işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Elma Sirkesi İle Dogal Güzellik

Elma sirkesinin içerdiği yararlar, günümüzde ispatlanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda bilinçlenen toplum, kimyasal ürünler yerine doğanın hediyesi olan doğal ürünleri tercih etmektedir. Elma sirkesi, sağlık ve güzellik için çok sayıda fayda sağlamaktadır. Yorulan gözler için, her sabah, elma sirkesini bal ile karıştırarak içmek büyük yarar sağlayacaktır. Yaşlılıkla gelen lekelere karşı en etkili çözümlerden biri, soğan suyu ve elma sirkesi karışımıdır. 2 adet soğanın suyu çıkarılır ve bu suya, iki katı kadar miktarda elma sirkesi ilave edilir. Bu karışım, akşam saatlerinde lekelenmenin olduğu bölgeye sürülür ve sabaha kadar bekletilir.


Diş sağlığı, sağlığın olduğu kadar, güzelliğin de önemli bir parçasıdır. Her gün, bir bardak suya, 1 çay kaşığı elma sirkesi katılarak, gargara yapılması, diş sağlığı için çok yararlıdır. Elma sirkesi, birçok hastalığa iyi gelmektedir. Bununla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Güzellik ve sağlık için başucunda bulunması gereken ürünlerden biridir.

Elma sirkesi, evde yapılan cilt bakımlarında kullanılabilir ve oldukça yararlıdır. 1 çay bardağı elma sirkesi, yarım çay bardağı su ile karıştırılır. Bu karışım, sivilcelerin üzerine pamukla yedirilirse, kısa sürede iyileşme görülecektir. Ciltte bulunan lekelerin giderilmesi içinse, yüzde 50 oranında elma sirkesi ve yüzde 50 oranında su karıştırılır. Bu karışım ile 3 günde 1 defa yüz silinir. 
Lekelenmenin iyileştiği kısa bir süre içerisinde fark edilecektir. Saçların parlaklaşması ve kepeklerden arınması için, banyo sırasında, saça dökülen son suya elma sirkesi eklenmelidir. Düzenli uygulama sonrasında, saçlar, kepekten arınır ve parlaklık kazanır. Varis problemi yaşayan kişiler, temiz bir bezi elma sirkesi ile ıslatıp, varisli kısımlara sarmalıdır. Bacakları hafif yukarı kaldırarak, 30 dakika dinlendirilmelidir. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa bu uygulama yapılırsa, varislerde azalma görülecektir. 

Elma sirkesi, zayıflatıcı etkisi ile de bilinmektedir. Ancak, sadece elma sirkesi kullanımı, kişiyi zayıflatmaz. Uygulanan sağlıklı bir diyete eşlik edecek biçimde, düzenli elma sirkesi kullanımı, zayıflamayı hızlandıracaktır. Her gün, kahvaltı sonrasında, 1 bardak suya, 1-2 tatlı kaşığı elma sirkesi karıştırılır. Bu karışıma, 1 tatlı kaşığı bal eklenir. Karışım her gün içilmelidir. Elma sirkesi, aç karnına içilmemelidir.  

0 yorum

Ayak Topuklarındaki Çatlaklar Nasıl Geçer

Ayak topuklarında oluşan çatlaklardan birçok kişi şikayetçidir. Bu çatlakların oluşma sebebi, genellikle uzun süre ayakta kalmaktır. Topuklarda bulunan yağ bezeleri ezilerek, cildi nemsiz bırakır. Bu nedenle, çatlaklar henüz oluşmadan nemlendirme ve bakım işleminin düzenli yapılması en doğrusu olacaktır.Ayak topuklarında oluşan çatlakların giderilmesi için, evde uygulanabilecek ve son derece etkili yöntemler vardır.



Çatlaklara veda etmek için Yöntemler

1 kutu vazelinin içine, 2 adet Gripin tabletinin tozu dökülerek karıştırılır ve ayaklara bol miktarda sürülür. Çorap giyilerek yatılır ve karışımın tüm gece ayaklarda kalması sağlanır. Kısa sürede çatlaklardan eser kalmayacaktır. 

Diğer bir yöntem ise, 1 fincan vazelinin, yarım limonun suyu ve 5 adet ezilmiş aspirin ile karıştırılması ile elde edilen ayak maskesidir. Bu karışım hazırlandıktan sonra, bir tasa su konur ve içine deniz tuzu katılır. Hazırlanan suda ayaklar yarım saat bekletilir. Ayaklar kurulandıktan sonra, hazırlanan karışım ayaklara sürülür. Bu karışım, kısa sürede sonuç verecektir. Ancak uzun süreli kullanımında, bazı kişilerin topuklarında sararma görülebilir. 

Bir tasa konan soğuk suyun içine elma sirkesi katılarak, ayakların yarım saat boyunca, bu suda bekletilmesi de çatlakları yok edecektir. Çatlakların bulunduğu topuk bölgesine bol olmak üzere, tüm ayağa zeytinyağı sürerek masaj yapmak ve 2 saat boyunca bekletmek de çatlakların tedavisinde etkilidir. Bir yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu ile 1 yemek kaşığı gliserinin karıştırılması ile elde edilen krem de son derece etkilidir. Ayaklara masaj yaparak, kakao yağı veya acıbadem yağı uygulanması da bir seçenektir. Ayaklara masaj yaparken, gül losyonu kullanılması, çatlakları yok etmesinin yanı sıra, tırnakların sağlığı için de çok yararlıdır.

Uygulanacak kremlerin, gece sürülmesi, ayak tedavisinde çok daha fazla etkilidir. Krem sürüldükten sonra, gece boyunca bekletilirse, etkisi daha da artacaktır. Ayak çatlaklarının tedavisi için uygulanan bu krem ve bakımların ardından, çatlaklar yok olacaktır. Ancak çatlaklar yok olduktan sonra da bakım ihmal edilmemelidir. Topuklarda, cildin nem kaybı yoğun olduğundan ötürü, bir daha çatlak oluşmaması için, nemlendirici bakımlar düzenli olarak yapılmalıdır. Ayaklar tüm vücudun yükünü taşıdığından ötürü, en az yüz bakımı kadar önem verilmelidir.

0 yorum

Botoks Etkisi Yapan Maske

Botoks uygulaması, aşırıya kaçıldığında çirkin sonuçlara yol açmaktadır Ancak günümüzde,doğal ürünlerin kullanıldığı maskelerin mucizeler yaratabildiği anlaşılmıştır. Zamana yenik düşen ciltlerde, çeşitli kırışıklıklar ve mimik çizgileri ortaya çıkabilmektedir. Cildi gençleştirmek için, evde hazırlanan doğal maskelerle sonuç almak mümkündür.


Bir yumurtanın beyazı, 1 çay kaşığı şeker ile iyice karıştırılır. Temizlenmiş cilde, bu maske iyice uygulanır. Yarım saat bekletildikten sonra ılık su ile cilt temizlenir ve nemlendirici uygulanır. Bu maske, haftada 1 defa yapılmalıdır. Diğer bir maske tarifi içinse, ! adet domates blender kullanılarak sıvı hale getirilir. İçine 5 damla zeytinyağı eklenerek maske hazırlanır. Cilde sürülüp yarım saat kadar bekletilir, ardından ılık su ile temizlenir. Bu maskeyi haftada 2 kez uygulamak idealdir. Bu maske botoks etkisinin yanında, kırışıklıkları da yok edecektir.

Haftada 1 kez uygulanması gereken diğer bir tarif ise, 1 yumurtanın beyazı, 1 çay kaşığı tuz ve 1 çay kaşığı şeker karıştırılarak elde edilir. Bu maske de, ciltte yarım saat bekletildikten sonra ılık su ile temizlenir. Botoks etkisini son derece fark edilir biçimde ortaya çıkaran bir maske de, 3 kat sürülerek uygulanmalıdır. Bu maske; 1 adet yumurtanın sarısı, 1 tatlı kaşığı süt, 1 tatlı kaşığı taze sıkılmış limon suyu, 1 tatlı kaşığı bal ve 1 çimdik tuz karıştırılarak hazırlanır. Malzemeler iyice karıştırılmalıdır. 
Ardından yüze eşit miktarda dağıtılarak sürülür. 10 dakikalık bir bekleme süresinin ardından, maskeden bir kat daha sürülür. Yine 10 dakika beklenmelidir. Süre dolduğunda 1 kat daha, son kat olarak sürülür ve 10 dakika daha beklenir. Toplamda maske yüzde 30 dakika bekletildikten sonra, ılık su ile yıkanır. Bu maskenin haftada 1 defa uygulanması uygundur.

Evde hazırlanabilecek olan bir diğer maske ise E vitamini içermektedir. Eczaneden alınan E vitamini kapsüllerinden, bir su bardağının 4’de 1’i kadarını kaplayacak miktarda bir kaba konulur. Bu kapsüllere 1 yemek kaşığı krem şanti eklenir. 1 adet muz da ezilerek bu karışıma katılır. Malzemeler iyice karıştırıldıktan sonra, yüz, boyun ve dekolte kısmına sürülmelidir. 15 dakika bekletilip, ılık su ile temizlenmelidir. Bu maskenin haftada 1 defa uygulanması, cildin daima genç görünmesini sağlayacaktır.

            
0 yorum

Cilt Lekeleri

Cilt lekelerinin sebepleri kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı kişilerde, genetik faktörler nedeni ile cilt lekeleri kalıcı olabilmektedir. Kişinin geçirdiği veya geçirmekte olduğu bir hastalık da cilt lekelerine sebep olabilmektedir.

Güneşe korumasız bir biçimde maruz kalan ciltlerde de, lekelenmeler meydana gelmektedir.
Kişi, cildinde oluşan lekelerin sebebini bilmiyor ya da emin değil ise, mutlaka bir doktora danışmalıdır. Sebebin belirlenmesinin ardından, gerekli tedavi uygulanarak, lekelerden kurtulmak mümkün olmaktadır. Günümüz tıp imkanları ile, çillerin dahi yok edilmesi mümkündür.Cilt lekelerinin yok edilmesi için, evde hazırlanabilecek ve hızlı sonuç veren maskeler vardır. 

Bunlardan ilki, 1 tatlı kaşığı kil, 1 çay kaşığı el kremi, 1 tatlı kaşığı mısır unu ve biraz ılık suyun karışımı ile yapılabilmektedir. Karışım, hafif koyu bir kıvama gelene kadar çırpılır. Ardından yüze iyice sürülür. Maske, yüzde tam anlamı ile kuruyana dek bekletilir. Kuruduktan sonra, artan maske alınarak, yüzde kurumuş maskeye sürülüp ovularak, maskenin bu şekilde çıkması sağlanır. Bu noktada önemli olan, ovma sırasında, cildin yıpratılmamasıdır. Ardından ılık su ile yüz yıkanmalıdır. Diğer bir maske, 1 limon kabuğunun rendelenerek, 1 yumurtanın beyazı ile karıştırılmasıyla elde edilir. Banyodan evvel sürülüp, 1 saat kadar yüzde bekletilmelidir. 1 çay kaşığı üzüm sirkesi, 1 çay kaşığı su ve 1 çay kaşığı limon suyu iyice karıştırılır. Bu karışım düzenli olarak her sabah ve her akşam, lekelerin üzerine sürülmelidir. 

Diğer bir seçenek; 1 çay kaşığı limon suyu, 2 çay kaşığı sirke ve 1 çay kaşığı su karıştırılarak elde edilen bakım suyudur. Bu su, her gece pamukla cilde sürülmeli ve yıkamadan yatılmalıdır. Sabah olduğunda, cilt, ılık su ile yıkanmalıdır. Buzdolabında hafifçe sararmış olan bir salatalık ikiye kesilerek, iç kısmı ile lekelerin üzeri ovulursa, lekelerin renginde ciddi anlamda açılma olacaktır. 

Güneşten ötürü lekelenmiş olan ciltler için, iyi bir maske tarifi de, yarım kavun veya tam bir şeftali, 1 kahve fincanı kırmızı şarap, 1 tane elma ve 2 yemek kaşığı toz şeker kullanılarak yapılabilir. Yarım kavunun iç kısmı ve elma, iyice rendelenir. Bu rende karışımına, şeker ve şarap da eklenerek, iyice karışması sağlanır. Karışım, bir şişeye konarak, güneş alan bir yerde 10 gün süre ile bekletilir. Süre dolduktan sonra, karışım, temiz bir tülbent yardımı ile süzülür. Elde edilen karışım, oldukça etkilidir. Bu karışım, her gün aksatılmadan cilde pamuk ile sürülmelidir.

0 yorum

Gözaltı Sisliklerinin Nedenleri

Gözaltında bulunan şişlik,kişilerde estetik kaygılara neden olmaktadır.Bu şişliklerin birçok nedeni olabilir.Öncelikle, bir uzmana görünerek, şişliklerin sebebi tespit edilmelidir. Ardından bu şişliklerin yok edilmesi için gerekli tedavi yapılacaktır.

Hormonsal değişimler, gözaltında şişlikler oluşmasına neden olabilmektedir.Bu sebeple oluşan şişlikler,genellikle kadınlarda görülür.Gözaltı şişlikleri herhangi bir hastalığın habercisi de olabilmektedir.Alerjik durumlar,tiroit problemleri, enfeksiyonlar ve böbrek hastalıklarında, gözaltı şişliklerine rastlanabilmektedir.Ancak unutmamak gerekir ki; bir hastalık durumunda,şişliklere eşlik eden başka belirtiler de olmalıdır. 

Tek başına gözaltı şişliği, bir hastalık belirtisi olarak kabul edilmemektedir. Yaşın ilerlemesi ile de bu şişlikler meydana gelebilir. Yaşa bağlı olarak gelişen gözaltı şişlikleri, tıbben normal kabul edilmektedir. Cilt yaşlanırken sarkar. Yıpranan ciltte en çok etkilenen kısım, en ince deriye sahip olan gözaltlarıdır. Yetersiz ve sağlıksız bir uyku da bu şişliklere neden olabilmektedir. Uykunun kısa olması veya dinlendirici olmaması, uykusuzluğa bağlı şişlikleri ortaya çıkarmaktadır. Uzun süren ve uykusuz çalışılan süreçlerde bu şişlikler meydana gelebilmektedir. 
Stres de, ayrıca bu şişlikler için bir sebep olmaktadır. Stres, doğrudan göz kaslarını etkilemektedir. Buna bağlı olarak, gözaltlarında bulunan yağ kesecikleri fıtıklaşır ve şişlikler oluşur. Bedenin su kaybetmesi sonucunda da şişliklerle karşılaşılabilir. Gözaltı şişliklerinin oluşması için, aşırı bir su kaybına gerek yoktur. Yeterli su alınmaması, bu şişliklerin oluşmasında etkendir. Bu nedenle, günlük belli bir miktar su tüketilmesi şarttır. 

Her bireyin, günlük ihtiyacı olan su miktarı aynı olmasa da, ortalama olarak erkekler günde 13, kadınlar ise günde 10 bardak su içmelidirler. Bazı durumlarda, genç ve sorunu olmayan kişilerde de bu şişlikler meydana gelir. Erken yaşlarda ortaya çıkan gözaltı şişliklerinin sebebi, genellikle genetik olmaktadır. 

Soğuk algınlığı yaşandığı durumlarda da, dönemsel olarak bu şişlikler oluşabilmektedir. Alerjik durumu olan kişilerde de, ortaya çıkan şişliklere, kaşıntı ve kızarıklık da eklenmektedir. Sigara ve alkol tüketimi, zaman içerisinde bu şişliklerin nedeni olabilmektedir. Hem şişliklerin engellenmesi, hem de sağlıklı bir yaşam için, sigara ve alkol kullanılmamalıdır. Aşırı güneş ışığına maruz kalan, gözlerine güneş ışınlarını doğrudan alan kişilerde, gözaltı şişliklerine rastlanabilir. Bu nedenle, hem cilt güneşten korunmalı, hem de güneş gözlüğü kullanarak, gözler için önlem alınmalıdır. 
Fazla tuz tüketimi ile oluşan veya başka bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkan ödemler de bu şişliklerin nedeni olmaktadır. Uzun süre ağlamak ve uykusuz kalmak sonucunda da geçici olmak üzere bu şişlikler ortaya çıkmaktadır.

Gözaltı şişlikleri için üretilmiş olan kozmetik bakım ürünleri düzenli olarak kullanılabilir. Sonuç alınmadığı takdirde, bir uzmana danışılarak yardım alınabilmektedir. Durumun sebebine bağlı olarak, ilaçla tedavi veya cerrahi müdahale ile bu şişliklerden kurtulmak mümkündür.

0 yorum

Cilt Sıkılastırıcı Bitkisel Maske

Cilt gözeneklerinin gevşek olması, beraberinde siyah noktaları getirmektedir.Cilt gözeneklerinin geniş olması,genetik unsurlara bağlı olabilmekte.Buna ek olarak, yağlı ciltlerde, geniş gözeneklere daha sık rastlanmaktadır. Kullanılan bazı ilaçlar da, gözeneklerin genişlemesinde etkili olabilmektedir. UV ışınlarına fazla maruz kalan kişilerin cilt gözenekleri de genişlemektedir.


Yağ oranı yüksek ciltlerde, gözenek genişlemesine sık rastlandığından, öncelikle cildin yağ oranı dengelenmelidir. Yağ oranı dengelenerek başlanan bakım sürecinde, cildin nemlenmesi de son derece önemlidir. Bol su tüketimi, bu sebeple, bu bakımın önemli bir parçasıdır. Kullanılan bakım ürünleri özellikle su bazlı seçilmelidir
Bazı maskelerin uygulanması ile amaca daha hızlı ulaşmak da mümkündür. Bu maskelerin düzenli uygulanması ile, cilt gözenekleri normal genişliğe erişecek, ciltteki sarkmalar düzelecek ve daha genç bir görünüme kavuşulacaktır.

2 yemek kaşığı yoğurt, 2 yemek kaşığı un ve göz kararı gül suyu bir kap içerisinde iyice karıştırılır. Yüzün geneline sürülerek yarım saat bekletilir. Ardından ılık su ile cilt temizlenir. Bu maske haftada 1 kez uygulanmalıdır. Oldukça pratik olan bir diğer uygulama için, 1 şişe maden suyu, 1 büyük limon ve 1 adet buz kalıbı yeterlidir. Maden suyu bir kaba dökülür ve içerisine 1 büyük limonun suyu sıkılarak katılır. 
Bu karışım, buz kalıbına dökülür ve donması için buzluğa yerleştirilir. Ardından, her sabah, hazırlanan buzdan 1 adet alınarak cilt üzerinde gezdirilir. Cilt, soğukta sıkılaştığından, bu işlem son derece yararlıdır. İçinde bulunan maddeler sayesinde, sıkılaşmanın kalıcı olması sağlanır. Cildi fazla hassas olan kişiler, maden suyuna, limon suyu yerine elma sirkesi katabilirler.

Cildi gençleştiren ve sıkılaştıran diğer bir maske için biraz uğraşmak gerekiyor. Ancak sonuçları mucize gibi olacağından, buna değecektir. Yarım kilo kadar kırmızı acı biber, öncelikle haşlanır. Daha sonra biberler, 5 adet limonun suyu kullanılarak öldürülür. Biber ve limon birleşimine, 1 şişe gliserin ile 1 şişe biberiye yağı katılır. Tüm malzemeler bir arada blender yardımıyla karıştırılır. 

Karışım, bir şişeye konularak, ışık almayacak ve serin bir yerde bekletilmelidir. Karanlık bir dolabın içinde 3 gün bekletilmesi şarttır. 3 günlük beklemenin ardından karışım kullanılmaya başlanabilir. Her gün düzenli biçimde yüze sürülmelidir ve 1 saat bekletilmesi şarttır. Beklemenin ardından, ılık su ile temizlenmelidir. Her gün aksatılmadan kullanımı halinde, kısa sürede cildin, sıkılaştığı, toparlandığı ve gençleştiği gözlemlenecektir.

0 yorum

Anne Sütünü Arttıran Yiyecekler

Anne sütünü arttırmanın en etkili yolu bebeğinizi düzenli olarak emzirmektir. Emzirmeye duyarlı olan süt bezleri bebeğiniz emdikçe daha fazla süt salgılar. Bu nedenle sütünüzü arttırmak için ilk dikkat etmeniz gereken nokta bebeğinizi sık sık emzirmektir. 

Yine anne sütünün temel maddesi olan su emziren anneler tarafından çok sık içilmelidir. Bunlara ek olarak anne sütünü arttıran yiyecekler olduğu da bilinmektedir. Bunlar arasında ilk sırada anason yer almaktadır. Ayrıca biraların yapımında kullanılan mat anne sütünü yine bariz şekilde arttıran önemli bir bitkidir.

Isırgan otu ve rezene gibi bitkilerin yanı sıra soğan gibi sebzeler de işe yaramaktadır. Ancak anne sütünü arttırmak için kesinlikle en çok tavsiye edileni tamamen doğal olması açısından ısırgan otu çayı ve rezene çayıdır. Annenin yediği ve içtiği her türlü besin maddesinin bebeğe de geçeceği unutulmamalıdır. Bu nedenle süt yapması için yenilen ve içilen alakasız şeyler bebeklerin sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin süt yaptığına inanıldığı için sürekli olarak kuru fasulye yiyen bir annenin bebeği aşırı derecede gazlanacağı için rahatsızlanabilir.

Anne sütünü arttırmak için size düşen görev yeteri kadar su içmek ve bebeğiniz istemese dahi ilk doğduğu günler onu 2 saatte bir emzirmektir. Bunun yanı sıra annelerin kesinlikle bebeğime sütüm yetmiyor gibi olumsuz düşüncelerden arınması gerekmektedir. Bebeğini emziren anne sürekli olarak senin sütün yetiyor, süt bebeğe yaramış bak kilo almış gibi olumlu sözlerle motive edilmesi gerekir.  

0 yorum

Bebekler Neden Aglar

Bebeklerin ağlama nedenleri çok çeşitlidir ancak tüm ağlama nedenleri ortaya çıkan memnuniyetsizliği dile getirmek içindir. Örneğin bebeğin altını ıslatması ya da karnının acıkması gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan memnuniyetsizlik duygusu ağlayarak belli edilir. Bebeklerin ağlama yetenekleri aslında onların çalan alarmları olarak algılanmalıdır. Özellikle de ilk bebeklik döneminde ağlamaların tümünün belirgin nedenleri vardır.

Ancak bebek büyüdükçe ağlamanın kullanılacak bir silah olduğunu öğrenerek bunu kendi ihtiyaçlarını istediği şekilde gerçekleştirmeniz için kullanabilir. Örneğin kendi odasında yatmaya alıştırdığınız bebeğinizi bir gece ağladığı için yanınıza aldığınız takdirde bebeğinize aslında yeteri kadar ağlaması halinde yanınıza gelebileceğini öğretmiş olursunuz. 
Bu nedenle bebek büyütürken kesinlikle kararlı olunması ve asla yanlış denilen bir tutumun bebeğin ağlaması nedeni ile değiştirilmemesi gerekir. Bebeklerin ağlarken yapmış oldukları hareketler onların ağlama nedenlerini anlamanıza yardımcı olacaktır.

Zaten bir süre sonra anne ile bebek arasındaki uyum sağlanmış olacağı için anne bebeğin ağlama sesinden ve ağlarken yaptığı hareketlerden ağlama nedenini anlayacak duruma gelecektir. Örneğin ağlarken sürekli oranırken yalanan bir bebeğin ağladığı anlaşılırken ağlarken kulağını tutan bir bebeğin kulak ağrısı çektiği belli olmaktadır. Aynı şekilde ağlarken bebeğin ayaklarını karnına çekmesi gaz sancısı yaşadığını göstermektedir. Bebekler bir sağlık problemleri olmadığı takdirde genelde altları kuru ve karınları tok olduğu zamanları uykuda geçirmektedir. Özellikle de ilk 1-2 aylık dönemde bebeğin uyuması gelişmesi açısından çok önemlidir. 
0 yorum

Bebeklerde İshal Nasıl Geçer

Özellikle de yeni doğan bebeklerde ishal bağırsak alışkanlıklarının yeni yeni oturmasına bağlı olarak çok sık görülmektedir. Bebeklerde ishal annelerin büyük bir panik yaşamasına neden olurken bebekte kilo kaybına neden olmadığı sürece ilaç takviyesine gerek olmadan alınacak basit önlemler ile tedavi edilmektedir. Anne sütü emen bebeklerde ishal başlaması durumunda alınabilecek tek önlem bebeğin daha sık emzirilmesidir.

İshal bazen mikrop kaynaklı olarak ortaya çıkabilir ve bu gibi durumlarda mutlaka ilaçla tedavi edilmesi gerekir. Bu nedenle gereken testlerin yapılmasını sağlamak amacı ile ishal vakasının yaşanması halinde bebeğinizin kontrollerini takip eden doktorunuzu konu hakkında bilgilendirmeniz önemlidir. Doktorunuzun size soracağı ilk soru bebeğininiz kaç kere dışkılama yaptığı olacaktır. Bu nedenle ishal yapılan dışkı sayısını takip etmeniz gerekmektedir. Ayrıca kakada kan olup olmadığının kontrolü de gereklidir.

Kanlı ishal özellikle de bebeklerde çok tehlikeli kabul edildiği için vakit kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvuruda bulunması zorunludur. Ek besine geçiş döneminde yenilen yiyeceklerde yaşanan değişikliklere bağlı olarak ishal çok sık görülmektedir. Yeni geçtiğiniz ek besin sonrasında bebeğinizin ishal olması halinde ya ek besinin miktarını arttırmalı ya da yeni ek besine bir kaç gün ara vermeniz gerekebilir. Bunlara ek olarak özellikle de ishal yaptığı bilinen bir meyveyi verirken o meyvenin içerisine muz gibi bağırsakları tutan bir meyveyi de karıştırmanız bebeğinizi ishalden korumak için alabileceğiniz güzel bir önlemdir. 

0 yorum

Çocuklar Neden Yalan Söyler

Aslında çocukların yalan söyleme nedenleri ile yetişkinlerin yalan söyleme nedenleri tamamen aynıdır. İnsanlar çoğu zaman doğaları gereği kendilerini korumak adına yalan söylemeyi tercih ederler. Yalanı hiç sevmem ya da hiç yalan söylemem diyen kişiler bile düştükleri zor bir durumdan kurtulmak adına çoğu zaman yalana başvuruda bulunabilir. Burada önemli olan çocuğun yalan söylemesi halinde alınacak önlemler ile bunun bir alışkanlık haline gelmesini önlemektir.

Çocuğunuzun yalan söylemesini istemiyorsanız yapmanız gereken ilk şey onun yanında asla yalan söylememektir. Bütün çocuklar aslında siz farkında olmasanız da çok iyi birer gözlemcidir. Bu minik meraklılar sürekli olarak sizi takip etmiyor ya da dinlemiyor gibi görünselerde etrafından yaşanan tüm gelişmeleri yakından takip eden küçük radarlar gibidir. Çocuğa nasihat vermek yerine ona güzel örnek olmak bütün sorunlarınızı çözecektir. 

Sürekli olarak çocuğunuza yalan söylemenin yanlışlığını anlatırken onun yanında bir kere bile yalan söylemeniz vereceğiniz tüm nasihatın sıfırlanmasına neden olur. Özellikle de çocuk kendisine karşı söylenen yalanı asla unutmaz.

Bazen çocuğunuzu daha kolay ikna etmek adına söylediğiniz küçük masum yalanlar aslında onu yalana teşvik etmekten başka hiçbir şey değildir. Çocuk yalan söylemeyi ne yazık ki çoğu zaman onun bakımını üstlenen kişiden ya da ilerleyen zamanda yakın çevresinden öğrenir. Bu nedenle çocuğunuzu kontrol edemeyeceğiniz yaşa gelene kadar yalan konusunda çok iyi terbiye etmeniz önemlidir. Bir kere çocuğun yalanı yanlış olarak kabul etmesi ömür boyu yalandan uzak durmasını sağlayacaktır. 

0 yorum

Pankreas Kanseri Belirtileri

Pankreas yerleşim olarak karın arka boşluğunda yer almaktadır. Kalın bağırsak, mide ve onikiparmak bağırsağının hemen arkasında yer alan pankreas vücudun şeker dengesini sağlamanın yanı sıra hazım için gereken enzimleri salgılamakla görevli olan organdır. Pankreas kanseri belirtileri ilk evrelerde diğer hastalıklar ile karıştırıldığı için tanısı zor olan bir kanser türüdür ve genelde ileri evrelerde yakalanabilmektedir. Pankreas kanserinin belirtileri arasında ilk sıraları şiddetli iştahsızlık ve buna bağlı olarak hızlı şekilde kilo vermek, mide bulantısı, kusma, sarılık, az miktarda enzim salgılanması nedeni ile sindirim bozukluklarının ortaya çıkması, sırt ve karın bölgesinde oluşan ağrılar, yorgunluk ve halsizlik yer almaktadır.

Bu belirtilerin büyük bir bölümü basit soğuk algınlığı gibi hastalıklarda ortaya çıkan belirtiler olması hastaların doktora başvuruda bulunmalarını geciktirmektedir.Yapılan muyaene esnasında doktorun şüphelenmesi halinde kan ve idrar testlerinin yanı sıra ultrason gibi görüntüleme yöntemleri ile kesin tanısı konulmaktadır. Pankreas kanseri teşhisi konulan hastaların hemen hızlı bir şekilde hangi evrede olduklarının tespiti ve kanseri yayılım derecesinin belirlenmesi gereklidir. Tüm bu tanı ve tetkikler tamamlandıktan sonra pankreas kanseri tedavisi için gereken yol haritası çıkarılarak hızlı bir şekilde tedavi aşamasına geçilmelidir. Erken evre pankreas kanseri hastaları için ilk tercih her zaman için ameliyattır. Pankreas kanseri ameliyatı ne yazık ki sadece yayılım göstermeyen ilk evre hastalar için mümkün olmaktadır.

0 yorum

Boyun Fıtıgı Ameliyatı Nasıl Yapılır

Boyun fıtığı tedavisi için kullanılan yöntemlerden biri de boyun fıtığı ameliyatıdır. Boyun fıtığı ameliyatı genelde ilaçla tedavi edilemeyen ve fizik tedavi sonrasında hiçbir iyileşmenin sağlanamadığı hastalarda uygulanır. Ayrıca yine boyun fıtığına bağlı olarak his ve güç kaybı yaşayan kişilerde de acil bir durum söz konusu olması nedeni ile boyun fıtığı ameliyatı uygulanabilmektedir. Özellikle de şiddetli ağrı krizleri yaşayan kişilerde tek çare ameliyattır.


Peki boyun fıtığı ameliyatı nasıl yapılır
Boyun fıtığı ameliyatı farklı yöntemler ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu yöntemlerin bazılarında hasta ameliyat sonrası aynı gün taburcu olurken bazı yöntemlerde ise hastanın birkaç gün hastanede yatması gerekebilmektedir. Fıtık ameliyatında açılan kesiden fıtığın oluştuğu bölgeye girilmekte ve sinirlere baskı yapan fıtık ve kıkırdak doktu temizlenmektedir. Seçilen operasyon ne olursa olsun önemli olan ameliyat değil ameliyat sonrasıdır.

Boyun fıtığı ameliyatı sonrası ameliyat olan kişiler bir süre boyunlukla gezmek zorundadır. Çene destekli boyunluk genelde hastanın iyileşme sürecine bağlı olarak değişmekle beraber en az 20 gün boyunca takılı kalır ve yapılan muayene sonrasında iyileşme yeterli seviyede bulunursa çıkarılır. Bu süreçte yine hafif etkili ağrı kesiciler kullanılır. Ameliyat sonrasında kesinlikle ağır eşyaların kaldırılmaması, sürekli olarak boynun aynı pozisyonda tutulmaması ve ani boyun hareketlerinden kaçınılması gibi basit tedbirler alınmalıdır. Bunlara dikkat edilmediği takdirde boyun fıtığının tekrarlama riski yükselecektir.

0 yorum

Meyan Kökünün Faydaları Nelerdir

Meyan kökü son derece etkili bir şifalı bitkidir. Meyan kökü adını aldığı ve genelde Rusya ile Çin’de yetişen büyüklüğü 1 metreyi kadar bulabilen, mavimsi salkım çiçeklere sahip olan meyan ağacının kökünden elde edilmektedir. Son derece sık yaprakları olan meyan bitkisinin kökünden elde edilen meyan kökü mineral ve vitamin yönünden son derece zengin olmasının yanı sıra medikal sektöründe de sıklıkla kullanılması ile ünlüdür. Çok eski dönemlerde ve şaman kültüründe meyan kökü çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılırken bugünde modern ilaç endüstrisinin en çok kullandığı bitkiler arasında ilk sıralarda yer almaktadır. 

Meyan kökünün faydaları arasında ilk sırada nezle ve gribe iyi gelmesi yer almaktadır. Bu nedenle sonbahar mevsiminde kullanımı artmaktadır. Balgam sökücü özelliği sayesinde geçmeyen inatçı öksürük tedavisinde son derece etkilidir. Öksürük ilaçlarının yarardan ziyade zarar verdiği göz önüne alınırsa özellikle de çocuklarda öksürük tedavisinde meyan kökü kullanılarak hazırlanan karışımlara ve çaylara yer verilmesi önerilmektedir. Göğsü yumuşattığı için nefes darlığı sorunu yaşayan kişilerin düzenli olarak meyan kökü kullanımı yarar sağlayacaktır. Antibakteriyel özelliği bulunduğu için ince bağırsak iltihapları başta olmak üzere hem harici hem de dahili olarak mikroplu hastalıklara karşı tedavilerde yararlanılmaktadır. Hepatit türlerinde Hepatit A ve Hepatit C hastalıklarına karşı antiviral özelliği bulunduğu için koruyucu etkisi bulunmaktadır. 

Özellikle de müzmin hepatit hastalarının kullanımı doktorlar tarafından da tavsiye edilmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalar ile kansere karşı da önemli faydaları bulunduğu belirlenmiştir. İdrar söktürücü özelliği nedeni ile ödem sorunu bulunan kişilerin kullanımı önerilir. Bağırsakları çalıştırıcı özelliği ile kabızlık sorunu yaşayanlar tüketmelidir. Meyan kökü kurutularak saklanmalıdır. Kurutulduktan sonra toz haline getirilebileceği gibi kuru meyan kökünün kaynatılması ile elde edilen meyan çayı da kullanılabilmektedir.

0 yorum

Dis Çıkarma Döneminde Uykusuzluk Ve İshal

Bebeklerde diş çıkarma döneminde genel bir huzursuzluk gözlemlenebilir. Bu süreçte özellikle de diş damağı yarana kadar bebeğin diş kaşımak amacı ile özel olarak üretilen dişlikler ve gerekli görüldüğü durumda diş jelleri ile rahatlatılması önemlidir. Bebeğiniz diş etleri kaşındığı için eline aldığı her şeyi ağzına götürmek isteyeceği için bu dönemde özellikle yutabileceği nesnelerden uzak tutulması önemlidir.Diş çıkarma döneminde ishal son derece sık görülen bir rahatsızlık olup çoğunlukla ilaç kullanımına gerek kalmadan atlatılabilmektedir. Ancak bebeğin çok şiddetli ishal olması durumunda bebeğinizin aylık rutin kontrollerini takip eden doktorunuza durumu danışarak ishal ilaçları arasında bebeğinize uygun olanı kullanabilirsiniz.

Diş çıkarma döneminde uykusuzluk ise bebeğin yaşadığı genel rahatsızlık hissinden kaynaklanmaktadır.Dişin diş etini yarıp çıkması aşamasında ne yazık ki bebekler zorlandığı için bu dönemde huysuzlanabilmektedir. Bunun önüne geçilmesi adına bebeğin özellikle de buzdolabına konularak soğutulan ve içinde su bulunan dişlikler kullanması sağlanmalı ayrıca akşam karnı iyice doyurulduktan sonra yatmadan önce ılık bir banyo yaptırılması gereklidir. Yine sağlığa uygun ve bebeklere hiçbir zararı bulunmayan özel diş jelleri gece yatmadan önce bebeğe son beslenmeden sonra uygulanırsa bebek uykuya daha rahat bir geçiş yapacaktır.Bu durumun geçici bir durum olduğunu ve bebeğinizin acı çektiğini unutmadan yeteri kadar sabır gösterebilirseniz bebeğiniz bu dönemi çok daha rahat atlatacaktır.

0 yorum

Bebegin Cinsiyeti Ne Zaman Belli Olur

Kadın ile erkeğin cinsel birleşmesi sonrası gebeliğin meydana gelmesi halinde yumurtanın daha ilk döllendiği anda aslında bebeğin cinsiyeti de belli olmaktadır. 

Babadan gelen kromozomlar ile bebeğin cinsiyeti belirlenirken bu cinsiyetin anlaşılması için belirli bir süre geçmesi gerekir.Anne karnındaki bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi için en azından 3.ayın dolması beklenmelidir.Bebeğin cinsiyetinin erkek olması ve ultrason ile görüntüleme yapılırken bacaklarını açması halinde bu süre daha erken olabileceği gibi bacaklarını kapalı tutan bebeklerde ise süre uzayabilmektedir.

Ancak erkek bebeklerin cinsel organlarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde daha kolay belirlenebilmesi erkek bebek bekleyen çiftlerin çocuklarını daha erken öğrenmelerini sağlamaktadır. Bebeğin cinsiyeti için en doğru sonucu almak isteyen anne adaylarının en azından 20. haftayı beklemeleri bu nedenle önerilmektedir. Bebeğin cinsiyeti ultrason ile görüntüleme yönteminde belirlenemiyorsa kromozom taraması yapılarak öğrenilme imkanı da bulunmaktadır. Ancak bu yöntemde anne karnındaki sıvıdan örnek alınması gerektiği için pek tercih edilmemektedir.

Bunlara ek olarak son yıllarda yaygınlaşan evde cinsiyet testi kesinlikle önerilmemekte olup testin doğruluk oranı ise sadece yüzde 70-80 civarındadır. Her anne adayı bir an önce bebeğininin cinsiyetini öğrenmek için sabırsızlık yaşayabilir ancak bunun için acaleci davranarak yanlış cinsiyet belirleme olayları yaşamamak adına en azından gebeliğin 16. haftasını doldurmasını beklemek daha doğru sonuçlar almak adına önemlidir. 
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI