işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar
cilt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cilt etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Neşter Değmeden Gençleşmek İstiyorsanız

Yaşlandığınızı en çok ele veren ve biyolojik yaşınıza savaş açmanıza neden olan cildinizi,  yenilemeye ne dersiniz? Üstelik neşter değmeden…

Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Ataman ile neştersiz cilt gençleştirme yöntemlerini konuştuk…

Acaba cildim neden bu kadar yaşlandı sorusunu sık sık sormaya başladıysanız anketimizi yapmanızda fayda var…

• Yetersiz ve dengesiz mi besleniyorum?
• Sigara ve alkol kullanımını sonlandırma zamanım mı geldi?
• Güneşten yararlanmayı abarttım mı?
• Sağlıksız çevre koşullarım mı var?
• Çok mu stres altındayım?
• Hormonlarıma baktırma zamanım geldi mi?
• Bu aralar çok mu ümitsiz, mutsuz ve karamsarım?

Bu sorulardan birkaçına yanıtınız evetse paniğe kapılmayın! Cildinizi şımartma zamanınız gelmiş demektir.

Yaşlanmanın İpuçlarını Merak Ediyorsanız…
Hastalarımızda yaptığımız fiziksel incelemelerde yaşlanmanın ipuçlarını aşağıdaki maddeleri tek tek inceleyerek gözlemlemeye çalışıyoruz.
• İnce ve derin kırışıklıklar görmeye başladıysanız,
• Cildiniz kurumaya başladıysa,
• Cildinizin esnekliğini kaybettiğini düşünüyorsanız,
• Sarkmalar başladıysa,
• Aynaya baktığınızda kahverengi, beyaz ve mor lekeler görüyorsanız,
• Cildinize dokunduğunda kabalaştığını hissediyorsanız,
• Cildinizin parıltısını kaybettiğini ve matlaştığını görüyorsanız; bu soruların tümüne ya da birkaçına yanıtınız evetse cildiniz yaşlanmaya başladığının ipuçlarını vermiş demektir. Hemen paniklemeyin; ancak bir an önce de önleminizi alın. Çünkü yaşlanma cildinizin görüntüsünü olduğu kadar fonksiyonunu da bozar. Yara iyileşmesi zorlaşır. Fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik etkenler, ciltte daha kolay hasar oluşturur. Deri kanserleri yaşlılık döneminde daha sık görülür.

Neşter Değmeden Gençleşmek İstiyorsanız Bu Yöntemleri Deneyin...
Mikrodermabrasyon: Alüminyum oksit, sodyum klorid gibi kristallerin kullanılarak derinin aşındırılması işlemidir. Kırışık, lekeli, matlaşmış üst deri soyulup giderilirken kollajen ve elastik yapımı da uyarılır. Bu yöntem dövme ve yara izi tedavisinde de kullanılır.
• Kimyasal Soyma İşlemi: Alfa hidroksi asitlerinin her uygulamada artan konsantrasyonlarında deriye uygulanıp, peeling (soyma) işleminin gerçekleştirilmesidir. Öncesinde ve sonrasında retinoik asitli kremlerin kullanımı, yöntemin etkinliğini artırır.
• Deri Gençleştirici Lazer Uygulamaları: Çeşitli lazerler kırışıklık, sarkma, leke ve iz tedavisinde kullanılır. Hastanemizde bu amaçla Pulse-dye lazer kullanmaktayız.
• Hormon Tedavisi: Menopoz sonrası estradiol ve estriol içeren kremlerin keratinosit sayısı ve dermal kalınlıkta artış sağladığı saptanmış.
• Dolgu Maddeleri: Son yıllarda yaygınlaşmakla birlikte dolgu maddeleri yaklaşık 100 yıldır kontur düzeltmek, kırışıklık ve skar gidermek, dudak ve yanak büyütmek amacıyla tercih edilir. Hiyaluranik asit gibi maddeler ya da hastanın kendi yağ dokusu, dolgu maddesi olarak kullanılır.
• Botox: Botilinum ekzotoksini kaş ortası çizgileri, alın çizgileri, burundaki tavşan çizgileri başta olmak üzere yüz ve boyun dinamik kırışıklıkları, tedavisinde kolay, hızlı bir yöntem olarak kullanılır. Gençleştirmede kullanılan prosedürler içinde birinci sırayı alır. Bu yöntemler hastanın gereksinimine göre kombine edilir.

Örneğin botox enjeksiyonu ile dinamik kaşların oluşturduğu kırışıklıklar giderildikten sonra lazer ile deri yenilenip, sonrasında kimyasal peeling yapılabilir.

Evde Cilt Gençleştirme Tüyoları
Cildinizi gençleştirmek istiyorsanız; Sütü ekşitip yüzünüze yarım saat uygulayıp durulayın. Kleopatra’nın ekşimiş sütle yaptığı banyonun antiaging etkisi olduğu biliniyor. Ekşimiş sütteki laktik asit bir alfa hidroksi asittir ve cilt gençleştirmedeki etkisi bilinmektedir.

Cildiniz kuruysa; Eczaneden gliserin alıp 20 mililitreye 10 damla limon sıkın. Yüzünüze sürüp bırakın. Gece yatmadan sürün sabaha kadar bekletin. Böylece cildiniz doğal nemini kazanarak koruyacak, daha sağlıklı ve parlak bir görünüme sahip olacaktır.

Yağlı bir cildiniz varsa; Bir kase yoğurt ve bir tatlı kaşığı balı karıştırın. Yüzünüze yarım saat uygulayın. Cildinizde yağlanmaya bağlı aşırı ve istenmeyen parlaklığı doğal haline getirir.

0 yorum

Cildinizdeki Değişimler Hastalıkların Habercisi Olabilir!

Cildinizde meydana gelen küçük değişikliklerin aslında birçok hastalığın da habercisi olabileceğini biliyor muydunuz?

Hisar Intercontinental Hospital Dermatoloji Uzmanı Dr. Funda Ataman ile yetişkinlik döneminde görülen cilt problemlerinin altında yatabilen hastalıkları konuştuk…

Zona (Herpes Zoster)
Çok hassas ciltlerde görülen Zona, yanma ve karıncalanma ile başlar. Genellikle gövde ve kalçalarda görülen nokta halindeki döküntüler yaklaşık iki hafta sürecek ağrılı kabarcıklara dönüşür. Antiviral ilaçlar, steroidler, antidepresanlar ve topikal ajanlar ile tedavi edilebilir.

Kurdeşen (Ürtiker)
İlaçlar, gıdalar, gıda katkı maddeleri, aşırı sıcaklıklar ve boğaz ağrısı gibi enfeksiyonlar nedeniyle ortaya çıkabilen ürtiker; genellikle kaşıntılı, bazen batma ve yanma hissiyle belirtilerini gösteren alerjik bir reaksiyondur. Antihistaminikler rahatlama sağlayabilir.

Sedef hastalığı
Genellikle dirsek, diz, kafa derisi gibi alanlarda beyaz veya gümüş pullarla kaplı kalın kırmızı plaklar halinde olan bulaşıcı olmayan döküntülerle seyreden ve nedeni bilinmeyen sedef hastalığı iyileşse bile yaşam boyunca tekrarlayabilir. Cilde uygulanan ilaçlar, ışık terapisi, ağız, enjeksiyon ya da enfüzyon yolu ile alınan ilaçlarla tedavi edilebilir.

Egzama
Kesin nedeni tam olarak bilinemese de stres, sabun gibi tahriş edici alerjenler ve iklim koşullarının tetiklediği egzama, deride görülen iltihaplı, kırmızı, kuru, kaşıntılı ve bulaşıcı olmayan bir hastalıktır. Yetişkinlerde, egzama genellikle dirsek ve ellerin eklem bölgelerinde oluşur. Topikal veya oral ilaçlar ile tedavi edilir.

Rozasea (Gülleme) Hastalığı
Burun, çene, yanaklar, alın ve hatta gözde kızarıklığa neden olan gülleme hastalığında kızarıklık görünür kan damarlarının iyice belirginleşmesiyle şiddetlenebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra lazer tedavisi, dermabrazyon ve etkilenen bölgeleri yeniden şekillendirmek için elektrokoter gibi cerrahi işlemleri içeren bir tedavi uygulanması gerekebilir.

Soğuk yaralar (Uçuk)
Herpes Simplex virüsü nedeniyle ağız veya burun üzerinde küçük, acı veren, sıvı dolu kabarcıklar oluşur. Yaklaşık 10 gün süren, uçuk çok bulaşıcıdır. Ateş, çok fazla güneş, stres, ya da adet kanamaları gibi hormonal değişiklikler uçuğu tetikler. Tedavisinde antiviral haplar veya kremler kullanılır. Ancak yaralar irin içeriyorsa mutlaka hekiminize başvurun.

Et benleri
Kadınlarda ve yaşlılarda daha fazla görülen et benleri genellikle meme, kasık, sırt, boyun, göğüs ve koltukaltında çıkar. Tehlikeli olmayan bu benler, giysi ya da sürtünmeyle tahriş olmadığı sürece ağrıya neden olmaz. Hekiminiz yakma ya da dondurma işlemiyle et benlerinizden kurtulmanızı sağlayabilir.

Akne
Genellikle yüz, göğüs ve sırt bölgesinde görülen akneler hormonlar ve bakteriler tarafından tetiklenebilir. Bu bölgeleri temiz tutmak çok önemlidir. Kendiniz aknelerinizi sıkmaya çalışmayın; enfeksiyon ya da yara izine neden olabilirsiniz.

Ayak mantarı
Mantar, soyulma, kızarıklık, kaşıntı, yanma; bazen kabarcıklar ve yaralara neden olabilen bir deri enfeksiyonudur. Ayak mantarı bulaşıcıdır. Enfeksiyon taşıyan kişi tarafından giyilen ayakkabı, ortak kullanılan soyunma odaları gibi alanlarda çıplak ayakla dolaşılmasıyla bulaşır. Genellikle ciddi vakalarda topikal antifungal losyonlar, kremler veya oral ilaçlar ile tedavi edilir. Ayak mantarı problemi yaşıyorsanız ayaklarınızı temiz ve kuru tutmaya çalışın.

Benler
Kahverengi veya siyah benler tek başına veya gruplar halinde, vücudun herhangi bir yerinde olabilir ve genellikle 20 yaşından önce ortaya çıkar. Bazı benlerde kanser olma riski yüksektir. Bu nedenle benlerinizdeki düzensiz sınırlar, renk değişiklikleri, kanama, kaşıntı gibi farklılıkları dikkate alın ve mutlaka bir dermatoloğa danışın.

Kahverengi cilt lekeleri
Yaşlandıkça yaygın hale gelen kahverengi veya gri lekeler gerçekten yaşlanmanın belirtilerinden biri değildir. Bu lekelerin temel nedeni güneşe çok uzun süre maruz kalmaktır. Beyazlatma kremleri, asit peeling ve ışık tabanlı tedaviler lekelerin görünümünü azaltabilir. Ancak doğru tanılama ve öncelikle Melanoma gibi ciddi cilt hastalıklarını ekarte etmek için dermatoloğunuza başvurun.

Melazma (Hamilelik Maskesi)
Yanaklar, burun, alın ve çene üzerinde kahverengi veya kahverengi yamalar şeklinde görülen Melazma hamilelik döneminde daha sık görüldüğü için Hamilelik Maskesi olarak bilinse de erkeklerde de görülebilir. Melazma gebelik sırasında kadınların yarısında ortaya çıkar ve genellikle doğumdan sonra geçer. Doğumdan sonra geçmeyen lekeler için mutlaka dermatoloğunuza başvurun.

Siğiller
Yaygın olarak parmak ve ellerde görülen siğiller temas yoluyla yayılabilir. Çoğu durumda zararsız olan siğiller, kendi kendine yok olabilir. Ancak devam ederse topikal ilaçlar, lazer, kimyasal dondurma ve yakma yöntemleriyle tedavi edilebilir.

0 yorum

Kadınların korkulu rüyası

Cilt çatlağı sık görülen bir rahatsızlık. Özellikle kadınların korkulu rüyası olan bu rahatsızlık, estetik açıdan da kadınları üzebiliyor. Deride çizgisel incelme ve yara izi şeklinde görülen bu rahatsızlıktan kurtulmak mümkün mü? 

Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri Dermatoloğu Gül Yıldırım, “Son zamanlarda fraksiyonel lazer tedavileriyle çatlaklarda yüzde 80’e varan oranda azalma ve sıkılaşma yapabilmek mümkündür” diyerek cilt çatlağından kurtulunabileceği müjdesini verdi.

Cilt çatlakları vücudun değişik bölgelerinde kilo artışı nedeniyle derinin alt dokularında sürekli gerilme sonucu ortaya çıkıyor. Bu rahatsızlık özellikle kadınları rahatsız ediyor. Esteworld Plastik Cerrahi Hastaneleri Dermatoloğu Gül Yıldırım, cilt çatlağının freksiyonel lazer ile yüzde 80 aranında ortadan kaldırılabileceğini anlattı.

Fraksiyonel lazerin epidermis (üst deri) ve dermis (alt deri) de etkili olan yeni bir lazer sistemi olduğunu anlatan Dermatoloğu Gül Yıldırım, “Fraksiyonel lazerlerin etki mekanizması lazer ışığının minik sütunlar halinde deride ısı hasarı yaratmasıdır. Bu sütunlar halindeki ısı hasar alanlarına mikrotermal tedavi bölgeleri denir. Isı hasarı nedeniyle cilt tarafından yara olarak algılanan işlem , yara onarım mekanizmalarını tetikleyerek yeni kollajen sentezini başlatır. Yeni kollajen sentezinin bir sonucu olarak çatlak genişliğinde daralma, derinliğinde azalma, yüzeyde düzelme gözlenir. Fraksiyonel teknolojide mikrotermal tedavi alanlarının etrafındaki deri alanı sağlam kalır dolayısıyla bu hasarı görmüş alanlar etraftaki sağlam deriden gelen hücrelerle hızla onarılır” dedi.

Çatlakların yeni veya eski olması
Dermatoloğu Gül Yıldırım, fraksiyonel lazerler için en ideal vakaların açık tenli kişiler olduğunu belirterek, “Ancak uygun hava koşullarında her cilt tipine uygulanabilir, yüz dışında boyun gövde kol ve bacaklarda uygulama yapılabilir” diye konuştu.

Son zamanlarda fraksiyonel lazer tedavileriyle çatlaklarda yüzde 40 ile yüzde 80 oranında azalma ve sıkılaşma yapabilabildiğini açıklayan Dermatoloğu Gül Yıldırım, “Çatlakların yeni veya eski olması, herhangi bir sistemik hastalığın veya ilaç kullanımının olması, kişinin deri yapısı, deri tipi, genetik özellikleri hasta seçiminde önemli rol oynar” dedi.

Makyaj yapılabilir
Dermatoloğu Gül Yıldırım, işlem esnasında hafif yanma hissi ve hemen sonra uygulama yapılan bölgede kızarıklık ve hafif ödem olabileceğini ve bunun gün boyunca sürebileceğini ifade ederek, şunları şöyledi: “Ancak bu etkiler lokal etkili kremler ve buz pedleriyle giderilebilir. İşlemden birkaç gün sonra ciltte hafiften orta dereceye kadar soyulmalar görülebilir ancak bu tablo en geç 1 hafta içinde tamamlanır. Tedavi sonrası makyaj yapılabilir, hafif nemlendiriciler sürülebilir. Fraksiyonel lazer uygulamaları seanslar halinde uygulanır ortalama 2 ila 4 hafta aralıklarla şikayetin durumuna göre 2 ila 6 seans planlanır. Fraksiyonel lazer sonrası 6-12 ay süre ile güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneş koruyucu kullanılmalıdır.”

0 yorum

Cilt Lekelerinden Kurtulmanın 7 Yolu

Cilt LekeleriNedir?
Cildin üzerinde güneş lekeleri ya da sivilce izleri gibi çeşitli nedenlere bağlı olarak oluşan lekelere cilt lekeleri denilmektedir. Özellikle de yüzde oluşan cilt lekeleri görünüm açısından pek çok kişiyi rahatsız ettiği için bu lekeleri hem önlemeye hem de oluşan lekeleri yok etmeye yönelik pek çok yöntem uygulanabilmektedir. 

Cilt lekelerinden kurtulmanın 7 yolu ise şöyle;

1-) Peeling Yapın
Cilt lekelerinin en büyük düşmanı peeling yapmaktır. Kısaca ölü cilt derisini temizleme işlemi olarak bilinen peeling cilt bakımı içinde çok önemli bulunmaktadır ve cilt lekelerinden kurtulmak isteyen kişilerin düzenli olarak haftada bir kere peeling yapmalarını önermektedir. Laktik asit başta olmak üzere C vitamini gibi çeşitli vitamin ve yağlar yönünden zengin olan scrub peeling bu işlem için önerilen peeling maskeleridir ve özellikle de cildinde ton farkları bulunan kişilerin yapmaları için son derece uygundur.

2-) Soyucu olarak bilinen cilt bakım ürünleri yine lekelerin yok edilmesi amacı ile kullanılması gereken ürünler arasında bulunmaktadır. Peeling yapıldıktan sonra lekelerin üzerine bu üründen sürülmesi zamanla lekelerin renklerinin açılmasını ve yok olmasını sağlayacaktır.

3-) Yeşil çay özününün içerisinden elde edilen ve laktik asit ile desteklenen cilt bakım ürünleri cilt lekeleri ile mücadele eden kişilerin mutlaka sahip olmaları gereken ürünler arasında bulunmaktadır. Kozmetik ürünleri satan bir mağazayı ziyaret ederek bu ürünler hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.

4-) Yine özellikle de yaz döneminde son derece etkili olan güneş ışınları cilt lekelerinin koyulaşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle cilt lekeleri ile mücadele eden kişilerin yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmaları gerekmektedir.

5-) Ayda bir kere profesyonel cilt bakımı yapılması cilt sağlığı açısından çok önemlidir. Evde yapılan maskeler ne kadar sağlıklı görülse de profesyonel cilt maskeleri çok dah etkili maskelerdir.

6-) Cilt lekelerini gideren serumlar bugün son derece ekonomik fiyatlarla satılmaktadır. Bu nedenle bütçenizi aşmayack bir markanın ürününü tercih ederek bu serumları uygulamanız daha kısa sürede daha etkili sonuç almanızı sağlayacaktır.

7-) Son olarak ise cildin nemlendirilmesi gerekmektedir. Nemlendici ürünler her bakım sonrası mutlaka uygulanmalıdır.
0 yorum

Cilt İcin Faydalı Vitaminler

Sağlıklı bir cilt kısa vadede güzel görünmenizi sağlarken uzun vadede ise yaşlılık belirtilerinin çok daha geç ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Bu nedenle cilt bakımı çok önem taşımaktadır. Nasıl ki her gün severek giydiğiniz kıyafetlerinize önem gösteriyorsanız cildinize de aynı özeni fazlası ile göstermeniz gerekmektedir. Günlük cilt bakımı mutlaka düzenli olarak yapılmalı ayrıca cilt bakımı yapan kişinin yaşına bağlı olarak yaşlılık karşıtı ürünlerle cilt desteklenmelidir. Cildin sadece kozmetik ürünler ile bakımı yeterli olmamakla beraber aynı zamanda içtende beslenmesi gerekir. Bunu sağlamak adına cilt için faydalı vitaminler yönünden zengin bir beslenme seçilmelidir.

Cilt için en faydalı vitamin olarak kesinlikle A vitamini gösterilmektedir. A vitaminin faydaları arasında ilk sırayı cildi beslemesi alırken yine cilt hücrelerinin kendilerini yenilemesi konusunda en büyük destekçisi olarak A vitamini kabul edilmektedir. Bu nedenle çoğu kaynakta A vitamini için cildin gençleştirici iksiri olarak bahsedilmektedir. Cilt için önemli vitaminlerden biri de C vitamidir. C vitaminin cilde faydaları olarak ise cilde daha dolgun görünmesinin yanı sıra cildin daha gergin görünmesini sağlaması da yer almaktadır. E vitamini ise cilt üzerinden meydana gelen kırışıkları tamir etmeye yararken yine aynı şekilde cildi beslemektedir.

Bunların tümü cilde yarar sağlayan vitaminler olarak görülürken yine bakır, çinko, demir ve krom gibi minerallerde daha sağlıklı bir cilt için vücudun ihtiyaç duyduğu destekler arasında yer almaktadır. Cildinizin daha genç ve güzel görünmesini istiyorsanız mutlaka beslenme düzenine dikkat etmeniz, sağlıklı beslenmenin yanı sıra düzenli olarak spor yapmanız gereklidir. Cilt bakımı denildiğinde akla sadece kozmetik markaları ve ürünleri gelirken cilt bakımının komplike bir işlem olduğu unutulmamalıdır. Örnek vermek gerekirse sadece gençleştirici cilt maskeleri uygulamak cildi daha genç göstermek adına yetersiz olacaktır. Bunun için mutlaka düzenli uyku, sağlıklı beslenme gibi önemli konularda da dikkatli olmak zorunludur. Vücudu sağlıklı olmayan bir kişinin cildinin sağlıklı olmasının mümkün olmadığını unutmamak gerekir. Bu nedenle cilt sağlığı için önce vücut sağlığına önem verilmesi bunlara ek olarakta düzenli cilt bakımları ile cilde özen gösterilmesi yeterli olacaktır.  
0 yorum

Sıkı Bir Cilt İçin Yogurtlu Vücut Maskesi

Sıkı bir cilt her kadının ortak arzusudur. Günümüzde ortaya çıkan yeni yaşam tarzı, fast food tarzı beslenme alışkanlıklarının her geçen gün biraz daha yaygınlaşması ile beraber ne yazık ki cilt sağlığı da olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Sıkı bir cilt için maske yapılmasının çok büyük faydaları bulunmaktadır. Özellikle de yoğurt maskesi cilt sıkılaştırmasında olan etkileri nedeni ile çok sık tercih edilmektedir. 

Peki yoğurt maskesi nasıl yapılır?
Cilt için yoğurt maskesi hazırlamak için kullanılan malzemeler evinizde yer aldığı için herkes bu maskeyi hazırlayabilir. Cilt sıkılaştırma maskeleri arasında en etkili olanlardan biri olan yoğurt maskesi için gerekli malzemeler şunlardır;

3 Yemek Kasıgı Yogurt 
9 Damla limon suyu 
1 çay kasıgı sızma zeytinyagı 
3 çay kaşıgı karbon

Cilt sıkılaştıran maske hazırlamak için bu malzemelerin tümünü karıştırmanız yeterli olacaktır. Elde ettiğiniz karışımı bir fırça yardımı ile sıkılaştırmak istediğiniz bölgeye uyguladıktan sonra kurumasını bekleyin ve ılık su ile durulayın. Bu maskesi hafta da iki kere düzenli olarak uygulamanız halinde cildinizin çok daha sıkılaştığını göreceksiniz. Özellikle de doğum sonrası karın sarkması şikayetleri olan kadınların uygulamasının tavsiye edildiği bu maske aynı zamanda cilt lekelerinin giderilmesinde de çok etkili bulunmaktadır.

Kilo verdikten sonra görülen cilt gevşemelerinde cildinizi sıkılaştıracak bu uygulama için dikkat edilmesi gereken en önemli konu kesinlikle düzenli olarak yapılmasıdır. Maskenin haftada iki kere yapılması ve ara verilmeden en azından 4 hafta uygulanması gözle görülür etkilerinin fark edilmesini sağlaması açısından tavsiye edilmektedir.Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu ise daha sıkı bir cilt için tek başına hiçbir maskenin etkili olmayacağıdır. Cilt sıkılaştırıcı tüm maskeler sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile desteklenmelidir. Özellikle de su cilt sağlığı açısından çok önemlidir ve yeteri kadar sıvı almayan kişilerde uygulanan maskelerin başarılı olma ihtimali ve başarı oranları düşmektedir. Bu nedenle sağlıklı beslenmenin cilt sağlığı üzerindeki etkileri asla unutulmamalıdır.  
0 yorum

Pürüzsüz Bir Cilt İçin En İyi İpuçları

Daha güzel ve genç görünmek isteyen herkesin dikkat etmesi gereken önemli konulardan biri de cilt sağlığıdır. Sağlıklı bir cilde sahip olan herkes çok daha etkileyici bir görünüme kavuşurken pürüzsüz bir ciltise bu konuda atılması gereken ilk adımdır. Cildinize gereken özeni göstererek daha pürüzsüz bir cilt görünümü yakalamanız mümkünken aynı zamanda yapacağınız bazı basit makyaj hileleri ile de bunu kolaylaştırabilirsiniz. Unutulmaması gereken bu konunun en az bayanlar kadar baylar içinde önemli olduğudur. Ancak kadınların ve erkeklerin cilt yapıları daha farklı olduğu için gerçekleştirilecek olan uygulamaların da farklı olması zorunludur.

Cildim çok pürüzlü diyorsanız yapmanız gereken ilk şey günlük yaşam rutininizi irdelemektir. Gün içinde sağlıksız beslenen, yeteri kadar su içmeyen ve düzensiz uyku uyuyan kişilerin cilt sorunları yaşamaları kaçınılmazdır. Üstelik bu kişilerin pürüzsüz cilt için maske ve bakım uygulamalarının da başarılı olma ihtimalleri çok düşüktür. Bu nedenle cilt sağlığınız için önleyici ve düzeltici önlemler almadan önce cildinizi içten desteklemeye başlamalı ve cilt sağlığı için düzenli uyku, sıvı alımı ve beslenme gibi önemli kriterlere özen göstermeye başlamanız gerekmektedir. Hayatınızda bunları düzene soktuktan sonra bir cildiye uzmanına görünerek ondan tavsiye almanız ve cildinizde yaşanan sorunların bir hastalıktan kaynaklı olup olmadığını öğrenmeniz önemlidir.

Pürüzsüz cildin sırrı kesinlikle düzenli peeling yapmaktan geçer. Peeling ölü cildi kaldırdığı için cildinizin daha pürüzsüz bir görünüm kazanmasını sağlar. Pürüzsüz cilt maskesi yapmakta iyi bir çözüm olacaktır. Bunun için yapmanız gereken tek şey yumurta akı ile bir çay kaşığı taze limon suyu katıp karıştırmanız ve daha sonra bu maskeyi yüzünüzde 15 dakika beklettikten sonra soğuk su ile durulamanız yeterlidir. Bu maske düzenli olarak uyguladığınızda hem cildiniz daha pürüzsüz bir görünüme kavuşacak hem de yüzünüzde siyah noktalar varsa bu noktalar temizlenecektir. Ancak bu tip maskeleri uyguladıktan sonra cilt mutlaka nemlendirilmelidir. Bunun için nemlendirici kremler kullanabileceğiniz gibi aynı zamanda zeytinyağı da kullanabilirsiniz. Zeytinyağına parmak ucunuzu batırarak cildinizde gezdirmeniz nemlenmesini sağlaması açısından yeterli olacaktır.  
0 yorum

Kivi Maskesi İle Cildinizi Güzellestirin

C vitamini yönünden en zengin meyvelerin başında yer alan kivi içerisinde barındırdığı etken maddelerin keşfedilmesi ile beraber kivi maskeleri de cilt bakım markalarının favorisi haline gelmiş durumdadır. Son derece yüksek fiyatlara satılan kivi maskeleri için ayıracak paranız yoksa evde kendi kivi maskenizi yapmanız mümkündür. Evde kivi maskesi yapmak son derece kolaydır.




Kivi Maskesi Nasıl Hazırlanır
Kivi maskesi hazırlamak için ihtiyaç duyacağınız iki malzeme kivi ve kildir. Kili tüm eczanelerde ve aktarlarda bulmanız mümkündür. Bir adet kiviyi rendeledikten ya da rondodan geçirdikten sonra tel süzgeç yardımı ile suyunu çıkarın ve bir kaba alın. Kabın içerisine kivi suyu krem kıvamını alana kadar kil katılması yeterlidir.

Kivi Maskesi Nasıl Kullanılır
Hazırladığınız kivi maskesini yumuşak hareketlerle yüzünüze yaymanız yeterlidir. Krem yaklaşık 5 dakika kadar yüzünüzde kaldıktan sonra ılık su ile yüzünüzü yıkamanız ve maskeyi haftada bir kere tekrar etmeniz cildinizi gençleştirerek güzelleştirmenize yeterli olacaktır. Yüzünüzü duruladıktan sonra mümkünse taze sıkılmış nar suyuna pamuk batırarak bununla cildinizi tekrar silmeniz kivi maskesi ile yaptığınız bakımın etkilerinin çok daha hızlı bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayacaktır.

Kivi Maskesi Neye İyi Gelir
Kivi maskesi faydaları çok çeşitlidir. Ancak kivi maskesinin faydası denildiğinde akla ilk gelen kesinlikle cildi gençleştirme ve güzelleştirme etkisidir. Kivi C vitamini yönünden çok zengin bir meyve olmasının yanı sıra içerisinde yoğun miktarda cilt yenilenmesini sağlayan mineraller de barındırmaktadır. Ayrıca yine maskenin içerisine katılan kil yine cilt sağlığı açısından yüzyıllardır kullanılan bir şifa kaynağıdır ve antik Mısır'da kadınların güzelleşmek için kil maskeleri kullandığı bilinmektedir. Yine kivi maskesi kırışıklık karşıtı bir maske olarak görülmektedir ve göz altı bakımı içinde önerilmektedir.

Kil Maskesi Uygularken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kil maskesi yapmak son derece kolaydır ve maskenin cilt üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak yine de bu maskeyi çok sık yapmanın kivi asitlerinin cildi tahriş etme gibi bir yan etkisi olabileceği göz önünde bulundurularak haftada en fazla iki kere uygulanması tavsiye edilmektedir. Cilt kuruluğu olan kişilerde maskenin uygulanmasının ardından cilt nemlendiricileri kullanımı gereklidir.  
0 yorum

Cilt Kanseri Tedavisi

Küresel ısınmaya paralel olarak yaşanan güneş ışınlarındaki değişimler ve bilinçsiz solaryum uygulamalarının yayılması ne yazık ki cilt kanserine yakalanan kişilerin sayılarının her geçen gün artmasına neden olmaktadır. Özellikle de solaryum ne yazık ki gerçekleştirilen bilinçsiz uygulamalar nedeni ile cilt kanserinin yayılımında büyük rol üstlenmektedir. Yapılan bir inceleme sonucunda solaryumun yaygın olduğu ülkelerde cilt kanserine yakalanan kişi sayısının da yüksek olduğu görülmüş ve pek çok ülkede buna bağlı olarak ya solaryum yasaklanmış ya da solaryuma girme yaşı yükseltilmiştir. 

Cilt kanserinden korunmak için alınması gereken bazı basit önlemler bulunmaktadır.Cilt kanserinden korunma amaçlı olarak dikkat edilmesi gereken ilk ve en önemli nokta özellikle de güneşin en tepede bulunduğu sıcak yaz günlerinde kesinlikle güneş kremi sürmeden dışarı çıkmamaktır. Güneş kremi seçimi konusunda çok titiz davranılmalı, yüksek faktörlü güneş kremleri seçilmeli ve asla korumasından emin olunmayan bilinmedik markalar sadece uygun fiyatları nedeni ile tercih edilmemelidir. Güneş kremi sürülse dahi yazın en sıcak günlerinde mümkün olduğunca özellikle de 11:00 – 15:00 saatleri arasında dışarı çıkılmamalıdır. Güneşin bir numaralı cilt kanseri nedeni olduğu bilinerek buna karşı alınacak önlemlerde hassas davranılmalıdır. Yine yazın pek çok kişinin yaptığı aşırı güneşlenme aynı zamanda ne yazık ki cilt kanserine davetiye çıkaran en büyük hatalardan biridir. Bu yüzden aşırı güneşlenme sonucu oluşan cilt yanıklarının tatilinizi burnunuzdan getirmesini engellemek hem de cilt kanserine yakalanma riskinizi düşürmek adına uygun saat dilimleri arasında belirli periyotlar dahilinde güneşlenmeniz önemlidir.
Bir diğer önemli konu ise solaryumdur. Bronzlaşmak adına sağlığınızdan olmamak adına solaryuma girmeden önce mutlak suretle cilt analizi yaptırmanız, bu analiz sonucunda solaryum için uygun bulunursanız solaryuma girmeniz, solaryuma girmeden önce mutlaka koruyucu kremler sürmeniz, solaryumda daha hızlı bronzlaşmak adına çok uzun süre solaryumda kalmamanız ve solaryumdan çıktıktan sonra mutlaka nemlendirici kremler ile cildinizi korumanız önemlidir. Yine beni bulunan kişilerin mutlaka bu benleri yakından takip etmeleri, benlerde renk değişimi oluşması halinde mutlaka bir cilt doktoruna muayene olmaları önemlidir.  
0 yorum

Ergenlik Akneleri

Ergenlik döneminde vücutta salgılanan hormonlara bağlı olarak sivilce oluşumunda büyük bir artış gözlemlenmektedir. Özellikle de yağlı cilt tipine sahip olan kişilerde yaşanan hormon değişimi ile beraber sivilceler çok daha büyük bir sorun haline gelebilmektedir. Ergenlik akneleri için yapılabilecek en doğru şey düzenli cilt bakımı yapmak ve düzenli beslenmeye dikkat edilmesidir. Örneğin yapılan araştırmalar ile beraber baharatlı yiyeceklerin sivilce oluşumuna neden olduğu bilimsel olarak kanıtlandığı için kesinlikle bu dönemde baharat tüketimini sınırlandırmak sivilcelerinizin biraz yatışmasına yardımcı olacak basit bir önlemdir. 

Yine sağlıklı bir cilt için günlük bakım cildin sivilceye olan yatkınlığını azaltması açısından önemlidir.Ergenlik sivilceleri nasıl geçer sorusu pek çok gencin yanıt aradığı bir sorudur. Ancak ergenlik döneminde bu sivilcelerin oluşumunu engellemek mümkün değildir. Alınan tüm önlemler ve gerçekleştirilen uygulamalar tamamen sivilce oluşumunu yavaşlatma, yayılımını engelleme ve daha hızlı iyileşmesine yöneliktir. Bu nedenle yola çıkarken kesinlikle sivilcelerinizden tamamen kurtulacağınızı düşünmemeniz hayal kırıklığına uğramamanız adına önemlidir. Ergenlik sivilceleri için bitkisel çözümler uygulanması çok daha doğru olacaktır. Ayrıca çok pahalı sivilce maskeleri satın almak yerine evde sivilce maskesi yapmak size daha ekonomik bir bakım imkanı sunacaktır. Sivilce için domates suyu çok etkilidir. Her gün günde 3 kere olmak üzere 2 adet domatesi püre haline getirerek yemeniz bile sivilceler ile içeriden mücadele etmenize yardımcı olacaktır. Yine bir adet domatesin suyunu sıkarak bu suyun içine macun kıvamını alana kadar nişasta kattıktan sonra yüzüne uygulamanız ergenlik sivilceleri ile mücadele konusunda size yardımcı olacaktır.

Erkeklerde ergenlik sivilceleri kadınlara oranla biraz daha sıkıntılı geçebilmektedir. Bu nedenle erkeklerin bu konuda biraz daha hassasiyet göstermeleri önemlidir. Her gün düzenli olarak cilt temizliğinin akne karşıtı sabunlar ile yapılması, haftada en az 2 kere sivilce maskeleri uygulanması ve sivilce çıkaran yiyecekler olarak bilinen çekirdek gibi kuruyemişlerden ve baharatlı, yağlı yiyeceklerden uzak durulması bu sıkıntılı dönemi çok daha kolay bir şekilde atlatmanıza yardımcı olacak basit önlemler olarak hayatınızda yer almalıdır.  
0 yorum

Cilt Bakımında Kullanılan Bitkisel Yağlar-1


Cildimiz demek, bizi yansıtan aynamız demek. Cildimize en ufak bir özen göstermeye kalksak, ”aman bu parabenlidir, aman şu allerjeniktir” diyerek pahalı ürünlere gidiyor ellerimiz. Plastik şemsiye değil ki bu 5 liraya işportadan alasın! Endüstri ürünlerine paraları dökerken, aktarlarda ”al beni sür beni” diye hazır ve nazır bekleyen bitkisel yağların kıymetini bilmiyoruz. Halbuki fiyat/performans açısından milyarlık kremlere tur bindirebiliyor bazıları.
Sayamayacağım kadar yağın, tahmin edemeyeceğim kadar işlevi varken; bu yazıyı seri haline getirelim, şimdilik bir kısmını inceleyelim dedim. Buyrun!
53ce8zeytin-zeytinyagiZeytinyağı: Bitkisel yağ denince akla ilk gelen belki de. Ege’de yaşayan büyük büyük teyzelerimizin yüzleri nasıl kaymak gibi diye düşünürken, sadece zeytinyağı sürdüklerini öğrenince şoka girmiştim. Zeytinyağı, A ve E vitaminleri açısından oldukça zengindir. Cildi güzelce nemlendirir ve besler, yumuşacık yapar. Aynı zamanda saç için de friksiyon yapıp durulamak suretiyle kullanılabilir.
Avokado Yağı: A, B, D, E vitaminleri içerir. Nemlendirici ve besleyicidir. Kuru ciltler için biçilmiş kaftandır. Asıl cezbedici özelliği ise; masajla uygulandığında sellüliti azaltmaya yardımcı olur! Cildi sıkılaştırır. Bye bye portakal kabuğu!
Kayısı Çekirdeği Yağı: Bol miktarda A vitamini içerir. Her türlü cildin temizliğinde kullanılabilir. Aknelerle savaşta mükemmel bir silahtır. Ayrıca göz çevresi ve kaz ayağı kırışıkları için de kullanılabilir.
jojoba-yagi
Jojoba Yağı: A vitamininden zengindir. Oldukça kolay emilir. Cilt döküntülerinde, tıraş sonrası tahriş olmuş ciltte kullanılabilir. Özellikle atopik ciltler için biçilmiş kaftandır. Göz çevresi kırışıklıklarının giderilmesinde de kullanılabilir. Yapısı, cildimizin salgıladığı sebuma oldukça benzediğinden; akne eğilimli ciltlerde kullanımı cildin yeterince yağ salgıladığı mesajını vererek sebum üretimini dengeler.
Isırgan Tohumu Yağı: Kurumuş, kepeklenmiş saçlarınız var ve şampuanlara para dökmekten helak olmuşsanız bu yağ sizin kurtarıcınız olabilir. Saç diplerine friksiyonla uygulanabilen bu yağ, saç derisini besler, kepek oluşumunu büyük ölçüde azaltır. Ayrıca bölgesel ağrılarda masaj yapmak suretiyle de kullanılabilir.


0 yorum

Cilt Bakımında Kullanılan Bitkisel Yağlar-2


Sarı kantaron yağı: Yaraların, yanıkların tedavisinde haricen kullanımda oldukça etkili bir yağdır. Karın ağrılarında, karın bölgesine masajla uygulanarak ağrıyı hafifletmeye yardımcı olur. Pişiklere çok iyi gelir. Ayrıca cilt temizliğinde de kullanılabilir.
90
Hindistan cevizi yağı: Saç bakımının vazgeçilmezlerinden olan bu yağ, kuruluk ve kepek sorunu yaşayanlarda saç derisine uygulanarak kullanılabilir. Saç köklerini güçlendirir, saçlara parlaklık verir, kırıkları azaltır ve saçı güçlendirir.
Portakal Yağı: Portakal deyince aklınıza eminim ilk gelen şey selülitler olmuştur. Portakal yağıyla selülitli bölgelere yapılan masaj, portakal kabuğu görünümünün giderilmesine yardımcı olur. Kuru ve hassas ciltler için iyi bir nemlendiricidir. Sivilce ve akneler için de kullanılabilir. Cildi sıkılaştırır, canlı bir görünüm kazandırır.
Kakao yağı: Bilmeyen yoktur, kakao yağı cilde mükemmel bir kalıcı bronzluk kazandırır. Ayrıca hamilelik sırasında oluşan çatlaklarla savaşır. Dudak çatlakları için de kullanılabilir. İçerdiği E vitamini ile cildi nemlendirir, cilt bozukluklarının, pütürlü görünümün giderilmesine yardımcı olur.
Çörek otu yağı: Hassas ciltler için iyi bir nemlendiricidir. Kuruluk ve kepek sorunu olan saç diplerini güzelce nemlendirir, yağ dengesini düzenler. Uzun süreli kullanımda, beyazlamış saçların kendi renginde çıkmasına yardımcıdır. Kuru ve egzamalı ciltlere çok faydalıdır.


0 yorum

Kusursuz Bir Cildin Düşmanları

1-Makyajı silmeden uyumak: Biliyoruz, özene bezene yaptığınız makyajları çoğu zaman üşengeçlikten, bazen de silmeye kıyamadığınız için silmiyorsunuz. Fakat siz uyurken bu kimyasallar gözeneklerinizi tıkıyor cildinizin hava almasını güçleştiriyor ve bakteri enfeksiyonlarına davetiye oluyor.

2-Sigara içmek: Sigara ciltteki yüzeyel kılcal dmarları daraltır, tıkar. Bu da derinizin beslenmesine engel olur. Yaşlanma belirtileri erken görülür.

3-Fazla alkol alımı: Dozunda alınırsa vücuda faydası bile dokunabilen alkol, aşırıya kaçtığı zaman ciltte sarkmalara ve kırışıklıklara yol açabiliyor.

4-Gereğinden fazla peeling yapmak: Peeling ölü derileri temizleyip cildinizin daha ışıltılı görünmesini sağlar fakat aşırıya kaçarsanız cildinizi kurutur, aşırı yağ salgılanmasına sebep olursunuz. Haftada 1-2 kez yapılmalıdır.

5-Bilinçsiz kozmetik alışverişi yapmak: Herkesin cilt tipi farklıdır. Öneriyle bakım ürünü alınmaz. Önce cildinize neyin uygun olduğuna karar vermelisiniz.

6-Yeterince uyumamak: Uyku, vücudumuzun dinlendiği, kafamızdan fazlalıkların atıldığı belki de hayatın en önemli zaman dilimlerinden biri. Biz hareket etmiyoruz ama vücudumuz uyurken çok iş yapıyor. İyi hissetmek, sağlıklı olmak için günde en az 8 saat uyumalısınız.

7-Güneş korumasını ihmal etmek: Sadece yaz aylarında değil, kış aylarında da koruyucu kremleri sürmelisiniz. Güneşin zararlı ışınları cildin erken yaşlanmasına ve sarkmasına sebep oluyor.

8-Gün içinde makyaj tazelemek: Yaptığınız makyaj gün içinde ter, rüzgar gibi faktörlerden dolayı etkisini kaybeder fakat silmeden üst üste sürülen kimyasallar gözeneklerin tıkanmasına yol açar.

Tüm bu faktörlerin yanında, aslında söylemeye gerek bile yok ama bol bol su içmek en önemlisi. Su demek kan demek, hayat demek.
Ayrıca cildinizin ışıldaması için iyi hissetmeniz şart. Yoksa milyonlarca liralar döktüğünüz kremler hiçbir işe yaramaz. Kendinizi, cildinizi sevmeye bakın.
0 yorum

Cilt Bakım Rutinim

Gerek instagram, gerek mail, gerekse twitter üzerinden sürekli neler kullanıyorsun, ürünleri nereden alıyorsun, ne önerirsin gibi sorular geliyor. Şimdiye kadar yazdığım yazılarda genellikle kendi rutinimden pek bahsetmemiştim. Benden abartısız 80-90 kere istenmiş olan bu yazıyı yazayım, hem fikir verir hem de herkese tek tek anlatmak zorunda kalmam diye düşündüm. Cildimin karmadan yağlıya dönük olduğunu ve nadiren tek tük çıkanları saymazsak akne sorunu yaşamadığımı da baştan belirteyim.

Cildime, özellikle de yüzüme eczaneden alınmamış ürünleri değdirmemeye çalışıyorum. Paraben konusuna çok takık değilim ama dermokozmetik olması, sadece eczanelerde satılması benim için tek kural. Gratis, Watsons, Boyner gibi yerlerde satılan markalar da belki içerik olarak iyidir, hatta fiyatları daha uygun olabilir ama benim bu konudaki tek adresim eczane, tek danıştığım kişi de eczacı ve dermatoloji hocalarım. Okulumdan dolayı da içerik okuma ve bana neyin iyi geleceğini bilme açısından avantajlıyım.



1-Makyaj Temizleme: Cilt bakımına öncelikle makyajımı temizleyerek başlıyorum. Buna şaşıracaksınız ama, göz makyajımı pamuklarla sürte sürte silmek yerine Dalin bebe şampuanı ile yıkıyorum. Avucunuza alıp köpürttüğünüz fındık büyüklüğünde miktardaki şampuanla gözlerinizi açık veya kapalıyken ovduktan sonra ılık suyla yıkadığınız makyaj tamamen yok oluyor. Dalin göz yakmadığı için, aynadan bakarak rahatça temizliyorum. Aynı zamanda lens kullandığım için bana kirpik diplerini temizlemem amacıyla hocamın önerisiydi bu. Onu uygularken makyajı da temizlediğini fark ettim. İltihaptan, arpacıktan, allerjiden de sizi koruyor ve kolluyor :)

Eğer özel bir gün için ağır makyaj yapmışsam, kapatıcı vs sürmüşsem Bioderma Sensibio H2O misel solüsyonu pamuğa damlatarak hafifçe yüzümü temizliyorum.


2-Yıkama: Yüzümü yaklaşık 2,5 yıldır Bioderma Sebium Yüz Yıkama Jeli ile yıkıyorum. Yüz yıkama fırçasına (watsonslardan 3-4 liraya edinebilirsiniz) az miktar sıkıp köpürterek foşur foşur, çok bastırmadan yıkıyorum ve ılık suyla yıkıyorum yüzümü. Ürünü tamamen temizledikten sonra bir kere de soğuk suyla yıkayarak kan dolaşımımın hızlanmasını sağlıyorum.


3-Peeling: Haftada 2 kere, Darphin'in Mild Aroma Peeling'ini uyguluyorum. Bu bildiğimiz peelinglerden biraz farklı. İçinde tanecikler falan yok, sulu sulu yıkayarak sürte sürte yapılanlardan değil. Bunu hafif nemli cildinize ince bir tabaka yaydıktan sonra, maske gibi 10 dakika bekliyorsunuz. Sonra da elinizle ileri geri, yuvarlak hareketlerle soyuyorsunuz. Silgi tozu gibi ölü deriler dökülüyor. Hem uygulaması çok zevkli, hem de sonrasında ipek gibi yapıyor cildi.


4-Nemlendirici: Darphin'in Hydraskin Light yüz nemlendiricisini kullanıyorum. Az miktarda alıp masaj yaparak yüzüme uyguluyorum. 1 yıla yakın süredir kullanıyorum ve bence mü-kem-mel bir krem. Tek sıkıntısı kavanozda olduğu için çok steril olmayabiliyor, kavanoz formundaki ürünleri kullanmadan önce ellerinizi iyice yıkamanızı öneririm. Bu kremi makyajımdan önce baz olarak da kullanıyorum. Zaten fondöten falan hayatta kullanmam, krem emildikten sonra üstüne transparan pudra sürüp çıkarım genelde.

Eğer cildimde tek tük akne çıkmışsa, hemmen Bioderma Sebium Serum ve üzerine Sebium Global nemlendirici rutinine dönüyorum. Bunu 1 haftada 2-3 gün uygulayınca akne falan kalmıyor genelde zaten. Yağlanma sorunu da hemen çözülüyor.

Tatildeysem ve güneşe çıkacaksam da Bioderma Photoderm Max SPF 50 yüz nemlendiricisini kullanıyorum.


5-Göz Çevresi Kremi: Bioderma Sensibio Eye Contour Gel'i göz çevreme uyguluyorum. 15-20 ml miktarda, ince uzun tüpte satılan bir krem. Bu nedenle kullanımı oldukça kolay, istediğiniz miktarda sıkabiliyorsunuz. Göz çevresini çok iyi nemlendiriyor, makyaja da iyi hazırlıyor. Göz altındaki torbalanmayı ve şişlikleri indirmeye yardımcı oluyor. Benim gibi uyku düzeni saçma sapan olan insanlara önerimdir.


6-Dudak nemlendiricisi: Çok dudak nemlendiricim var ama düzenli kullandığım 3 tane:

1.si Blistex Lip Relief Cream. Krem formdaki bu ürünü sıkarak dudaklarıma elimle yediriyorum. Bunu dudaklarım çatlamışsa, yarılmışsa geceden uyguluyorum ve gece boyunca onarıyor, sabaha çatlak falan kalmıyor.
2.si ise Burt's Bees bal özlü dudak balmı. Bunu günlük olarak kullanıyorum yaz kış. Sürekli elimde. Zaten ruj sürmeyi çok fazla sevmem. Aklıma geldikçe bunu sürüyorum. Çantada, arabada, okul dolabımda, önlük cebimde, evde her yerde birer tane var. Unutmamak için, dudaklar önemli. Kıps :) ahahah
3.sü ise Panthenol Lip Balm. Bunu genellikle yaz ayları güneşe çıkmadan önce kullanıyorum çünkü SPF 15 içeriyor. İçinde Dexpanthenol var ve cilde çok iyi gelen bir maddedir kendisi. (Bu maddeyi içeren yine aynı markanın vücut losyonları da favorim.) Eczanelerde bulabilirsiniz.


7-Sprey: Sıcaklardan bunaldığımda, makyajı sabitlemek için veya sürdüğüm nemlendirici daha iyi emilsin diye zırt pırt Institut Esthederm'in Eau Cellulare Spray'ini sıkıyorum suratıma. Bu bildiğiniz termal su gibi bir şey. Bahsettiğim üç amaç için de kullanılabiliyor. Hücre yenileyici özelliği var, cildi yumuşacık yapıyor ve ferahlatıyor.

8-El Kremi: Dove Purely Pampering el kremini kullanıyorum. İçerisinde shea yağı var ve mis gibi vanilya kokuyor. Gün içinde hastanede ellerimi sürekli yıkayıp alkollediğim için biraz kuruluk hissediyorum. Onun dışında elleri çok kuruyan biri değilimdir, zaten klavye ile sürekli işim olduğundan yapış yapış elleri hiç sevmiyorum. Denediklerim arasında en kolay emilen bunun olduğunu fark ettim ve memnunum 2 aydır. Dermokozmetik kuralımı sadece ellerim için bozdum ama çok da sorun değil eller :)


9-Vücut Losyonu: Yaz kış demeden Bioderma Atoderm Vücut Losyonu'nu kullanıyorum. Süt kıvamında, rahatça uygulanıyor ve hemen emiliyor. Eğer acelem varsa Nivea Duşta Vücut Kremi'nin deniz mineralli olanını kullanıyorum. Oldukça pratik oluyor.

Kış aylarında çok kuruluk hissediyorsam banyo sonrası Johnson's Baby Yağ kullanıyorum. Petrol ürünü olduğu için çok tercih etmiyorum ama çok kuru bölgelerin en güzel ilacı vazelin. Sürekli kullanmamak şartıyla.


Not: Bunların dışında bana en çok gelen sorulardan biri de Bepanthen'in yüz nemlendiricisi olarak kullanımı. Bepanthen favori merhemlerimizdendir, yanığa, pişiğe, yaraya her şeye iyi gelir fakat ben yüzüme hiç kullanmam ve kullanan hastalardan da uzun vadede yüzde tüylenme yaptığını duydum. O yüzden rutininize sokmanızı tavsiye etmiyorum, endikasyon dışına çıkmayalım :)

Benim cilt bakım rutinim bu şekilde. Fark ettim ki amma şey kullanıyormuşum. Ama hayatımda ergenlik de dahil hiç akne problemi yaşamamış olmamın, sabahları yağlanmış ciltle uyanmamamın, gün içinde parlama yaşamamamın sırrı bunlar.

Uyarı: Bunlar benim cildime uyan ürünlerdir. Kullanmadan önce mutlaka dermatologunuza danışın. Her cildin hassasiyeti, ihtiyaçları, ürünlere vereceği tepki farklıdır ve ne alıyorsanız alın, eczaneden alın. Cildiniz hayatınız boyunca sadece bir kere sahip olabileceğiniz ve iyi bakmanız gereken yegane giysinizdir.



0 yorum

Cildinizi Kışa Hazırlayın

Yaz aylarını, elde ettiğimiz hafif bronzluk ile kusurları kısmen kapatarak, koruma faktörlü kremler kullanarak, hafif makyajla atlatıyoruz. Fakat kış aylarında; yazdan kalma güneş lekeleri oluşmuş, güneş görmekten kurumuş ve rüzgarlı sert kış mevsimiyle daha da yıpranacak cildimize daha çok özen göstermek durumundayız.

Cildinizi kışa hazırlamak için neler yapmalısınız?

-Peeling: Gerek mevsim geçişlerinde artış gösteren akneler oluşacak, gerekse soğuk hava şartlarının etkisiyle yıpranacak ve lekelenebilecek cildinize haftada en fazla 2 kere peeling yapıp ölü derilerden arınmalısınız. Dilerseniz bir dermatoloji uzmanına danışarak kimyasal peeling de yaptırabilirsiniz.

-Temizleme ve Tonik: Yüzünüzü iyice temizledikten sonra mutlaka cildinize uygun bir tonikle gözenekleri sıkılaştırmalısınız.
(Kuru ve hassas cilde sahip olanlar, içerisinde alkol ve salisilik asit bulunan ürünlerden kaçınmalılar.)

-Nemlendirme: Mevsimlerden kış diye nemlendiricinin dozunu fazla kaçırmak yağlanmaya ve gözeneklerin tıkanmasına neden olabilir. Cildinize sabahları makyajdan önce, akşamları da makyajı temizledikten sonra olmak üzere her gün 2 kere aksatmadan nemlendirici uygulamalısınız. (Yağlı cilde sahip olanlar su bazlı ürünleri, kuru ve hassas cilde sahip olanlar ise yağlı ürünleri tercih etmeliler.)
Ayrıca, kış aylarında kullandığınız kremler de güneş koruma faktörü içermelidir. Güneşin zararlı ışınlarından sadece yazın korunmak gerektiği hurafeden ibarettir.

Bunlara ek olarak, sürekli açıkta olan ellerinizi ve dudaklarınızı da nemlendirmeyi ihmal etmemelisiniz.

-Vücut Temizliği: Kış aylarında da olsak duşlar aşırı sıcak suyla yapılmamalıdır. Sıcak suyla duş almak, saçların daha çabuk yağlanmasına, cildin yıpranmasına ve göğüslerde sarkmalara neden olur.

Tüm bunların yanında, en önemlisi vücudu içten beslemektir. Günde en az 2 litre su tüketmeli, besinlerden bol vitamin ve omega-3 yağ asitleri almalı, yeteri kadar alamıyorsanız haplar ile vücudunuzu desteklemelisiniz. Gerek bakımlı olmak gerekse bağışıklık sisteminiz, güçlendirmek adına bunlar göz ardı edilemez unsurlar.









0 yorum

Pilot ve hosteslerde cilt kanseri riski 2 kat fazla



Cilt kanserinin pilot ve hostesleri daha fazla etkilediği belirlendi.





Amerikalı bilim adamlarının araştırması, yüksek rakımda ultraviyole ışınların yoğunluğunun daha fazla olması nedeniyle sık sık uçan ve bu ışınlara maruz kalan pilot ve hosteslerde melanom cilt kanseri riskinin arttığını gösterdi.

California Üniversitesi'nden bilim adamları 2606 bin kişiyi kapsayan 19 araştırmanın sonuçlarını inceledi.

Pilot ve hosteslerde cilt kanserine yakalanma riskinin başka meslek sahiplerinden 2 kat fazla olduğu belirlendi.

Uçakların genellikle 9 bin metre yüksekte uçtuğunu ve bu yükseklikte cilt kanserine yol açan ultraviyole ışınların çok yoğun olduğunu belirten bilim adamlarından Martina Sanlorenzo, üzerinden geçildiğinde bulutların ışınları yansıttığını belirtti.

Sanlorenzo, bulutların ayna görevi görmesinin ışınların etkisinin daha fazla olmasına yol açtığına dikkati çekti.

Araştırmanın sonuçları "Journal of the American Medical Association" dergisinde yayımlandı.

Cilt kanseri erken teşhis halinde kolayca iyileştirilebiliyor. Ancak genellikle ciltteki tümörler benle karıştırıldığından gözden kaçabiliyor.
0 yorum

Dövme Kanser Yapar mı?



Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahinin işlerinden birisi de cilt kanserleridir. En sık görülen cilt kanserleri arasında bazal hücreli karsinom, skuamöz hücreli karsinom ve malign melanom sayılabilir. Risk grubu ise Beyaz tenli renkli gözlü insanlardır. Çevresel faktörler ise toplam güneşe maruz kalma süresidir. Vücutta kansere dönüşebilecek cilt lezyonlarıda risk faktörleri arasında sayılabilir


Dövme cilt kanseri yapar mı?


Ben dövme üzerinde gelişmiş cilt kanseri görmedim. Gördüğümüz cilt kanserleri uzun yıllar güneş altında çalışan açık tenli insanlardı. Bilimsel literatüre bakmak için Pubmed i açtım. Dövme cilt kanseri arasındaki ilişkiyi araştıran makaleleri inceledim. Dövme üzerinden cilt kanseri gelişmesinin bilimsel değeri vardır ve yayın olarak bilimsel dergilerde kabul görür.


Dövmenin ne kadar yaygın olduğunu söylememe sanırım gerek yok. Cilt kanserleri de sık görülen kanserler arasındadır. 2012 yılına kadar 50 dövme üzerinde gelişmiş cilt kanseri bildirilmiş (Kluger N. 2012) Dövmeye siyasi yada dini olarak karşıysanız, bu yayınlar yeterli argüman oluşturur.


Bilim istatistik ile konuşur. Bilimsel gerçeklikten bahsedebilmek için İstatistiksel olarak anlamlı olması gerekir. Milyonlarca dövmeden 50 cilt kanseri gelişmesi İstatistiksel olarak yeterli kabul edilmez. Kluger ve arkadaşları cilt kanseri ve dövme arasındaki ilişkiyi tesadüfi olarak değerlendirmişlerdir.

Cilt kanseri ile sebep sonuç ilişkisi ancak ultraviole ışınları ile kurulabilir.Dövmenin bazı siyasi görüşler tarafından hoş karşılanmaması sonucu kanser yapar diyenlere, her siyasi görüş tarafından yaygın kullanılan kaş konturunun da bir dövme olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Dövme kanser yapar mı?
- Bilimsel olarak hayır

Güzel bir hafta dilerim.

Dr. Barış Çakır

www.bariscakir.com
0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI