işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Batman Bölge Devlet Hastanesi

Adres: Gültepe Mah., Eflatun Cd No:1, Gap/Batman

Telefon:(0488) 221 3066

0 yorum

Şırnak Beytüşşebap Devlet Hastanesi

Adres: Pk:73800 Beytüşşebap/şırnak

Telefon:(0486) 311 2199

0 yorum

Şanlıurfa Elit Kulak Burun Boğaz

Adres: Hamidiye Mh., 63300 Şanlıurfa

Telefon:(0414) 216 8333

0 yorum

Siirt Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi


A.Rahman Kavak cad. PK.56100 Siirt /Türkiye MERKEZ SİİRT 56100

siirtdhs5@saglik.gov.tr

Telefon: +90 484 223 23 60

Faks: +90 484 223 24 16

http://www.siirtkdch.saglik.gov.tr

Siirt Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi

Adres: A.Rahman Kavak cad. PK.56100 Siirt /Türkiye

Tel: +90 484 223 23 60

+90 484 224 61 61

Fax: +90 484 223 24 16

www.siirtkdch.saglik.gov.tr

siirtdhs5@saglik.gov.tr
0 yorum

Siirt Devlet Hastanesi

0 yorum

Mardin Kadın Doğum Ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi

Adres: Yenişehir Mh., Ptt, 47200 Yenişehir / Mardin/Mardin

Telefon:(0482) 213 3887

0 yorum

Mardin Devlet Hastanesi

0 yorum

Gaziantep Özel Yılmazer Hastanesi

Adres: Eyüpoğlu Mh., 27010 Gaziantep

Telefon:(0342) 221 0600

0 yorum

Diyarbakır Doğumevi Hastanesi


Adres : Şanlıurfa Bulvarı BAĞLAR/DİYARBAKIR

Telefon : 0 (412) 251 91 25

Fax : 0 (412) 251 91 28

Gsm : 0 (530) 373 43 22
0 (530) 373 43 24


Hastanemiz Şanlıurfa Bulvarı üzerinde şehrin girişinde sağ tarafta bulunmaktadır.
PTT depoları ile Çaykur Bölge Müdürlüğü arasında TürkTelekom Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi karşısındadır.
Seyrantepe köprüsünden Şanlıurfa istikametinde 5 km. sonra sol tarafta kaldığından, 500 metre ilerideki köprüden dönülerek hastaneye ulaşılır.

1 Nolu kapı (Acil Kapısı) Şanlıurfa Bulvarı üzerinde.

2 Nolu kapı (Poliklinikler Kapısı) 1204. Sokakta bulunmaktadır.
0 yorum

Diyarbakır Devlet Hastanesi

Adres: Yenişehir Mh., 21100 Diyarbakır

Telefon:(0412) 228 5430

0 yorum

Mesane Kanseri Belirtileri

Yüzeysel mesane kanserinde hücrelerin çoğalması sadece mesanenin dışında olur. Bu tür kanserin tedavisi daha kısa sürer ve risk daha azdır. Diğer bir kanser türü de İnvaziv mesane kanseridir. Bu kanser türü Kan dolaşımına bağlı olarak uzak bölgelere yayılma tehlikesi taşıyan bir kanser türüdür ki, yüzeysel mesane kanserine göre daha riskli ve tedavi süreci daha ağır olan bir kanser çeşididir.

Mesane Kanserinin Belirtileri
Net olarak bir belirtisi saptanamayan bir hastalık çeşididir. Ancak sigaranın hastalık üzerinde oldukça büyük etkisi olduğu tespit edilmiştir. Daha çok 60 yaşı üstünde görülen hastalık, aynı zamanda küçük yaşlarda da görülebilen bir hastalıktır. Kadınlara göre erkeklerde daha fazla görülen bir hastalık türüdür. Mesane kanseri aynı zamanda kimyasal işlerle ilgilenenlerde daha fazla görülen bir hastalık türüdür.
Yukarıda saydığımız belirtileri dışında bir de tekrarlaması durumunda idrar yolu hastalıklarında ya da böbrek taşı rahatsızlığı olanlarda mesane kanseri riski daha büyüktür.

Mesane Kanseri Tedavisi
Mesane kanseri tedavisi çok çeşitli olarak görülür. Bunlardan bazıları, sabit olan ameliyat ile, mesane bölgesinde gerekli incelemelerden sonra tanısı konularak ameliyat işlemi iken, kimisi hastalığın şekline ve ilerleme durumuna bağlı olarak farklı yöntemlerle tedavi edilir.
Hastalık erken teşhis ve tedavi neticesiyle tedavi edilecek ise kullanılan yöntem tümörün kapalı (endoskopik) tekniklerle bütünüyle çıkartılarak yapılır. Bu tedavi yöntemi hastalığın en az olduğu dönemlerde kullanılır ve hastanın risk durumu az olan durumlarda kullanılan bir yöntemdir.
Diğer bir tedavi şekli ise mesane duvarının derileşmesi durumunda kullanılan tedavi yöntemidir. Bu da yukarıda adı invaziv tipi hastalıkta kullanılır. 
Bu kanser türünde tümörün ilk ameliyat sonrasında hastalığın yayılımının ilerlemiş olduğu kas dokusuna ve yağ tabakasına kadar ulaşan tümörün ilerlemesi görülür. Bu tip kanser hastalıklarında ilk olarak TUR BT denen operasyon yöntemi tedaviyi sağlamaz bu nedenle bunun haricinde tedavi yöntemleri mutlaka kullanılması zorunludur.
0 yorum

Sezaryenle Dogum Nedir

Sezaryenle doğum doğumun normal olarak meydana gelmesinin mümkün olmadığı zamanlarda uygulanan cerrahi müdahaledir.

Bu yöntem ile bebek annenin karın bölgesine açılan küçük bir kesi ile annenin karnından çıkarılmakta ve doğum gerçekleştirilmektedir. Sezaryenle doğum son yıllarda ülkemizde daha çok keyfi olarak uygulanan bir doğum yöntemi olarak öne çıkarken pek çok zararı olduğu için artık Sağlık Bakanlığı tarafından yakın takip altına alınmıştır.


Sezaryenle doğum yapanlar hem çok daha zorlu bir iyileşme sürecinden geçmekte hem de sonraki gebeliklerinde benzer sorunlar yaşamaktadır. Bu nedenle anne adayının ve bebeğin sağlığını tehlikeye atacak risklerin bulunmadığı her gebelik kesinlikle normal doğum ile son bulmalı ve keyfi sezaryenle doğum uygulamalarından mutlak suretle kaçınılmalıdır. Sezaryenle doğumun zararları olduğu unutulmamalı ancak normal doğumun mümkün olmadığı ve doktorun önerdiği gebeliklerde de bu sakıncalar nedeni ile normal doğum yapmak için ısrarcı olunmamalıdır.

Bebeğin baş gelişli olarak doğum kanalına inmediği ya da çok iri olduğu gebeliklerde mutlaka vakit kaybedilmeden sezaryenle doğum uygulanmalıdır. Bebekten kaynaklanan faktörlerin yanı sıra annenin engellenemeyen doğum korkusu yaşadığı gebeliklerde de doğumu riske atmamak için sezaryenle doğum yapılması tercih edilmelidir. Gerek anne adayı gerekse de doktor tarafından gereksiz yere ısrar edilen normal doğum vakalarının büyük bir bölümü ne yazık ki ya anne adayının ya da bebeğin hayatını kaybetme riskini ortaya çıkarmaktadır.

0 yorum

Gecici Hafıza Kaybı Belirtileri Nelerdir

Hafıza Kaybı Nasıl Olur?
Tıp dilinde Amnezi olarak isimlendirilen hafıza kaybı pek çoğumuz için eski Yeşilçam filmlerinde karşılaştığımız komik bir durum olarak tabir edilse de aslında son derece ciddi bir rahatsızlıktır ve pek çok çeşidi bulunmaktadır. İnsanoğlu edindiği her bilgi, deneyim ve olayı beynin ilgili bölümlerinde saklar ve ihtiyaç duydukça bu verilerin üzerinden geçer. Ancak bazen yaşanan olaylar nedeni ile bu verilere ulaşmak mümkün olmaz ve hafıza kaybı meydana gelir. 

Yapılan araştırmalar hafıza kaybı nedenleri arasında ilk sırayı şiddetli kafa travmaları alırken ikinci sırada ise psikolojik nedenler yer almaktadır. Örneğin kendisinin neden olduğu bir kaza sonucunda çok sevdiği birini kaybeden kişi psikolojik olarak suçluluk duygusu ile bu anıyı tamamen silebilir ve sadece kaza anının hatırlayamadığı gibi kaza anı ve öncesine ait tüm bilgileri de engelleyebilmektedir.

Geçici Hafıza Kaybı Nedir?
Geçici hafıza kaybı ya da tıp dilindeki ismi ile global amnezi aslında çok kısa süren bir rahatsızlıktır ve genelde ilk 6 saat içinde ya da 24 saat içerisinde geçmektedir. Geçici hafıza kaybının nedenleri arasında ilk sırayı beyin içerisinde meydana gelen kan akışının ani bir şekilde düşmesi almaktadır. Yine psikolojik travmalar ve bazen de baş yaralanmaları da geçici hafıza kayıplarının yaşanmasına neden olabilmektedir.

Geçici Hafıza Kaybı Belirtileri
Geçici hafıza kaybı yaşayan kişiler bulundukları ortamı ve aynı ortamda yaşadıkları kişileri tanımadıkları ve hatırlayamadıkları için büyük bir panik ve korku yaşarlar. Bu noktada pek çok kişi olayın vehametini ilk etapta algılayamadığı ve yaşananlara anlam veremediği için geçici hafıza kaybı yaşayan kişiyi gereksiz bir ısrar yağmuru altına almaktadır. Ancak yaşanan bu durum ve ısrar hastanın daha fazla panik olmasına ve tedirginlik yaşayarak içe kapanmasına neden olmaktadır. Bu nedenle hafıza kaybı yaşayan kişiler hiç vakit kaybedilmeden hemen en yakın sağlık kurumuna ulaştırılmalıdır. Hafıza kaybı belirtisi kişinin yakınındaki insanları hatırlamaması, yakın ya da uzak zamanı hatırlamaması ya da kendisi ile ilgili bilgileri unutması şeklinde ortaya çıkabilmektedir.  
0 yorum

Kivi Maskesi İle Cildinizi Güzellestirin

C vitamini yönünden en zengin meyvelerin başında yer alan kivi içerisinde barındırdığı etken maddelerin keşfedilmesi ile beraber kivi maskeleri de cilt bakım markalarının favorisi haline gelmiş durumdadır. Son derece yüksek fiyatlara satılan kivi maskeleri için ayıracak paranız yoksa evde kendi kivi maskenizi yapmanız mümkündür. Evde kivi maskesi yapmak son derece kolaydır.




Kivi Maskesi Nasıl Hazırlanır
Kivi maskesi hazırlamak için ihtiyaç duyacağınız iki malzeme kivi ve kildir. Kili tüm eczanelerde ve aktarlarda bulmanız mümkündür. Bir adet kiviyi rendeledikten ya da rondodan geçirdikten sonra tel süzgeç yardımı ile suyunu çıkarın ve bir kaba alın. Kabın içerisine kivi suyu krem kıvamını alana kadar kil katılması yeterlidir.

Kivi Maskesi Nasıl Kullanılır
Hazırladığınız kivi maskesini yumuşak hareketlerle yüzünüze yaymanız yeterlidir. Krem yaklaşık 5 dakika kadar yüzünüzde kaldıktan sonra ılık su ile yüzünüzü yıkamanız ve maskeyi haftada bir kere tekrar etmeniz cildinizi gençleştirerek güzelleştirmenize yeterli olacaktır. Yüzünüzü duruladıktan sonra mümkünse taze sıkılmış nar suyuna pamuk batırarak bununla cildinizi tekrar silmeniz kivi maskesi ile yaptığınız bakımın etkilerinin çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Kivi Maskesi Neye İyi Gelir
Kivi maskesi faydaları çok çeşitlidir. Ancak kivi maskesinin faydası denildiğinde akla ilk gelen kesinlikle cildi gençleştirme ve güzelleştirme etkisidir. Kivi C vitamini yönünden çok zengin bir meyve olmasının yanı sıra içerisinde yoğun miktarda cilt yenilenmesini sağlayan mineraller de barındırmaktadır. Ayrıca yine maskenin içerisine katılan kil yine cilt sağlığı açısından yüzyıllardır kullanılan bir şifa kaynağıdır ve antik Mısır'da kadınların güzelleşmek için kil maskeleri kullandığı bilinmektedir. Yine kivi maskesi kırışıklık karşıtı bir maske olarak görülmektedir ve göz altı bakımı içinde önerilmektedir.

Kil Maskesi Uygularken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kil maskesi yapmak son derece kolaydır ve maskenin cilt üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak yine de bu maskeyi çok sık yapmanın kivi asitlerinin cildi tahriş etme gibi bir yan etkisi olabileceği göz önünde bulundurularak haftada en fazla iki kere uygulanması tavsiye edilmektedir. Cilt kuruluğu olan kişilerde maskenin uygulanmasının ardından cilt nemlendiricileri kullanımı gereklidir.  
0 yorum

Cilt Kanseri Tedavisi

Küresel ısınmaya paralel olarak yaşanan güneş ışınlarındaki değişimler ve bilinçsiz solaryum uygulamalarının yayılması ne yazık ki cilt kanserine yakalanan kişilerin sayılarının her geçen gün artmasına neden olmaktadır. Özellikle de solaryum ne yazık ki gerçekleştirilen bilinçsiz uygulamalar nedeni ile cilt kanserinin yayılımında büyük rol üstlenmektedir. Yapılan bir inceleme sonucunda solaryumun yaygın olduğu ülkelerde cilt kanserine yakalanan kişi sayısının da yüksek olduğu görülmüş ve pek çok ülkede buna bağlı olarak ya solaryum yasaklanmış ya da solaryuma girme yaşı yükseltilmiştir. 

Cilt kanserinden korunmak için alınması gereken bazı basit önlemler bulunmaktadır.Cilt kanserinden korunma amaçlı olarak dikkat edilmesi gereken ilk ve en önemli nokta özellikle de güneşin en tepede bulunduğu sıcak yaz günlerinde kesinlikle güneş kremi sürmeden dışarı çıkmamaktır. Güneş kremi seçimi konusunda çok titiz davranılmalı, yüksek faktörlü güneş kremleri seçilmeli ve asla korumasından emin olunmayan bilinmedik markalar sadece uygun fiyatları nedeni ile tercih edilmemelidir. Güneş kremi sürülse dahi yazın en sıcak günlerinde mümkün olduğunca özellikle de 11:00 – 15:00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalıdır. Güneşin bir numaralı cilt kanseri nedeni olduğu bilinerek buna karşı alınacak önlemlerde hassas davranılmalıdır. Yine yazın pek çok kişinin yaptığı aşırı güneşlenme aynı zamanda ne yazık ki cilt kanserine davetiye çıkaran en büyük hatalardan biridir. Bu yüzden aşırı güneşlenme sonucu oluşan cilt yanıklarının tatilinizi burnunuzdan getirmesini engellemek hem de cilt kanserine yakalanma riskinizi düşürmek adına uygun saat dilimleri arasında belirli periyotlar dahilinde güneşlenmeniz önemlidir.
Bir diğer önemli konu ise solaryumdur. Bronzlaşmak adına sağlığınızdan olmamak adına solaryuma girmeden önce mutlak suretle cilt analizi yaptırmanız, bu analiz sonucunda solaryum için uygun bulunursanız solaryuma girmeniz, solaryuma girmeden önce mutlaka koruyucu kremler sürmeniz, solaryumda daha hızlı bronzlaşmak adına çok uzun süre solaryumda kalmamanız ve solaryumdan çıktıktan sonra mutlaka nemlendirici kremler ile cildinizi korumanız önemlidir. Yine beni bulunan kişilerin mutlaka bu benleri yakından takip etmeleri, benlerde renk değişimi oluşması halinde mutlaka bir cilt doktoruna muayene olmaları önemlidir.  
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI