işü
Son yayınlanan yazılar
print this page
Son yazılar

Sivilce Ve Akneler İçin Cilt Bakımı

Sivilce ve akne birbirinden farklı olan ancak bakıldığında ikisi de aynı görülen cilt rahatsızlıklarıdır. Sivilce ve akneye meyilli ciltlerde çeşitli dönemlerde bu tür sorunlar görebilmektedir. Cilt'te oluştugunda acı, ağrı ve kaşıntı gibi belirtiler de görebileceğiniz sivilce ve akneler için yapılacak ilk şey cildinizi temiz tutmanızdır. Özellikle yağlı ve karma ciltlerde görülen bu rahatsızlık düzgün yollardan tedavi edilmediğinde hem fiziksel hem psikolojik olarak büyüyen bir sorun haline gelir.



Sivilce ve akneler için cilt bakımı yapılmadan önce ciltteki gözenekleri açmak önemlidir. Bunun için evde kaynamış bir suyun üzerine başınıza bir havlu alarak yüzünüze almanız yeterlidir. Suyun buharı gözeneklerin genişlemesini sağlarken başınıza aldığınız havlu buharın yüzünüz dışında bir yere gitmesini engelleyecektir. Yüzünüzün çok yakın olmamasına da dikkat etmeniz gerekir. Sonrasında zaman kaybetmeden günlük kullandığınız temizleyicilerle yüzünüzü temizleyebilirsiniz. Kullandığınız malzemeler cildinize uygun olduğunda sonuç verir. Ancak alerji, kaşıntı gibi bir olumsuzluk yaşamamak için ürün seçerken dikkat etmeniz gerekir. 

Yaptığınız tüm uygulamalara rağmen yüzünüzde hala sivilce ya da akne çıkıyorsa bunun için daha özel bir uygulama yapmanız gerekir. Evde kendinizin de yapabileceği formüller hem daha ucuz hem de doğal olacağı için kullanabilirsiniz. 

Sivilce ve akneler için cilt bakımı yapmak istediğinizde bilmeniz gereken ilk şey cildinizdeki yağ miktarını acil olarak azaltmanız gerektiğidir. Cildinizi yağdan arındırmak istediğinizde doğal bir yöntem olarak evinizdeki marul yapraklarını kullanabilirsiniz. Marul yapraklarının suyu ile cildinizi temizleyebilirsiniz.

Sivilce ve akneler için cilt bakımı yapabileceğiniz ve evde uygulayabileceğiniz bir yöntem de limon kabuğu. Limon kabuklarını rendeleyip iki çorba kaşığı suyun içinde birkaç dakika bekletin. Su ile yumuşamış limon kabuklarını robottan geçirdikten sonra ezip püre haline getirin. Sonrasında cildinize maske olarak uygulayabilirsiniz. Limon hem cildinizdeki yağın arınmasına hem de cildinizin sıkışlaşmasına yardımcı olacağı için son derece ideal bir cilt bakım malzemesidir. 

Sivilce ya da akne gibi sorunlarınız olduğunuzda bilmeniz gereken iki şey vardır cildinizle ilgili. Bunlardan ilki yağlı ya da yağlı olmaya meyilli bir cildiniz olabileceği diğeri de yüzünüzdeki gözeneklerin kapanmış olabileceği. Bu ihtimallere göre bakım yaparsanız daha iyi sonuç alırsınız. 

0 yorum

Göz Altı Morlukları İçin Maske

Saglık dünyası ekibi olarak, bu yazımızda siz bayanların genel sorunu olan göz altı morluklarından nasıl kurtulacagınızı anlatıcagız.


Çay kürü

Özellikle zambak,papatya,ıhlamur ve lavanta çaylarının karışımından hazırlanan bitkisel kürler, gözlerde oluşan yorgunluk ve şişlik belirtilerini en alt seviyeye indirerek yüksek ölçüde etki saglamaktadır. Dogal yollar ile hazırlayacagınız bu özel karışım için birkaç demet ıhlamuru bir kasede bulunan sıcak suyun içinde yaklaşık 10 dakika süre ile beklettikten sonra sogumaya bırakın. Yumruk büyüklügünde bir pamugu sogutulmus olan çaya bandırarak göz kapaklarınızın üzerine masaj yapar gibi sürerek uygulayın. Bu işlemden yaklaşık 10 dakika sonra gözlerinizi yıkayın.

Göz altı torbaları için

1 su bardagı kaynatılmış suyun içine 1 yemek kaşıgı fındık yapragı ilave ederek yaklaşık 10 dakika kadar için bekletin. Bir süzgeç yardımı ile süzerek buzdolabında bekleterek sogutun. Sogutulmuş olan kabın içinde bekleyen karışımın içine iki parça pamuk bandırın ve göz çevrenizde oluşan torbaların üzerinde sabit kalıcak şekilde yaklaşık 10 dakika kadar bekletin.

Göz altı morlukları için

Papatya yada lavanta çayını hazırladıktan sonra sogumaya alın. 2 elinize pamugu alarak hazırlamış oldugunuz çayın içine batırarak göz çevrenize masaj yapar sekilde uygulayın.

Bir dip not olarak belirtilmesi gereken önemli ayrıntı ise 25 yasından sonra her bayanın göz kısımları için, hasarlı olsun yada olmasın kesinlikle krem kullanmasıdır.

Uzun arastırmalar sonucu göz kısımları için uygulanacak en iddalı yaglar arasında gelen avakado ve bugday yagı, haftada birkaç defa sıklık ile denenmelidir.

Göz altı morlukları için 

Orta boy bir kap içerisine 1 çay bardagı soya yagı,badem yagı ve avakado ilave edilerek birkaç dakika karıştırılır. İşaret parmaklarınızı kullanarak kapta bulunan bu karışımı göz kısımlarınıza masaj yapar gibi agır haraketler ile sürün. Bu özel karışımı gece yatmadan önce göz kısımlarınıza uygulayarak uykuya dalın ve sabah kalkınca yüzünüzü yıkayın.

0 yorum

Akciger Kanserinin Belirtileri Ve Tedavileri

Akciğer kanseri nedir?
Akciğeri oluşturan hücrelerde çeşitli nedenlerle meydana gelen genetik bozukluklar sonucu ortaya çıkan hastalığa akciğer kanseri denilmektedir. En çok ölüme neden olan kanser türü olan akciğer kanseri erken evre de yakalanması halinde kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.

Akciğer kanseri türleri nelerdir?
Akciğer kanseri çeşitleri hücre tipine göre belirlenmektedir. Ülkemizde en sık görülen akciğer kanseri türleri şöyledir;
·    Büyük hücreli akciğer kanseri (küçük hücreli olmayan akciğer kanseri): En sık görülen akciğer kanseri türü olarak bilinmektedir. Her 100 akciğer kanseri vakasının 75’i büyük hücreli akciğer kanseri olarak belirlenmektedir.

·     Küçük hücreli akciğer kanseri: Son derece hızlı çoğalan ancak tedaviye en kolay yanıt veren akciğer kanseri türüdür. Ülkemizde görülme sıklığı tüm akciğer kanseri vakaları arasında yüzde 25’tir.

Akciğer kanseri belirtileri nelerdir?
Akciğer kanseri belirtileri ne yazık ki hastalığın ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Erken evre akciğer kanseri belirtileri ile basit soğuk algınlığı belirtileri hemen hemen aynıdır. Bu belirtiler hafif öksürük ve ateş, halsizlik, yorgunluk ve sürekli uyku isteği duymaktır. Bu belirtileri gösteren pek çok kişi doktora gitmek yerine istirahat etmeyi tercih etmektedir. Akciğer kanseri ilerledikçe ortaya çıkan belirtiler de artmaya başlamaktadır. Kanserli hücrelerin yayılımına bağlı olarak geçmeyen öksürük atakları, öksürük ile beraber ağızdan kan gelmesi ya da kanlı balgam çıkarılması, hırıltılı nefes alıp vermeye başlanması, iştah kaybı, sebepsiz kilo verme, boyun ya da yüz bölgesinde meydana gelen şişlikler gibi ciddi belirtilerin ortaya çıkması akciğer kanseri ihtimalini akla getirmektedir.

Akciğer kanseri tanısı
Akciğer kanseri şüphesi için yapılacak ilk işlemler akciğer filmi çekilmesi ve ardından balgam testi yapılmasıdır. Bu iki işlemin ardından akciğer kanseri şüphesini düşündürecek bulgulara erişilmesi halinde biyopsi yapılarak kesin tanı konulmalıdır.

Akciğer kanseri evreleri
Diğer tüm kanser türlerinde geçerli olduğu gibi akciğer kanseri tedavisi içinde kanserin yakalandığı evre büyük önem taşımaktadır. Erken evre akciğer kanseri vakalarında hastaların hem tedavi süreleri kısalmakta hem de tedavinin başarı oranı yükselmektedir. Akciğer kanseri evreleri ve belirtileri 4 aşamada incelenmektedir. Akciğer kanseri evreleme basamakları şöyledir;

·    Akciğer kanseri 1.evre : Akciğer kanseri evrelemesi kanserli hücrelerin yayılımına göre yapılmaktadır. 1. evre akciğer kanseri henüz kanserli hücrlerin yayılıma başlamadığı ve sadece akciğer dokusu üzerinde sınırlı bulunduğu evredir. Akciğer kanseri 1. evre belirtileri son derece hafif belirtiler olduğu için bu evrede kanser ya tesadüfen yapılan testlerde (başka hastalıklar için yapılan tarama testleri) ya da düzenli olarak doktor taramasından geçen kişilerde yakalanabilmektedir. Akciğer kanseri 1.evre tedavisi son derece kolaydır. Sadece kanserli oluşumun tespit edildiği akciğer dokusu ameliyat ile alınarak tedavi gerçekleştirilmektedir.

·      Akciğer kanseri 2.evre : Akciğer kanseri 2. evre belirtileri biraz daha anlaşılır belirtiler olup bu evrede akciğerde bulunan kanserli hücreler lenf bezlerine sıçramış durumdadır. Akciğer kanseri 2 evre tedavisi yine kolay olup akciğerin bir bölümünün alınması sonucu gerçekleştirilmektedir. Bu evrede akciğer tümörü 5-7 cm. aralığında bulunmaktadır.

·     Akciğer kanseri 3.evre : Akciğer kanseri 3. evre aşamasında kansere neden olan tümörün büyüklüğü 7 cm.’den daha büyüktür. Bu evrede tümör nedeni ile akciğerin ana broşunun tıkanması, lenf bezlerine yayılım, kaburgalarda ya da kalp zarında kanserli hücrelerin yayılımı söz konusudur. Akciğer kanseri 3. evre tedavisi için cerrahi müdahale öncesi kemoterapi ya da radyoterapi gibi yöntemler ile ilk olarak kanserli hücrelerin yayılımının engellenmesi amaçlanmaktadır. Hastalığın kontrol altına alınması halinde cerrahi müdahale gerçekleştirilir.

·     Akciğer kanseri 4.evre : Akciğer kanseri 4. aşama ne yazık ki son evredir. Bu evrede akciğer kanseri metastaz yaparak diğer organlara yayılmaya başlamıştır. Akciğer kanserinde son evre olarak bilinen bu evrede uygulanacak müdahale hastalığın tedavisinden ziyade hastanın yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir. Akciğer kanseri 4. evre yaşam süresi hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve uygulanacak tedaviye olan inancına bağlı olarak değişmektedir. Akciğer kanseri 4.evre kurtulma şansı son derece düşük olmasına rağmen bunu başaran insanların olduğu asla unutulmamalıdır. Kanser tedavisi için en etkili ilacın yüksek moral ve iyileşmeye olan inanç olduğu mutlaka bilinmelidir.

Akciğer kanseri tedavisi
Akciğer kanseri tanısı konulduktan sonra hiç vakit kaybedilmeden hızlı bir şekilde hastalığın tedavisine başlanmalıdır. Akciğer kanseri tedavisi için kullanılan yöntemler cerrahi müdahale, kemoterapi ve radyoterapidir. Akciğer kanserinde ameliyat ile yapılan tedaviler sadece erken evrede yakalanan hastalarda gerçekleştirilebilmektedir. Akciğer kanserinde cerrahi tedavi doktorunuz önerdiği sürece ilk tercih etmeniz gereken yöntemdir. Ancak kanserin yayılımı söz konusu ise akciğer kanserinde ameliyat riskleri yükselebilir. 
Bu durumda öncelikli olarak radyoterapi ve kemoterapi gibi kanserli hücrelerin hem yayılımını engelleyecek hem de yayılan kanserli hücreleri yok edecek tedaviler denenmelidir. Akciğer kanserinde radyoterapi ameliyat öncesinde kanserli hücreleri kontrol altına almak ameliyat sonrası ise gözden kaçabilecek kanserli hücreleri yok etmek amacı ile kullanılmaktadır. 

Akciğer kanserinde beyin metastazı riski bulunuyorsa radyoterapi hem akciğerlere hem de beyin bölgesine uygulanır. Beyin ile akciğer arasındaki bağ nedeni ile akciğer kanseri beyin metastazı çok sık görülmektedir. Akciğer kanseri beyine metastaz riskini önlemek amacı ile radyoterapi yöntemi tercih edilebilir. İleri evre akciğer kanseri tedavisi için öncelikli olarak kemoterapi ve radyoterapi gibi yöntemler denenmekte ve hastanın bu tedaviye verdiği yanıta bağlı olarak sonraki tedavi aşamaları planlanmaktadır. Örneğin genç yaşta akciğer kanseri hastalığına yakalanan kişilerde tedavi beklenmedik sonuçlar verebilmekte ve 4.evre akciğer kanseri hastalarında bile yaşam süresi son derece fazla uzatılabilmektedir.

Akciğer kanseri neden olur?
Akciğer kanseri nedenleri arasında ilk sırada sigara tüketimi yer almaktadır. Yapılan araştırmalar sonucu sigara içenlerin akciğer kanseri olma olasılığı ile sigara içmeyenlerin akciğer kanserine yakalanma oranlarının arasında büyük farklar olduğu kanıtlanmıştır. Buna ek olarak son yıllarda kadınların sigara tiryakilik oranlarının artması ile beraber kadınlarda akciğer kanseri görülme oranında yaşanan patlama sigara ile akciğer kanseri arasındaki yakın ilişkiyi gözler önüne sermesi açısından çok önemlidir.  Akciğer kanseri sebepleri arasında sigara içmeye ek olarak uzun süreli kirli hava solunması, genetik yatkınlıklar, obezite, çalışma koşulları nedeni ile akciğere zararlı kimyasallara uzun süreli maruz kalınması ve alkol kullanımı da yer almaktadır.

Akciğer kanseri genetik mi?
Hızla gelişen tıp teknolojisi ve kanser üzerine yapılan araştırmalar sonucunda akciğer kanseri başta olmak üzere pek çok kanser türünün genetik olduğu belirlenmiştir. Birinci dereceden yakın akrabalarında kanser olan kişilerin kanser taramalarına hem daha erken yaşlarda başlaması hem de her yıl düzenli olarak yaptırması erken tanının sağlanabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Annesi, babası, kardeşi ve kan bağı bulunan amca, hala gibi birinci dereceden akrabalarında akciğer kanseri tanısı konulan kişilerin akciğer kanserine yakalanma riski yükselmektedir. Bu tip kişilerin sigara kullanmaması ve hiç bir şikayetleri olmasa dahi her yıl düzenli olarak akciğer filmi çektirerek balgam testi yaptırmaları şiddetle tavsiye edilmektedir. 
0 yorum

Ciller İcin Cilt Bakımı

Çil, direkt ya da dolaylı yoldan güneşe maruz kalındığında cilt üzerinde oluşan güneş lekelerine denir.Çillerimiz bölgesel güneş yanıklarına da benzetilebilir.
Sarışın ve kızıl saçlı insanlarda daha sık görünür.Soğuk havalarda ve kış aylarında güneş ışınları sanıldığı kadar zararlı değildir bu nedenle bu organizmalar yoğun korumaya ihtiyaç duymazlar. Fakat sıcak havalarda ve yaz aylarında bu durum tam tersine dönerek ultraviyole ışınlarının cildimize zarar verecek duruma gelmesine neden olur. Bu nedenle yaz aylarında güneşe maruz kalmamız cildimizdeki çilleri arttırır.

Çillerden kurtulmak için bu yaz aylarını evde oturarak mı geçireceğiz? Tabiki hayır. Bitkisel ve yapımı kolay doğal maskelerle cildimizdeki çilleri engelleyip azaltabiliriz. Öncelikle limon suyunu örnek vermek istiyoum. Limon suyu kanıtlanmış bir çil savaşçısıdır. Limonu cildine doğrudan sürmeyin bunun için parmak uçlarınız ya da pamuk yeterli olacaktır.



İkinci maske: Yulaf unuyla yapacağımız bu karışım çillere ve cilt lekelerine iyi gelmekle beraber cildi nemlendirir. Nasıl yapacağımıza bakalım: Bir yemek kaşığı yulaf unu ile iki yemek kaşığı yoğurdu uygun bir kaba koyun ve karıştırın. Yüzünüze maske şeklinde sürün. Bu çil maskesini 25 dakika beklettikten sonra ovarak yüzünüzden silin. Düzenli kullanılması durumunda yüzünüzdeki çiller azalacaktır.


Üçüncü maske: Bir miktar keten tohumunu kaynatın ve ortaya çıkan yumuşak suyla masaj yaparak cildinizdeki çillere ve lekelere maske şeklinde uygulayın. Cildinizi hem çillerden arındıracaksınız hem de nemlendireceksiniz.

Üçüncü maske: Bir çay kaşığı toz tarçın ile bir adet yumurtanın akını karıştırın ve cildinize sürün ve 20 dakika bekledikten sonra ovalayarak çıkarın. Hassas ciltlere uygulamamanızı öneririm.

Dördüncü maske:  iki çay kaşığı su, iki çay kaşığı gliserin ile bir çay kaşığı peridrolu karıştırıp günde üç kez cildinize uygulayın. Koruyucu sürmeden güneşe çıkmamaya ve maskedeki ölçülere dikkat etmeyi unutmayın. Bu malzemeleri eczanelerde kolaylıkla bulabilirsiniz. Ve son olarak tekrar limon suyuyla ilgili bir öneride bulunayım: Herhangi bir cilt kreminin içine birkaç damla limon suyu ilave edip cildinize sürün. Bu limon suyu ve krem karışımı çillerin oluşmasına engel olur.

0 yorum

Gögüs Bakımı Nasıl Yapılır

Biz kadınlar vücudumuzda yüzümüzden sonra en çok göğüslerimize önem veririz. Peki ya gögüslerdeki sarkmalar, çatlamalar ve benzeri kusurlar için neler yapıyoruz?

Aklınıza hemen cerrahi yöntemler geliyor ama çok yanlış. Vücudumuza uygulattığımız her cerrahi yöntem daha sonraları hasarlara sebep olabiliyor. Bu zararlar yerine hem doğal hem de basit yöntemlerle göğüslerinize bakım yapmaya ne dersiniz? Bu yöntemlerin en başında soğuk su banyosu geliyor. Basınçlı soğuk suyu masaj yapar gibi göğüslerinize tutmanız; göğüslerinize yenilenme etkisi yapacaktır.

Ve bitkisel kürler var tabii. Limon suyu yöntemi ile başlayalım hadi: Yarım litre suya 1 yemek kaşığı deniz tuzu ile ikiye bölünmüş limonun suyunu karıştırın ve bu karışımı göğsünüze sürün, kuruyana kadar bekleyin. Kuruyunca vücut losyonu ile masaj yapın. Şimdi de zambak soğanı yöntemine geçelim: 3-4 adet zambak soğanı ve 20ml gliserin yeterli olacaktır. Zambak soğanını mikserde kıyıp suyunu çıkarın ve üzerine gliserini ilave edin. Bu yağ ile tüm göğüs ve göğüs çevrenizi ovun. Zambağın göğüs üzerindeki faydaları; göğüsleri geliştirir, dolgun ve dik kalmasını sağlar.

Güzel bir dekolteye sahip olmak istiyorsanız da güzelliğin sihirli değneği elma bu isteğinize yanıt oluyor. Elmayı dilimleyin ve dekoltenize koyun. Yirmi dakika bekleyin ve sonra soğuk suyla yıkayın. Düzenli şekilde uygulayacağınız bu yöntemlere basit egzersizler ekleyerek sonucu hızlandırabilirsiniz. Güzel göğüslere sahip olmak artık kolay ve sağlıklı.

0 yorum

Çiller İçin Cilt Bakımı

Çiller, kimileri tarafından sevimli bulunurken, kimileri de çillerinden kurtulmak isterler. Çoğunlukla genetik olan çiller, kişinin güneşe uzun süre maruz kalması ile çoğalırlar. Çilli kişilerin, çillerinde, kış aylarında azalma görülür. Bu da, çillerin, güneş ile doğrudan bağlantılı olduğunun bir ispatıdır. 

Çil,cildin koruma mekanizmasının devreye girdiğini gösterir. Bu nedenle,çillerinin çoğalmasını istemeyen kişiler,güneşe çıkmadan koruyucu malzemeler kullanmalıdırlar. Çiller, genellikle, sarışın ve kızıl olan açık tenli kişilerde görülmektedir. Bu kişilerin bir çoğunun renkli gözlü olduğu da fark edilmiştir. Ancak bu grubun dışındaki kişilerde de çillenme görülebilir.

Çiller genellikle kendiliğinden yok olmazlar. Doğuştan bu özelliğe sahip olan çocuklarda, çillerin ilk 20 yıl içerisinde azalarak yok olduğu görülür. Bu durum tedavi gerektirmez. Ancak, güneş sonucu oluşan çillerden kurtulmak için tedavi ve uygun bakım mutlaka yapılmalıdır. En önemli husus ise, ciltte oluşan her lekelenmenin çil ile karıştırılmamasıdır. Karaciğer hastalıkları ve birçok hastalık, ciltte lekelenme ile kendini göstermektedir. Ciltte oluşan lekelerin çil olduğundan emin olunduktan sonra, gerekli bakıma başlanmalı ve aksatılmamalıdır.

Çillerinden kurtulmak isteyen kişi, öncelikle güneşten korunmalıdır. Cildini doğrudan güneşe maruz bırakmamalıdır. Güneşe çıkması gereken zamanlarda, mutlaka koruyucu kremlerden kullanmalıdır. Çillerini tedavi etmek isteyen hanımlar, makyaj malzemesi satın alırken, fondötenlerini mutlaka güneş koruyucu özellikli seçmelidirler. Taze sıkılmış limon suyunu pamukla cilde sürmek, çillerin yok olmasına yardımcı olacaktır. Papaya suyu, ciltte bulunan lekelerin renklerini açacaktır. Bu sebeple aynı limon suyu gibi pamukla cilde sürülmelidir. 

Cilt bakımı uygulamasında özel bir maskeyi de zaman zaman uygulamak iyi gelecektir. 1 adet salatalık iyice rendelenmelidir. Ardından salatalığın suyu çıkarılmalıdır. Bu salatalık suyuna, 1 yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu ve 1 yemek kaşığı bal ilave edilmelidir. İyice karıştırılan maske, çillerin üzerini kaplayacak biçimde uygulanmalıdır. Yarım saat beklettikten sonra ılık su ile temizlenebilir. 
Alternatif bir maske de, taze sıkılmış limon suyu, taze sıkılmış portakal suyu ve maydanoz suyunun karışımı ile elde edilebilir. Ekşi süt kullanımı da işe yarayacaktır. Ekşi bir süt ile yüzün yıkanması, çillerin renginin açılmasını sağlayacaktır. Düzenli olarak bu uygulama yapılabilir. 

Cilt bakımını içten de desteklemek amacı ile C vitamini takviyesi alınması yararlı olacaktır. Tüm bu uygulamaların düzenli uygulanmasına rağmen olumlu bir gelişme olmuyorsa, modern tıbbın tedavi yöntemlerine başvurulabilir. Günümüzde doktor yardımı ile kısa sürede çillerden kurtulabilmek mümkündür.

0 yorum

Cilt Bakımında Faydalı Dogal Ürünler

Cilt bakımı, sanıldığı gibi pahalı ürünlerin satın alınarak uygulanmasına bağlı değildir. Evlerde bulunan doğal ürünlerle de mükemmel bir cilt bakımı sağlanabilir. Yararı olan malzemelerin bilinmesi ve maske haline getirilmesi yeterli olacaktır.

Kuru ciltler için, evde bulunan ürünlerle harika ve pratik bir maske yapmak mümkündür. Bu maske için, süt, tuz ve bal kullanmak yeterlidir. Uygun bir şişenin içine, 1 litre süt, 1 fincana yakın tuz ve yarım fincan kadar bal katılmalıdır. Bu karışım iyice çalkalanmalıdır. Ardından, elde edilen maske, tüm vücuda sürülür ve ovalanır. Ardından ılık su ile durulama yapılır. Süt, cildi, kurutmadan arındıracaktır. Tuz ise ölü derinin giderilmesini sağlayacaktır. Bu uygulamanın haftada 1 defa uygulanması yeterli olacaktır.

Ayak topuklarının çatlamasından yakınan kişiler için mucize bir ev maskesi ise, sadece vazelin ve Gripin’den oluşmaktadır. 1 kutu vazelin alınır ve içerisine 2 adet Gripin adlı tabletin içinde bulunan toz katılır. İyice karıştırıldıktan sonra, ayaklara uygulanır. Ardından çorap giyilerek birkaç saat bekletilir. Gece yatarken yapılması iyi olacaktır.

Birkaç uygulamadan sonra çatlak sorunu kalmayacaktır. Ellerinde kuruluk sorunu yaşayan kişiler için de, uygun bir ev maskesi mevcuttur. Bu maskede sadece zeytinyağı ve limon suyu kullanılması yeterlidir. 1 adet limonun suyu taze olarak sıkılır. İçine 3 damla zeytinyağı eklenir ve iyice karıştırılır. Hazırlanır hazırlanmaz ellere sürülmeli ve yarım saat bekletilmelidir. Ardından pamukla silinmeli ve ılık su ile yıkanmalıdır. Eller uzun süre suda kaldığında ve ihtiyaç duyulan her an bu maske uygulanabilir.


Cildinin kuruluğundan şikayetçi olanlar için, pratik bir yüz maskesi tarifi de mevcuttur. Küçük bir kapta, 1 adet yumurtanın sarısı ve 1 yemek kaşığı süt iyice karıştırılır. Tüm yüze iyice sürülür ve ince bir bez ile örtülerek 15 dakika beklenir. Zaman dolduğunda, temiz bir mendil ile maske silinir. Ardından önce ılık, sonrasında soğuk su ile cilt yıkanır. Bu maskenin haftada 1 kez uygulanması yeterlidir. Siyah noktalar, birçok kişinin derdi olmuştur.
Bunun da çözümü ev yapımı maske ile mümkündür. Haftada 1 defa uygulanacak bir maske ile kısa sürede siyah noktalardan kurtulmak mümkündür. Bir kase yoğurt alınır ve taze sıkılmış bir limonun suyu, bu yoğurda katılır. İyice karıştırılarak yüze sürülmelidir. Gözlere temas etmemesine dikkat edilmelidir. Maske, yüzde, 15 dakika bekletilmelidir. Ardından ılık su ile iyice temizlenmelidir.

0 yorum

Cilt Tipine Göre Cilt Bakımı

Birbirinden farklı cilt tipleri, farklı bakım biçimlerine ihtiyaç duyarlar. Cilt tipine uygun bakım yapıldığı takdirde, cilt sorunları da yaşanmayacaktır. Normal, kuru, yağlı ve karma ciltler için farklı bakım türleri kolaylıkla uygulanabilir.

Normal ciltler, genellikle pürüzsüz ve sorunsuz ciltlerdir. Ancak mutlaka bakım yapılması gereklidir. Çeşitli şartlar ve yaşın ilerlemesi gibi etkenler, bu sorunsuz cilt tipinde de sorunlara yol açabilmektedir. Bu cilt tipine sahip olan kişiler, ciltlerini sabah ve akşam düzenli olarak temizlemelidir. 

Temizliğin ardında, uygun bir nemlendirici ile nemlendirme yapılmalıdır. 
Özellikle yaz aylarında, güneşin zararlı etkilerine karşı, güneş kremi kullanılmalıdır. Normal cilt tipine sahip olan kişiler, içeriğinde fazla yağ olmayan kremleri tercih etmelidirler. Kuru ciltlerin nem oranı düşüktür. Bu nedenle, bu tipteki ciltler, çatlaklar oluşmasına yatkındırlar. Yanak ve alın kısımlarında, bazı zamanlarda pullanmalar görülebilir. 
Bu cilt tipinin iyi bir yönü, siyah nokta ve sivilcelerin pek oluşmamasıdır. Kötü yönü ise kırışıklıkların erkenden oluşabildiği bir cilt tipi olmasıdır. 
Kırışıklıkların önüne geçmek için, erken yaşlardan başlayarak, doğru bakımın yapılması gereklidir. Kuru cilt tipine sahip kişiler, sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa ciltlerini, yağ oranı yüksek bir temizleme sütü ile temizlemelidirler. Temizliğin ardından yapacakları nemlendirme işleminde ise, nemlendirme oranı yüksek kremleri seçmelidirler. 

Karma ciltler, hem kuru hem yağlı bölgelerin bir arada bulunduğu ciltlerdir. Bu cilt tipinde sıklıkla, çene, burun ve alın bölgeleri yağlı, diğer bölgeler kuru veya normaldir. Yağlı olan kısımlarda gözenekler daha açık olduğundan, siyah nokta ve sivilce görülebilir. Birbirinden farklı iki ayrı bölümü olan bu ciltlere, iki ayrı bakım yapılmalıdır. Yoğun bir nemlendirici kullanılırsa, alın, burun ve çene kısımlarında sivilceler oluşabilir. Aynı şekilde, kuru cilde uygun bir ürün uygulanırsa, yanak kısımlarında pullanma görülebilir. Bu nedenle, karma cilt sahipleri, ciltlerinin yağlı kısımlarına, yağlı ciltler için uygun olan bakımı yapmalıdır. Geri kalan kısım, hangi cilt tipine giriyorsa, o kısma, o cilt tipinin bakımı uygulanmalıdır. 

Yağlı ciltlerde, gözenekler son derece açık olduğundan, cilt sorunlarına sık rastlanır. Bu cilt tipine sahip kişiler, her gece yatmadan ciltlerini mutlaka temizlemelidir. Cilt temizliğinde jel kullanılmalı ve özenle uygulanmalıdır. Cilt temizliği tamamlandıktan sonra, cilde, tonik uygulanmalıdır. Kullanılacak toniğin alkol miktarı yüksek olmalıdır. Bu tür cilde sahip olanlar, haftada bir defa peeling uygulamasını mutlaka yapmalıdırlar. Düzenli olarak yağ dengelemeye yarayan maskeler uygulanmalı ve uygun nemlendiriciler kullanılmalıdır.
Cilt sağlığı için, tüm cilt tipine sahip kişiler, beslenmelerine dikkat etmelidirler. Yağlı yiyeceklerden, kızartmalardan, alkolden, sigaradan ve kafeinden uzak durulması gerekmektedir.
0 yorum

Peelıng İle Cildiniz Genc Kalsın

Günümüz olanaklarında, cildin zamana karşı koyması mümkündür. Düzenli cilt bakımı ile, genç kalmak hayal değildir. Bu bakımın ilk adımı, cildin ölü hücrelerden arındırılmasıdır. 

Bu arındırma işlemi ise peeling uygulaması ile mümkündür. Cilt sorunlarının çözümünde de peeling yine ilk adımdır. Sağlıksız olan derinin kaldırılması ve sağlıklı cildin ortaya çıkması çok yararlıdır. Bu işlem sırasında, cilt dışarıdan uyarılmış olur ve hücre yenilenmesi hızlanır. Peeling uygulaması ile, cilt kuruluğu, kırışıklık, yüzeysel lekeler ve esneklik kaybı gibi sorunlardan kurtulmak mümkündür.

Peeling adı altında satılan ürünler evde uygulanabilen ve aslında temizlik ürünü olduğu bilinen ürünlerdir. Uzmanların uyguladıkları peeling işlemleri ise gözle görülür sonuçlar vermektedir. Bu uygulamalar, 3 kategoriye ayrılmıştır. Yüzeysel peeling uygulamasında meyve asitleri kullanılır ve cildin en üst yüzeyi soyulur. İşlem, ortalama 5 dakika sürer ve acısızdır. Çok hafif yanma hissedilebilir. Bu peeling işlemi haftada 1 defa ve yılda 4-5 kez tekrarlanabilir. 


Orta düzeydeki peeling işleminde, cilt orta derecede soyulur. Bu işlem, sivilce izleri ve lekeler için uygulanabilir. İşlem sonrasında ciltte beyazlama ve ardından hafif kızarma oluşur. 2 gün içerisinde yeni taze cilt ortaya çıkar. Derin peeling işlemi, mutlaka uzmanı tarafından yapılmalıdır. Tüm peeling tiplerinin uzman tarafında yapılması ise, riskleri sıfıra indirecektir. Peeling uygulaması için, bahar aylarını seçmek en idealidir. İşlem sonrasında bakım da çok önemlidir. Uzmanın belirttiği süre içerisinde, kişi güneşe maruz kalmamalı ve makyaj yapmamalıdır.

Peeling uygulaması; cildin sivilce ve siyah nokta gibi sorunlardan arınmasını, sivilce izlerinin yok olmasını, kırışıklıkların yok olmasını, lekelerin giderilmesini ve sağlıklı bir cildin ortaya çıkmasını sağlar. Evde hazırlanabilecek basit bir peeling kremi ile de haftalık bakım yapılabilir. Cilde uygun bir kremin içerisine süt tozu katılarak iyice karıştırılır. Karışım ile cilt yaklaşık 4-5 dakika boyunca hafifçe ovulur. Ardından ılık su ile cilt iyice temizlenir. Ardından, günlük rutin bakım uygulamaları yapılabilir. 

Bu yüzeysel peeling uygulaması haftada 1 defa tekrar edilebilir. Aşırı cilt sorunlarında, evde yapılan peeling işlemleri yeterli olmayabilir. Bu durumda, bir uzamana danışarak, profesyonel peeling işlemi yaptırılabilir. Uzman ellerde olduğu takdirde, zararsız ve gençleştiren bir uygulamadır.

0 yorum

Cilt Kırısıklıkları İçin Cilt Bakımı

Zaman içerisinde ciltte oluşan kırışıklıklar, güzelliğe gölge düşürmektedir. Bu kırışıklıkların önlenmesi ve yok
edilmesi, bazı önlemlerin alınması ve evde hazırlanan maskelerin uygulanması ile mümkün olmaktadır.

Alınması gereken önlemlerin başında, güneşten kaçınmak ve korunmak gelmektedir. Güneşe çıkılacaksa, mutlaka koruyucu krem kullanılmalıdır. Solaryumdan özellikle kaçınmak gerekmektedir. Cildin soğuktan korunması da kırışıklıkların önüne geçecektir. Sigara, alkol ve kafein kullanımı sonlandırılmalıdır. Uykusuz kalınmamalı ve yüzüstü uyunmamalıdır. Antioksidan ve yağ oranı yüksek balıklara, öğünlerde sıkça yer verilmelidir. Sebze ve meyveler bolca tüketilmelidir. 


Yüz, uygun bir ürün ile veya sadece su ile yıkanmalıdır. Kesinlikle sabunla yüz yıkanmamalıdır. Aşırı makyajdan kaçınılmalı ve cildin ideal nem oranı korunmalıdır. Alfa hidroksi asit içerikli kremler kullanılmalıdır. C vitamini yeterli oranda alınmalı ve cilt maskelerinde de limon, portakal ve maydanoz gibi C vitamini yüksek gıdalara yer verilmelidir. Zeytinyağı içeren ve evde hazırlanan maskeler de son derece etkilidir.


1 adet yumurtanın beyazı ve 2 yemek kaşığı bal karıştırılarak maske elde edilir. Bu maske yüze ve dekolte bölgesine uygulanıp, 20 dakika kadar bekletilir. Ardından ılık su ile yıkanarak temizlenir. 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 adet yumurtanın beyazı ve 1 tatlı kaşığı şap tozu iyice karıştırılır. Karışım yüze sürülerek 20 dakika bekletilir. Ardından ılık su ile yıkanır. Diğer bir maske ise, göz kararı soya fasulyesi unu, 1 fincan süt, 1 tatlı kaşığı bal, 3 yumurtanın beyazı ve 1 tatlı kaşığı tereyağın karışımı ile elde edilir.
Bu malzemeler iyice karıştırılarak hamur olana kadar yoğrulur. Ardından bu hamur, güneşte iyice kurutulur. Kuruduktan sonra, hafifçe ovarak, toz haline gelmesi sağlanır. Bu tozun üstüne 1 tatlı kaşığı bal ve aynı miktarda tereyağı eklenir. Elde edilen maske yüze ve dekolte kısmına sürülür. 1 saat bekletildikten sonra ılık su ile yıkanır. Bu maskeler, haftada 1 defa uygulanarak, cildi gençleştireceklerdir.

Bunun haricinde, her gün, düzenli olarak, ısırgan otu çayı ile cilt yıkanabilir. Bu çay, cildi gerginleştirecek, toparlayacak ve kırışıklıklardan kurtulmasına yardımcı olacaktır. Evde hazırlanabilen doğal maskeler ve uygulamalar, her zaman kimyasal ürünlerden çok daha yararlı ve sağlıklıdır.

0 yorum

Kuru Ciltler İçin Bakım Nasıl Yapılmalıdır

Kuru cilt tipi, çabuk etkilenen ve hassas bir cilt tipidir. Bu cilt tipinde, yağ oranı düşüktür ve suyla temas ettiğinde gerilir. Bu nedenle bakımları düzenli ve özenli olarak yapılmalıdır.

Kuru ciltler yıkanırken, kesinlikle kireç içermeyen ılık su ile yıkanmalıdır. Bu cilt tipi, kesinlikle sabun ile yıkanmamalıdır. Temizleme kremi kullanılması daha sağlıklı olacaktır. Gece yatmadan evvel badem yağı sürülmesi, bu cildin sağlıklı olması için büyük katkı sağlar. Kremle cilt temizlendikten sonra, besleyici bir ürün kullanılmalıdır. Besleyici ürünün içeriğinde lasolin olması daha da yararlı olacaktır. 
Gece kremlerinin, bu cilt tipine uygun olanları da kullanılabilir. Soğuk havalarda, dışarı çıkmadan evvel cilde yağlı bir nemlendirici sürülmelidir. Güneşli havalarda ise mutlaka güneşten koruyucu kremler tercih edilmelidir.

Evde hazırlanabilen bakım maskeleri ile kuru ciltler son derece sağlıklı bir şekilde korunabilirler. Bir kaba, bir miktar süt ve içine, 2 yemek kaşığı yulaf ile 1 çay kaşığı bal konulur. İyice karıştırıldıktan sonra yüze sürülür. 20 dakika bekletilip, ılık su ile yıkanır. Bu maske kuru ciltler için son derece yararlıdır. Diğer bir yararlı maske ise, haşlanmış kabak ile hazırlanabilir. Bir kaba, haşlanmış kabaktan 2 yemek kaşığı kadar konur. İçine 1 yemek kaşığı zeytinyağı eklenir. İyice karıştırılıp, maske olarak yüze uygulanır. 20 dakika bekletilip, ılık su ile yıkanır. 

Havuç da cilt için son derece sağlıklıdır. Diğer bir maske tarifinde, 1 adet havuç iyice rendelenir. 1 adet yumurtanın beyazı, havuç rendesine eklenir. Bu karışıma, 1 yemek kaşığı zeytinyağı da ilave edilerek karıştırılır. Karışım yüze sürülerek 15 dakika bekletilir. Ardından ılık su ile yıkanır. Bu maskelerin haftada 1 defa uygulanması idealdir. Ancak, günlük bakımlar da aksatılmamalıdır. 

Pahalı bakım kremleri, sadece fiyatları yüzünden yararlı kabul edilmemelidir. Her ürün, her cilde iyi gelmeyebilir. Günümüzde, tüm dünyada, doğal bakım ve beslenme tarzına geçiş yapılmaktadır. Birçok alanda, doğal ürünlerle güzel sonuçlar elde edilmektedir. Bu nedenle, sağlıklı ve doğal ürünlerle yapılan cilt maskeleri de, güvenilir ve sağlıklıdır. Ev yapımı maskelerde dikkat edilmesi gereken tek husus, uygulanacak olan kişinin alerjik durumudur. Örneğin çilek alerjisi olan bir kişi, çilekten yapılan bir maske kullanmamalıdır.

0 yorum

Hassas Cilt Bakımı

Hassas ciltler, ciddi anlamda düzenli ve dikkatli bir bakım istemektedirler. Çünkü, hassas ciltlerin birçok etkene karşı aşırı hassasiyeti olabilmektedir. Aşırı soğuk, aşırı sıcak, güneş ve kullanılan ürünler, bu ciltlere hemen zarar verebilmektedir.

Hassas ciltler, en ufak dış veya iç etkenlere reaksiyon verebilmektedirler. Bu tarz ciltlerde, kızarmalar, lekelenmeler, pullanmalar ve çeşitli sorunlar aniden ortaya çıkabilmektedir. Hazır olarak satılan bakım ürünlerinin içeriğinde kimyasallar bulunabilmektedir.Kimyasal maddeler, hassas ciltleri olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, hassas yapıdaki ciltler için en doğru bakım, doğal ürünlerin kullanılması ile uygulanan bakım türüdür. 

Hassas bir cilde sahip olan kişiler, beslenmelerine de son derece dikkat etmelidirler. Aşırı yağlı, baharatlı ve acılı yiyecekler, bu tarz ciltlerin yapısını bozmaktadır. Sigara ve alkol kullanımı da tüm ciltleri etkilediği gibi hassas ciltleri de olumsuz etkilemektedir. Bol miktarda meyve sebze tüketmek cilt için yararlı olacaktır. Cildin nemini koruması için düzenli olarak su içilmesi şarttır. Su, çay ve benzeri içeceklerle değil, sadece su olarak içilmelidir.


Yüz temizleme işlemi sırasında, badem yağı kullanımı yararlı olacaktır. Makyaj temizlemek için de badem yağı kullanılabilir. Greyfurt suyuna yulaf unu katılarak, doğal bir peeling maskesi hazırlanabilir. Yoğurt ile salatalık karıştırılarak bir maske elde edilebilir. Bu maske, ciltte bulunan gözenekleri sıkıştıracaktır. Ayrıca, ciltte bulunan gereksiz yağı da alacaktır. Hassas ciltler için en yararlı bitki, meyan köküdür. Kozmetik ürün seçilirken, içeriğinde bu bitki bulunan ürünlerin seçilmesi doğru olacaktır. Hassas ciltler, kızarıklıklara ve lekelenmeye son derece açıktır. Bu tarz bir durumla karşı karşıya kalındığında, kızarıklık ve lekelerden kurtulmak için, iyice demlenmiş yeşil çay cilde uygulanabilir. 

Lekelerin yok olması için, aloe vera yağı kullanılabilir. Hafifçe masaj yaparak cilde yayılan bu yağ, lekelerin kısa sürede giderilmesini sağlayacaktır. Cildin düzenli temizlenmesi, nemlendirilmesi ve bakımın yapılması ile hassas ciltler de sağlıklı kalabilirler. Ancak, ev yapımı doğal maskeler her ne kadar güvenli ve organik olsalar da, kullanılmadan evvel denenmelidirler. Kişinin, maskede bulunan bir maddeye alerjisi olması durumunda, istenmeyen sıkıntılar yaşanabilir. Bu nedenle, maske hazırlandıktan sonra, cildin küçük bir bölümüne uygulanmalı ve beklenmelidir. Sorun olmadığı takdirde, maskenin kullanımına geçilmelidir.

0 yorum

Cilt Bakımı Nasıl Yapılır

Yaşanan cilt problemlerinin büyük bir bölümü, cildin olması gereken rutin bakımdan mahrum kalması sebebi ile ortaya çıkmaktadır. Cilt tipleri birbirinden farklıdır. Bu sebeple, her cilt tipine uygulanacak olan bakım ürün ve maskeleri de aynı değildir.

Her cilt tipi için farklı maske ve ürünler tercih edilse de, cildin ortak ihtiyaçları bellidir. Öncelikle nem ihtiyacı çok önemlidir. Bu hem dıştan, hem de içten giderilmesi gereken bir ihtiyaçtır. Cildin nem oranını, içten gideren tek unsur, bol su tüketimidir. Sağlıklı bir cilt ve sağlıklı bir yaşam için, her gün en 10 bardak su içilmesi şarttır. Bunun ardından, cildin temizliği gelir.

Gün boyu, hava kirliliği başta olmak üzere, birçok etken, cildin kirlenmesine ve gözeneklerinin tıkanmasına neden olur. Tıkanan gözenekler, cilt temizlenmediği takdirde, siyah nokta oluşumuna uygun hale gelir. Bu nedenle, cilt, mutlaka her gün düzenli olarak temizlenmelidir. Derinlemesine temizlik sağlayan ürünlerle cilt temizlenir.

Ürün seçimi yapılırken, mutlaka cilt tipi göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, kullanılan ürünün mümkün olduğunca kimyasal madde içermemesine dikkat edilmelidir. Cilt, kesinlikle sabun ile yıkanmamalıdır. Sabun, cildi kurutarak, cilt problemlerine yol açabilir. Cilt su ile yıkanırken, mutlaka ılık su kullanılmalıdır. Aşırı soğuk su ve aşırı sıcak su kullanılması, cilt için zararlı olacaktır. Cildin temizlenmesinin ardından, mutlaka nemlendirici kullanılmalıdır. Nemlendirici seçiminde de cilt tipi baz alınmalıdır. Aşırı yağlı ciltler için yağ oranı yüksek bir nemlendiricinin kullanılması zararlı olur. Bu nedenle, kişinin cilt tipini tanıması da çok önemlidir.

Günlük bakımın haricinde, haftalık olarak da uygun maskelerin kullanılması yarar sağlayacaktır. Evde bulunan ürünlerle hazırlanabilecek maskeler, düzenli kullanım ile mucizeler yaratabilmektedir. Kişi, hazırlayacağı maskenin içeriğinde kullanacağı maddelere alerjisi olmadığından emin olmalıdır. Bu nedenle, ilk kez uygulanacak maskeler, hazırlandıktan sonra, cildin küçük bir kısmına uygulanarak beklenmeli ve maskenin cilde uygunluğu test edilmelidir.

Cilt bakımının en önemli kısımlarından bir tanesi de, beslenme biçimidir. Porselen gibi güzel ve pürüzsüz bir cilt için, yağlı ve baharatlı yiyeceklerden kaçınmak gerekir. Ayrıca, sebze ve meyveye, günlük öğünlerde ağırlıklı olarak yer verilmelidir.

0 yorum

Güzel Bir Cilt Neme İhtiyac Duyar

Cilt bakımında ilk adım, cildin doğru nem oranına kavuşması ve korumasıdır. Güzel bir cilt için her şeyin temelini nem oranı oluşturmaktadır.

Özellikle kış aylarında, cildin nem oranı ciddi anlamda düşmektedir. Evlerde kalorifer ve ısıtıcı kullanımı da cildin nem oranını düşürmektedir. Buna ek olarak, bazı ilaçların kullanımı da ciltte kuruluğa neden olabilir. Kullanılan kozmetik ürünlerin seçiminde de dikkatli olmak gereklidir. Doğru seçilmeyen ürünler, cildi kurutur ve zarar verir.

Sigara kullanımı, birçok hastalığa neden olmasının yanında, cilde de büyük zararlar vermektedir. Sigara kullanan kişilerde, cildi besleyen kılcal damarların daraldığı ve işlevlerini tam olarak yerine getirmedikleri görülür. Banyo yapılması sonucu, cilt belli bir oranda nem alır. Ancak bu kısa sürelidir. Çünkü, su, derinin koruyucu yağ tabakasını azaltır. Mutlaka nemlendirici bakım uygulanması, bu sebeple şarttır.

Cilt kuruluğu her yaştan insanda görülebilir. Cildin tamamında veya bir bölümünde, çatlaklık, pullanma ve kızarma görülüyorsa, cildin nem oranı panik düzeyde düşmüş demektir. Cildin doğru nem oranına kavuşması için, en önemli başlangıç beslenmedir. Vitaminler gerektiği şekilde alınmalıdır. Bitkisel yağlardan zengin bir beslenme biçimi belirlenmelidir. Çeşitli sebze, meyve ve balık türleri, öğünlerde mutlaka alınmalıdır. Kafeinden ve alkolden uzak durulmalıdır. Kafein, vücutta su kaybını arttırır. Günde en az 2 litre su içilmesi şarttır.

Duş, elbette temizliğin temelidir. Ancak cildin nem kaybetmemesi için, en uzun duş süresi 15 dakika ile sınırlandırılmalıdır. Zeytinyağı içerikli duş jelleri kullanılabilir. Cilt kuruluğu yaşanıyorsa, kesinlikle kese uygulanmamalıdır. Duştan çıktıktan sonra, çok hafif bir kurulanma yeterlidir. 

Cilt, kupkuru olana kadar kurulanmamalıdır. Hafif kurulanmanın ardından, güvenilirliğinden emin olunan sağlıklı bir nemlendirici cilde masaj yaparak uygulanmalıdır. 
Ciltle temas eden iç çamaşırı gibi giysiler, mümkün oldukça pamuklu kumaştan seçilmelidir. Kullanılan tüm kıyafetler, imkan olduğu derecede kimyasallarla yıkanmamalıdır. Doğal ürünlerin kullanımı çok önemlidir. Kış aylarında, cilt düzenli olarak nemlendirilmeli, yaz aylarında ise özellikle güneşe çıkarken koruyucu ve sonrasında nemlendirici uygulanmalıdır. 
Evlerdeki nem oranı da aynı derecede önemlidir. Kaloriferli evlerde, radyatörlerin üzerine su kapları asılmalı ve havadaki nem oranı elden geldiğince korunmalıdır. Tüm bu uygulamalara rağmen, cildin nem oranında düzelme görülmezse, uzman bir dermatologa kontrole gidilmelidir.

0 yorum

Elma Sirkesi İle Dogal Güzellik

Elma sirkesinin içerdiği yararlar, günümüzde ispatlanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. Son yıllarda bilinçlenen toplum, kimyasal ürünler yerine doğanın hediyesi olan doğal ürünleri tercih etmektedir. Elma sirkesi, sağlık ve güzellik için çok sayıda fayda sağlamaktadır. Yorulan gözler için, her sabah, elma sirkesini bal ile karıştırarak içmek büyük yarar sağlayacaktır. Yaşlılıkla gelen lekelere karşı en etkili çözümlerden biri, soğan suyu ve elma sirkesi karışımıdır. 2 adet soğanın suyu çıkarılır ve bu suya, iki katı kadar miktarda elma sirkesi ilave edilir. Bu karışım, akşam saatlerinde lekelenmenin olduğu bölgeye sürülür ve sabaha kadar bekletilir.


Diş sağlığı, sağlığın olduğu kadar, güzelliğin de önemli bir parçasıdır. Her gün, bir bardak suya, 1 çay kaşığı elma sirkesi katılarak, gargara yapılması, diş sağlığı için çok yararlıdır. Elma sirkesi, birçok hastalığa iyi gelmektedir. Bununla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Güzellik ve sağlık için başucunda bulunması gereken ürünlerden biridir.

Elma sirkesi, evde yapılan cilt bakımlarında kullanılabilir ve oldukça yararlıdır. 1 çay bardağı elma sirkesi, yarım çay bardağı su ile karıştırılır. Bu karışım, sivilcelerin üzerine pamukla yedirilirse, kısa sürede iyileşme görülecektir. Ciltte bulunan lekelerin giderilmesi içinse, yüzde 50 oranında elma sirkesi ve yüzde 50 oranında su karıştırılır. Bu karışım ile 3 günde 1 defa yüz silinir. 
Lekelenmenin iyileştiği kısa bir süre içerisinde fark edilecektir. Saçların parlaklaşması ve kepeklerden arınması için, banyo sırasında, saça dökülen son suya elma sirkesi eklenmelidir. Düzenli uygulama sonrasında, saçlar, kepekten arınır ve parlaklık kazanır. Varis problemi yaşayan kişiler, temiz bir bezi elma sirkesi ile ıslatıp, varisli kısımlara sarmalıdır. Bacakları hafif yukarı kaldırarak, 30 dakika dinlendirilmelidir. Sabah ve akşam olmak üzere günde 2 defa bu uygulama yapılırsa, varislerde azalma görülecektir. 

Elma sirkesi, zayıflatıcı etkisi ile de bilinmektedir. Ancak, sadece elma sirkesi kullanımı, kişiyi zayıflatmaz. Uygulanan sağlıklı bir diyete eşlik edecek biçimde, düzenli elma sirkesi kullanımı, zayıflamayı hızlandıracaktır. Her gün, kahvaltı sonrasında, 1 bardak suya, 1-2 tatlı kaşığı elma sirkesi karıştırılır. Bu karışıma, 1 tatlı kaşığı bal eklenir. Karışım her gün içilmelidir. Elma sirkesi, aç karnına içilmemelidir.  

0 yorum
 
Support : Copyright © 2011. saglik8.blogspot.com - All Rights Reserved
Kafes kuşu | Radyomevlana | Yiğit CAMCI