işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sigara etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sigara içmek kellik yapıyor!

Sağlığınız, seks hayatınız ve dış görünüşünüz sizin için ne kadar önemli? Önemli değil diyorsanız sorun yok. Sağlığıma ve dış görünüşüme önem veriyorum diyorsanız bu haberi okumalısınız.

Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa, sigara içenlerin yüzleşmek istemediği konuları sizler için sıraladı. İşte sigarayı bırakmanız için 14 neden:

Gözaltı torbaları: İyi bir gece uykusu uyuyamamaktan nefret etmiyor musunuz? Ve bu ertesi gün yüzünüzden okunuyor. Bir çalışmaya göre eğer sigara içiyor iseniz gece uykunuzun içmeyenlere göre 4 kat daha rahatsız olduğu bulunmuş. Gece sürekli dönmenizin veya kalkmanızın sebebi nikotin olabilir. Ve ne yazık ki zayıf uyku hiçbir zaman güzel bir uykuyla eşit olamaz.

Psöriasis: Psöriasis otoümmin kaynaklı bir cilt problemidir, adil olmak gerekirse hiçbir zaman sigara içmemiş olsanız da bu hastalığa sahip olabilirsiniz. Fakat sigara kullanıyorsanız derinizin pul pul olma ihtimali artar.
Ortalama 10 sene boyunca günde 1 paket sigara içiyorsanız psöriasis riski %20 artar. 11-20 yıl arasında ise bu risk % 60'tır. (Eğer hamilelik ve çocukluk döneminde dumana maruz kalınırsa risk yükselir).

Sararmış dişler: Gözalıcı dişlere sahip olmak istemez misiniz, tıpkı Hollywood yıldızları gibi? Eğer sigara içiyorsanız bu hayale hoşça kal diyebilirsiniz. Nikotin dişlerde lekelenme yapar. Sonuç olarak sigaraya ödediğiniz ücrete artı bir de diş beyazlatmak için doktora vereceğiniz ücreti ekleyin.

Vakitsiz yaşlanma ve kırışıklıklar: Kırışıklık ilerleyen yaşlarda herkezde görülür fakat genç ve sigara içen insanlarda da oluşabilir. Uzmanlar sigaranın yaşlanma etkilerini arttırdığı konusunda hemfikir. Bu sebepten sigara içenler içmeyenlere göre ortalama 1.4 yaş daha fazla gösteriyor.

Neden sigara ciltte kırışıklığa sebep oluyor? Sigara cilt dokusunu esnek ve sağlıklı görünüşünü koruyan kan akışını engelliyor. Cilt yeterince kanlanamadığı için kırışıklıklar oluşuyor.

Sarı parmaklar: Sigaranın içindeki nikotin sadece dişlerinizi kahverengileştirmiyor (ve evinizin duvarlarını), aynı zamanda parmak ve tırnaklarınızı da sarartıyor. İnternette araştırma yaparsanız, limon suyu ve beyazlatıcı solüsyon ile hazırlanan evde uygulanabilecek reçeteler bulabilirsiniz. Sigarayı bırakmak daha kolay ve daha az ağrılı değil mi?

İncelmiş saçlar: Sanki cildinizde yarattığı kırışıklar yetmezmiş gibi sigara saçlarınıza da zarar veriyor. Uzmanlar sigaranın içindeki toksik kimyasalların saç foliküllerindeki DNA'ya ve hücrenin genelindeki serbest radikallere zarar verebileceğini düşünüyor.

Sonuç sigara içenler daha ince saçlara sahip oluyor ve içmeyenlere göre daha önce beyazlıyor. Tabi beyazlayacak saçları kalırsa. Tayvan'da erkekler üzerinde yapılan çalışmada sigara içen erkeklerin içmeyenlere göre saçlarını kaybetme riskinin 2 katı olduğunu göstermiş. Kellik riski daha fazla.

Yara iyileşmesi: Nikotin vazokonstrüksiyona (damarlarda daralmaya) sebep olur, kan damarlarındaki daralma oksijenden zengin kanın yüz ve vücudun diğer bölgelerindeki küçük damarlardaki akışını limitler. Bu da yaralarınızın daha uzun zamanda iyileşeceği anlamına gelir ve sigara içmeyen birine göre daha büyük ve kırmızı yara izine sahip olursunuz.

Sigara içenlerin cerrahi sonrasında optimum iyileşmeye ulaşamadığını gösteren birçok bilimsel çalışma vardır. Hatta sigara içenlerde estetik operasyon sonrası yeterli kanlanma olmamasından ve deride dökülme riski yüksek olduğundan, operasyon sigarayı bırakana kadar yapılmaz.

Diş kaybı: Sigara içmek her türlü diş problemi riskini arttırır; ağız kanseri ve dişeti hastalıkları dahil. 'Journal of Clinical Periodontology'de yayınlanan bir çalışmada sigara içenlerin içmeyenlere göre 6 kat daha fazla dişeti hastalıklarına yakalanma ve bunun sonucunda da diş kaybetme riski olduğu gösterilmiştir.

Doğal parlaklığınız kayboluyor: Sigara içenler tipik, karakteristik bir yüze sahiptir. Kırışık, soluk ve gri görünümlü bir deriye sahip bu kişilere 'Smokers Face' deniyor.

Sigara karbon monoksit içerir, cildinizdeki oksijenin yerine nikotin yerleşmesine sebep olur. Bu da kan akışını azaltır, cildi daha kuru ve renksiz hale getirir. Sigara aynı zamanda cildi tamir eden ve korumaya yardımcı birçok besini bitirir.

Cilt kanseri: Sigara akciğer, boğaz, ağız ve öshafagus kanseri sebeplerinin en başında gelir. Dolasıyla cilt kanseri riskini yükseltmesi şaşırtıcı değildir. Sigara içenlerde içmeyenlere göre 3 kat daha fazla skuamöz hücreli karsinom gelişir. Bu da cilt kanserinin 2. yaygın tipidir.

Esneklik: Sigarada bulunan nikotin cildinizdeki konnektif dokuya ve liflere zarar verir. Bu da kuvvet ve esnekliğin kaybolmasına sebep olur.

Güçsüz karın kasları: Sigara iştahı baskılar, sigara içenler içmeyenlere göre daha zayıftır. Sigara içenlerin iç organlarında yağlanma daha fazladır. Bu derin yağ yastıkçıkları vücudunuzun orta kısmında birikir ve şeker gibi birçok hastalık riskini arttırır.

Katarakt: Amerikalıların yarısından fazlasında 80 yaşından sonra katarakt görülmektedir. Sigara gözün lens kısmındaki oksidatif stresi arttırarak katarakt riskini de arttırır.

0 yorum

Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazları

Kalbi korumak, alkol ve sigaradan uzak durmak, beslenmeye özen göstermek ve spor yapmak sağlıklı bir vücut için önemli ama yeterli değil…

Temizlikten uyku düzenine, cinsel yaşamdan stresten uzak durmaya sağlıklı yaşamın birçok kuralı olduğunu belirten TOBB ETÜ Hastanesi kardiyoloji uzmanı Dr. Rahşan Turan, hafta da 1 gün de olsa şehirden uzaklaşmayı ve doğayla baş başa olmayı önerdi.

OLMAZSA OLMAZ…

Vücudun hasta düşmemesi, esenlik ve sıhhat durumu iyiliğinin sağlıklı olmayı anlattığını ifade eden Dr. Rahşan Turan, “Sağlıklı yaşam ise kişinin temizliğine ve beslenmesine dikkat etmesi, spor yapması ile birlikte yaz-kış aylarında hastalıklara yakalanmadan yaşamını idame ettirebilmesidir. Sağlıklı yaşam kişinin olmazsa olmazlarındandır” diye konuştu.

SAĞLIK İÇİN BUNLARA DİKKAT!

Egzersiz, kalp sağlığı ve beslenme ilişkisinin önemine dikkat çeken Dr. Turan, sağlıklı bir yaşam için uyulması gerekenler ve kuralları şöyle sıraladı;

1-Spor yapmaya özen gösterilmeli.
2- Sağlıklı beslenmeli; yağlı yemekler ve aşırı yemek yenmemeli, sabah kahvaltısı mutlaka yapılmalı, meyve-sebze tüketimine özen gösterilmeli.
3- Alkol ve sigara tüketilmemeli.
4- Gün içerisinde sürekli oturulmamalı, aktif olunmalı.
5- Kişisel temizliğe ve çevre temizliğine önem verilmeli.
6- Stresten uzak durulmalı.
7- Cinsel yaşama dikkat edilmeli.
8- Uyku düzenine dikkat edilmeli.
9- Haftada bir bile olsa şehrin stresli yaşamından uzaklaşmanız, doğa ile baş başa kalmanız size ve sağlığınıza iyi gelecektir.

TEDBİR ALIN…

Kalp ve damar hastalıkları, batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de en yaygın ölüm nedenlerinden biridir. Kalp sağlığını korumanın yolu önceden tedbir almaktan geçmektedir.

Beslenme
Tansiyonu ve kolesterolü kontrol altına almanın ilk şartı sağlıklı ve dengeli bir diyet uygulamaktır. Bunun için doymuş yağlardan ve tuzdan olabildiğince kaçınmak, meyve, sebze ve lif yönünden zengin besinlere yönelmek gereklidir. Doğru rejimin normal miktarda protein içermesi, bu proteinin ise balık, kümes hayvanları ve az yağlı kırmızı etten (dana eti) alınması önerilmektedir.

Kilo
Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar gelmektedir. Fazla kilolu olmak aynı zamanda koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için de risk oluşturmaktadır.

Alkol ve sigara
Günümüzde sigara, önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kansere, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır.

Fiziksel egzersiz
Düzenli sporun bizi kalp krizi ve inmenin yanı sıra kemik erimesi, şeker hastalığı, kalın bağırsak ve meme kanseri, depresyon ve bunama gibi ciddi birçok kronik hastalıktan koruduğunu gösteren güçlü kanıtlar var. Egzersizin hemen her hücremize olumlu etkisi var desek yanlış olmaz.

KALP SAĞLIĞI VE SPOR

Spor yapmanın kalp ve damar sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Dr. Turan, her kas gibi kalp kasının da antrenman yaptıkça daha güçlü ve verimli çalıştığını ifade etti. Dr. Turan, sporun vücutta yarattığı olumlu etkileri şu sözlerle aktardı;

Kalbin çok hızlı çarpmasını önler
Antrenmanlı kalp, sıkıntılı bir durumla karşılaştığı zaman sakin bir tepki verir. Hareketsizliğe alışmış olan kalp ise kolay telaşa kapılır. Örneğin; otobüse yetişmek için koşarken veya çok heyecan uyandırıcı bir durumla karşılaşan kalbin hızı kolayca yükselir, dakikada 180-200'e kadar çıkabilir. Halbuki bir sporcunun kalbi aynı koşullarda daha yavaş atarak tepki verir ve en kısa zamanda normale döner.

Tansiyonu düşürür
Düzenli spor yapanlarda, örneğin günde yarım saat tempolu olarak yürüyenlerde kan basıncının düştüğü biliniyor. Özellikle tansiyon tehlikesi altında olanların her gün yapacakları yürüyüşle bu tehdidi bertaraf etmeleri mümkün. Araştırmalara göre fiziksel egzersiz, yüksek tansiyonu olanlarda tansiyonu kontrol altına almada yardımcı olmakta ve ilaç gereksinimini azaltmaktadır.

Zayıflatır
Düzenli egzersiz sadece spor yapıldığında değil, dinlenme halinde tükettiğimiz enerjiyi de artırdığı için kilo vermeyi kolaylaştırır. Kilo verdikten sonra düzenli spor yapmadan ideal kiloyu korumak çok zordur.

İyi kolesterolü yükseltir
Damar sertliğine karşı koruyucu rol oynayan HDL kolesterolü yükseltmenin yollarından biri egzersiz yapmaktır. Haftada 3 gün 3 kilometre yürüyenlerde bile iyi kolesterolün yükseldiği biliniyor. Egzersizin süresi ve sıklığı arttıkça olumlu etki de artar.

Kanın aşırı pıhtılaşmasını önler
Düzenli egzersiz kanda pıhtılaşmayı başlatan ve güçlendiren maddelerin dengede kalmasına yardımcı olur.

Şeker hastalığını önler
Diyabet olma riski yüksek olanların ellerinde sağlıklı beslenmenin yanı sıra çok güçlü bir silah daha var: düzenli egzersiz. İlaçlardan çok daha etkin, yan etkisi yok, hem de bedava.

Stresi azaltır
Düzenli spor yapanların hareketsiz bir yaşam sürenlere göre daha az endişeli olduklarını, uykularının daha düzenli olduğunu gösteren çalışmalar var.

GEZİNTİ YERİNE HIZLI YÜRÜYÜŞ…

Günde 30 dakika hızlı (saatte 5-6 kilometre hızla) yürümenin ve bunu en az haftada 5 gün yapmanın kalp ve damarlara yararlı olduğu biliniyor. Yarım saat sürekli yürüyemezseniz, günde 3 kere 10 dakika yürüseniz bile yeterli. Yaptığınız egzersiz ağırlaştıkça sağlığa olumlu etkisi artıyor. Buna karşılık gezinti yapar gibi yavaş yürümek aynı yararı sağlamıyor. Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta da 30 dakikalık yürüyüşün normal günlük faaliyetlere ek olarak yapılması gerektiği.

ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARMAYIN…

Isınmadan yapılan spor ve ani efor sarf edilmesi, kalbe ani yük getirerek kalp krizi ve ani ölümlere davetiye çıkarır. Gerekli ısınma hareketleri yapılmadan spor yapılması ve böylece kalbe ani yük getirilmesi, kalp duvarlarının kalınlaşmasına, kalbi besleyen damarların sıkışmasına, ritim bozukluğuna ve hatta kalbin durmasına neden olabilir. Doğuştan kalp rahatsızlığı olanlar, ritim bozukluğu sorunu yaşayanlar ve ailesinde kalp rahatsızlığı bulunanlar, bu konuda daha fazla risk altındadır. Bu nedenle bu kişilerin düzenli spor yapmaya başlamadan önce mutlaka bir hekim kontrolünden geçmeleri gerekir.

0 yorum

Elektronik sigaranin zararlari

Günden güne yüzlerce kişinin ölümüne ve ölümcül rahatsızlıklara yakalanmasına sebep olan sigarayı bırakma yöntemlerine bir yenisi daha eklenmiştir. Sigarayı bırakma yöntemlerine bağlı alternatifler arasına eklenen Elektronik Sigara zararları bilinmeksizin iyi bir yöntem olarak yaygınlaşmaya başlamıştır. Ancak normal sigara içiminin verdiği zarar ile eşit ölçüde zarara sebep olmaktadır. Konuşulduğu gibi masumiyet barındırmayan elektronik sigaranın zararları ve içerisindeki kansorejen maddeler uzmanlar tarafından açıklanmıştır. Elektronik sigaranın en çok kullanıldığı ülke İngiltere olarak bilinmektedir. Ülkemizde de her geçen gün tüketici talebi hızla artış göstermektedir. Yapılan anket çalışmalarında Elektronik sigaranın tercih ediliş sebebinin fiyat açısından uygun oluşu ve sigaradan daha az zarar verdiği söylentileri olarak bilinmektedir. Aynı zamanda kül izmarit ve kokusunun olmayışı da Elektronik sigarayı tercih sebebi yapmaktadır. Elektronik sigaranın verdiği zararları bilmeden kullanım süreci boyunca normal sigarayı bırakmayı başaran birçok insan olmuştur. Ancak bu kişilerin sigarayı bırakma sebeplerinin büyük ölçüde psikolojik olduğu düşünülmektedir. Sigarayı bırakma yolları arasında tercih edilen elektronik sigara karşıtı gruplarda elektronik sigaranın yol açtığı zararlardan dolayı pek çok faaliyet çalışmaları yapmaktadırlar. Sigara kullanımı her ne şekilde olursa olsun insan bedeni için ciddi bir tehlike taşımaktadır. Her geçen gün aktif içiciler tarafından sigaranın bırakılacağı söylenmektedir ancak her nedense çoğu kişi için bu eyleme dönüştürülmemektedir. Sigaranın zararları ile Elektronik sigaranın zararları arasında gözle görülmez bir fark olmasına rağmen yinede Elektronik sigara kullanımı hızla artmaktadır. Aynı zamanda izmarit ve kül kokusunun olmaması da kişiler tarafından tercih edilen sebeplerden biri olabiliyor. Elektronik sigara piyasaya sunulduğu andan itibaren Almanya’da yasaklanmıştır. Toplum tarafından yaygın olarak, normal sigara kadar zararı olmadığı bilinen elektronik sigaranın neden yasaklandığını düşünmeden edemiyoruz.. Neden normal sigaranın yasaklanması yerine, elektronik sigaranın yasaklanmış olması da sorulması gereken diğer sorular arasında yer alıyor. Yine Almanya gibi İsviçre, Norveç ve Çin’de de yasaklanmıştır. Hatta Türkiye’dede Sağlık Bakanlığı elektronik sigarayı yasaklayacağı konusunda bildirimlerde bulunulmuştur. Ve tüm bu yasaklamalar sonucunda piyasaya hızla çıkış yapan elektronik sigaranın zararları ve faydaları insanlar arasında büyük tartışma konusu olmuştur. Elektronik sigaranın içerisinde bulunan maddeleri araştırıp incelediğimizde ise, faydası olduğunu ne yazıkk ki söyleyemiyoruz. Elektronik sigaralar masum değildir. İçerisindeki sıvıların kanserojen madde içerdiği, sıvılardan alınan çoğu örnekte, tütünde olduğu gibi insan sağlığını tehlikeye atabilecek ‘anabasine, myosmine ve beta nikotryine’ maddeleri tespit edilerek ispatlanmıştır. Aynı zamanda, elektronik sigaraların nikotin bağımlılığını tetikleme ve nikotin zehirlenmesine yol açma gibi risklerininde yüksek olduğu açıklanmıştır. Anabasine; tütün bitkisinde bulunan ve böcek öldürücü etkinliğe sahip alkoloit yapısında bie bileşik maddedir.
0 yorum

Bu ilaçlar artık ücretsiz



Sigarayı bırakmak için kullanılan ilaçlar vatandaşlara ücretsiz verilecek.





Bakanlar Kurulunca nikotin replasman preparatları ile Bupropion HCI ve Vareniklin içerikli ilaçların, sigarayı bırakma tedavisi alanlara sayıları 300 bini geçmemek şartıyla sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ücretsiz karşılanması kararlaştırıldı.

Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararında, sigarayı bırakma tedavisi alan hastaların; sayıları 300 bini geçmemek şartıyla herhangi bir sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın, Sağlık Bakanlığınca temin edilerek birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına dağıtımı yapılacak nikotin replasman preparatları ile Bupropion HCI ve Vareniklin içerikli ilaçlardan, tütün bağımlılığı tedavi ve eğitim birimleri vasıtasıyla yararlanmada, 4736 sayılı Kanunun 1'inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf olduğu belirtildi.
0 yorum

Sağlıklı yaşamın altın kuralları

Kalbi korumak, alkol ve sigaradan uzak durmak, beslenmeye özen göstermek ve spor yapmak sağlıklı bir vücut için önemli ama yeterli değil…

Temizlikten uyku düzenine, cinsel yaşamdan stresten uzak durmaya sağlıklı yaşamın birçok kuralı olduğunu belirten TOBB ETÜ Hastanesi kardiyoloji uzmanı Dr. Rahşan Turan, hafta da 1 gün de olsa şehirden uzaklaşmayı ve doğayla baş başa olmayı önerdi.

OLMAZSA OLMAZ…
Vücudun hasta düşmemesi, esenlik ve sıhhat durumu iyiliğinin sağlıklı olmayı anlattığını ifade eden Dr. Rahşan Turan, “Sağlıklı yaşam ise kişinin temizliğine ve beslenmesine dikkat etmesi,spor yapması ile birlikte yaz-kış aylarında hastalıklara yakalanmadan yaşamını idame ettirebilmesidir. Sağlıklı yaşam kişinin olmazsa olmazlarındandır” diye konuştu.

SAĞLIK İÇİN BUNLARA DİKKAT!
Egzersiz, kalp sağlığı ve beslenme ilişkisinin önemine dikkat çeken Dr. Turan, sağlıklı bir yaşam için uyulması gerekenler ve kuralları şöyle sıraladı;
1-Spor yapmaya özen gösterilmeli.
2- Sağlıklı beslenmeli; yağlı yemekler ve aşırı yemek yenmemeli, Sabah kahvaltısı mutlaka yapılmalı, meyve-sebze tüketimine özen gösterilmeli.
3- Alkol ve sigara tüketilmemeli.
4- Gün içerisinde sürekli oturulmamalı, aktif olunmalı.
5- Kişisel temizliğe ve çevre temizliğine önem verilmeli.
6- Stresten uzak durulmalı.
7- Cinsel yaşama dikkat edilmeli.
8- Uyku düzenine dikkat edilmeli.
9- Haftada bir bile olsa şehrin stresli yaşamından uzaklaşmanız, doğa ile baş başa kalmanız size ve sağlığınıza iyi gelecektir.

TEDBİR ALIN…
Kalp ve damar hastalıkları, batı ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de en yaygın ölüm nedenlerinden biridir. Kalp sağlığını korumanın yolu önceden tedbir almaktan geçmektedir.

Beslenme
Tansiyonu ve kolesterolü kontrol altına almanın ilk şartı sağlıklı ve dengeli bir Diyet uygulamaktır. Bunun için doymuş yağlardan ve tuzdan olabildiğince kaçınmak, meyve, sebze ve lif yönünden zengin besinlere yönelmek gereklidir. Doğru rejimin normal miktarda protein içermesi, bu proteinin ise balık, kümes hayvanları ve az yağlı kırmızı etten (dana eti) alınması önerilmektedir.

Kilo
Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar gelmektedir. Fazla kilolu olmak aynı zamanda koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için de risk oluşturmaktadır.

Alkol ve sigara
Günümüzde sigara, önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kansere, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır.

Fiziksel egzersiz
Düzenli sporun bizi kalp krizi ve inmenin yanı sıra kemik erimesi, şeker hastalığı, kalın bağırsak ve meme kanseri, depresyon ve bunama gibi ciddi birçok kronik hastalıktan koruduğunu gösteren güçlü kanıtlar var. Egzersizin hemen her hücremize olumlu etkisi var desek yanlış olmaz.

KALP SAĞLIĞI VE SPOR
Spor yapmanın kalp ve damar sağlığını doğrudan etkilediğini vurgulayan Dr. Turan, her kas gibi kalp kasının da antrenman yaptıkça daha güçlü ve verimli çalıştığını ifade etti. Dr. Turan, sporun vücutta yarattığı olumlu etkileri şu sözlerle aktardı;

Kalbin çok hızlı çarpmasını önler
Antrenmanlı kalp, sıkıntılı bir durumla karşılaştığı zaman sakin bir tepki verir. Hareketsizliğe alışmış olan kalp ise kolay telaşa kapılır. Örneğin; otobüse yetişmek için koşarken veya çok heyecan uyandırıcı bir durumla karşılaşan kalbin hızı kolayca yükselir, dakikada 180-200'e kadar çıkabilir. Halbuki bir sporcunun kalbi aynı koşullarda daha yavaş atarak tepki verir ve en kısa zamanda normale döner.

Tansiyonu düşürür
Düzenli spor yapanlarda, örneğin günde yarım saat tempolu olarak yürüyenlerde kan basıncının düştüğü biliniyor. Özellikle tansiyon tehlikesi altında olanların her gün yapacakları yürüyüşle bu tehdidi bertaraf etmeleri mümkün. Araştırmalara göre fiziksel egzersiz, yüksek tansiyonu olanlarda tansiyonu kontrol altına almada yardımcı olmakta ve ilaç gereksinimini azaltmaktadır.

Zayıflatır
Düzenli egzersiz sadece spor yapıldığında değil, dinlenme halinde tükettiğimiz enerjiyi de artırdığı için kilo vermeyi kolaylaştırır. Kilo verdikten sonra düzenli spor yapmadan ideal kiloyu korumak çok zordur.

İyi kolesterolü yükseltir
Damar sertliğine karşı koruyucu rol oynayan HDL kolesterolü yükseltmenin yollarından biri egzersiz yapmaktır. Haftada 3 gün 3 kilometre yürüyenlerde bile iyi kolesterolün yükseldiği biliniyor. Egzersizin süresi ve sıklığı arttıkça olumlu etki de artar.

Kanın aşırı pıhtılaşmasını önler
Düzenli egzersiz kanda pıhtılaşmayı başlatan ve güçlendiren maddelerin dengede kalmasına yardımcı olur.

Şeker hastalığını önler
Diyabet olma riski yüksek olanların ellerinde sağlıklı beslenmenin yanı sıra çok güçlü bir silah daha var: düzenli egzersiz. İlaçlardan çok daha etkin, yan etkisi yok, hem de bedava.

Stresi azaltır
Düzenli spor yapanların hareketsiz bir yaşam sürenlere göre daha az endişeli olduklarını, uykularının daha düzenli olduğunu gösteren çalışmalar var.

GEZİNTİ YERİNE HIZLI YÜRÜYÜŞ…
Günde 30 dakika hızlı (saatte 5-6 kilometre hızla) yürümenin ve bunu en az haftada 5 gün yapmanın kalp ve damarlara yararlı olduğu biliniyor. Yarım saat sürekli yürüyemezseniz, günde 3 kere 10 dakika yürüseniz bile yeterli. Yaptığınız egzersiz ağırlaştıkça sağlığa olumlu etkisi artıyor. Buna karşılık gezinti yapar gibi yavaş yürümek aynı yararı sağlamıyor. Unutulmaması gereken bir diğer önemli nokta da 30 dakikalık yürüyüşün normal günlük faaliyetlere ek olarak yapılması gerektiği.

ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARMAYIN…
Isınmadan yapılan spor ve ani efor sarf edilmesi, kalbe ani yük getirerek kalp krizi ve ani ölümlere davetiye çıkarır. Gerekli ısınma hareketleri yapılmadan spor yapılması ve böylece kalbe ani yük getirilmesi, kalp duvarlarının kalınlaşmasına, kalbi besleyen damarların sıkışmasına, ritim bozukluğuna ve hatta kalbin durmasına neden olabilir. Doğuştan kalp rahatsızlığı olanlar, ritim bozukluğu sorunu yaşayanlar ve ailesinde kalp rahatsızlığı bulunanlar, bu konuda daha fazla risk altındadır. Bu nedenle bu kişilerin düzenli spor yapmaya başlamadan önce mutlaka bir hekim kontrolünden geçmeleri gerekir.
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI