı ulaşmak da mümkündür. Bu maskelerin düzenli uygulanması ile, cilt gözenekleri normal genişliğe erişecek, ciltteki sarkmalar düzelecek ve daha genç bir görünüme kavuşulacaktır.

2 yemek kaşığı yoğurt, 2 yemek kaşığı un ve göz kararı gül suyu bir kap içerisinde iyice karıştırılır. Yüzün geneline sürülerek yarım saat bekletilir. Ardından ılık su ile cilt temizlenir. Bu maske haftada 1 kez uygulanmalıdır. Oldukça pratik olan bir diğer uygulama için, 1 şişe maden suyu, 1 büyük limon ve 1 adet buz kalıbı yeterlidir. Maden suyu bir kaba dökülür ve içerisine 1 büyük limonun suyu sıkılarak katılır. 
Bu karışım, buz kalıbına dökülür ve donması için buzluğa yerleştirilir. Ardından, her sabah, hazırlanan buzdan 1 adet alınarak cilt üzerinde gezdirilir. Cilt, soğukta sıkılaştığından, bu işlem son derece yararlıdır. İçinde bulunan maddeler sayesinde, sıkılaşmanın kalıcı olması sağlanır. Cildi fazla hassas olan kişiler, maden suyuna, limon suyu yerine elma sirkesi katabilirler.

Cildi gençleştiren ve sıkılaştıran diğer bir maske için biraz uğraşmak gerekiyor. Ancak sonuçları mucize gibi olacağından, buna değecektir. Yarım kilo kadar kırmızı acı biber, öncelikle haşlanır. Daha sonra biberler, 5 adet limonun suyu kullanılarak öldürülür. Biber ve limon birleşimine, 1 şişe gliserin ile 1 şişe biberiye yağı katılır. Tüm malzemeler bir arada blender yardımıyla karıştırılır. 

Karışım, bir şişeye konularak, ışık almayacak ve serin bir yerde bekletilmelidir. Karanlık bir dolabın içinde 3 gün bekletilmesi şarttır. 3 günlük beklemenin ardından karışım kullanılmaya başlanabilir. Her gün düzenli biçimde yüze sürülmelidir ve 1 saat bekletilmesi şarttır. Beklemenin ardından, ılık su ile temizlenmelidir. Her gün aksatılmadan kullanımı halinde, kısa sürede cildin, sıkılaştığı, toparlandığı ve gençleştiği gözlemlenecektir.

0 yorum

Normal Dogum Nedir

Bebeğin vajinal yollardan dünyaya geldiği doğumlar normal doğum olarak adlandırılmaktadır. En sağlıklı  doğum yöntemi olarak kabul edilen normal doğum sonrası hem annenin iyileşmesi çok daha kısa sürede meydana gelmekte hem de bebek anne ile hemen doğum sonrası ten teması kurduğu için anne ile bebeğin uyumu daha iyi olmaktadır. Yapılan araştırmalar sonucunda normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerin daha sağlıklı oldukları hatta psikolojik açıdan sezaryenle doğan bebeklere oranlar ileriki dönemlerde daha az depresyona girdikleri belirlenmiştir.

Günümüzde normal doğum acıdan korkan anne adayları için ağrısız doğum ve suda doğum olmak üzere farklı pek çok yöntem ile yaptırılabilmektedir. Özellikle de ağrısız normal doğum son yılların en çok tercih edilen doğum yöntemi olarak öne çıkmaktadır. Bu yöntem ile özel olarak hazırlanan anestezik etkiye sahip ilaçlar anne adayının omurilik bölgesinden vücuda verilmekte ve doğumun son anlarında anne adaylarının özellikle de bebeğin başının çıkması anında yaşanan büyük acıyı duymaları engellenmektedir


Suda doğum ise suyun rahatlatıcı etkisinden yararlanılarak gerçekleştirilen doğum yöntemidir. Bu yöntemde yine özel olarak hazırlanan ve hijyenik olarak uygun hale getirilen su dolu bir havuz içerisine alınan anne adaylarının doğumu normal yollardan yapmasına olanak sağlanmaktadır. Bu yöntemin etkilerinin psikolojik olduğu savunulsa da yapılan istatistiksel çalışmalar suda doğum yapan anne adaylarının büyük bir bölümünün daha az ağrı duyduğunu ortaya koymaktadır. 

0 yorum

Gebelikte Sigara İcmek

Gebelik boyunca anne rahminde gelişen fetüs beslenmesini kordon bağı ile bağlandığı anneden gerçekleştirir. Bu nedenle gebelik boyunca anne adaylarının beslenmelerine ve yaşam tarzlarına çok dikkat göstermeleri önemlidir. Kordon bağı son derece gelişmiş bir sistem olup pek çok zararlı maddenin bebeğe geçişini önleyen özel bir filtre sistemi bulundurmaktadır. Ancak sigara içerisinde bulunan zararlı maddeler incelendiğinde bunların bir çoğunun bu filtreden geçtiği görülmüştür.

Bu nedenle bebeğinizin zarar görmesini istemiyorsanız mutlaka gebelikte sigara kullanmamanız ve sigara içilen ortamlarda mümkün olduğunca bulunmamaya çalışmanız gerekmektedir. Sigaranın içindeki zararlı maddeler incelendiğinde insan sağlığına zarar verdiği bilinen pek çok maddenin bulunduğu görülür. Bunlardan en tehlikelileri kansorejen madde olarak kabul edilen polonyum, gaz odalarında zehir olarak kullanılan hidrojen siyanür ve böcek öldürücü olarak kullanılan DDT adlı etken maddelerdir.


Bu maddeler sigara içerisinde çok az miktarlarda bulunduğu için kullanımlarına izin verilmektedir. Ancak bu maddelerin insan vücudu içerisinde kabul edilebilir miktarları sadece yetişkinler için belirlenmektedir. Yani içtiğiniz sigaranın yan etkileri sizin vücudunuz tarafından tolere edilirken karnınızda ki masum bebeğiniz tamamen korumasız bir durumdadır. Aldığınız her nefeste vücudunuza dolan zehirler kan yolu ile kolay birşekilde bebeğinize ulaşmakta ve onu olumsuz olarak etkilemektedir. Bu nedenle anne olmaya karar verdiğiniz anda sigara kullanımını bırakmanız büyük önem taşır. Sigaranın içerisinde bulunan nikotin maddesinin bebek için çok gerekli olan oksijeni yok etmesi onun gelişim geriliği yaşamasına ve düşük kilolu doğmasına neden olduğu gibi ayrıca ölü doğum ve zeka geriliği gibi riskleri de barındırmaktadır. 

0 yorum

Gebelikte Mide Bulantısı

Gebelikte mide bulantısı ortaya çıkan erken gebelik belirtileri arasında yer almaktadır.  Bu dönemde mide bulantısının neden yaşandığı hakkında kesin bir veri olmamakla beraber ani olarak yükselen hormon seviyesine vücudun vermiş olduğu bir reaksiyon olduğu düşünülmektedir. Bazı gebeliklerde mide bulantısı nedeni ile serum tedavisi bile gerekirken bazı gebeliklerde ise hiç yaşanmaması da normal kabul edilmektedir.


Gebelikte mide bulantısına ne iyi gelir sorusuna verilebilecek en doğru yanıt nane limon çayı içilmesidir. Nane limon çayı mide bulantısına iyi gelmekle beraber anne karındaki bebeğe de hiç bir zararı olmaması önemlidir. Kaynamış sıcak suyun içerisine 4-5 dal kurutulmuş nane ve 1-2 limon diliminin atılması nane limon çayı hazırlamak için yeterlidir. 5-10 dk. dinlenmeye bıraktığınız çayın içerisine dilerseniz ılındıktan sonra şeker atarak içebilirsiniz.

Mide bulantısının çok şiddetli olduğu dönemlerde bu çaya ek olarak tuzlu kraker yemeniz de içinizi bastırmanız için yarar sağlayacaktır. Ayrıca gebelikte düzenli olarak spor yapan özellikle de yüzen anne adaylarında mide bulantısının çok daha az olması nedeni ile mümkün olduğunca gereken imkana sahip anne adaylarının bunlara dikkat etmesi tavsiye edilmektedir. Gebelikte mide bulantıları sabah erken saatlerde başlamakta olup genelde gebeliğin 3. ayını doldurması ile beraber sona ermektedir. Bu süreci daha rahat atlatmak adına az ve sık yemek yemek, düzenli spor yapmak, aşırı yağlı yemeklerden kaçınmak ve fazla yemek yememek size yardımcı olacak basit önlemlerdir

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI