işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
beyin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beyin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

İyot yetersizliği zeka düzeyini etkiliyor!

Normal büyüme, gelişme ile beyin ve vücut işlevleri için mutlak gerekli bir element olan iyotun eksikliği, pek çok önlenebilir sağlık sorununu da beraberinde getiriyor. Uzmanlar iyotlu tuz kullanımının gerekliliğinin altını çiziyor.

İyot, beyin ve sinir sisteminin normal büyüme ve gelişmesi, vücut ısısı ve enerjisinin devamı için gerekli olan tiroid hormonlarının önemli bir bileşeni. Besinlerle iyot alımı yetersiz kaldığında , çeşitli iyot eksikliği hastalıkları görülüyor. Tiroid bezinden kana geçen hormonlar yeterli miktarda üretilemiyor, hemen hemen tüm organların büyümesi, gelişmesi ve işlevlerinde sorunlar ortaya çıkıyor, boy uzaması duruyor ve zihinsel işlevler geriliyor.

Yapılan bilimsel çalışmalara göre, doğumdan itibaren iyot yetersizliği zeka düzeyinde 13.5 puanlık düşmeye neden oluyor, çocuklarda öğrenme yeteneğinde azalma ve algılama güçlüğü ve bunun sonucu olarak da okul başarısında düşme gibi sorunlara yol açıyor. Hamilelerde iyot eksikliği ise erken doğuma, düşüklere ve bebeğin zeka gelişiminde olumsuzluklara sebebiyet veriyor.

İyotlu tuz kullanımı konusunda bilinçlenme gerekiyor.
Dünyada 1,6 milyon insan iyot yetersizliği hastalıkları açısından risk altında. 750 milyon kişide guatr var, 43 milyon kişi önlenebilir beyin özürlü. Sağlık Bakanlığı Anne Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü, ODTÜ ve UNICEF tarafından birlikte gerçekleştirilen Türkiye ölçeğindeki ‘Hanehalkı İyotlu Tuz Tüketimi Araştırması’ na göre Türkiye’de sofrada iyotlu tuz kullanımında bölgeler arasında ciddi farklılık var. ODTÜ araştırmasınca kapsanan hanelerden %64’ü iyotlu tuz kullanıyor. İyotlu tuz kullanan hanelerin oranı kentsel yerleşimlerde %70 civarında iken, kırsal alanlarda bunun yarısı kadar.

Tuzun iyotlanması Türkiye’de 1998 yılından bu yana yasal zorunluluk haline geldi. Ne var ki, piyasada bulunan iyotlu tuz miktarı hakkında elde bilgi olsa bile, bu tuzun ülkeye nasıl dağıldığı hakkında bilgi olmadığından ve kullanım da kişilerin ağız tadına göre değiştiğinden, fiili kullanım hakkında yeterli veri yok. Açık olan bir gerçek var ki; iyotlu tuz kullanımının önemi konusunda bilinçlenme gerekiyor

0 yorum

Beyin Tümörlerinin Erken Teşhisi


Acıbadem Ankara Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nejat Akalan, beyin tümörünün erken teşhisinin hayat kurtarabileceğini söyledi. Beyin tümörlerinin erkenden teşhis edilebilmesi, çoğu kez hastanın hayatını ve yaşam kalitesini etkiliyor. Bunun için hastanın bedeninde olan değişiklikleri erkenden fark edebilmesi ve vakit kaybetmeden hekime başvurması gerekiyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nejat Akalan, son zamanlarda artan beyin tümörleri hakkında bilgi verdi. Kafatası içerisinde yer alan beyin dokusu, sinirler ya da beyin zarlarını oluşturan bir hücre grubunun kontrolsüz ve Anormal bölünmeyle çoğalması sonucu oluşan kitlelerin genelde beyin tümörü olarak adlandırıldığını ifade eden Prof. Dr. Akalan, "Kafatası gibi sert, esnek olmayan bir koruyucu içinde sabit bir hacimde bulunan beyin dokusu, kan ve omurilik sıvısının oluşturduğu kafa içi Basınç dengelerinin büyümekte olan bir yabancı dokunun yol açtığı basınç artışıyla bozulması özellikle sinir sisteminin çalışma düzenini aksatır. Oluşan kitlenin yeri ve büyüklüğünün yol açtığı kafa içi basınç artışı yanında kontrolsüz olarak çoğalan hücre grubunun beyin dokusunu istila etmesi, Elektrik uyarımını aksatması ya da baskı sonucu sinirsel iletimi bozmasıyla belirti ve bulgular ortaya çıkar" diye konuştu.

 TÜMÖRÜN İYİ VEYA KÖTÜ OLMASINI NE BELİRLER?

 Tümörün köken aldığı hücre tipi, tümör hücresinin çoğalma hızı ve yerleşim yerinin beyin tümörlerinin neden olduğu yakınmaları, belirtileri ve tedavi yöntemlerini belirlediğini kaydeden Prof. Dr. Akalan, "Vücudun diğer tümörlerine benzer şekilde beyin tümörleri de kötü huylu-malign ya da iyi huylu-benign olabilir. Bir tümörün iyi ya da kötü huylu olmasını belirleyen özellik, tümör hücresinin köken aldığı normal hücreden ne derecede farklı olduğuyla belirlenir. Tümör hücresi ne kadar ilkel halini andıran bir değişim geçirdiyse o derecede hızlı büyüme, normal dokuyu istila etme ve diğer vücut bölgelerine taşınarak gittikleri organlarda da büyüme özelliği (metastaz) gösterir. Beyin tümörlerinin kötü huylu olarak sınıflanan malign formları da, sinir sistemi dışına çıkarak metastaz yapma dışında tüm bu özellikleri taşırlar. İyi huylu tümörler ise yapı olarak köken aldıkları hücrelerden çoğalma hızı dışında çok farklılık göstermeyen, çevre dokuları istila etmeden sadece baskı yaparak belirti veren, çıkarıldıktan sonra yenilenmesi beklenmeyen tümörlerdir" ifadelerini kullandı.

 BEYİN TÜMÖRLERİNİN OLUŞMA NEDENLERİ NELERDİR? 

 Prof. Dr. Akalan konuşmasına şöyle devam etti: "Beyin tümörlerinin oluşmasına neden olan normal bir hücredeki değişimin mekanizması iyi bilinmekle birlikte bir hücrenin neden hayatın bir döneminde ilkel haline dönerek kontrolsüz bir çoğalma özelliği kazandığı bilinmiyor. Travma, virüs, ailevi yatkınlık gibi etmenleri ortaya çıkarmaya yönelik çalışmalar mevcut. Bazı tümörler belirgin bir biçimde 'embriyonal' ve doğumsal olabilirken, bazıları da yaşamın ileri evrelerinde ortaya çıkar."

 BEYİN TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİ NASIL OLUR? 

 Beyin tümörü tedavisinin tümörün tipi, yeri ve kişide yol açtığı belirti ile bulgulara göre planlandığını belirten Prof. Dr. Akalan, "İyi ya da kötü huylu olsun, genelde tüm tümörler için tedavinin ilk basamağını cerrahi tedavi oluşturur. Tümör kitlesinin ortadan kaldırılması; tümöre bağlı basınç artışı ve bası bulgularının önüne geçilmesine, tümör tipinin belirlenmesiyle hastaya ek bir tedavi gerekmediğinin tespitine yarar. Beyin dokusu; kendisini yenileme yeteneği olmayan, dış etkiler sonucu bozulan fonksiyonun diğer dokulara göre çok zor geri kazanıldığı bir sistemdir. Bu nedenle iyi ya da kötü huylu bir tümörün beyin dokusuna olan etkisinin kaldırılması, ilk başta hastanın hayat kalitesini doğrudan etkiler. Ancak bir tümörün tamamen temizlenmesinin önündeki en büyük engel, uygulanan cerrahi işlemlerin Sağlıklı dokuyu etkileme riskidir. Cerrahi tedavide bir tümörün tamamen çıkarılabilmesi tümör cinsi ve yeriyle yakından ilgilidir; cerrahinin niteliği tümörün tamamen çıkarılmasının getireceği riskle kalıntının hastalık sürecine etkisi karşılaştırılarak yapılır. Özellikle kötü huylu tümörlerde cerrahi olarak tümörün tamamen çıkarılmış olması bile tekrarlamayı önlemez. Bu tip tümörlerde kalıntı olsun olmasın nüksleri geciktirmek için radyoterapi ve Kemoterapi gibi ek yöntemlerin kullanılması gerekir" dedi.(İHA)
1 yorum

Kemo Beyin Nedir?

Kemo beyin, kanser tedavisi sonrası ortaya çıkabilen düşünme ve hafıza sorunlarını tanımlamak için hayatta kalanların yaygın olarak kullandığı bir terimdir. Kemo beyin aynı zamanda kemo bulanıklık, bilişsel değişiklikler veya bilişsel işlev bozukluğu olarak da adlandırılır.
0 yorum

Zerdeçal beyni iyileştiriyor!



Zerdeçalın, beynin kendini iyileştirme kabiliyetini artırabileceği belirtildi.




Alman bilim adamları tarafından yapılan ve "Stem Cell Research and Therapy" dergisinde yayımlanan bir araştırma, zerdeçalda bulunan bir maddenin, beynin iyileşmesinde rol alan sinir hücrelerinin gelişimine yardımcı olduğunu gösterdi.

Almanya'nın Jülich kentinde bulunan Nörobilim ve Tıp Enstitüsü'ndeki araştırmacılar, zerdeçalın içinde bulunan aromatik-turmeron isimli bir bileşenin fareler üzerindeki etkilerini inceledi.

Bileşenin enjekte edildiği farelerin beyinleri incelendiğinde, sinir hücrelerinin gelişimiyle bağlantılı olduğu bilinen beynin bölgelerin daha aktif olduğu görüldü.

Yapılan diğer araştırmalar, zerdeçalda bulunan kurkumin adlı maddenin, hem kanserin tedavisinde hem de kanserin önlenmesinde oldukça etkili olduğunu gösteriyor.

Bilim adamları, fareler üzerinde yaptıkları deneylerde elde ettikleri bulgulara dayanarak, felç ve alzeihmer hastalıkları için ilerde ilaç üretilebileceğini, fakat insanlar üzerinde denenmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

0 yorum

Kırmızı meyvenin faydaları



"Kırmızı meyveler çocuklarda beyin fonksiyonlarını artırıyor"




Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülay Hamzaoğlu Öztürk, okul çağındaki çocuklarda özelikle kırmızı renkli meyve tüketiminin, beyin fonksiyonlarını artırdığını ve geliştirdiğini söyledi.

Öztürk yaptığı açıklamada, omega 3 kaynağı olarak bilinen balık ve cevizin yanı sıra kırmızı renkli meyvelerin de beyin fonksiyonlarını artırdığını anlattı.





Mevsimsel geçişi kısa olan kızılcık, ahududu, böğürtlen gibi kırmızı renkli meyvelerin zamanında tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, şöyle konuştu: "Okul dönemindeki çocukların 4 besin grubundan her gün bir çeşit tüketmesi yararlıdır.

Ekmek grubu, enerji harcamasının yüzde 55-60'ını oluşturuyor. Dolayısıyla her gün bir ya da iki dilim ekmeğe mutlaka yer verelim. Genelde çocuklarda eksik kalan sebze meyve grubunda 3-4 porsiyon ve mevsimindeki meyve ve sebzelerden öğünler oluşturulmalıdır. Süt ürünleri grubundan süt, yoğurt, ayran gibi çocuğunuzun sevdiği ürünlerden günlük iki su bardağı öğünlere yayarak verebilirsiniz.

Çocukların büyüme ve gelişiminde özellikle de kas oluşumunu destekleyen protein kaynaklı et, yumurta, bakliyat gibi ürünleri çocukların menüsünde yer verilmelidir”.



Öztürk, okul başarısında önemli etken olan kahvaltılarda, proteince zengin yumurtanın mutlaka her gün, doğru pişirilme yöntemleriyle hazırlanarak çocuklara yedirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI