işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Alkali Diyeti

Hızla kilo vermek isteyen kişilerin tercih ettikleri diyetlerden biri olan Alkali diyeti ana amacı vücutta bulunan asit değerini mümkün olan en düşük seviyede tutmayı amaçlarken diyete ismini de veren alkali miktarını ise yükseltmeye çalışmak. Alkali diyetin en önemli özelliği ise 1 ayda 7 kiloyu çok rahat bir şekilde verdirmesi. Bu da hızlı kilo vermek isteyen kişilerin sıklıkla bu diyeti tercih etmelerini sağlıyor. Diyetin bir başka önemli özelliği ise sabah ve öğle öğünleri için belirlenen yiyecek gruplarından sınırsız yemenize izin vermesi. Yani diyet resmen aç kalmadan zayıflamayı mümkün kılıyor. Alkali diyeti bir diyet programından ziyade daha çok yeni bir hayat tarzı olarak görülüyor. 

Bu yeni beslenme alışkanlığını benimseyen kişiler hızla kilo verdikleri gibi ideal kilolarına ulaştıkları anda da bu kilolarını koruyorlar. Alkali diyeti sayesinde asit alkali dengesi sağlanan bedenlerde sağlıklı bir yaşam sürmek daha mümkün oluyor.Alkali diyetinin ülkemizde bu kadar meşhur olmasını sağlayan kişi ise hiç şüphesiz aynı zamanda diyet ile aynı ismi taşıyan alkali diyeti kitabı yazarı da olan Dr. Ayşegül Çoruhlu. Alkali diyet listesi incelendiğinde güne ilk başlangıçta mutlaka sabahları aç karnına bir bardak suyun içine doğal elma sirkesi konularak içilmesi gerektiği görülüyor. Yani alkali diyeti yapmak isteyen kişilerin edinmesi gereken ilk şey doğal elma sirkesi ve bunu hiç atlatmadan her sabah yapmaları gerekiyor. Ayrıca kesinlikle diyet yapan kişilerin idrarlarını takip etmeleri ve mümkün olduğunca idrarlarının renklerini açık tutmaları gerekiyor. Bilindiği üzere az sıı tüketen kişilerde idrar koyu renkli ve ağır kokulu olurken yeteri kadar sıvı alımında bulunan kişilerde ise açık renkli ve kokusuz oluyor. Bu nedenle alkali diyeti yapan kişiler için sıvı tüketimi de büyük önem taşıyor.

Alkali diyet listesi edinmek isteyen kişilerin tek yapmaları gereken Dr. Ayşegül Çoruhlu tarafından yazılan ve son günlerin en çok satan kitapları arasına giren alkali diyet kitabı satın almaları. Zaten kitabın satış fiyatı yaklaşık olarak 15 lira. Çok uygun bir fiyatla satılan alkali diyet kitabı edinerek fazla kilolarınızdan kurtulurken aynı zamanda vücudunuzun asit dengesini de sağlayarak çok daha sağlıklı bir hayat sürebilirsiniz.
0 yorum

İsvec Diyeti

Dünya genelinde en çok tercih edilen diyetlerden biri de İsveç Diyeti olarak öne çıkmaktadır. Bu diyetin en büyük özelliği metabolizma üzerinde kalıcı değişiklikler yapmanızı sağlaması ve bu değişikliklere bağlı olarak bir daha asla hızlı kilo almamanızı sağlamasıdır. İsveç diyetinin bir başka özelliği ise güne aç karnına kahve içilerek başlanmasıdır. İsveç yabancı bir ülke olduğu için günlük d iyet listesi içerisinde yer alan kahve tabi ki nescafe'dir. Ancak bu kahvenin yerine Türk kahvesini içmekte mümkündür. Türk kahvesinin yapı olarak çok sert olması sabah aç karnına direkt olarak bu kahvenin içilmesi halinde özellikle de mide sorunu yaşayan kişilerde kramlara ve çeşitli ağrılara yol açma riski barındırmaktadır.

Bu nedenle nescafe içilmesi daha uygun bulunmaktadır.İsveç diyeti yorumları okunduğunda diyeti uygulayan pek çok kişinin kolay kilo verdiğini söylediği görülmektedir. Ancak önemli olan günlük alınan kalori miktarına dikkat edilmesi ve düzenli olarak spor yapılmasıdır. Bu durumda zaten kilo verilmesi mutlaktır ve yapılan diyetin isminin hiç bir önemi yoktur. Önemli olan yapılan diyet değil o diyeti yapan kişinin kararlılığıdır. Kilo vermeyi kesin olarak kafasına koyan, bu amaç için artık yediklerine dikkat eden ve düzenli olarak yürüyüş bile olsa dahi spor yapmaya başlayan kişilerin kilo vermemeleri için önlerinde hiçbir engel yoktur. Ancak bazen metabolizma rahatsızlıkları ya da hormonal hastalıkları bulunan kişilerin kilo vermeleri çok daha zor olabilir. Bu durumda bir diyetisyene başvuruda bulunularak diyetisyen kontrolünde kilo verilmesi önemlidir.

İsveç diyeti ile kilo verenler kilo vermeyi zorlaştıran bir hastalıkları bulunmayan ve diyeti başarı ile uygulayan kişilerdir. İsveç diyeti kahve ile başlanan günün ardından gün içerisinde en az 2 litre su içmelidir. İsveç diyet listesi en az 6 en fazla 13 gün uygulanmalıdır. Ayrıca diyetin tekrarlanması için aradan en az 3 ay bir süre geçmesinin beklenmesi gerekmektedir. Diyetin tüm günlerinde sabah sadece bir tane kesme şekerle tatlandırılan bir fincan nescafe ile güne başlanırken ilk gün öğlen sadece bir porsiyon haşlanmış ıspanak ile 2 adet iyi haşlanmış yumurta menüde yer almaktadır. Diyette ekmek ve ara öğünler kesinlikle yasaktır.
0 yorum

Ender Sarac Diyeti

Ender Saraç ülkemizin en çok tanınan beslenme ve diyet uzmanlarından biridir. Özellikle de doğal arınma ve doğal estetik alanlarında son derece başarılı çalışmalara imza atan Saraç aynı zamanda ülkemizin ilk doğal tıp ve estetik merkezi olan Hay Sağlık Merkezi'nin de kurucusudur. Aslında aile hekimi olan Dr. Saraç aynı zamanda Ayurveda eğitimi alarak sağlıklı beslenme ve kilo kontrol yöntemlerinde uygulamış olduğu yöntemler sayesinde kısa zamanda büyük bir ün kazanmıştır. 

Sağlıklı kilo vermek isteyen kişilerin tercih ettikleri Ender Saraç diyeti kişilerin zorlanmadan kilo vermesini sağlama amacı taşımaktadır.Artık Ruhunu da Besle, İlaç Gibi Yemekler, Doğanın Şifalı Eli, Ayurveda Sağlıklı Zayıflamanın Yolları gibi pek çok kitabı bulunmaktadır ve kitapları çıktıkları dönemlerde haftalarca en çok satan kitaplar listesinde ilk sıralarda kalmayı başarmıştır. Ender Saraç diyeti olarak belirli bir liste bulunmamakla beraber kişiye özel beslenme listeleri oluşturulmasını savunmaktadır ve bir diyetin herkes için başarı getirmesini kesinlikle kabul etmemektedir. Ancak sarımsak çayı gibi zayıflamaya etkisi bulunan ünlü çayların doğal olarak yapılmasını sağlayan tarifler ile zayıflamaya yardımcı olmaktadır. Son dönemde sarımsak çayı reklamlarında kullanılan resimlerini kesinlikle kabul etmeyen Ender Saraç hiçbir zayıflama ilacını tavsiye etmediğini söylemektedir.

Ender Saraç diyet yemekleri ile zayıflamak isteyen kişilere yardımcı olurken yapımı son derece kolay, lezzeti yüksek kalorisi düşük tarifleri ile diyet listelerinin bir numaralısı olma yolunda ilerlemektedir. Tarifler arasında en çok sevilenlerden biri de Ender Saraç diyet kurabiye tarifi olurken tatlı krizlerinden kurtulamayan kişilerin imdadına koşan bu tarif diyet olmasına rağmen yine kurabiye yerken aşırıya kaçılmaması gerekmektedir. Ender Saraç diyet önerileri ile her gün gazetede yer alan köşesinden takipçileri ile paylaşımlarda bulunurken aynı zamanda sabah ve öğle kuşağında yer alan sağlık programlarına da konuk olarak bilgi ve deneyimlerini izleyiciler ile paylaşarak sağlıklı zayıflamanın püf noktalarına vurgu yapmaktadır. Ender Saraç sarımsak çayı için bir büyük bardak suyun içerisinde iki üç parmak ucu büyüklüğündeki zencefilin atılarak kaynatılmasını ve daha sonra 2 diş ezilen sarımsağın da katılarak kaynatılan suyun süzüldükten sonra bal ve limon ile ılık olarak içilmesini tavsiye etmektedir.
0 yorum

Hapsırık Nasıl Gecer

Özelliklede alerjik yapıya sahip olan kişilerin başlarına çok sık gelen ve grip gibi üst solunum yolu hastalıklarında yaşanan hapşırık üst üste meydana geldiği anda çok can sıkıcı bir hale gelebilmektedir. Özellikle de üst üste hapşırmak, kalp ve yüksek tansiyon hastaları için riskli durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bunun en önemli nedeni ise hapşırırken vücutta ortaya çıkan yüksek basınç etkisi ile kanın kalp damarlarına yoğun bir baskı yapmasıdır. 

Peki hapşırık nasıl geçer?
Aslında hapşırmanın aynı zamanda pek çok faydası da bulunmaktadır. Örneğin yapılan araştırmalar hapşırmanın faydaları arasında en çok ciğerleri temizlemesine dikkat çekmektedir. Yine aynı şekilde hapşırmak sağlıklı insanlar için kalp sağlığını desteklemektedir. Bu nedenle kalp rahatsızlığı olmayan ya da yüksek tansiyon hastalığı ile mücadele etmeyen kişilerin kesinlikle hapşırığı durdurmak amacı ile bir müdahalede bulunmasına gerek yoktur. Özellikle de hapşırığı durdurmak amacı ile burnu kapatmak felce bile neden olabilecek son derece tehlikeli bir durumdur. Hapşırırken burnu kapatmak kesinlikle doktorlar tarafından yasaklanmaktadır. Hapşırırken burnu tutmak davranışından bu nedenle mutlak suretle uzak durulmalıdır.

Hapşırığı önlemek için yapılabilecek ilk şey burnun iyi bir şekilde temizlenmesidir. Çünkü burun içine kaçan yabancı cisimler ya da kuruyan sümük burunda kaşıntı hissi oluşturarak hapşırmaya neden olmaktadır. Ayrıc yine toza karşı duyarlılığı bulunan kişilerin sık sık hapşırmaya başlamaları halinde ortamı havalandırmaları da yaşadıkları hapşırık krizlerine karşı onlara yardımcı olacaktır. Hapşırığı engellemek adına buruna bir miktar tuzlu su çekmekte olumlu yararlar sağlamaktadır. Bu uygulamalara rağmen sık sık hapşırık krizleri yaşamayı sürdürüyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvuruda bulunarak bir doktor tarafından muayene edilmeniz gerekiyor demektir. Çünkü hapşırıklar genelde baharat gibi keskin aromalı baharatlara verilen tepkilerin yanı sıra gribal enfeksiyonlar ve alerjiler gibi hastalıklar sonucu ortaya çıkmaktadır. Altta yatan neden kaldırıldığı anda hapşırık atakları da kendiliğinden geçecektir. Hapşırma anında ise hapşırmayı engellemeye çalışmak çok tehlikelidir ve asla hapşırığı tutmaya çalışılmamalıdır. Yapılan araştırmalar oluşan yüksek basınç nedeni ile hapşırma anından burunu kapatmak beyin kanamasına bile neden olabilmektedir.
0 yorum

Sarımsak Çayı Faydaları

Son aylarda zayıflamak isteyen kişilerin en çok tercih ettikleri mucize ürünler arasında yer alan sarımsak çayı hazır olarak satın alınabileceği gibi aynı zamanda evde de hazırlanabilecek bir çaydır. Ülkemizin en ünlü diyetisyenlerinden  biri olan Ender Saraç tarafından sunduğu sağlık programında tavsiye edilmesi ile dikkatleri üzerine çeken sarımsak çayı mucize zayıflatma etkisinin yanı sıra aynı zamanda sağlık açısından da pek çok faydaya sahiptir.Sarımsak çayının hazır olarak alınmasının en büyük faydası ise poşet çayların kullanıcalara sağlamış olduğu pratik kullanım imkanıdır.

Sarımsak çayı kullananlar tarafından yapılan yorumlar incelendiğinde kullanan pek çok kişinin genelde bu çaydan memnun olduğu ve olumlu yorumların geldiği görülmektedir.Sarımsak çayı faydaları arasında yer alan metabolizmayı hızlandırıcı etkisi diyet yapan kişilerin normalde verebilecekleri kilonun çok daha üstünde bir kilo vermesini sağlarken basit bir diyet ve düzenli spor ile desteklenen sarımsak çayı kullanıcılarının kalıcı kilo verdikleri görülmektedir. Hollywood yıldızlarının kullandığı ve antioksidan özellikleri nedeni ile kilo vermenin yanı sıra gençleştirici bir etkiye de sahip olan sarımsak çayının bir başka özelliği de evde de hazırlanabilmesidir. Orijinal sarımsak çayı satın alacak kadar birikimi bulunmayan kişilerin bu çayı evde hazırlamaları için evde sarımsak çayı tarifi hazırlamaları yeterlidir.

Evde sarımsak çayı hazırlamak için 3 bardak hazır su (çeşme suyu klorlu olduğu için kullanımı tavsiye edilmemektedir), 3 diş taze soyulmuş orta büyüklükte sarımsak, yarım çay bardağı yine taze sıkılmış limon suyu ve yarım çay bardağı gerçek bal gerekmektedir. Sarımsak çayı için gerekli malzemeleri temin ettikten sonra orta boy bir tencerenin içine ilk önce saf suyu koyun ve suyun içine taze soyduğunuz sarımsakları hafif ezerek katın. Sarımsakları ezmekte ki amaç sarımsağın özünün suya karışmasını kolaylaştırmaktır. Tencereyi ocağa koyun ve sarımsaklar ile beraber suyun kaynamasını bekleyin. Suyu bir taşım kaynattıktan sonra ocağı kapatın ve içerisine kalan diğer malzemeleri katarak soğumaya bırakın. Günde 3 kere tercihen yemeklerden önce bu çaydan yarım bardak içmeniz yeterli olacaktır. Çayın ılık olarak içilmesi tavsiye edilmektedir.

0 yorum

Kuru İncirin Faydaları

Özellikle de kış mevsiminde artan hastalıklar nedeni ile bağışıklık sistemini güçlendirmek çok önemlidir. Kuru incir bu nedenle kışın sofralarınızdan eksik etmemeniz gereken yiyecekler arasında bulunmaktadır.Son yıllarda kuru incir ile ilgili yapılan araştırmalarda pek çok yeni veri elde edilmiş ve daha önce hiç bilinmeyen yararları ortaya çıkarılmıştır. Hücre yenilenmesini sağlayan vitaminler ve minerallar yönünden zengin olan kuru incir aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendiren içeriklere de sahiptir

Bu özelligi sayesinde kuru incir bugün alternatif tıp bilimlerinin gözdesi durumuna gelmiştir.Kuru incirin faydaları arasında ilk sırada bağışıklık sistemini güçlendirmesi yer almaktadır. Bu özelliği sayesinde kışın grip salgınlarından korunmak isteyen kişilerin bol bol tüketmesi tavsiye edilen kuru incir aynı zamanda sindirimi de kolaylaştıran mucizevi bir etkiye sahiptir. Kuru inciri yedikten sonra üzerine bir bardak ılık su içilmesi halinde aynı zamanda bağırsakları çalıştırıcı bir özelliği de bulunmaktadır. Hücre yenileme özelliği sayesinde kansere karşı koruyucu etkisi de bulunan kuru incir yine içerisinde barındırdığı banzeldehit isimli etken madde sayesinde vücutta bulunan kanser hücrelerinin büyümesini engellemektedir. Bu özelliği sayesinde son yıllarda kansere karşı ilaç bulmak isteyen ünlü tıp firmalarının da gözdesi haline gelen kuru incir üzerine yapılan araştırmalar devam etmektedir ve kuru incir gelecekte kansere karşı umut olarak gösterilmektedir.

Antioksidan özelliği sayesinde yaşlılık karşıtı olarak gösterilen kuru incir ile yaş incirin vitamin ve mineral değeri arasında pek bir fark bulunmamaktadır. Ancak üretim döneminin kısa olması ve yaş incirin çok kısa sürede bozulması nedeni ile Ege Bölgesinde elde edilen yaş incirlerin büyük bir bölümü kurutulmaktadır. Kuru incir satın alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu kesinlikle kurutma esnasında ilaçlanma yapılmayan ürünlerin bulunmasıdır. Çünkü kullanılan pek çok ilaç ne yazık ki sağlık açısından son derece tehlikeli olup sağlık açısından yarar görmek amacı ile kuru incir tüketen kişilerin sağlıklarından olmalarına bile neden olabilmektedir. Bu nedenle imkanı olan kişilerin mevsiminde taze incir satın alarak bunlaır kendilerinin kurutması en güvenilir yöntem olması açısından tavsiye edilmektedir.
0 yorum

Ketojenik Diyet

Ketojenik diyeti diğer diyetlerden ayıran en önemli özelliği diğer diyetlerin aksine zayıflama amaçlı yapılmasının dışında temelde sağlık amaçlı yapılmasıdır. Özellikle de son yıllarda deyim yerindeyse tüm dünyaya yapılan kanser ve şeker hastalığından korunmak amacı ile uygulanan bu diyet birinci dereceden yakın akrabalarında bu hastalığı taşıyan kişiler için ise çok daha önemli. 

Bilindiği üzere kanser gibi şeker hastalığı da genetik bir hastalık olarak kabul ediliyor ve birinci dereceden yakın akrabaları için de bu hastalıklara yakalanan kişilerde risk çok daha artmış olarak kabul ediliyor. Bu diyetin en büyük artısı ise bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve özellikle de nöbet geçiren kişilerde nöbetlerin ortaya çıkma riskini azaltması.

Ancak bu diyetin başarılı olması için kesinlikle bu konuda uzman olan bir diyetisyen tarafından diyeti uygulayacak kişinin muayene edilmesi ve elde edilen bulgulara göre kişiye özel bir ketojenik diyet listesi oluşturulması gerekmektedir. Ketojenik diyet epilepsi için uygulanacaksa kesinlikle bu kurala uyulmalıdır. Amerika'da bu konuda yapılan çalışmalar sonucunda son derece başarılı sonuçlar alınmış, ilaç kullanımını bırakarak sadeye diyeti yapan kişilerde epilepsi krizi geçirilme oranları yüzde 90 gibi büyük bir oranda azalmıştır. 1920'li yılların başında son derece popüler olan bu diyet daha sonra ilerleyen yıllarda epilepsi ilaçları ve diğer tedavi yöntemleri ile rekabet edemeyerek popülaritesini zamanla yitirmiştir.

Ancak ilaçların yan etkilerinin zamanla çok daha iyi anlaşılması, artık diyetisyen sayısının artması ve insanların bu hizmetleri alma konusunda imkanlarının artması bu diyeti yeniden gündeme taşımıştır. Diyetin temeli kanserli hücrelerin besin kaynağı olan şeker karbonhidratların kesinlikle sınırlı miktarda tüketilmemesine dayanır. Vücut enerji ihtiyacını karşılamak adına şeker ve protein kullanımını sınırlandırırken yağ yakmaya başlarki bu da keton üretimini arttırarak bağışıklık sistemini güçlendirir. Diyetin şimdiye kadar ortaya çıkan tek yan etkisi olarak kabızlık rapor edilmiştir. Ancak bu yan etki çok nadir olarak görülür ve ek önlemler ile henüz ortaya çıkmadan engellenebilir. Ketojenik diyet yapanlar için gözlemlenen ilk yarar atakların ve krizlerin kademeli olarak azalmasıdır.
0 yorum

Nasıl Kilo Alınır

Günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri de kilo sorunlarıdır. Ne yazık ki yapılan araştırmalarsonucunda ülkemizde yaşayan insanların bir çoğunun obezite olarak isimlendirilen aşırı şişmanlığın pençesinde olduğu görülürken azınlıkta kalan insanların yine büyük bir kısmının aşırı zayıf olduğu görülmektedir. Yani sağlıklı kilo olarak kabul edilen normal kilolu insanların sayısı her geçen gün azalmaktadır. Özellikle de yetişen yeni nesilde kilo sorunu bariz bir şekilde göze çarparken obez çocuk sayısının da arttığı Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen ortak proje sonucunda okullarda yaptırılan anketler sonucunda ortaya çıkarılmıştır. 

Unutulması gereken en önemli konu düşük kilolu olmanın da aşırı kilolu olmak gibi sağlık sorunu olduğudur.Yani aşırı zayıf olmak ta bir hastalık olarak kabul edilmekte ve beraberinde sağlık için bazı riskleri oluşturmaktadır. Peki nasıl kilo alınır, sağlıklı kilo almak istiyorum diyenler ne yapmalıdır? Kilo almak için uygulanacak pek çok farklı yöntem bulunmakla beraber önemli olan sağlıklı kilo alabilmektir. Sağlıklı kilo alma için uymanız gereken ilk kural ise diyetisyen eşliğinde kilo almaktır. Diyetisyeniniz tarafından oluşturulacak sağlıklı kilo alma listesi sizin hem ihtiyacınız olan kiloya ulaşmanızı sağlayacak hem de aldığınız yeni kiloların sağlığınızı olumsuz etkilemesini engelleyecektir. Sağlıklı kilo almanın kolay yolları araştırılacağına bunun uzun ve zor bir yol olduğunun bilincinde olarak yola çıkılmalı ve kararlı adımlarla sabırla bu yolda ilerlemedir. Ancak sağlıklı kilo aldıran yiyecekler bakımından zengin bir menü oluşturmanın hiçbir sakıncası yoktur.

Örneğin muz hem son derece faydalı bir meyvedir hem de kalorisi son derece yüksektir. Ancak muz tüketirken aşırıya kaçılması halinde kabızlık ve karın ağrısının oluşması da kaçınılmazdır. Yani kilo aldıran yiyecekler tüketilirken tek düze beslenilmemeli ve her yiyecek belirli miktarda ve belirli aralıklarda tüketilmelidir. Yine hızlı kilo aldırdığı için bol bol çikolata, kremalı pastalar ya da patates kızartması da tüketmek son derece sağlıksız olup bu yöntemle alınan kilolar sağlıksız olan kilolar olarak görülmektedir. Bu nedenle hızlı kilo almak yerine sağlıklı kilo almak çok daha önemlidir.
0 yorum

Elma Kabukları Sifa Kaynagı

Doğada bulunan sebze ve meyveler, şifanın ana kaynağıdırlar. Günümüzde bilinen ve bilinmeyen çok sayıda faydaları mevcuttur. En azından sebze meyvelerin bilinen yararları öğrenilerek, hayata uygulanabilir ve bu sayede doğal faydalar edinilebilir. Birçok hastalık, kimyasal maddeler ve ilaçlarla tedavi edilmeye çalışılmaktadır.

İnsanlar, artık, yapay şeylerden medet ummaktadırlar. Oysa doğa, insanlara tüm hastalıklar için çareleri sunmuştur. Özellikle bitkiler, sebze ve meyveler hakkında yapılan araştırmalara kulak vermekte yarar vardır. 

İçeriğinde kimyasal bir katkı bulunmayan, tamamen doğadan gelen ve günlük hayatta hep karşımıza çıkan doğal besinler, birçok mucizeyi barındırmaktadır. Doğanın nimetleri olan sebze ve meyvelerden yararlanılırken, mümkünse organik olanlar tercih edilmelidir. Böylece katkısız bir şekilde, tamamen doğal yollarla, sorunlara çare bulmak mümkün olacaktır. 
Doğal şifa kaynakları arasında elma ve elma kabuğu da yer almaktadır. Elma kabuğu kilo verme konusunda büyük bir yardımcıdır. Ayrıca elma kabuğunda bulunan, triterpenoids isimli madde, cilt için eşsiz bir maske hazırlanmasında başrol oynar. Bu maske için, elma kabukları ile beraber rendelenir. Sonra bu hazırlanan rende, cilde dağıtılarak sürülür. Yarım saat beklenmelidir. Beklemenin sonunda cilt yıkandığında, fark görülecektir. 

Cilt gerginleşecektir ve parlak bir görünüm oluşacaktır. Kırışma karşıtı kremler yerine, elma kabuğu rendesi kullanılabilir. Elmanın kabuğu, biraz ıhlamur ve karanfille birlikte kaynatılarak çay olarak içilebilir. Bu karışım, kişiyi balgamdan kurtarır ve öksürüğü tedavi eder. Elma çok sayıda antioksidan içerir. 
Elma kabuğu ise elmadan bile fazla antioksidan içermektedir. Düzenli olarak elma kabuğu tüketen kişilerde, diyabete yakalanma riski düşmektedir.

Ayrıca içeriğinde bulunan pektin maddesi, şekeri düşürmektedir. Bunlarla beraber, elma kabuğu, kolesterolü de düşürmektedir. Özellikle diyet yapan kişiler tarafından, elma kabuğu ile beraber tüketilmelidir. Posa oranı fazla olduğundan, açlık duygusunu yok etmektedir. 
Elma kabuğu ve elma, kas erimelerine karşı bedeni korumaktadır.
Elmayı kabuğu ile yemek, dişler için de eşsiz yararlar sağlamaktadır. Dişleri temizler ve diş eti sağlığını korur. Elmanın ve kabuğunun çok sayıda yararları vardır. Ayrıca vitamin deposu olmaları da, sağlık için bir avantajdır. Elma başta olmak üzere, meyve tüketimini bir alışkanlık haline getirmek, sağlığı büyük ölçüde koruyacaktır.

0 yorum

Boyuma Göre Kaç Kilo Olmalıyım

Sağlıklı bir yaşam için, kişinin ideal kilosunu bilmesi çok önemlidir. İdeal kilo hesaplandığında, kişi normale göre şişman mı yoksa zayıf mı olduğunu öğrenebilir. Bu sayede, sağlığa kavuşmak için gerekenler yapılabilir. İdeal kilonun hesaplanması için, genel bir yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntem yüzde yüzlük bir kesinlikte sonuç vermez. Çünkü kişinin vücut yapısı da zayıf veya şişman görünmesinde etkilidir.Geniş bir surata sahip kişiler kilolu görünebilirler, ince ve uzun surata sahip kişiler ise daha zayıf bir görüntüye sahiptirler. Yine de ideal kilo hesaplamalarında, kişi kilo durumu hakkında fikir sahibi olabilir.

Kişiler aynı boyda ve yaşta dahi olsa, ideal kiloları aynı olmayabilir. Spor yapmayan ve kas yapısını geliştirmemiş olan bir kişi, ideal kilosunun altında çıkabilir.İdeal kilonun hesaplanması için en kolay yöntem, kişinin boy uzunluğu değerinin, 150’den çıkartılarak, alınan sonucun 4’e bölünmesi, bölme işleminden alınan sonuca da 100 eklenerek, çıkan sonucun, kişinin boy değerinden çıkartılması ile elde edilen yöntemdir. 


Örnek bir işlem yapmak gerekirse; kişinin boyu 1.78 santimetredir. Bu değer, 150 sayısı ile çıkarma işlemine tabi tutulur. 178-150­=28 sonucuna ulaşılır. Ardından bulunan sonuç 4’e bölünerek 7 sonucu elde edilir. 100 sayısı eklenir ve 107 sayısı elde edilir. Bu sayı, kişinin boyundan çıkarılacaktır. Yani; 178-107=71 işlemi ile 71 kilogram olan ideal kiloya ulaşılır. Kadınlarda, bulunan değerin birkaç kilo aşağısı ideal kilo olarak düşünülebilir.
Kişi, ideal kilosunun yüzde 10 veya daha fazlası kadar üzerindeyse şişmanlık riski başlamıştır. 

Sağlık konusunda inceleme yapılırken, bel çevresindeki yağlanma oranına da bakılır. Ayrıca sahip olunan kilonun, ne kadarının kas, ne kadarının yağ olduğu da önem arz etmektedir. Kişi ideal kilosunun üzerinde ise, hemen uzman bir doktora başvurmalıdır. Gereken diyet ve egzersizlerin doktor tarafından programlanması ile ideal kiloya kısa sürede ulaşmak mümkündür. İdeal kilo önemsenmesi gereken bir konudur. Sadece estetik kaygılarla alakalı olan bir şey değildir. Fazla kilolar, çeşitli hastalıkların da tetikleyicisidir. Bu önemli bilgi unutulmadan, eğer fazla kilolar var ise en kısa zamanda kurtulmaya bakılmalıdır.

0 yorum

Gece Yemek Yemek Sismanlatırmı

Fazla kilolar, günümüzde birçok insanın problemidir. Özellikle obezite hastalığı, çok küçük yaşlara kadar düşmüştür. Fast food tüketiminin artması da kilo problemlerinin başlıca sebeplerindendir. Sağlıksız beslenme sonucunda alınan kilolar, daha sonra diyet ile verilmeye çalışılmaktadır.Zaman içerisine yayılan sağlıksız ve dengesiz beslenmenin getirdiği kilolar, hızlıca verilmek istenmektedir.

Bu sebeple de önerilen birçok diyet programı vardır. Bu diyet programlarının geneline bakıldığında, tek yönlü beslenme tarzının benimsendiği görülmektedir. Hızlı kilo verilmesini garantileyen bu diyetler, dengesiz beslenmeye sebep olduğundan sağlığı da bozmaktadırlar. En doğrusu, insanın kendi bedenini iyi tanımasıdır. Kulaktan dolma bilgileri benimseyerek hareket etmek hata olacaktır.

Kilo alımı ile ilgili en çok sorulan soru; “Gece yemek yemek şişmanlatır mı?” sorusudur. Bu soruya yıllardır olumlu cevap verilmektedir. Halkın ciddiye aldığı uzmanlar, halka akşamları belli bir saatten sonra yemek yenmemesini tavsiye etmektedirler. Özellikle, kilo verme çabasında olan kişiler için, akşam belli bir saatten sonra yemek yemeye kısıtlama getirilmesi, zorlayıcı olmaktadır. Her konuda olduğu gibi, diyet konusunda da konulan yasaklar, teşvik edici olmaktadırlar. Bu nedenle, diyet uygularken, herhangi bir yiyeceğe yasak konulmamalıdır. Bunun yerine porsiyonları küçültmek işe yarayacaktır. Kilo almak istenmiyorsa, öğünler atlanmamalıdır. Sabah öğünü zengin tutulurken, öğle ve ara öğünlerde hafif yiyecekler tercih edilmelidir. Akşam yemeğinde ise fazla yağlı gıdalardan kaçınılmalıdır.

Uzmanlar, akşam belli bir saatten sonra yenilen yiyeceklerin, fazladan kilo yapmadığını açıklamıştır. Yani kişi, akşam saatlerinde yediği yemeği, öğle saatinde de yemiş olsa, aynı kaloriyi almaktadır. Kilo almamak için dikkat edilmesi gereken nokta, ihtiyaç olan kadar kalori almaktır. Yakılan miktarda kalori alınırsa, kilo alma problemi de yaşanmayacaktır.Akşam saatlerinde yemek yenmemesi üzerine çıkan söylentiler, akşam yemeği sonrasında tercih edilen abur cuburlar nedeniyle ortaya atılmıştır. Çünkü kişiler genellikle, televizyon karşısında, yağlı patates cipslerini ve tatlıları tercih etmektedirler. Bu tarz abur cuburlar, yüksek kalori ve yağ içermektedir.

Vücudun yakmak için ihtiyacı olandan fazla miktarda kalori alınması, yağların vücutta depolanmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle, akşam saatlerinde, yemek sonrasında, bir şeyler atıştırmak isteniyorsa, meyve ve yoğurt gibi hafif gıdalar tercih edilmelidir. Son olarak dikkat edilmesi gereken diğer konu da, uyumak için yatağa geçmeden en az 2 saat önce yemek yemenin kesilmesidir. Huzurlu ve rahat uyku için bu önemli bir şeydir.

0 yorum

Bitkisel Çayların Zayıflamaya Etkileri

Kilo problemlerinin yaygın olduğu günümüzde, zayıflama amaçlı kullanılabilecek çok sayıda ürün piyasaya sunulmaktadır. Bunlar arasında zayıflama hapları ve zayıflama çayları en dikkat çekenlerdir. Zayıflatan çaylar arasında en çok adı duyulanlardan biri beşi bir yerde çayıdır. Bu çayın içerisinde, biberiye, kekik, funda yaprağı, mate yaprağı ve yeşil çay vardır. Bu bitkiler, tek olarak da içilseler, metabolizmayı hızlandırmaktadırlar. Bu sayede zayıflama kaçınılmaz olmaktadır. Bu 5 bitki bir arada içildiğinde ise, etkinliği ve yağ yakılmasındaki etkileri artmaktadır.

Mate çayı, obez kişilerin tedavisinde de kullanılmaktadır. Birikmiş yağların yakılmasında son derece etkilidir. Metabolizmayı ciddi anlamda hızlandırır. İdrar yollarının düzenli çalışmasını sağlar ve fazla su bu sayede atılır. Ödem oluşmayacağından, şişlikler iner. Her yaştan kişiler için içilmesi uygundur. Bolca vitamin içerir, enerji verir ve diyetin yarattığı yorgunluğu da alır. 

Çok iyi bilinen yeşil çay ise, başarılı etkileri ispatlanmış bir içecektir. Bu çay da metabolizmayı hızlandırır. Terlemeyi tetiklediğinden, vücuttaki yağların ve gereksiz suyun atılmasını sağlar. Biberiye çayı, idrar yollarını temizler ve düzenler. Vücuttaki ödem, bir bardak biberiye çayı içilmesi ile fark edilir oranda yok olur. İdrar söktürücü ve böbrekleri çalıştırıcı etkisiyle funda yaprağı da tercih edilen çaylar arasında olmalıdır. Vücutta yağ birikmesinin önüne geçen funda yaprağı, birçok zayıflama hapının yapımında da kullanılmıştır. Kekik çayı ise, azla yağların ter ile atılmasını sağlar. Yalnız kekik çayı, doktor onayı olmaksızın kullanılmamalıdır. Zayıflama çayları kesinlikle şeker katılmadan içilmelidir. Hiçbir şey katmadan içmek en iyisi olsa da tatlandırıcı katılabilir. Günde en az 1 litre zayıflama çayı tüketilirse, kısa sürede kiloların verildiği görülecektir.

Zayıflama çaylarına ek olarak, diyet yapılması ve egzersizler ciddi destek sağlayacaktır. Sadece zayıflama çayı ile incecik olmak mümkün değildir. Ancak kalori miktarına dikkat edilip, egzersizlerle hareket sağlanırken, metabolizmanın hızlandırılması da çok önemlidir. Bu sebeple, zayıflama çayları, metabolizma hızlandırıcı olarak da kullanılabilirler. Her ihtimale karşı, daha önceden denenmemiş olan bitkiler çay için kullanılacaksa, doktora danışmakta yarar vardır. Onay alındığı takdirde, bu çaylar karıştırılarak her gün tüketilmelidir.

0 yorum

Cildi Güzellestiren Yiyecekler

Makyaj ve bakımla olduğu kadar, beslenmeye de dikkat edilerek güzelleşmek mümkündür. Örneğin, süt ve süt ürünleri, kemiklerin güçlenmesine yardımcı olur. Yaşlanmayı geciktirir ve cildi protein ile besler. Brokoli bol miktarda C vitamini içerir ve cildin onarılmasını sağlar.Nar, vitamin açısından çok zengindir. Ayrıca antioksidanlar içermektedir. Cilde yararı çok büyüktür. Balıklar arasında, somon balığı cilde en yararlı balıktır. Somon, Omega 3 yağ asitleri içerir. Bu sayede yaşlanmayı engeller.

Omega 3 içeren diğer bir gıda ise cevizdir. Sağlık ve cilt güzelliği için mutlaka ceviz tüketilmelidir.
Temelde bu gıdalar mutlaka tüketilirken, her gün bolca su içilmelidir.  Su, vücuttaki toksinleri atar. Cildin nemini kaybetmemesi için çok gereklidir.Yağlar arasında, zeytinyağı, güzelleştiren gıdaların başında gelmektedir. Erik, elma, karpuz, kivi ve turunçgiller de güzelliğe katkısı olan meyvelerdir. Güzelliğin korunması için brokoli, maydanoz, yeşil soğan ve havuç da menüden eksik edilmemelidir. Cilde en büyük katkıyı yapan gıdanın balık olduğu unutulmamalıdır. Güzelliğin önemli noktalarından biri olan saçların sağlığı için de protein almak çok yararlıdır. Protein, fındıktan yağsız etten ve balıktan alınabilir. Bol su tüketimi, saçlar için de son derece yararlıdır. C vitamini açısından zengin olan meyveler de fazlaca yenilmesi gerekenler arasındadır. Porselen gibi bir cilt için, 1 adet muz ezilerek, 1 tatlı kaşığı doğal bal ile karıştırılmalıdır. Bu karışım yüze sürülerek bir süre beklenir. Ardından yıkanır. Birkaç hafta süren düzenli uygulamaların ardından, cildin geldiği mükemmel ve pürüzsüz hal, hayranlık uyandıracaktır.

Güzelleştiren yiyeceklerin yenilmesinin yanında, cilt daima temiz tutulmalıdır. Makyaj yapıldığı zamanlarda, mutlaka gece yatmadan makyaj silinmelidir. Saçlar, düzenli bakıma tabi tutulmalıdır. Sık fön uygulanması, saçların zarar görmesine sebep olmaktadır.Bu sebeple, saçı zorlamadan yapılabilecek şekiller kullanılmalıdır. İnternet ortamında, birçok paylaşım sitesinde, güzelleştiren yiyecekler ve ev yapımı doğal cilt maskeleri paylaşılmaktadır. Kişiler, kendilerine en uygun olan tercihleri, bu sitelerdeki yorumlara bakarak da belirleyebilirler. Güzelleştiren yiyeceklerin çoğu, kalori bakımından da düşük gıdalardır. Bu sayede güzelleşirken,kilo alma problemi de ortadan kalkmaktadır.

0 yorum

Basen Eritmek İçin Diyet Programı

Özellikle kadınların büyük çoğunluğu, basenlerinden şikâyetçidir. Yağların, vücudun bu kısımlarında toplanmasının sebebi, yanlış beslenmeye eşlik eden hareketsiz yaşam tarzıdır.
Basen eritmek için diyet programı uygulanırken, genel bir diyet yerine, bu bölgeye odaklanan bir program tercih edilmelidir. Bu sayede hızlıca sonuca ulaşmak mümkündür. 
Bahsedeceğimiz diyetin ilk etkileyeceği kısım basendir. Ardından bacaklar da dâhil olmak üzere, bedenin alt kısmında yoğun olarak etkili olacaktır. 6 haftalık süre dolduğunda, ciddi bir değişim gözlemlenecektir.

Bu lokal etkili diyette, 
pazartesi gününün ana yemeği, bir parça göğüs ızgara, yeşil salata ve bir adet meyveden oluşmaktadır. 

Salı günü ise, ana yemekte iki adet yumurta ile yapılan omlet, domates ve havuç yenilmelidir. 

Çarşamba günü, çay fincanı miktarında spagetti ve bir adet de meyve tercih edilmelidir. 

Perşembe gününe gelindiğinde, ince bir dilim tavuk göğüs eti, haşlanmış havuç, haşlanmış brokoli ve bir adet meyve ana yemeği tamamlayacaktır. 

Cuma günü, yeşil salataya ton balığı ve katı yumurta eklenerek yenilebilir. Bir adet meyve ile ana yemek tamamlanır. 

Cumartesi, küçük bir parça hindi göğüs eti, mısırlı yeşil salata eşliğinde yenilmelidir. Diğer günlerde olduğu gibi, bir meyve ile öğün tamamlanmalıdır. 

Haftanın son gününe ait ana yemek ise, 3 dilim yağsız biftek, brokoli ve havuç salatası, son olarak da iki adet haşlanmış patatesten oluşmaktadır. 


Bu diyet, özel bir karışımı içermektedir. Bu karışımın elde edilmesi için; 2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındıklar, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan badem, 1 fincan ayçiçeği tohumu ve 1 fincan ince kesilmiş kuru kayısı, blender yardımı ile karıştırılmalıdır.

Hazırlanan karışım, eşit miktarlarda 12 parçaya bölünmelidir. Ana yemek hariç her porsiyonda, bu karışım bir bardak diyet süte katılarak içilmelidir. Yani, her kahvaltıda, hazırlanan karışım, diyet süt ile içilir. Her gün saat 11:00’da bir adet elma yenilebilir. Öğlen öğününde, yine hazırlanan karışım ve yarım muz yenilebilir. 
Öğleden sonraki saatlerde, bir avuç kuru üzüm atıştırılabilir. Ana öğünler, yazının başında günleri ile verilmiştir.
Yatmadan evvel bir adet portakal yenilebilir. Bu listeye birebir olarak 6 hafta boyunca uyulduğu takdirde, basenlerde ciddi oranda zayıflama görülecektir.

0 yorum

Göbek Yaglarını Eritme Yöntemi

Kilo problemlerine günümüzde hem kadınlarda, hem de erkeklerde çok sık rastlanmaktadır. İstenmeyen kilolar, özellikle karın bölgesinde toplanmaktadır.Göbekte biriken yağlar, kalp hastalıklarında da tetikleyici rol oynamaktadır. Göbekte oluşan fazla yağların sebepleri, kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Aşırı stres, dengesiz beslenme, öğün düzensizliği, hareketsizlik ve modern hayatın getirileri sebepler arasındadır. 


Karın bölgesinde bulunan yağlar aşırı olmadıkça, iç organların korunmasında da rol oynamaktadır. Ancak yağlı bir göbek, estetik olarak kötü bir görüntü yaratmasının yanında, sağlığı da tehdit eden hastalıklara davetiye çıkarır. Kilo vermek çok da zor değildir. Ancak bölgesel yağlardan kurtulmak, sabır ve disiplin istemektedir.Göbek yağlarından kurtulmak için, sadece egzersiz veya sadece diyet yeterli olmamaktadır. Sadece egzersiz ile kilo verebilen kişiler profesyonel sporculardır. Beslenmesine dikkat etmeden sadece egzersiz yapan bir kişi, göbeğinden kurtulamaz. Öncelikle, yakılan kalori miktarı iyi bilinmelidir. Alınan kalori miktarı da yakılan kalori miktarına göre ayarlanmalıdır.

Her gün düzenli olarak yapılabilecek bir egzersiz seçilmelidir. Bu yürüyüş, yüzme, bisiklet ve tenis gibi bir spor olabilir. Egzersiz sırasında oksijen alımı artar. Bu sayede kalori yakma konusunda artış yaşanır. Vücudun yağları depoladığı kısımlardaki yağlar yakılmaya başlar. Egzersiz ile kaslar düzenli olarak çalıştırılmaktadır. Kaslar kendilerini koruma altına alırlar. Bunun için ihtiyaç duydukları şey kaloridir. Düzenli egzersiz yapıldığında, kaslar da kaloriye ihtiyaç duyacak ve gıdalardan alınan kaloriler birikmeyecektir. Egzersizler 20 dakika ara verilmeden yapıldığında yağları eritmeye başlarlar. 

Beslenme konusunda ise, öncelikle yenilen gıdaların kalori miktarları hakkında bilgi sahibi olmak gereklidir. Sık olarak ve küçük porsiyonlar halinde yemek yenmelidir. Günde ortalama 6 öğün yemek yenmesi, metabolizmayı hızlandırır. 
Özellikle akşam saatlerinde kalori açısından en düşük gıdalar tercih edilmelidir. Kahvaltı alışkanlığı yoksa bile edinilmelidir. İyi bir kahvaltı, göbek yağlarını eritme konusunda destekçi olacaktır. Yavaş yemek yenilmesi bir alışkanlık olmalıdır. Lokmalar uzun süre çiğnenmelidir. Günde en az 2 litre su içmek, yağ yakılmasına yardımcı olacaktır. 
Alkol hiç kullanılmamalı ya da çok aza indirgenmelidir. Aşırı tuzlu yiyeceklerden kaçınılmalıdır, ancak hiç tuzsuz da yenmemelidir.

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI