işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Mide Kanseri Belirtileri Ve Tedavi Yöntemleri

Karın bölgesinin sol üst bölümünde bulunan mide organının mukozasında çeşitli nedenlerden dolayı tümörler gelişebilir. Sıklıkla midenin küçük kenarında ortaya çıkan mide kanseri midenin herhangi bir parçasından kaynaklanabilir. Bazı vakalarda mide kanserinin yemek borusu, gırtlak ya da ince bağırsaklara yayıldığı görülebilir. Bu duruma metastaz denir.

Erkeklerde en çok görülen ikinci kanser türüdür. Her yıl dünyada ortalama sekiz yüz bin kişinin ülkemizde ise yirmi bin kişinin mide kanserinden dolayı yaşamını kaybettiği bilinmektedir. Erkeklerde mide kanserine yakalanma riski kadınlara oranla daha yüksektir. 

Dünyada bu hastalığın en sık rastlanıldığı yerler; Rusya ve bazı Kuzey Avrupa ülkeleri, Latin Amerika ülkeleri, Uzak Doğu’da Tayland, Çin ve Japonya gibi ülkelerdir. Genetik faktörler haricinde bilinen en etkili oluşum sebepleri arasında beslenme alışkanlıkları yer tutmaktadır. Sebze ve meyve tüketiminin az olması haricinde aşırı tuz tüketimi, yanmış ya da gerektiği gibi pişirilmemiş kırmızı et veya mangal etlerinin tüketilmesi önde gelmektedir.Mide ülseri ya da gastrite neden olan helicobacter pylori bakterisinin de ciddi tetikleyici etkisi vardır. Sigara ve alkol tüketimi de her kanser türünde olduğu gibi mide kanserine de yakalanma ihtimalini arttırır.

Erken teşhisin zor olduğu mide kanserinde ilk etaplarda belirtiler fazla olmaz. İlerleyen dönemlerde mide bölgesinde ağrı, iştahsızlık ve kilo kaybı, bulantı, kusma ve yorgunluk görülür. Çoğu durumda bağırsak işlevlerinde ve dışkıda kan ya da siyah renkte dışkı görülebilir. Bu sebeple de kansızlık oluşabilir. Mide kanseri teşhisinde en etkili yöntem endoskopidir.

Mide kanserinin en etkili tedavi yönetimi cerrahi müdahaledir. Yapılan cerrahi müdahale ile ameliyatla mide çıkartılır. Karaciğer kanserlerinde yapılan cerrahi müdahaledeki gibi sadece kanserli kesimi almak işe yaramaz çünkü mide kanserinde tüm midenin alınması gerekir. Hastalığın seyrine ve ağırlığına göre ışın tedavisi (radyoterapi) ya da ilaç tedavisi (kemoterapi) uygulanır.  Hücre öldürücü sitotoksik ilaçların kullanımı midedeki kanserli hücrelerin azalmasında ciddi etki gösterebilir.
Nüksetme ihtimali yüksek olan bir kanser türü olduğundan dolayı başarılı sonuç veren tedavilerin ardından, düzenli beslenme, perhiz ve ek ilaçlarla hastalığın tekrar oluşumunun önüne geçilmesi gerekmektedir.

0 yorum

Kolon Kanseri Tedavisi


İnsan vücudunda iki metre uzunluğunda ve sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen kısma verilen ad kolon bağırsağıdır. 
Kolon bağırsağı kalın olduğundan dolayı “ Kolon “ adı verilmiştir.
Kolon kanseri hastalığı dünyada yaygın bir hastalık olmakla birlikte en çok Batılı bölgelerde sıklıkla rastlanan bir hastalıktır. Uzmanların yapmış oldukları araştırmalara göre 10.000’de 5 dolayında görülen bu hastalık özellikle batı dünyası için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. 


Kadın ve erkeklerde görülebilen hastalık ilerlediği zaman ölümlere bile yol açabiliyor. Kolon kanseri net bir teşhise bağlı kalarak neden meydana geldiği henüz netlik kazanmayan bir hastalık türü olmakla birlikte bu güne kadar yapılan incelemelerde daha çok genetik bir hastalık olarak kabul edilmiştir. Ayrıca bu bilgilerin yanı sıra meme kanseri ve yumurtalık kanseri denen hastalığa yakalanmış insanlarda daha sık rastlandığı da bulgular arasında yer almaktadır.

Kolon Hastalıgında Beslenmenin Önemi
Hastalıkların genel olarak bağlı olduğu en büyük sebeplerden biri beslenmedir. Kolon kanseri hastalığında da yine beslenmenin büyük bir önemi bulunmaktadır. Bağırsakların sindirim sistemlerine bağlı olmasından dolayı beslenmeye dikkat etmeyen ya da yaptıkları diyetlerde yanlış yol izleyenlerde daha çok görülebilen bir hastalıktır. Bu nedenle uzmanlar kolon kanserine karşı tedbir alınırken beslenme konusunuda dikkate almaları gerektiğinin altını çiziyorlar. Özellikle son yıllarda besin kaynaklarının doğallığını yitirerek içerisinde kimyasal maddelerin bulunması, besin gıdalarındaki kanser riskini arttırmaktadır. Bu nedenle, doğal gıdalarla beslenme kolon kanserinin önüne geçmekte oldukça faydalıdır.



Kolon Kanserinin Belirtileri Nelerdir
Bağırsak hastalıklarının genelinde olduğu gibi kolon kanserinde de belirtiler hemen hemen aynıdır. İştahsızlık, karında şişlik hissi, hafif derecede karın ağrısı, kilo kaybı, çabuk yorulma ve ishal gibi belirtiler özellikle kendini gösterir. Bunun haricinde kabızlık durumlarına da rastlanabilmektedir. Hastalığın farkında olmayanlar, kabızlık ilaçlarını kullanmalarına rağmen rahatsızlıklarından kurtulamıyorlarsa kolon kanseri şüphesi ile uzman doktorlara başvurmalarında fayda vardır. Hastalık ilk başladığı zamanlarda kendini göstermeyebilir. Özellikle saydığımız şikâyetleri bulunan hastaların doktora başvurmamalarından dolayı hastalığın ülkemizde daha çok ilerlemesi halinde anlaşılmaktadır. Bu nedenle uzman doktorlar, hastalık belirtileri bulunan kişilerin en kısa zamanda doktorlarına gitmelerini tavsiye etmektedirler.

Kolon Kanserinin Belirtileri
Bağırsak ameliyatlarında olduğu gibi, tümörün bulunduğu yerin cerrahi yöntemler kullanılarak çıkartılır. Ameliyatın şekli yine tümörün bulunduğu yere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Tedavisi hastalığın durumuna bağlı olarak uzun veya kısa sürede tamamlanır.

0 yorum

Tiroid Kanseri Nedenleri ve Türleri


Tiroid kanseri, kanser çeşitleri arasında en az görünen bir hastalık olmasıyla birlikte en çok ölümlere sebeb olan hastalık çeşididir. Bu kanser tipi, tiroid bezinin hücrelerinden köken alan bir kanser türüdür. Her hastalık türünde olduğu gibi erken tanı ve tedavi uygulandıgında kısa bir sürede olumlu neticeler vermektedir.

Tiroid kanseri 4 gruba ayrılır.

Papiller kanseri
Folliküler kanseri
Medüller kanseri
Anaplastik kanseri


Sırlamaya göre sıklıkla görülme sırası da incelenebilir.
Papiler kanseri en iyi seyreden kanser türlerindendir.  40’lı yaşlarda daha çok görülmekle birlikte, her yaşta görülebilen ve gizli özelliği ile bilinen bir kanser türüdür. Bu nedenle uzun bir süre kanserin varlığı anlaşılmayabilir. Bu da kanser türünün ağır seyretmesine neden olur.

Folliküler kanseri,  en sık olarak 50 yaşın üstünde görülmekle birlikte papiler kanserine göre daha risklidir. Akciğer ve kemiğe yayılma riski daha fazla görülür. Aynı zamanda komşu organ olarak bilinen nefes borusuna yayılma riski de yüksek olan bir hastalık olmasının yanı sıra, tekrarlanma ihtimali de yüksek olan bir kanser türüdür.

Medüller kanseri,  Diğer kanser türlerine göre daha riskli ve ameliyatı daha zor olan bir kanser türüdür. Genetik bir hastalık olarak da bilinen kanser, tiroid bezindeki C hücrelerinin gerçekleştirdiği Tiroid bezi kalsitonin hormonu salgılamasından dolayı kanser vakıaları artış göstermiştir.

Anaplastik kanseri, Diğer kanser türlerine göre en düşük görülen kanser tipidir. Ancak en hızlı seyreden kanser türü de budur. Tiroid bezindeki çok hızlı bir şekilde gelişerek büyür. Solunumu zorlaştıran bir kanser türüdür. Bu nedenle kanserin ileri derecede olması, soluk borusunun ameliyatla alınmasını da gerektirebilir. Radyoterapi ve kemoterapi de uygulanması gerekebilen bir kanser türüdür.

Tiroid Kanseri Tedavisi
Tiroid kanserleri operasyonlarının tümünde troid bezi çıkartılmak zorundadır.Çıkartılmadıgı süre içinde ise saglıklı neticeler alınamamaktadır. Ameliyat esnasında çok hızlı bir şekilde mikroskobik inceleme yapıldıktan sonra tiroid bezi çıkartılır. papiller ve folliküler kanseri ne yakalanan hastalar, zırhlı  oda denen yüksek dozda radyoaktif bulunan hastane odalarında tutulurlar. Bunun nedeni vücudun diğer bölgelerinde kalmış olabilen hücrelerin öldürülmesidir.

Medüller kanser hastalığında da diğer hastalıklarda olduğu gibi ameliyatla tiroit bezleri ve lenf bezleri çıkartılır. 2 ya da 3 ay sonra kalsitoin mikartı ölçülür. Yapılan ölçümde kalsitonin miktarı 10pg/ml’den az olursa, ameliyatın başarılı olduğu söylenebilir. Papiller ve folliküler kanseri ameliyatında olduğu gibi, ameliyat sonrasında hasta zırhlı odaya alınır.
0 yorum

Mesane Kanseri Belirtileri

Yüzeysel mesane kanserinde hücrelerin çoğalması sadece mesanenin dışında olur. Bu tür kanserin tedavisi daha kısa sürer ve risk daha azdır. Diğer bir kanser türü de İnvaziv mesane kanseridir. Bu kanser türü Kan dolaşımına bağlı olarak uzak bölgelere yayılma tehlikesi taşıyan bir kanser türüdür ki, yüzeysel mesane kanserine göre daha riskli ve tedavi süreci daha ağır olan bir kanser çeşididir.

Mesane Kanserinin Belirtileri
Net olarak bir belirtisi saptanamayan bir hastalık çeşididir. Ancak sigaranın hastalık üzerinde oldukça büyük etkisi olduğu tespit edilmiştir. Daha çok 60 yaşı üstünde görülen hastalık, aynı zamanda küçük yaşlarda da görülebilen bir hastalıktır. Kadınlara göre erkeklerde daha fazla görülen bir hastalık türüdür. Mesane kanseri aynı zamanda kimyasal işlerle ilgilenenlerde daha fazla görülen bir hastalık türüdür.
Yukarıda saydığımız belirtileri dışında bir de tekrarlaması durumunda idrar yolu hastalıklarında ya da böbrek taşı rahatsızlığı olanlarda mesane kanseri riski daha büyüktür.

Mesane Kanseri Tedavisi
Mesane kanseri tedavisi çok çeşitli olarak görülür. Bunlardan bazıları, sabit olan ameliyat ile, mesane bölgesinde gerekli incelemelerden sonra tanısı konularak ameliyat işlemi iken, kimisi hastalığın şekline ve ilerleme durumuna bağlı olarak farklı yöntemlerle tedavi edilir.
Hastalık erken teşhis ve tedavi neticesiyle tedavi edilecek ise kullanılan yöntem tümörün kapalı (endoskopik) tekniklerle bütünüyle çıkartılarak yapılır. Bu tedavi yöntemi hastalığın en az olduğu dönemlerde kullanılır ve hastanın risk durumu az olan durumlarda kullanılan bir yöntemdir.
Diğer bir tedavi şekli ise mesane duvarının derileşmesi durumunda kullanılan tedavi yöntemidir. Bu da yukarıda adı invaziv tipi hastalıkta kullanılır. 
Bu kanser türünde tümörün ilk ameliyat sonrasında hastalığın yayılımının ilerlemiş olduğu kas dokusuna ve yağ tabakasına kadar ulaşan tümörün ilerlemesi görülür. Bu tip kanser hastalıklarında ilk olarak TUR BT denen operasyon yöntemi tedaviyi sağlamaz bu nedenle bunun haricinde tedavi yöntemleri mutlaka kullanılması zorunludur.
0 yorum

Akciger Kanseri Belirtileri


Akciğer, vücudun solunum yapmasını sağlayan, insan bedenindeki kirli havayı dışarı atıp, temiz havayı solumaya yarayan, yapı bakımından süngerimsi bir şekle sahip olan göğüs boşluğunda bulunan organıdır. Akciğeri oksijen tüpüne benzetebiliriz. İnsanın yaşaması için gerekli olan temiz havayı vücuda orantılı olarak yayarak, hücrelerinin büyümesini ve gelişmesini sağlayan en önemli organlardan biridir. 
Kanserler ise çıktığı organa göre adlandırılır. Dikkat edilirse kanser türlerine verilen isimler, genellikle organ isimleridir. Mesena, tiroid gibi. Akciğer kanserine “ Akciğer kanseri “ adı verilmesinin nedeni de diğer kanser türlerinde olduğu gibi, akciğer de başlamasından kaynaklanır. 


Akciğer Kanserinin Nedenleri Nelerdir?
Akciğer kanserinin nedenleri ise belli bazı sebeplere bağlı olarak değişmekle birlikte en çok da görevini yerine getirememesinden kaynaklanır. Özellikle sigara içen insanlarda daha çok görülen bir hastalık türüdür. 
Belli bir zamanla süngere benzeyen dokusunun nefes alamamasından dolayı hücrelerin olumsuz etkilenmesinden akciğer kanseri meydana gelir. 
Cinsiyete bağlı olarak hesaplandığından sigara içen kadınların akciğer kanseri hastalığına yakalanmaları riski erkeklere göre daha fazladır. 
Bunun yanında pasif içici dediğimiz insanlarda da yine akciğer kanseri görülebilmektedir.
Akciğer kanseri hastalığının diğer bir nedeni de tozlu ortamlarda çalışma zorunluluğudur. 
Özellikle kimyasal tozların bulunduğu ortamlarda çalışanlarda akciğer kanseri yine en çok görülen durumdur. Bunun nedeni yine sigarada olduğu gibi, solunum görevini tam anlamıyla yapamamasıdır.


Akciğer Kanserinin Tedavi Yöntemleri
Akciğer kanserlerinin hepsinde 3 tür tedavi yöntemi vardır. Bunlar hastalığın durumuna göre değişmektedir.

Birinci tedavi yöntemi, Cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde kanser ameliyat ile çıkartılır. En küçük kanser hastalıklarında bu tedavi uygulanır. Bu hastalığın ilerlemediği, erken tedavi ve teşhisin konulduğu zamanlarda uygulanır.

İkinci tedavi yöntemi,  Radyasyon (ışın) tedavisi (yüksek-doz x-ışınları veya diğer yüksek-enerjili ışınlar kullanarak kanser hücrelerinin öldürülmesi) tedavi şeklidir. Bu yöntem kanserin biraz daha büyüdüğü durumlarda uygulanan tedavi şeklidir.

Üçüncü tedavi yöntemi ise Kemoterapi (kanser hücrelerini öldürmek üzere ilaçlar kullanılması) bu da hastalığın yine daha az görüldüğü durumlarda uygulanan yöntemlerden biridir.

Akciğer kanserinin tedavi süreçleri ve iyileşme süresi de hastalığın durumuna göre değişiklik göstermektedir. Ülkemizde  ölümlerin en çok yaşandığı hastalık yine akciğer kanseridir. Bu nedenle erken tedavi ve uzmanların önerileri ile hareket etmek, kanser riskini ve ilerlemesini durdurabilir.

0 yorum

Böbrek yetmezligi ve tedavi yolları

İnsannn vücudunun en önemli organlarından biri böbreklerdir. Böbrekler insan vücudunun iki yanında, bel hizasına yerleştirilmiş, karşılıklı olarak birbirine bakan, koyu kırmızı renkte olup, şekil olarak fasulye şekline benzemektedir. İç kenarlarında çukurlu bir yapıya sahip olan göbek adında bir yer bulunmaktadır. Böbreğin görvi; atar ve toplardamarları göbek denen yerden geçirerek havuzcuk denen bölgeye ulaşırmaktır. Böbrek büyüklüğü genel olarak aynıdır. 10 cm genişliği 3,75 cm ise kalınlığına sahiptir.Böbrek insan vücudundaki görevlerini yerine getiremediğinde, vücuda zararlı maddelerin bulaşması durumu söz konusu olur. İnsan vücudunun ihtiyacı olduğu kadarıyla tuz ve su seviyesinin yükselmesinden sonra kalp, ciğer ve beyin gibi organlar görevlerini yerine getiremezler. Bunun neticesinde hastalıklar meydana gelir. Aslında hastalığın adına “ Böbrek yetmezliği “ denmesinin neden, böbreklerde çıkan hastalıklarla birlikte, görevini tam olarak yerine getirememesinden dolayı meydana gelen hastalıkların nedeni böbrek olduğu için hastalığın adına “ Böbrek yetmezliği” denmiştir.
Böbrek yetmezliğinin belirtileri
Böbrek hastalıklarının belirtileri hastalık türüne göre çeşitli olarak karşımıza çıkmaktadır. Kronik böbrek yetmezliğinde ise, belirtileri belli başlı olarak görülmektedir.  Bunlar;

Mide Bulantısı
Kusma
iştahsızlık
Yorgunluk
Uykusuzluk
Yüksek tansiyon ve nefes darlığı

Hastalığın belirtilerinin başlıcaları yukarıda saydıklarımızdır. Bunun dışında hastalığın ilerlemesine bağlı olarak da değişik belirtileri de bulunmaktadır.  Böbrek yetmezliği tedavisi erkenden başladığı zaman hastalıktan kurtulma ihtimali daha yüksektir.

Böbrek yetmezliği Tedavisi
Hastalıklarda erken teşhis her zaman çok önemlidir. Kişi yukarıda saydığımız belirtilere sahip ise, en yakın sağlık kuruluşuna giderek tedavi olabilir. Böbrek yetmezliği tedavi şekilleri ise aşağıdaki gibidir.

*Hemodiyaliz,
*Periton Diyalizi
*Canlı veya kadavra donörlerden yapılan böbrek nakli
Yukarıda saymış olduğumuz 3 ana tedavi yöntemi ile böbrek yetmezliği hastalığından kurtulmak mümkündür. Kısaca tedavi yöntemlerini açıklayacak olursak şunları söyleyebiliriz;
Hemodiyaliz: Kanın kirlenmesinden dolayı meydana gelen böbrek yetmezliğinde kullanılan bu yöntem ile böbreklere dışarıdan bir makine bağlanarak vücuttaki kan atıkları temizlenip geri verilir. Bu tedavi şeklinde hastanın kanında bulunan atıklar temizlenerek, sıvı seviyesi korunur.

Periton Diyalizi: Böbrek yetmezliği bulunan insanın kanındaki atık maddelerin temizlenmesi için dışarıdan bir makineye bağlanarak, kandaki atık maddelerin temizlenmesi görevi sağlanır. Bu yöntem hastalık seviyesinin yine çok ileri gitmediği durumlarda uygulanır. Ancak bu yöntemler uygulandığında hastada psikolojik sorunların oluşması ihtimali yüksektir. Bu nedenle hastanın moralinin yüksek tutmak oldukça önemlidir.
Canlı veya kadavra donörlerden yapılan böbrek nakli: Bu yöntem ise son çaredir. Hastanın böbreklerinin tamamen iflas ettiği ya da işlevini yitirdiği durumlarda, başka birinden böbrek nakli yapılarak hastaya dışarıdan böbrek nakledilir.

0 yorum

Deri Kanseri Belirtileri Ve Tedavi Yolları

Deri veya cilt kanseri olarak bilinen hastalık, genellikle güneş ışınlarının Zaralı olan kısımlarının cilde temas etmesiyle hastalık meydana gelir. Aynı zamanda kimyasal maddelerle iç içe çalışmak zorunda kalan insanlarda mesleki bir hastalık olarak da görülebilen bir hastalık türüdür. Cilt kanseri, ciltte meydana gelen yanık ve yaraların iyileşmesi tam sağlanamadan, dış etkenlerden etkilenen cildin enfeksiyon kapması durumunda da meydana gelebilen bir hastalıktır. 
Madeni yağlar, katran, parafin ve katran ile iç içe uzun süreli temas halinde deri kanseri riski daha da artış gösterir. Ülkemizde en yaygın olan kanser türlerinden olan cilt kanseri aynı zamanda X ışınlardan dolayı da meydana gelebilmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi cilt kanserinde de erken teşhis ve tedavi mutlaka olumlu sonuçlar vermektedir.


Deri Kanseri Çeşitleri ve Tedavi Yolları
Dikkate almadığımız ancak vücudumuzun belli bölgelerinde meydana gelen yaraların uzun süreli kalması durumundan sağlık kuruluşlarına başvurmak da oldukça büyük faydalar vardır. Çünkü her yara sıradan olmayıp, kanser riski taşıyabilmektedir. Deri kanserinde en belirgin olarak üç tipte kanser görülür. Bunlar;

*Bazal hücreli kanser
*Epidermoid kanser
*Malign melanom kanserleridir.

Yapılan tetkikler ve incelemeler sonucunda %85 oranında görülen Bazal hücreli kanser tipi, baş ve boyun bölgesinde kabarık ve damarların yüzeye çıkmasıyla teşhis edilir. Bu hastalık cilt kanserinin en risksiz olanıdır. Nadiren tekrarlanma durumu söz konusu olan Bazel hücreli kanser, genellikle cerrahi yöntem kullanılarak, kriyoterapi, radyasyon, lazer, küretaj ve tpikal5 yani FU uygulanılarak hastalıkla mücadele edilir. Etkili olan bu tedavi yöntemleri erken olduğu zaman elbette daha etkili olur.

Ülkemizde en yaygın olarak bilinen deri kanseri çeşidi Epidermoid kanseridir. Bu kanser cildin üst tabakasındaki atipik epidermal keratinositlerden meydana gelir. Ciltte nadiren meydana gelen bu kanser türü, güneş ışınlarına maruz kalan ciltlerde daha çok görülen bir kanserdir. Aynı zamanda uzun süreli kalan yaralardan da meydana gelebilen Epidermoid kanserinin en belirgin özelliklerinden biri de kötü koku yaymasıdır. Çeşitli hastalıkların zemininde de gelişen bu kanser türü, değişik şekillerde olabilir. Bazal hücreli kanserde olduğu gibi öncelikli tedavi yöntemi cerrahi operasyonla kanserin alınmasıdır. Ancak hastanın durum ve yapılan tanısına göre değişiklik gösterebilen tedavi yöntemleri bulunmaktadır.

Malign melanom kanseri; Cilt kanserlerinden en çok ölümlere yol açan kanser tipi bu kanserdir. Cilde rengini veren pigmenti üreten, tıp dilinde adına melanosit denen hücrede gelişir. Özellikle güneşin X ışınlarına maruz kalan bölgelerde en çok görülen kanser çeşididir. Erkeklerde vücudun herhangi bir yerinde görülebilen bayanlarda ise genellikle bacaklarda görülen bir kanser çeşididir. Aynı zamanda vücutta daha önceden bulunan benlerden oluşabilen bu cilt kanseri türü, daha sonra çıkan benlerden dolayı da meydana gelebilir. Tedavi yöntemi, tanının zamanına göre değişiklik göstermektedir. Erken yapılan tanıda cerrahi operasyonun yanında bir takım ilaçlar da kullanılarak hastalıkla mücadele edilir.

0 yorum

Lenf kanseri ve tedavi yolları


Onkolojik grubu hastalıklar içerisinde yaşamın daha kaliteli ve sağlıklı olarak geçirilebilmesi için ve ayrıca hastaların risk ve tehlikelerden arındırılarak, başarının en çok elde edildiği bir kanser tipidir.  Lenf kanseri sisteminden gelen kötü huylu (habis) bir kanser türüdür. 

Hastalıkta başlıca iki grup hasta tipi görülür. Bunlardan biri Hodgkin diğeri ise bunun zıttı olan nonhodgkin denilen tiptir. Lenf kanserinde en çok görülen tip hastalık nonhodgkin denen hodgkin dışı kanser tipidir. Tıp dilinde bu hastalığa “ lenfoma” adı verilmektedir.


Lenf Kanserinin oluştuğu organlar nelerdir?
İnsan vücudunun belli bazı bölgelerinde enfeksiyonlara karşı mücadele eden yerler vardır. Bunlar boyun, koltuk altı, kasık bölgeleridir. Bununla birlikte lenfatik sisteme dahil olan organlar vardır. Bunlar ise dalak, bademcikler kemik iliği, karaciğer, göğüs boşluğunda bulunan çocukluk döneminde aktif rol oynayan timus organıdır. Yine mide, ince bağırsak ve ciltte katmanlar arasında lenfatik yapılar yer alır. Saydığımız bölge ve organlarda enfeksiyonlara karşı mücadele eden hücrelerin olduğunu söyledik. 
Bu hücrelerin zamansız ve dengesiz bir şekilde bölünmenin olduğu zamanlarda lenfatik kanser hastalığı başlar. Erken tedavi ve tanı olmadığı zaman hücrelerin karaciğer, dalak ve kemik iliğine yayılabilme özelliği de bulunmaktadır.
En yaygın olarak görülen hodgkin dışı kanserin belirtilerini şu şekilde sıralamak mümkündür. Boyun, koltuk altı ve kasık bölgesindeki lenf bezlerinin herhangi bir ağrı belirtisi olmadan şişerek ele gelmesi en büyük belirtisidir. Bunun dışında kilo kaybı, terleme (özellikle gece), halsizlik ve ciltte kaşınma. Hodgkin belirtileri basit bir grip hastalığı gibi  küçük seyirlerde görülebilir. Bu tür durumlarda sağlık kuruluşlarında, hastalık uzmanları tarafından lenfoma teşhisi konur.

Lenf Kanserinin Tedavisi
Diğer kanser hastalıklarında olduğu gibi, tedavi yöntemleri hastaların durumlarına göre değişmektedir. Hastalığın evresi özellikle tedavide çok önemli bir yer tutmaktadır. Hastalığın hücre tipine, kişinin yaşına ve hastanın tedaviyi kaldırıp kaldırmayacağına bir de lenfoma şeklinin seyrine göre tedavi şekli değişmektedir. 
En riskli olan ve sık görüken hodgkin dışı yani nonhodgkin kanserinde tedavi şekli, radyoterapi, ilaç ve kemoterapi ile yapılmaktadır. Bunun haricinde hastadan kök hücreler alınarak, yüksek dozda kemoterapi uygulandıktan sonra hücrelerin yeniden hastaya nakledilmesi işlemi de uygulanabilmektedir. 

0 yorum

Pankreas kanseri ve tedavi yolları

Midenin arka kısmında 15-20 cm büyüklüğünde bulunan organın adı pankreas’tır. Pankreas başlıca dört bölümden oluşur. Baş, boyun, gövde ve kuyruk. Oniki bağırsağı ile bağlantısı olan bölge baş bölümüdür. Dalak ise kuyruk ile komşudur. Pankreas kanseri, öncelikle aileden herhangi bir bireyde bulunmasından kaynaklanan bir kanser türüdür. 
Diğer bir deyimle ırsi bir hastalıktır. Aynı zamanda sigara kullanıcıları ve şeker hastalarında pankreas kanseri daha çok rastlanan bir kanserdir. Pankreasın görevi, ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi, sindirim işlevi ikincisi ise hormon salgılamadır.


Sindirim işlevi: Sindirime yardımcı olan enzimler denen (amilaz endopeptidazlar, egzopeptidazlar, lipaz, kolesterol esteraz, fosfolipaz A2) gibi madellerin içinde bulunduğu nişasta, yağ ve proteinler bağırsağa ulaştığında pankreas devereye girerek bunların sindirilmesinde yardımcı olur.

Hormon Salgılama: insan vücudunun belli oranda şekere ihtiyacı vardır. Bu oran yükseldiğinde insan sağlığı büyük risklerle karşı karşıya kalır. Yine besinlerde bulunan glukagon hormonunu, somatostatin, amilin, pankreatik polipeptit ve pankreastatinler bağırsağa ulaştığında bağırsak devreye girerek, şeker oranını düşürür ve insülin düzeyini arttırma işlemi görür.

Pankreas Kanseri nedir?
Her kanser türünün isminden anlaşıldığı gibi pankreas kanserine bu ismin verilmesinin nedeni kanserin pankreasta çıkmasından dolayıdır. Pankreasta habis (kötü huylu) tümörün meydana çıkmasına verinle isimdir. Dünyanın birçok yerinde bu kanser türünden ölümler yaşanmaktadır. Özellikle Amerika Birleşik devletlerinde pankreas kanserinden ölenlerin sayısı oldukça fazladır. Oran olarak ölümlere sebep olmada 5. Sırada yer almaktadır. Hastalıktan kurtulup sağlığına tekrar kavuşmak oldukça zordur. Hastalık ile mücadele ederek yaşamada en uzun süre tahmini olarak 5 yıl civarındadır. Lenf damarları ile diğer organlara yayılan pankreas kanseri bu nedenle en tehlikeli kanser türü olarak da bilinir.

Pankreas Kanserinin Belirtileri:
Sinsi bir hastalık olarak bilinen bu hastalık uzun zaman kendini gizleyebilen özelliğe sahiptir. Bu nedenle teşhis genellikle geç yapılmaktadır. Ancak hastalığın belli bazı belirtileri de vardır. Bunlar:
Halk dilinde sarılık olarak bilinen hepatit (B) hastalığında safra kanalları tıkandığından dolayı safra bağırsağa akmaz. Bunun neticesinde hastada cilt sararması, idrar renginin koyulaşması ve dışkının renginin değişmesi görülür.
Karın boşluğunun sol tarafında başlayan bir ağrının sırta vurması
Kan şekerinin seviyesini düşürmesi hastalığa bağlı olarak görülebilen bir belirtidir. Baş dönmesi, titreme ve bayılma da hastalık belirtilerindendir.

Pankreas Kanserinin Tedavisi:
Yine diğer kanserlerde olduğu gibi, tedavi hastanın hastalık evresine göre değişmektedir. Ancak genellikle ameliyat, ışın tedavisi ve ilaç tedavisidir.

0 yorum

Testis Kanseri Tedavisi

Kanserlerin adlarından hastalığın çıktığı bölge anlaşılmaktadır. Testis kanseri, erkeklerde görülen bir kanser vakıasıdır. Testis kanseri, sperm üreten dokudan kaynaklı bir kanser tipidir. Ülkemizde ve dünyada oldukça sık rastlanan bu kanser tipi, ortalama olarak 15 ile 35 yaş arası erkeklerde en çok görülen kanser hastalıklarındandır. 
Yapılan araştırmalar neticesinde erkeklerde görülen bu hastalığın oranı %1 olarak tespit edilmiştir. Yaş ilerlemesine de bağlı olarak hastalığın artış gösterdiği kaydedilen bilgiler arasında yer almaktadır. Bu oran 20 ile 40 yaşları arasında diğer yaş grubuna göre 6 kat daha fazladır. Hastalık tamamen tedavinin ne zaman başladığına bağlı olarak riskli olup olmadığını gösterir. Diğer kanserler gibi sinsi olmayan bu kanser tipi erken müdahale ile kolayca mücadele edilebilen bir hastalıktır.

Testis Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Testis kanserinin belirtileri diğer kanser tiplerine göre daha belirgin olduğundan tedavi sürecine daha erken girilebilir. Testis kanserinin en büyük belirtileri ise şunlardır;

  • Testislerin birinin diğerinden büyük olması
  • Karın ağrısı
  • Skrotumda ağırlık hissi
  • Testislerin herhangi birinde ya da skrotumda ağrı
  • Seyrek olarak human chronic gonadotropin (HCG) artışına bağlı olarak göğüslerde büyüme ve hassasiyet.

Yukarıda saydığımız belirtiler başka hastalıklardan da kaynaklanabilen belirtiler de olabilir. Ancak testis kanserine yakalanma riskinin tam olarak tespit edilebilmesi yaklaşık olarak 2 haftadır. Eğer belirtiler 2 haftadan fazla yerini koruyorsa, bir tabibe başvurulmasında önem vardır.

Testis Kanserinin Tedavisi
Diğer kanser hastalıklarında olduğu gibi testis kanserinin tedavisi de hastalık evresine, yaş grubuna ve çeşitli hastalık şekillerine göre değişir. Hastalığın tedavisi genellikle 4 şekilde yapılmaktadır. Bunlar Cerrahi tedavi, radyasyon tedavisi, ilaç ve kemik iliği nakli tedavisidir.

Cerrahi Tedavi: Testis ve çevre dokusu, karın bölgesindeki lenf düğümleri ameliyat ile çıkartılır. Ancak bu tedavi şeklinde bir risk bulunmaktadır. Tek testisi alınmış kişilerde diğer testise kanserin bulaşma riski %2 ile 5 oranında kanserin gelişme riski bulunmaktadır.

Radyasyon Tedavisi: testislerde bulunan seminomlar radyoterapi dediğimiz tedaviye fazlasıyla duyarlıdır. Nonseminomlar ise bunun aksine duyarlı değildirler.

İlaç Tedavisi: diğer adı ile Kemoterapi olarak bilinen ilaç tedavisi nonseminomlarda cerrahi müdahaleden sonra, yan etki bakımından en az yan etkisi olan ilaçlar kullanılarak tedavi edilir.

Kemik iliği nakli: Henüz teşhis aşamasında iken kemik iliği nakli denen tedavi uygulanır. Tedavi şekli, hastanın kemik iliği kanser hücreleri alınarak, hücreleri öldürme etkisi olan bir ilaçla öldürür. Bunun ardından dondurulur. Bu ilikler daha sonra hastaya iğne yoluyla tekrar verilir. 
Çoğu hasta testis ameliyatından sonra kısırlığın meydana geleceği düşüncesine kapılsa da bu yersizdir. 

0 yorum

Rahim Kanseri Belirtileri Ve Tedavi Yolları


50 ile 60 yaş arası bayanlarda menopoz sonrası yıllarda meydana gelen bir hastalık olarak bilinir. Tıp dalındaki adı ile uterin kanser veya uterus kanserleri rahim içi zarından kaynaklanan bir kanser türüdür. Kadınlarda rastlanan bu hastalık yine erken tedavi ile mücadele edilerek yok olması mümkün olan bir hastalık çeşididir. Kadınlarda rastlanan kanser türlerinden dördüncü sırada olan bu kanser, ayrıca kadınlarda en çok rastlanan kanser türlerinden biri olma özelliğine de sahiptir.


Rahim kanserinin en büyük risklerinden biri de endometrium dokusunda gelişen kanserin üreme organlarına yayılması riskidir. Kanser öncelikle rahim ağzı olarak bilinen “serviks” tüplere ve yumurtalıklara doğru yayılma gösterir. Kanserin ilerleme durumuna göre diğer bölgelere de yayılması görülebilir.
Rahim kanseri hastalığının belli başlı nedenleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır. Kadınlarda geç menopoz olma, henüz genç iken geciken adetler ya da düzensiz adet olma, daha ilerlemiş yaşlardaki kadınlarda hipertansiyon, şeker hastalığı.

Rahim Kanserinin belirtileri nelerdir?
Düzensiz adet görme ya da erken zamanlarda adet görme en büyük belirtilerinden biridir. Bunun dışında menopoz sonrası vaginal kanamalar da hastalığın belirtilerinde önemli rol oynamaktadır. Dikkat edilmesi gereken en büyük şey ise, 40 yaş sonrası kanamanın artması ve özellikle kanın pıhtılı bir şekilde akması şikâyeti olan kadınların en kısa zamanda doktorlarına başvurmaları oldukça önemlidir.

Rahim Kanseri Tedavisi
Rahim kanseri tedavisinde genellikle artık alışagelmiş olan yöntem rahimi almaktır. Bu temel bir prensip olarak tıp dünyasında bilinen bir tedavi yöntemidir. Cerrahi ameliyat esnasında hastalığın vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını saptamak için hastanın karnından örnek alınır. Yumurtalık ve tüpler çıkartılarak örnek alınır. Tedaviye ek olarak karının alt bölgesinde bulunan aort damarının etrafındaki lenf bezlerinden de örnek alınır.
Cerrahi operasyon sonrasında hastadan alınan yumurtalıklar, tüpler ve diğer parçalar değerlendirilmeye alınarak hastalığın yaygınlığı tespit edilir. Bu incelemelerin ardından kanserin rahim dışına yayılıp yayılmadığı kontrol edilir. Eğer kanser rahim dışına yayılmamışsa histerektomi tam kür sağlar. Eğer kanser aksine başka organlara yayılmış ise ve kanser ilerlemişse cerrahi operasyondan sonra ışın tedavisi de uygulanmaktadır.

0 yorum

Enginarın Faydaları

Enginar için efsane degere sahip bir gıda dersek yalan söylemiş olmayız. Bir kaç yılda yapılan bazı çalışmalarda enginarın insan saglıgı için büyük yarar sagladıgı kanıtlanmıştır. Özellikle ebeveynler tarafından bebeklere mutlak suret ile yedirilmesi gereken bu besin türü,büyüme ve gelişme için ideal bir sebze çeşididir. Enginarın bileşeninde bulunan antioksidanların faydası ile bedenimizde bulunan bir çok zararlı toksin maddeyi etkisiz hale getirmektedir. 

Senede 1 defa 40 günlük enginar kürü yapan bireylere her gecen gün oldukça fazla rastlanıyor. 40 gün ard arda enginar tüketerek gerçekleştirilen enginar kürünün faydası ile vücudumuzda bulunan çok sayıda toksin bileşenini etkisiz hale getirerek aynı zamanda karacigeri daha saglıklı bir yapıya kavuşturur. Vücutta bulunan toksin maddeleri uzaklaştırmak için 40 gün ard arda enginar tüketimi ne kadar etkili bilinmez ama, son zamanlarda yapılan önemli bir arastırmanın sonucunda öne çıkan sonuçlar enginarın vücut için önemini güçlendiriyor.


Yapılan çalışmalarda

1-   Enginarın fazla düzeyde antioksidan madde içerdigi öne çıkıyor. Enginarın bileşeninde olan quersetin ve    rutin adlı antioksidanlar özellikle kansere karşı bedenimizi muhafaza ettigi gibi aynı zamanda ise kalp için'de yarar saglamaktadır

2-   Enginar'ın kimyasında cyanic asit adlı madde kötü kolesterolü en düşük seviyeye indiriyor ve iyi kolesterolün salgılanması için vücudu besliyor.

3-   Enginarda barındırılan fazla oranda lif yapısı kan şekerinin dengelemektdir. Şeker ile mücadele eden hastalar için zeytinyağlı veya et ile hazırlanmış enginar yemeği, gıda kalitesini oldukça güçlü bir hale getirmektedir.

4-   Enginarın karaciğeri kuvvetlendirdigi düşüncesi, yapılan çalışmalarda da ön plana çıkıyor.

Enginardan mutlak olarak en büyük faydayı görmek için; mevsimine göre ikindi yada akşam ögünlerinde sıklık ile tüketmeliyiz. Zeytinyağlı enginarın yanında özellikle havuç+ patates+ bezelye içeren gıdalar kalitesini ve tadını arttırır. Enginarın dış yüzeyini temizlemeden hazırlanan enginar dolması da geleneksel yemek klasiklerimizden birtanesidir. Enginarı özellikle salata şeklinde ögün aralarınızda tüketmeniz dengeli beslenme adına büyük fayda saglamaktadır.

0 yorum

Dr.Mehmet Öz İle Mucize Diyet Programı

Ünlü doktor mehmet öz'ün uzun yıllar sonucu hastaları için özel hazırlamış oldugu bu diyet listesi ile 14 günlük bir zaman periyodu içerisinde yaklaşık 5 beden incelmenize olanak tanıyor. Aynı zamanda önerilen bu diyet listenin yanı sıra saglıklı yaşama dair tüm kurulları yerine getirmiş olucaksınız. Dr mehmet öz'ün önerdigi bu diyet listesini uygularken mutlaka gün içerisinde yaklaşık 40 dakika süre ile açık havada yürüyüş yapılması gerekiyor. Özellikle saglıklı bir yaşamı hedefleyen kişilerin lif açısından zengin gıdalar ile önerilen bu diyet programını uygulamaları gerekmektedir.  Saglıklı beslenme bakımından önemli olan liflerin özellikle meyve,sebze ve baklagil gibi gıdalarda büyük oranda bulunduguna dikkat çeken mehmet öz,bu gıdaların sık sık tüketilmesini desteklemektedir.

Dr mehmet öz diyet programı ile özellikle çalı fasulyesi,brokoli,enginar,kuşkonmaz,kabak,yeşil ve kırmızı lahana,bamya,şalgam,pancar,ıspanak,patlıcan gibi besinler ile programınıza agırlık vererek zengin bir çeşitlilik ortaya çıkarmış olucaksınız. Nohut,kuru fasulye,barbunya,mercimek, soya fasulyesi,ve börülce gibi besinlerin tüketilmesi ise diyet sırasında kan şekerinizi dengelemenizi saglıyacaktır. Aynı zamanda vücutta oluşan tatlı hissini düşürdügü gibi açlık ihtiyacınıda minumun seviyeye indiricektir.

Dr mehmet öz diyet programı aşamasında yogun olarak tüketilicek bazı besinleride açıkladı. Özellikle başta salata olmak ile beraber tüm çig gıdalardan gün içinde 500 gram'a kadar tüketilebilir. Bezelye,tatlı kırmızı biber,domates,,salatalık gibi besinleri ise sınırsızca tüketebilirsiniz. Bu besinlerin yanında mehmet öz'ün fazla tüketilmemesinden yana oldugu ürünlerde ön plana çıkmaktadır. Bunlar sırası ile, gün içinde en fazla 1 porsiyon pişmiş nişastalı sebze yada tahıllar(mısır,patates,pirinç,pişmiş havuç,ekmek) Kuru yemişlerden özellikle badem ve cevizin yüksek besleyici rolü nedeni ile yasak koyan öz, özellikle kuru yemiş tüketim oranını 30 gram ile sabit kalması gerektiginin uyarısında bulundu.

0 yorum

10 Günde 15 Kilo Verdiren Dukan Diyeti

Son yıllarda adından sıkça söz ettiren ve saglık açısından oldukça yararlı dukan diyeti ile 10 günde yaklaşık 15 kilo vermek mümkün. Saglıklı zayıflamak isteyen bayanların sıkça uyguladıgı ve olumlu sonuçlar aldıgı dukan diyeti ile fit bir vücut görünümüne ulaşmak çok kolay. Zayıf bünye'ye sahip kişilerin ve anormal kilolarda bulunan kişilerin uyguladıgı dukan diyeti aynı zamanda vücut direncini en üst seviyeye çıkarmaktadır.


7 Gün Boyunca Aynı Şekilde Sabah Kahvaltısı
1 dilim bugday ekmegi
50 gr agırlıgında yagı alınmış beyaz peynir
Şekersiz çay yada kahve

Pazartesi 
Ögle Yemegi
Patates ve yogurt
Garnitür olarak domates ile salatalık

Akşam Yemegi
6 adet yagsız tavada kızarmış köfte,ekmek olmadan
Maydonoz ve roka karışımlı yagsız salata

Salı
Ögle Yemegi
1 adet simit
1 bardak ev yapımıaz tuzlu ayran

Akşam Yemegi
150 gr haşlanmış tavuk
Garnitur olarak domates ile salatalık



Çarşamba
Ögle Yemegi
200 gr yagsız yogurt
Tam bugday ekmegi
Garnitur olarak domates ve salatalık

Akşam Yemegi
Yagız tavada hafif kızarmış orta boy balık
Garnitur olarak az yaglı salata

Perşembe
Ögle Yemegi
Tüm yeşillikler ile yapılmış patates salatası

Akşam Yemegi
Yagsız tavasa hafif kızartılmış 5 parça kuzu pirzola
Sınırsız salata

Cuma
Ögle Yemegi
2 adet yumurta ile yapılmış domatesli menemen
Sınırsız salata

Akşam Yemegi
Az yaglı makarna
yogurt

Cumartesi
Ögle Yemegi
Orta boy bir tavada salça ile haşlanmış 3 adet sosis
Sınırsız salata

Akşam Yemegi
Az pirinç ile yapılmış kabak dolması
100 gr yogurt

Pazar 
Ögle Yemegi
1 dilim yagsız peynir
Tam bugday ekmegi
İstediginiz kadar salata

Akşam Yemegi
Yagız tavada yapılmış şiş
İstenildigi kadar salata

0 yorum

Dukan Diyeti Nedir Ve Nasil Yapılır

Son yıllarda diyet listelerinin başında gelen dukan diyeti,protein agırlıklı bir zayıflama programını içermektedir. Dukan diyeti karbonhidrat agırlıklı olmamakla beraber özellikle yagsız proteinler ile süt ürünleri,deniz ürünleri ve kümes hayvan etlerini kapsayan saglık açısından ideal bir diyet programıdır.

Protein agırlıklı yapılan dukan diyeti ile kısa zamanda ideal kilolara kavuşuldugu gibi vücut direnci ve metebolizmaya yönelik tüm saglık aktivitelerini ön plana çıkarmaktadır.

Dukan Diyetinin Birinci Aşaması
Dukan diyetinin birinci aşaması son derece kapsayıcıdır. Haftalık periyotlar olarak yanlızca et,balık,yumurta ve süt ürünleri tüketilmektedir. Bu ilk evre tam olarak 10 günlük kısa bir periyodu kapsamaktadır. Bu dogrultuda yapılan diyet sonucunda 5 günlük bir zaman çizelgesi içerisinde yaklaşık olarak 2-3 kilo vermeniz ön görülmektedir. Uygulanan protein agırlıklı bu programda özellikle agız kokusu ve kurulugu yaşanması normal karşılanıcak bir sorundur. Bu problemin üstesinden gelmek için bol miktarda su tüketimine gidilerek diyet programına yardımcı olunması istenilmektedir. Dukan diyetinin ilk bir kaç gününde sıkça görülen kabızlık problemi ile karşılaşmanız mümkündür.


Dukan Diyetinin Evreleri
1. evre: İlk 10 günlük zaman periyodu içerisinde yanlızca protein agırlıklı besleniyorsunuz. (et,balık ve yagsız süt takviyeleri)

2. evre: Sebze ve protein agırlıklı günler ve yanlızca protein günleri. Sebze agırlıklı günlerde ise istediginiz kadar sebze tüketebiliyorsunuz.

3. evre: Haftanın her günü protein ve sebze agırlıklı beslenme. Bunun yanında bir kaç meyve ile bir kaç dilim peynir tüketebiliyorsunuz.Hafta'da bir iki gün karbonhidratlı yiyecekler tüketilebilir(makarna ve pilav gibi) Haftanın 2 günü ödül günü kapsamında sınırsız yiyecekler tüketebilirsiniz

4. evre: Bu son aşamada ise kişisel zevklerinize göre sınırsız yiyeceklerle beslenebilirsiniz.


Protein Evresindeki Beslenmede Kurallar Zinciri
1. Özellikle sıgır ile dana eti ve hatta bunun yanında tavşan eti tüketilebilir fakat kuzu eti kesinlikle yasaklar arasında yer almaktadır. Etlerin hazırlanış aşaması ise yagsız tavada olmak kaydı ile az pişmiş kıvamda olması gerekmektedir.

2. Kümes hayvanlarından hindi ve tavuk eti tüketilebilir.

3. Düşük yaglı janbon yenilebilir. Market ürünü janbonlarda yag oranı yüksek oldugu için uzak durulmalıdır.

4. Sıgır ve dana eti ile özellikle tavuk cigeri tüketilebilir.

5. Tüm deniz ürünleri ayrım yapılmaksızısın tüketilebilir. Yagsız tavada az yag ile sos kullanılmadan hazırlanılması gerekmektdir.

6. Kabuklu ve kabuksuz tüm deniz ürünleri yenilebilir.

7. Gün içinde 2 adet yumurtadan fazlasını tüketmek mümkün. Kolesterol sorunu yaşayan kişiler haftada 4 adet yumurta yiyebilir. Yanlız yumurtanın beyaz kısmı kesinlikle tüketilmemelidir.

8. Yag oranı düşük süt ürünleri tüketilmelidir. Bunlar sırası ile süzme peynir,yag oranı düşük süt. Yanlızca yogur istenildigi kadar tüketilmelidir.

9. Tatlandırıcılar ile çeşitli baharatlar,degişik şifalı otlar,sarımsak,sogan,salatalık,domates,tuz yasak olmayan ve önerilen gıdalardır.


Ek Kurallar
- Gün içinde yaklaşık olarak 1,5 lt su tüketilmesi gerekmektedir. Su mide'de şişlik hissi uyandırır. Bunun yanında su ile hazırlanan çay,kahve gibi içecekleri tüketmenizde mümkün.

- Özellikle gün içinde2 yemek kaşıgı kadar yulaf kepegi tüketilmesi gerekmektedir.

- Sabah yada akşam olmak üzere gün içinde bir seferlik yaklaşık 20 dakika kadar yürümelisiniz.

- Sıvı ve katı yaglardan kaçınılarak diyet programına yardımcı olunması gerekmektedir


Sebze Diyeti
Sizin belirleyeceginiz haftanın 2 günü protein agırlıklı gündür.Bunun dışındaki günler ise sebze ile kombine edilmiş protein günleri olarak belirlenmelidir.

Et ve deniz ürünleri ile kütetebilicehiniz sebzeler ise: enginar,patlıcan,brokoli,lahana,kereviz,lahana,salatalık,domates,mantarıspanak,radikadır. Tüm bu sebzeleri kişisel zevklerinize göre dilediginiz kadar tüketebilirsiniz.


Sebze Ve Protein Günü Diyeti
Kahvaltı: Tatlandırıcı takviyesi ile kahve veya çay. 200 gr yagsız peynir ile yogurt. Bir adet suda haşlanmış yumurta.

Ara Ögün: Ufak kase yogurt veya 100 gr yagız peynir

Ögle: Mantar,balık,tatlandırıcı takviyesi ile kremalı kahve

Ara Ögün: Yagsız tavada hazırlanmış somon balıgı

Akşam: Bir kase kabak çorbası. Yanında dana eti, Sütlü tatlılar

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI