işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Meme Kanseri Tedavisi

Son yıllarda en çok yayılan kanser türü olan meme kanseri diğer tüm kanser türlerinde olduğu gibi erken evrede yakalandığı takdirde son derece kolay tedavi edilebilen bir kanser türüdür. Meme kanseri tedavisi planlamasında en önemli etken kanserin tanı konulduğu evredir. Ayrıca yine hastanın genel sağlık durumu ve yaşı tedavinin planlamasında dikkate alınan önemli faktörler arasında yer almaktadır.

Meme kanseri tedavisi için tercih edilen ilk yöntem cerrahi müdahale olarak adlandırılan ameliyattır. Meme kanseri ameliyatı olarak bilinen bu yöntemde meme kanseri henüz ilk evrede yakalandı ise sadece kanserli hücrelerden oluşan kitle alınırken ileri evrelerde memenin bir bölümünün, memenin kendisinin tamamının ya da her iki memenin alınması da söz konusu olur. Ameliyat yapılamayacak kadar çok yayılan meme kanseri vakalarında ise izlenebilecek yöntemler hastanın yaşına ve genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Genç hastalarda ilk önce kemoterapi ile kanserli hücrelerin yayılımı engellenmeye çalışılır. Radyoterapi ile bu tedavi desteklenir ya da sadece kemoterapi yeterli görülebilir.

Kanserli hücrelerin yayılımını geriletme başarısı yakalanırsa hasta yine meme kanseri ameliyatı için hazırlanır ve kanserli dokuların alınması ile tedavi tamamlanır. Ancak bazı durumlarda ameliyat mümkün olmaz ve bu durumda radyoterapi ve kemoterapi tedavileri ile hastanın hem yaşam süresinin uzatılmasına hem de yaşam standartlarının yükseltilmesine çalışılır. Unutulmamalıdır ki tedavideki en önemli yarar hastanın moralini yüksek tutması ve iyileşeceğine kesin olarak inanmasıdır...


0 yorum

Testis Kanseri Tedavisi

Kanserlerin adlarından hastalığın çıktığı bölge anlaşılmaktadır. Testis kanseri, erkeklerde görülen bir kanser vakıasıdır. Testis kanseri, sperm üreten dokudan kaynaklı bir kanser tipidir. Ülkemizde ve dünyada oldukça sık rastlanan bu kanser tipi, ortalama olarak 15 ile 35 yaş arası erkeklerde en çok görülen kanser hastalıklarındandır. 
Yapılan araştırmalar neticesinde erkeklerde görülen bu hastalığın oranı %1 olarak tespit edilmiştir. Yaş ilerlemesine de bağlı olarak hastalığın artış gösterdiği kaydedilen bilgiler arasında yer almaktadır. Bu oran 20 ile 40 yaşları arasında diğer yaş grubuna göre 6 kat daha fazladır. Hastalık tamamen tedavinin ne zaman başladığına bağlı olarak riskli olup olmadığını gösterir. Diğer kanserler gibi sinsi olmayan bu kanser tipi erken müdahale ile kolayca mücadele edilebilen bir hastalıktır.

Testis Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Testis kanserinin belirtileri diğer kanser tiplerine göre daha belirgin olduğundan tedavi sürecine daha erken girilebilir. Testis kanserinin en büyük belirtileri ise şunlardır;

  • Testislerin birinin diğerinden büyük olması
  • Karın ağrısı
  • Skrotumda ağırlık hissi
  • Testislerin herhangi birinde ya da skrotumda ağrı
  • Seyrek olarak human chronic gonadotropin (HCG) artışına bağlı olarak göğüslerde büyüme ve hassasiyet.

Yukarıda saydığımız belirtiler başka hastalıklardan da kaynaklanabilen belirtiler de olabilir. Ancak testis kanserine yakalanma riskinin tam olarak tespit edilebilmesi yaklaşık olarak 2 haftadır. Eğer belirtiler 2 haftadan fazla yerini koruyorsa, bir tabibe başvurulmasında önem vardır.

Testis Kanserinin Tedavisi
Diğer kanser hastalıklarında olduğu gibi testis kanserinin tedavisi de hastalık evresine, yaş grubuna ve çeşitli hastalık şekillerine göre değişir. Hastalığın tedavisi genellikle 4 şekilde yapılmaktadır. Bunlar Cerrahi tedavi, radyasyon tedavisi, ilaç ve kemik iliği nakli tedavisidir.

Cerrahi Tedavi: Testis ve çevre dokusu, karın bölgesindeki lenf düğümleri ameliyat ile çıkartılır. Ancak bu tedavi şeklinde bir risk bulunmaktadır. Tek testisi alınmış kişilerde diğer testise kanserin bulaşma riski %2 ile 5 oranında kanserin gelişme riski bulunmaktadır.

Radyasyon Tedavisi: testislerde bulunan seminomlar radyoterapi dediğimiz tedaviye fazlasıyla duyarlıdır. Nonseminomlar ise bunun aksine duyarlı değildirler.

İlaç Tedavisi: diğer adı ile Kemoterapi olarak bilinen ilaç tedavisi nonseminomlarda cerrahi müdahaleden sonra, yan etki bakımından en az yan etkisi olan ilaçlar kullanılarak tedavi edilir.

Kemik iliği nakli: Henüz teşhis aşamasında iken kemik iliği nakli denen tedavi uygulanır. Tedavi şekli, hastanın kemik iliği kanser hücreleri alınarak, hücreleri öldürme etkisi olan bir ilaçla öldürür. Bunun ardından dondurulur. Bu ilikler daha sonra hastaya iğne yoluyla tekrar verilir. 
Çoğu hasta testis ameliyatından sonra kısırlığın meydana geleceği düşüncesine kapılsa da bu yersizdir. 

0 yorum

Mersin Toros Devlet Hastanesi

Adres: Yeni Mh., 33180 Mersin

Telefon:(0324) 233 7180

0 yorum

Mersin Devlet Hastanesi

Adres: Nusratiye Mh., 33050 Mersin

Telefon:(0324) 336 3950

0 yorum

Osmaniye Devlet Hastanesi

Adres: Akyor Köyü Civarı Özel Hastane Yanı, 80000 Osmaniye

Telefon:0850 222 0724

Çalışma saatleri:· 00:00–23:30

0 yorum

Hatay Doğum Ve Çocuk Bakımevi

Adres: Süleymaniye Mh., 31200 İskenderun/Hatay

Telefon:(0326) 614 1907

0 yorum

Antakya Devlet Hastanesi

Adres: Altınçay Mh., 31040 Hatay

Telefon:(0326) 227 1515

0 yorum

Burdur Devlet Hastanesi

Adres: Yeni Mh., 15030 Burdur

Telefon:(0248) 233 1334

0 yorum

Burdur Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi

Adres: Burç Mh., 15200 Burdur
0 yorum

Antalya Atatürk Devlet Hastanesi

Adres: Üçgen Mh., Anafartalar Cad., 07040 Muratpaşa/Antalya

Telefon:(0242) 345 4550

Çalışma saatleri:

Bugün açık · 24 saat açık

0 yorum

Kahramanmaraş Yenişehir Devlet Hastanesi

Adres: İsmet Paşa Mh., 46100 Kahramanmaraş

Telefon:(0344) 223 6450
0 yorum

Kahramanmaraş Devlet Hastanesi

Adres: Yörük Selim Mh., 46050 Kahramanmaraş

Telefon:(0344) 223 5330

0 yorum

Meme Kanseri Belirtileri

Meme kanseri diğer tüm kanser türleri arasında en erken belirti veren kanser türlerinin başında yer almaktadır. Düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapan her kadın henüz ilk evrede meme kanseri belirtisini yakalayabilir. Peki meme kanseri belirtileri nelerdir?

Meme kanseri belirtileri arasında ilk sırada memede ele gelen kitle yer alır. Memede kitle oluşumu farklı pek çok nedene bağlı olarak meydana gelebileceği gibi akla ilk gelen neden her zaman için meme kanseri olmalı ve meme kanseri taramaları yapılarak bu risk ortadan kaldırılmalıdır. Kadınların büyük çoğunluğunda iyi huylu kitle bulunmakla beraber bu kitlelerin düzenli olarak takip edilmesi büyük önem taşımaktadır. Çünkü memede bulunan her kitle kanser oluşumunu tetikleyebilecek büyük bir risk olarak kabul edilmektedir.

Meme kanseri belirtileri arasında buna ek olarak meme başında meydana gelen şekil bozuklukları, memede deformasyon, memede kızarıklık, meme başından akıntı gelmesi yer almaktadır. Bu belirtilerin tümü kendi kendine meme muayenesi yapan her kadının fark edebileceği basit belirtilerdir. Meme muayenesi için ayna karşısında önce görsel olarak kontrol yapılmalı, meme başında şekil bozukluğu, memede deformasyon ve memede kızarıklık olup olmadığı incelenmeli. Daha sonra ise koltuk altından başlayarak göğüs ucuna kadar hafif dokunuşlarla memede ele gelen kitle oluşumu aranmalıdır.Risk oluşturan bir faktörün belirlenmesi halinde hiç vakit kaybetmeden bir doktora başvuruda bulunulması gerekmektedir.

0 yorum

Pankreas kanseri ve tedavi yolları

Midenin arka kısmında 15-20 cm büyüklüğünde bulunan organın adı pankreas’tır. Pankreas başlıca dört bölümden oluşur. Baş, boyun, gövde ve kuyruk. Oniki bağırsağı ile bağlantısı olan bölge baş bölümüdür. Dalak ise kuyruk ile komşudur. Pankreas kanseri, öncelikle aileden herhangi bir bireyde bulunmasından kaynaklanan bir kanser türüdür. 
Diğer bir deyimle ırsi bir hastalıktır. Aynı zamanda sigara kullanıcıları ve şeker hastalarında pankreas kanseri daha çok rastlanan bir kanserdir. Pankreasın görevi, ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi, sindirim işlevi ikincisi ise hormon salgılamadır.


Sindirim işlevi: Sindirime yardımcı olan enzimler denen (amilaz endopeptidazlar, egzopeptidazlar, lipaz, kolesterol esteraz, fosfolipaz A2) gibi madellerin içinde bulunduğu nişasta, yağ ve proteinler bağırsağa ulaştığında pankreas devereye girerek bunların sindirilmesinde yardımcı olur.

Hormon Salgılama: insan vücudunun belli oranda şekere ihtiyacı vardır. Bu oran yükseldiğinde insan sağlığı büyük risklerle karşı karşıya kalır. Yine besinlerde bulunan glukagon hormonunu, somatostatin, amilin, pankreatik polipeptit ve pankreastatinler bağırsağa ulaştığında bağırsak devreye girerek, şeker oranını düşürür ve insülin düzeyini arttırma işlemi görür.

Pankreas Kanseri nedir?
Her kanser türünün isminden anlaşıldığı gibi pankreas kanserine bu ismin verilmesinin nedeni kanserin pankreasta çıkmasından dolayıdır. Pankreasta habis (kötü huylu) tümörün meydana çıkmasına verinle isimdir. Dünyanın birçok yerinde bu kanser türünden ölümler yaşanmaktadır. Özellikle Amerika Birleşik devletlerinde pankreas kanserinden ölenlerin sayısı oldukça fazladır. Oran olarak ölümlere sebep olmada 5. Sırada yer almaktadır. Hastalıktan kurtulup sağlığına tekrar kavuşmak oldukça zordur. Hastalık ile mücadele ederek yaşamada en uzun süre tahmini olarak 5 yıl civarındadır. Lenf damarları ile diğer organlara yayılan pankreas kanseri bu nedenle en tehlikeli kanser türü olarak da bilinir.

Pankreas Kanserinin Belirtileri:
Sinsi bir hastalık olarak bilinen bu hastalık uzun zaman kendini gizleyebilen özelliğe sahiptir. Bu nedenle teşhis genellikle geç yapılmaktadır. Ancak hastalığın belli bazı belirtileri de vardır. Bunlar:
Halk dilinde sarılık olarak bilinen hepatit (B) hastalığında safra kanalları tıkandığından dolayı safra bağırsağa akmaz. Bunun neticesinde hastada cilt sararması, idrar renginin koyulaşması ve dışkının renginin değişmesi görülür.
Karın boşluğunun sol tarafında başlayan bir ağrının sırta vurması
Kan şekerinin seviyesini düşürmesi hastalığa bağlı olarak görülebilen bir belirtidir. Baş dönmesi, titreme ve bayılma da hastalık belirtilerindendir.

Pankreas Kanserinin Tedavisi:
Yine diğer kanserlerde olduğu gibi, tedavi hastanın hastalık evresine göre değişmektedir. Ancak genellikle ameliyat, ışın tedavisi ve ilaç tedavisidir.

0 yorum

Hamilelikte Mide Bulantisı

Hamilelik sürecinde anne adaylarını en çok zorlayan konuların başında mide bulantısı yer almaktadır.

Hamilelik döneminin ilk üç aylık döneminde etkilil olan ve daha sonra kendiliğinden geçen bu rahatsızlığın temel nedeni olarak hızla değişen hormon seviyesi gösterilir. Bazı anne adayları doğumun sonuna kadar mide bulantısı şikayetleri yaşarken bazı anne adaylarında ise hiç mide bulantısı görülmeyebilir. Bu hamile olan kadının vücudunun değişen hormon seviyelerine vermiş olduğu tepkiye bağlı olarak değişmektedir.

Gebelikte mide bulantısı bir hastalık değil gebelik belirtisi olarak kabul edilir. Bu nedenle çoğu zaman ilaç tedavisi uygulanmaz. Ancak anne adayının mide bulantısına bağlı olarak sürekli kusması ve bu nedenle kilo kaybetmeye başlaması gibi olumsuz durumlarda doktor gebelikte mide bulantısı hapı kullanımına izin verebilir. Hamilelikte mide bulantısı ilacı kesinlikle doktorun reçete ettiği durumlarda ve reçete ettiği miktarda kullanılmalıdır. Zararsız bir hap olmasına rağmen yine de gebelikte ilaç kullanımı son derece riskli bulunmaktadır.

Hamilelikte mide bulantısına doğal çözümler arayan kişiler için ilk önerilen nane limon çayıdır. Nane limon çayı gebelik bulantılarını azaltmakla kalmaz aynı zamanda sağlıklı bir içecek olduğu için anne adayının bağışıklık sistemini de desteklemektedir. Nane limon çayının yanı sıra sabah ilk kalkıldığı anda hemen tuzlu kraker yenmesi ve gebelik boyuncu düzenli olarak yüzülmesi de gebelik bulantıları için etkili sonuçlar veren basit önlemlerdir.

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI