işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
kalp damar darlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kalp damar darlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Fazla oturmak diyabet ve kalp hastalıkları riskini artırıyor


ANKARA (AA) - İngiltere'de yapılan bir çalışma, fazla oturmanın diyabet, kalp hastalıkları ve ölüm riskini artırdığını ortaya koydu.

Leicester ve Loughborough üniversitelerinin Diabetologia dergisinde yayımlanan araştırmasında, yaklaşık 800 bin kişinin katıldığı 18 araştırma incelendi.

Yapılan araştırmalara göre, uzun süre hareketsiz kalan kişiler, iş çıkışı spor salonuna ya da havuza giderek egzersiz yapsalar dahi hareketsiz kaldıkları sürenin olumsuz etkisini tam olarak ortadan kaldıramıyor. Yani, gün içinde 30 dakika egzersiz yapan bir kişi, sağlıklı bir hayatı olduğuna kendini inandırıyor, ancak geriye kalan 23,5 saatte ne yaptığını düşünmüyor.

SLAYT: DOĞAL EGZERSİZ YOLLARI

Uzun süre oturanların, oturmayanlara göre diyabet ve kalp rahatsızlığı geçirme riskinin daha fazla olduğunu vurgulayan bilim adamları, televizyon izlemek ya da bilgisayar kullanmak gibi insanı hareketsizliğe iten alışkanlıkların modern toplumlarda oldukça yaygın hale gelmeye başladığına da işaret ediyor.

Araştırmacılar, hareketsizliğin önüne geçebilmek için, bazı iş toplantılarının ayakta düzenlenmesi, öğle yemeği için ayrılan sürede yürüyüş yapılması ya da akşamları televizyon izleme süresinin azaltılması gibi önerilerde bulunuyorlar.
0 yorum

Denizden gelen sağlık

Balık sezonu açıldı; sayısız faydasıyla balık sağlık vadediyor...

Av yasağının kalkmasıyla “Vira bismillah” denildi, ağlar denize atıldı. Balıklar tezgahlarda yerini aldı. Balıkseverler hayli memnun. Ancak üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen Türkiye'de balık tüketimi dünya ortalamasına göre son derece az. Oysa balığın, kalp ve damar hastalıklarından beyin gelişimine, bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinden diyabete dek sayısız faydası bulunuyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Seven, balık tüketiminin sağlığa 10 faydasını anlattı.

1. Gripten koruyor
Sonbahar geldi, grip sezonu açıldı. Mevsim geçişlerinde çok sık kapımızı çalabilen gribe karşı balık çok önemli bir kalkan. Özellikle mevsiminde tüketilen balık, içerdiği yağ asitleri sayesinde bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine son derece fayda sağlıyor. Balığın gribe ve enfeksiyonlara karşı vücudu koruduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmış durumda. Siz siz olun tam da sezonu açılmışken haftada 2 kez balık yemeyi ihmal etmeyin.

2. Şifalı yağların kaynağı
Balıkta diğer hayvansal kaynaklı besinlerin aksine doymuş yağ yerine, doymamış yağ asitleri denilen omega-3 yağ asitleri bulunuyor. Omega-3 vücudun üretmediği ve en fazla balıkta bulunan son derece faydalı bir yağ. Özellikle soğuk su balıklarından somon, uskumru, sardalye ve ton balığı omega-3'ten en zengin balıklar. Yapılan çalışmalar Omega-3'ün sağlık açısından sayısız faydasını ortaya koyuyor.

3. Zeka gelişimini destekliyor
Balık iyottan zengin bir besin kaynağı ve iyot zeka gelişiminde önemli rol oynuyor. Balık yiyen çocukların zeka puanlarında artış meydana geldiği ve öğrenme kabiliyetlerinin arttığı görülüyor. Özellikle gebeliğin ilk üç ayında düzenli balık tüketen annelerin bebeklerinde öğrenme, algılama ve bebeklik döneminde kavrama, tutma gibi el fonksiyonlarında artış olduğu saptanmış durumda. Bebek ve çocuklarda zeka gelişimini destekleyen balığın bileşimindeki DHA, görme ve nörolojik gelişimin sağlıklı bir biçimde gelişmesinde son derece etkin rol oynuyor.

4. Kalp dostu
Balığın tam bir kalp dostu olduğunu biliyor muydunuz? Sağlık için mutlaka sofranızda balığa yer verin. Balığın içerisindeki omega 3 yağ asitleri kötü kolesterolü (LDL) düşürürken iyi kolesterolü (HDL) artırıyor. Kandaki trigliserit yani serbest yağların düşürülmesini sağlıyor. Tansiyonu düşürerek kalp yetmezliğinden ve inme riskinden koruyor, kanın pıhtılaşmasını önleyerek akışkanlığını sağlıyor.

5. Kemikleri güçlendiriyor
Sayısız faydası olan balığın kemikleri de güçlendirdiğini söylesek! Yanlış duymadınız. Özellikle de kılçığı ile yenilebilen küçük balıklar kalsiyumdan zengin ve bu da kemiklerin güçlenmesini sağlıyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Seven, balığın bu özelliği dolayısıyla kemik erimesi sorunu yaşayanların, menopoz dönemindeki kadınların ve yaşlıların bol bol balık tüketmesini tavsiye ediyor.

6. Kaliteli protein kaynağı
Proteinler vücut için çok önemli besin unsurları. Vücudun bir anlamda çimentosunu oluşturuyor. Hücrelerin onarılması ve yeni dokuların yapımı için olmazsa olmaz besin öğeleri. Ancak yağlarda olduğu gibi onları depolayamıyoruz. Sürekli tüketerek vücudumuza kazandırmamız gerekiyor. Balığın da aralarında yer aldığı bazı besinler kaliteli protein yağlarını oluşturuyor. Balık da en önemli yüksek değerli protein kaynağı olarak öne çıkıyor.

7. Depresyondan koruyor
Yoğun iş ortamı ve günlük hayatın koşuşturmacasında sorunlar üst üste gelebiliyor. Hele de kişilik itibariyle yatkın olanlarda stres yerini depresyona da bırakabiliyor. Yapılan çalışmalar özellikle somon, uskumru ve ton balığı gibi yüksek oranda Omega-3 yağ asitlerini barındıran balıkların depresyona karşı büyük fayda sağladığını ortaya koyuyor.

8. Diyabete karşı balık tüketin
Özellikle bazı balık türlerinde bolca bulunan Omega-3 gençlerde diyabet riskini önemli ölçüde azaltıyor. İnsülinin işlevini artırıyor, tip 2 diyabete karşı koruma sağlıyor. Bu nedenle diyabet hastalarının ve diyabet riski taşıyanların bol bol balık tüketmesi çok faydalı.

9. Alzheimer riskini düşürüyor
İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte çağın hastalığı olarak gittikçe daha sık görülen Alzheimer'a karşı haftada 2 kez balık tüketmek büyük önem taşıyor. Zira balık yağının ve Omega-3 yağ asitinin faydalarından biri de Alzheimer riskini düşürmesi. Alzheimer'ın yol açtığı hafıza kaybını önlemede güçlü bir silah olan balık özellikle de buğulama ya da ızgara olarak tüketilmeli.

10. Romatoid Artrit'e faydalı
Omega-3 yağ asitleri dokuların hasar görmesine neden olan mekanizmaların geri dönüşümünü sağlayarak anti-inflamatuar etki gösteren en güçlü besin bileşenleri. Acıbadem Fulya Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Hande Seven, özellikle artrit hastalarında görülen eklem romatizmasının azaltılması ve mevcut ağrıların giderilmesinde balık tüketiminin önemli faydaları olduğunu belirtiyor.
0 yorum

Kalp yetmezliği ile daha erken tanışıyoruz

Türkiye'de kalp yetmezliği 10 yaş daha erken ortaya çıkıyor

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı BaşkanıProf. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz, Türkiye'de kalp yetmezliğinin dünya ortalamasına göre 10 yaş daha erken ortaya çıktığını belirtti.

Dünya Kalp Günü (29 Eylül) dolayısıyla AA muhabirine açıklamalarda bulunan Yılmaz, kalbin, vücudun ihtiyaçlarını karşılayacak güçte çalışamaması ve yorgun düşmesiyle kalp yetersizliği sorunun ortaya çıktığını bildirdi. Yılmaz, bunun pek çok sebebi olabileceğini ifade ederek, hastalığın belirtileriyle ilgili şu bilgileri aktardı:

"Nefes darlığı tipik belirti olarak kabul edilir. Ayakkabı bağlanırken nefesin daralması bir belirti olabilir. Yokuş çıkarken nefes açlığı hissedilmesi halinde de kalp yetersizliği başlangıcından şüphelenilir. İlerleyen evrelerde, kalbin halsizliğine genel vücut halsizliği ve bitkinliği eşlik etmeye başlar. Takiben, ayak bileğinden başlayan şişlikler tabloyu belirler. Daha ilerleyen dönemlerde hasta sırt üstü düz yatamayacak hale gelir. Bir kaç saat sırt üstü yatıp uyuyabilmek bazı hastalar için lüks kabul edilir."

Türkiye'de son yapılan çalışmaya göre, erişkin nüfusta kalp yetmezliği görülme sıklığının yüzde 3, ortalama yaşın ise 62 olduğunu bildiren Yılmaz, bu oranın dünyada yüzde 2, ortalama yaşın ise 72 olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bunun anlamı şu, sıklık açısından dünya şampiyonuyuz. Üstelik bizde hastalık 10 yaş daha erken ortaya çıkıyor. Dünyadaki ve ülkemizdeki rakamları özetlemek gerekirse Avrupa ülkelerinde yaklaşık 15 milyon, Amerika Birleşik Devletleri'nde 6 milyon kalp yetersizliği hastası bulunuyor. Türkiye'de ise 1 milyona yakın kalp yetersizliği olgusunun bulunduğu tahmin ediliyor. 40 yaşındaki bir bireyin, yeterince uzun yaşarsa, kalp yetersizliğine yakalanma sıklığı dörtte bir oranında. Yani her 4 kişiden birisi."

Tansiyon, şeker hastalığı, kalp krizi ve kalp damar darlığının bir süre sonra kalp yetersizliğine yol açtığı uyarısını dile getiren Yılmaz, "Burada acı olan tablo şu, ülkemiz insanlarının bu çaresiz denebilecek hastalığa yakalanma yaşı 10 yaş daha erken. Çaresiz derken kastım, bu hastalığın son çaresi kalp nakli. Unutmamak lazım ki herkeste yalnızca 1 tane kalp var. Oysa iki böbreğimiz var ve biri sevdiklerimize bağışlanabilir. Öte yandan kalbimiz tek. Sadece ölüm halinde kalp sağlamsa başkasına nakledilebiliyor" dedi.

-Hastalığın nedenleri
Hastalığın görülme nedenleriyle ilgili de bilgi veren Yılmaz, kalbe yük olan her hastalığın eninde sonunda kalp yetersizliğine yol açtığını bildirdi.
Yılmaz, kalp krizi, hipertansiyon, şeker hastalığı, viral hastalıkların en sık görülme nedenleri olduğunu belirterek, kalp yetmezliğinin genelde yaşlı nüfusun hastalığı olarak bilindiğini ancak ülkede gençler arasında da sık rastlandığını söyledi.
Kalp yetmezliğinden korunma yöntemleriyle ilgili de bilgi veren Yılmaz, aşırı tuz, sigara ve şeker hastalığından sakınmanın, düzenli egzersiz yapmanın ve ailede kalp yetersizliği varsa doktora düzenli kontrole gitmenin korunmada etkili olduğunu sözlerine ekledi.
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI